Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2550 E. 2018/1886 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2550 Esas
KARAR NO : 2018/1886
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/106 E.
DAVANIN KONUSU : Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
KARAR TARİHİ : 20/09/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekkilinin, … A.Ş’nin yönetsel imtiyazlara sahip B grubu pay sabini ve 18.07.2000 tarihli ve yasaya uygun son genel kurulda seçilmiş ve şirketi münferiden temsile yetkili YK Başkan Yardımcı olduğunu, 2003 yılında tıp kararı genel kurulun butlanla makul olduğunun Yargıtay kararıyla sabit olduğunu ve bu kararın kesinleştiğini, gene sahte yollarla 2011 yılında sahte YK düzenlenerek genel kurul çağrısı yapılıp, sahte pay defteri ve hazirun cetveli genel kurul yapılıp, sahte YK oluşturulduğunu ve sahte YK kararıyla, şirketi temsil ve ilzama yetkili …’in imza sürküleri, şirketin aralarında davalı …’ın eser ve icraların yer aldığı programlarında bulunduğu programlara ait eser işletme belgelerinin, 01.12.2011, 01.12.2011 ve 17.02.2012 tarihli 3 adet devir sözleşmesi ile davalı … Müzik şirketine devredildiğini, bunun üzerine İstanbul 43.Ticaret Mahkemesi’nde YK kararının butlanı davası açtıklarını, mahkemenin sahte belgelerle toplanan GK kararı ile …’e münferiden temsil yetkisi veren YK kararını iptal ettiğini, kararın Yargıtay’ca onanıp kesinleştiğini, buna bağlı olarak …in yok hükmündeki YK kararını dayanak göstererek, paydaşı olduğu … Müzik şirketine yaptığı devirlerin de yok hükmünde olduğunu, bu devirlerin yok hükmünde olduğunun tespiti için İstanbul 14.Ticaret Mahkemesi’nde dava açtıklarını ve mahkemece eser işletmeleri ve program devir sözleşmelerinin her birinin yoklukla malul olduğuna dair mahkemece 2016/8 E., 2016/80 Karar sayılı kararın verildiğini, bu kararında Yargıtay’ca onanıp kesinleştiğini, davalı … Müzik’in davalılardan …’a ait 7 adet albümle ilgili eser işletme belgesinin diğer davalı …Film’e devrinin de yok hükmünde olduğunu, bu devirler hakkında da yokluk yaptırımının geçerli olduğunu bilen davalıların bu tespit ve programları sanki yeniymiş gibi gösterdiklerini, bu tür hileli davranışların, dolandırıcılık suçu oluşturduğunu, davalı Pasaj Film’e devrinin de yok hükmünde olduğunu, bu devirler hakkında da yokluk yaptırımının geçerli olduğunu bilen davalıların bu tespit ve programları sanki yeniymiş gibi gösterdiklerini, bu tür hileli davranışların dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu, davalı … Film’in iyi niyetli devralma, savunmasının dayanaksız olduğunu, davalıların kötüniyetli olduklarını” iddia ile, davalıların, müvekkilinin paydası olduğu şirkete ait programlara tecavüzün ref’ini ve men’ini, …. Müzik’e ait programları yok hükmündeki sözleşmelerle ele geçiren davalı … Müzik’in diğer davalı … Film’e yaptığı 04.09.2012 tarih ve …no’lu noter satış anlaşmasının yoklukta malul olduğunun tespitini, 7 adet programın / eser işletme belgesinin müvekkilinin paydaşı olduğu … Müzik’e iadesini, aynı tespitler ve programlar için davalıların sanki kendi tespitleri ve programlarıymış gibi düzenlettikleri mükerrer 4 adet kayıt ve tescil tescil belgesinin iptalini, kararın ilanını ve dava konusu olan dava dışı şirkete ait 7, davalıların aynı programlar için hile ile oluşturdukları ve emri vakilerin önlenmesi için FSEK 77.maddesi uyarınca bu programlara konu tespitlerle ilgili davalıların, çoğaltma, satma, kiralama, tescil, internet dahil umuma iletim lisansları vermesinin tedbiren engellenmesini, talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 14.03.2018 tarihinde 20.000 TL nakdi teminat karşılığında tedbir istemini kısmen kabul etmiş, dava konusu albümlerle ilgili eser işletme belgelerinin 3.kişilere devrinin önlenmesi yönünde tedbir kararı vermiş, ancak sair tedbir istemini reddetmiştir.
