Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/252 E. 2020/2282 K. 28.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/252 Esas
KARAR NO: 2020/2282
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/11/2017
NUMARASI: 2016/747 E. – 2017/1068 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı …’ın müvekkili hakkında Bakırköy … İcra Müd.nün … e sayılı dosyasında takip başlattığını, takibe konu 9.000 TL bedelli senedin davalılar … ile …’a taksitler halinde ödendiğini, müvekkili ile davalıların cari hesap sistemiyle çalışmakta olup, müvekkilinin davalılardan kuru gıda almakta olduklarını, davalıların ilk alışverişe başlayınca müvekkilden 9.000 TL bedelli teminat senedi aldıklarını , senedin tarih ve lehtarının açık olduğunu, senedin alacaklı kısmına … isminin yazılıp davalı …’ın da senedi ciro ederek eşi …’a verdiğini, dilekçe ekinde sundukları cari hesap ekstresinde davalıların kendi el yazısıyla yazmış oldukları bakiye 1.977,88 TL ‘nin altında 9.000 TL senet yazıldıktan sonra kalan 1.977,88 +9.000 TL= 10.997,88 TL yazdığını, yazının altında da yine davalıların kendi el yazılarıyla kredi kartıyla çekilen değişik miktarlarda ödemeler yazıldıktan sonra kalan 4.047,00 TL’ şeklindeki yazının davalılar tarafından yazılmış olup dilekçe ekinde sunulan kredi kart hesap özeti dökümü ile görüleceği üzere müvekkilinin senet borcunu fazlasıyla ödediğini, cari hesaptan ve takip konusu senetten toplam 10.977,88 TL borcu olmaktayken müvekkilinin toplamda 14.450 TL ödeme yaptığını, buna göre müvekkilinin davalılardan 3.472,12 TL alacaklı olduğunu beyanla takip konusu senetten dolayı müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalıların % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, müvekkilinin davalılara fazlaca ödediği 3.472,12 TL’nin davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesine talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı … ile … cevap dilekçesinde; davacının ödediğni belirttiği ödemelerin başka bir hukuki ilişkilerden kaynaklanan ödemeler olduğunu, bu ödemelerin dava konusu senetle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, davacı ile çok kereler para alışverişlerinin olması nedeniyle geçmişe yönelik işler sebebiyle para alışverişlerinin olduğunu, davacının senedin teminat senedi olduğuna dair beyanlarının gerçek olmadığını , keza senedin vade tarihi 19/03/2015 olup iddia olunan ödemelere bakıldığında bu tarihten önce yapılmış ödemelerin başkaca alacaklara ilişkin olduğunu, senedin muaccel olmasından sonra herhangi bir ödemenin bulunmadığını beyanla davanın reddini, davacının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; bilirkişi tarafından yapılan tespite göre davalı …’ın davacı ile ilgili cari hesabında açılışta 2014 tarihinden devir eden 1.855,59 TL davacıya borçlu dahil, 2015 yılında davalının davacıya (28.02.2015 tarih … nolu ) bir adet fatura keşide ettiği, kesilen açık faturalara karşılık 8 adet banka kredi kartı ile tahsilat yaptığı 31.12.2015 tarihinde 4.706,75 TL davacı alacaklı olarak muhasebe kaydının yapılmış olduğu belirtildiği, davacının dava konusu senedin teminat amaçlı verildiğini, senet bedelini fazlasıyla ödediğini iddia ettiği, davalıların cevap dilekçesinde davacı ödemelerinin başka bir hukuki ilişkiye ilişkin olduğunu, senetle ilgili herhangi bir ödeme yapılmadığını savundukları, Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği şekilde davalı …’ın defterlerindeki kayda göre davacı ile ilgili 31.12.2015 tarihli cari hesapta 2014 ‘ten 1.855,59 TL davacıya borcun devredildiği, davalının davacıya bir adet fatura keşide ettiği, davacının banka kredi kartı ile ödeme yaptığı, 31.12.2015 tarihinde toplam 4.706,75 TL davacı alacağının mevcut olduğu, dava konusu senedin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı defterlerindeki kayda göre davacı davalıya borçlu olmadığı gibi 4.706,75 TL alacaklı konumda bulunduğu, davacının hesap ekstresi kayıtlarının davalı kayıtları ile örtüşmediği, her ne kadar davacı ödemeleri davalı …’ın post cihazından yapılmış ve ticari defterler … adına kayıtlı ise de davalıların cevap dilekçelerinde ve ayrıca davalı …’ın 02.11.2017 tarihli beyanlarında davacı ile davalılar arasında süre gelen para ve mal alışverişleri olduğu hatta davalıların, davacının yaptığı ödemelerin senede ilişkin olmayıp başka hukuki ilişkiden kaynaklandığı yönündeki savunmanın mahiyeti dikkate alındığında davalıların birlikte hareket ederek davacı ile ticari ilişki içinde bulundukları, yani aralarında teselsül ilişkisinin bulunduğu, dolayısıyla davalı … adına olan ticari defter kayıtlarının her iki davalı açısından da hüküm ifade ettiği kanaatine varıldığı, davacının dava konusu bono nedeniyle davalılara borçlu bulunmadığı ayrıca 3.472,12 TL alacaklı olduğu gerekçeleriyle menfi tespit ve alacak davasının kabulüne, menfi tespit davasında davalılar takipte haksız ve kötüniyetli olduklarından kötüniyet tazminatına mahkum edilmelerine, davacı tarafından fazlaca yapılmış olan 3.472,12 TL ödemenin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalılar istinaf etmiş ve dilekçelerinde ; senedin sebepten mücerret olduğunu ve cari hesap ilişkisi ile ilgisinin bulunmadığını, bilirkişi raporunun yanlı olduğunu, ayrıca …’ın iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, kaldı ki senet bedelinin Yasemin’e de ödenmediğini ,verilen kararın hatalı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ;menfi tespit isteminden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Senedin malen kaydı taşıdığı ve davalı yanca yapılan ödemelerin ” bir başka borç para verme” işleminden kaynaklandığı ileri sürdüğü görülmektedir. Kural olarak yapılan havale mevcut bir borcun ödenmesi için yapılmış sayılır. Davalı ise yapılan havalelerin bu senet için yapılmadığını , ayrıca borç para alışverişlerinin olduğunu beyanla bu savunmasını ispat külfeti altındadır. Senedin malen kaydı taşımasına rağmen herhangi bir mal tesliminin olmayışı, davalıların davacıya borç para verdiklerini kanıtlayamamış olması, davalılar arasındaki eylemli birlik, karı koca ilişkisi dikkate alındığında davalı …’ın iyi niyetli üçüncü kişi olarak kabul edilemeyeceği nedenle ilk derece mahkemesi kararı yerinde olup, davalı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalıların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2-Alınması gereken 852,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan iki adet 212,99 TL nin mahsubu ile 426,02 TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3- Davalı yanca yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı yan üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/12/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.