Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2552 E. 2021/841 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2552 Esas
KARAR NO: 2021/841 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2017
NUMARASI: 2015/58 E., 2017/1359 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili ile dava dışı …Ltd. Şti,arasında davalının kefaletiyle finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını ve finansal kiralama konusu tıbbi ekipmanların kiracıya teslim edildiğini, kiracının borçlarını ödemesi için 28/05/2008 tarihli ihtarname gönderilerek 60 günlük süre verildiğini, ancak borçların ödenmemesi üzerine sözleşmeyi feshederek icra takibine başladıklarını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davayı kabul etmediklerini, davacının 7 yıl sonra bu davayı açtığını, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davacının 2008 yılında ihtiyati tedbir kararı aldığını, ancak bu kararı uygulamadığını, dava konusu ekipmanların davacıya iade edildiğini, diğer davalı …’nun ifade ettiğini, hatta icra kanalıyla 2 adet evi satılarak borcun da ödendiğinin müvekkili tarafından söylendiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacı tarafından çekilen ihtarnamenin 02/06/2008’de davalıya tebliğ edildiği, atıfet süresi eklendiğinde davalının temerrüdünün 06/08/2008 itibariyle gerçekleştiği, takip tarihi itibariyle 101.224,98 TL asıl alacak olmak üzere davacının toplam 192.694,39 TL alacağının bulunduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı temlik eden davacı … AŞ ile temlik alan … AŞ vekili istinaf etmiştir. Temlik eden … AŞ vekili istinafında; bilirkişinin sundukları muavin defter dökümü ve cari hesap ekstresinde yer alan mülkiyet devir bedeli gibi bazı önemli alacak kalemlerini dikkate almadığını, eksik hesaplama ile hatalı sonuca vardığını, muavin defter kaydında kira alacaklarının 139.526,45 TL olduğunu, mülkiyeti devir bedeli olan 755 TL ile toplandığında 140.281,45 TL’ye ulaşıldığını, bilirkişinin iptotekli taşınmaz satın bedeli çıkarıldığında 104.406,45 TL’ye ulaşılması gerektiğini, ayrıca 18.791 TL KDV alacaklarının bulunduğunu, sözleşmenin 18.maddesi gereğince hesaplanan temerrüt faizinin ise % 37 olduğunu, bunun da dikkate alınmadığını, bilirkişinin yanlış hesaplama yaptığını bildirmiştir. Temlik alan … AŞ vekili rapora itiraz dilekçesinde; 104.405,45 TL kira alacakları bulunduğunun belirtildiğini, ayrıca 18.791 TL KDV alacaklarının bulunduğunu, bilirkişinin eksik hesaplama yaptığını, yine temerrüt faizi oranın sözleşmenin 18.maddesine göre % 37 oranında hesaplanması gerekirken bunun dikkate alınmadığını, 95.234,28 TL gecikme faizi alacakları bulunduğunu bildirmiştir. … AŞ tarafından davalı ve diğer kişiler aleyhine 104.392 TL bakiye alacak, 18.791 TL KDV, 95.234 TL gecikme faizi ve 236 TL masraf olmak üzerine toplam 218.653 TL’nin asıl alacağı % 23.75 oranında faiz uygulanmak üzere tahsili için finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca ve ferilere itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür. … AŞ ile dava dışı … Ltd. Şti. Arasında 22/08/2006 tarihli düzenleme şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin imzalandığı, davalının da sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı görülmüştür. … AŞ.tarafından gönderilen 28/05/2008 tarihli ihtarnamede kira bedeli gecikme ve sigorta ve masraf alacaklarının 60 gün içerisinde ödenmesinin istendiği, ödenmediği takdirde yasal yollara başvurulacağı ve sözleşmenin başkaca bir işlem yapılmaksızın bu ihtarnameyle fesholacağının bildirildiği, ihtarnamenin davalıya 02/06/2008 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 08/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin incelendiği, ihtarnamenin fesih tarihi olan 06/08/2008 tarihi itibariyle 137.099,98 TL sigorta primi ve masraflar hariç alacak bulunduğu, menkul malların davacıya iade edilmediğinin şifaen öğrenildiği, ipotekli taşınmazın 27/09/2012 tarihinde 81.968 TL net hasılat ile satıldığı, bu paranın sigorta prim borcuna ve avukat vekalet ücreti ve diğer masraflara mahsup edildiğini, geriye kalan bir kısmının da ana para borcuna mahsup edildiğini, buna göre takip tarihi itibariyle bakiye 192.694,39 TL borç kaldığını, buna göre ana paranın 101.224,98 TL işlemiş gecikme faizinin 73.012,91 TL, KDV’nin 18.220,50 TL, masrafın ise 236 TL olmak üzere toplam davacı alacağının takip tarihi itibariyle 192.694,39 TL olarak hesaplandığı, bu alacağın takipten itibaren % 23.75 oranında faiz istenilebileceği yolunda görüş bildirildiği, hesaplamanın incelenmesinde gecikme faizi hesabında % 23.75 oranın esas alındığı görülmüştür. Bilirkişi raporuna davacı ve davalı tarafından itiraz edildiği, davacı vekilinin ek rapor alınmasını talep ettiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibi başlatmış, davalının itirazı üzerine istinafa konu itirazın iptali davası açılmıştır. Dava, başlangıçta … AŞ tarafından açılmış, yargılama sırasında … AŞ’nin alacağını … AŞ’ye temlik ettiği, Av. … tarafından 22/11/2017’de ön büroya teslim edilen evrak içeriğinden anlaşılmaktadır. Zaten bundan sonraki duruşmanın ise … AŞ vekili olan Av. … tarafından takip edildiği de dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Ne var ki, kararı hem temlik eden … AŞ, hem de temlik alan … AŞ vekili ayrı ayrı istinaf etmiştir. … AŞ’nin alacağını temlik etmesi sonucunda davada taraf sıfatı kalmamıştır. Bu nedenle … AŞ’nin istinaf talebinin usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Temlik alan davacı … AŞ vekilinin istinaf talebine gelince; ana para alacağının KDV alacağının ve temerrüt faiz oranının hatalı hesaplandığı iddia edilmiş ve bu konuda bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de; gerek bilirkişi raporunun dosyaya davacı tarafça ibraz edilen her türlü belge ve döküman üzerinde yapılan inceleme sonunda hazırlanmış olması, yine bilirkişi raporunun ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişli olması ve her ne kadar bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de itirazı destekleyici mahiyetteki bilgi ve belgelerin sunulmamış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde temlik alan davacı … AŞ vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: 1-Temlik eden … AŞ vekilinin istinaf talebinin USULDEN REDDİNE, 2- Temlik alan davacı … AŞ vekilinin istinaf talebinin HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, … AŞ’nin istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırdığı, 35,90 TL istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde kendisine iadesine, Alınması gereken 59,30 TL harçtan … AŞ tarafından istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın taraftan tahsiliyle hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen taraflar üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların ilk derece mahkemesince talepleri halinde yatıran taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 16/04/2021