Davacı vekilinin, mahkemenin kısmen red kararına ve teminata itirazı üzerine mahkeme önceki tedbiri teminatsız olarak vermiş, sair tedbir istemini gene reddetmiştir.
Davalılarından … Müzik vekili davaya cevaben, “davacı …’un tek başına böyle bir davayı açamayacağını, davacının kendisi adın dava açıp, … Müzik şirketi lehine talepte bulunamayacağını, davacının şirketi temsil ve ilzama yetkisi bulunmadığını, kaldı ki, … A.Ş.’nin 2014 yılında Ticaret sicilinden terkin edildiğini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının da bulunmadığını, davacının bahsettiği İstanbul 43.Ticaret Mahkemesi 2016/8 E., 2016/80 K.sayılı dava nedeniyle derdestlik itirazlarının bulunduğunu, taraflar arasında devam eden İstanbul 9.Ticaret Mahkemesi’nin 2003/390 E., 2004/150 K. ve İstanbul 43.Ticaret Mahkemesi’nin 2012/261 E., 2014/119 K.sayılı davaların da bulunduğunu, herhangi bir tecavüzün söz konusu olmadığını, …’ın icracı sanatçı olduğunu, mali hakları kullanma yetkisi varsa kendisine ait olduğunu” savunarak davanın reddini istemiş ve aynı gerekçelerle tedbir itirazında bulunarak, 1 hafta içinde teminat yatırılmadığından, tedbirin kendiliğinden kalktığını, ileri sürmüş ve tedbirin kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar … ve …Film vekili davaya cevabında, “TMK’nın 777.maddesi gereği kazandırıcı zamanaşımının söz konusu olduğunu, davacının taraf ehliyeti ve hukuki yararı bulunmadığını, davacı iddialarının tümünün, …şirketinin iç işi olduğunu, önceki eser işletme belgelerinin bir kısmı bulunmadığından ve o tarihler itibariyle mevcut hakların yeni teknik imkânlar nedeniyle kullanılamamasından dolayı 27.12.2012 tarihli yeni eser işletme belgeleri oluşturulduğunu, …’ın hak sahibi olduğunu ve bu mali haklarını kullanma, devretme yetkisi bulunduğunu, herhangi bir hileli davranışın söz konusu olmadığını,” iddia ile davanın reddini istemiştir.
Davalıların … ve …Film vekili talebine itirazlarında da önceki savunmalarını tekrarla, “teminatın süresinde yatırılmaması nedeniyle tedbirin kendiliğinden ortadan kalktığını, SMK’nın 159.maddesine tedbir koşullarının oluşmadığını beyanla tedbirin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkeme davalıların itirazları için önce 18.05.2018 günü için mürafaa günü vermiş, ancak 14.05.2018’de davalıların kanun yoluna başvurmaları gerektiği ve itiraz yoluna başvurulmasının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle ara karardan rücû etmiştir.
Davalılar … ve … Fjlm vekili istinaflarında, “mahkemenin gerekçe belirtmeden, tedbir teminatını kaldırıp, teminatsız tedbir verdiğini, dosyanın yeterince incelenmediğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, davacının bu davayı açma sıfatı bulunmadığını, şirketin 2014 yılında sicilden terkin edildiğini, davacının eser sahibi ya da komşu hak sahibi olmadığını, hile iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkili …’ın 2005’ten beri … Müzik ile çalıştığını, eser işletme belgelerinin 1996-2003 yıllarına ait olup, dijital haklarında yararlanmaya müsait olmadığını, programlardaki hak sahipliğinin eser sahibi ve icracı sanatçı olan …’a ait bulunduğunu, mahkemenin 16.04.2018 tarihli kararında, bu karara karşı itiraz yolunun açık olduğunu, belirterek yasa yolunu yanlış gösterdiğini, kısa kararın gerekçeli karara aykırı olduğunu, bunun bozma nedeni olduğunu” iddia ile kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinafa cevabında, “mahkemenin verdiği tedbir kararında ki teminata itiraz ettiklerini ve mahkemenin duruşma yaparak teminatı kaldırdığını, buna karşı davalı tarafın itirazı üzerine ikinci defa duruşma günü verilmesinin yanlış olması nedeniyle ara karardan rücû talep ettiklerini, müvekkilinin dava açma konusunda hukuki ehliyeti bulunduğunu, Ticaret Kanunu’nun geçici 7/1 ve 7/4 maddeleri gereği, şirketi temsil ve ilzama yetkili kişiye ihtar gönderilmeden terkin yapılamayacağını, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün şirketin devam eden 6 davası olduğunu bilmesine rağmen ve geçici 7.madde gereği yapması gereken ihtarları da yapmadan şirket sicil kaydını terkin etmesinin, yasanın emredici hükmüne aykırı olduğunu, zira devam eden davalı bulunan şirketler yönünden terkin hükmünün uygulanamayacağını, TTK’nın geçici 7/4 maddesi gereği şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere yapılması gereken ihtarlar yapılmadığını, yapılmış olduğu kabul edilse dahi kendisini temsil ve ilzama yetkili gören …’le ilgili YK yok hükmünde olduğundan, Ticaret Sicilinin yaptığı ihtarın da yok hükmünde olduğunu, müvekkilinin bu yönde Ticaret Siciline yaptığı başvurunun hukuka aykırı olarak reddedildiğini, tasfiye memuru atanması taleplerinin de Ticaret Sicili tarafından yerinde görülmediğini, ancak bir 3.kişinin başvurusu üzerine İstanbul 7.Ticaret Mahkemesi’nin 2015 yılında 2014/332 E.sayılı dosyada şirketin ihyasına karar verdiğini, bu durumun birtakım haksız dava ve takiplerin hukuka aykırı olarak kesinleşmesi sonucunu doğurduğunu, davalılardan … Müzik’in de bu şekilde hareket ettiğini, Ticaret Sicil Memurluğu’nun bir süre sonra tasını anlayarak sicil kaydını değiştirdiğini, davanın açıldığı tarihte şirketin “Tasfiye Halinde …Tic. A.Ş.” olduğunu, hukuki yararlarının bulunduğunu, devir sözleşmelerinin yok hükmünde olduğunu” beyanla ve önceki iddialarını tekrarla istinaf isteminin reddini istemiştir.
Her ne kadar mahkemece tedbir istemi kısmen kabul edilerek ihtiyati tedbire konu 16.04.2018 tarihli teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de, davanın, şirketi temsilen değil, gerçek kişi adına açıldığı anlaşılmış olup, şirketin ortağı ve eski yöneticisi ya da halen tasfiye memuru bile olsa davacı gerçek kişinin şirket adına tedbir talebinde bulunması usulen mümkün görülmediğinden mevcut delil durumuna göre tedbir koşulları bulunmadığından istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinaf konusu kararının kaldırılmasına ve tedbir isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile :
1-Davalılar … ve ..Ltd şirket vekilinin istinaf istemlerinin KABULÜ İLE,
2-Mevcut delil durumuna göre bu aşamada 5846 sayılı FSEK 77.madde ile 6100 sayılı HMK’nın 389-390.maddelerinde yazılı tedbir koşulları bulunmadığından, 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 2.FSHHM’nin 16.04.2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan davalılar tarafına iadesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında davacılar tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı 110,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 208,10 TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avanslarının taraflara iadesine,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/09/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.