Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2519 E. 2021/844 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2519 Esas
KARAR NO: 2021/844 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2017
NUMARASI : 2015/682 E. – 2017/1214 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili; taraflar arasında elektrik satış sözleşmesi bulunduğunu, davalının faturalarını ödemediğini, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibine davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; ödeme emri ekinde evrak tebliğ edilmediğini, müvekkilinin ikametgahı Beykoz İcra Dairelerinin yetkili olduğu halde takibin yetkisiz İstanbul İcra Müdürlüğünde başlatıldığını, dava tarihi itibariyle belirtilen faturalardan ötürü müvekkilinin borcu bulunmadığını, zira müvekkilinin bu faturaları ödediğini, davacının takibin açılmasından 9 gün sonra düzenlediği faturayı davaya konu etmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, takibin 03/06/2015’te başlatıldığını, oysa davacının 12/06/2015 tarihli 3746,85 TL bedelli faturayı da talep ettiğini, takipte talep edilmeyen alacağın davada istenemeyeceğini, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının davalı hakkında 01/06/2015 tarihinde cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının 4 adet faturadan dolayı toplam 26.593,28 TL ödeme yaptığı, davalının takip öncesinde temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, takip tarihinden ödeme tarihine kadar geçen 16 günlük süre içerisinde davacının işlemiş faiz vekalet ücreti, masraf ve tahsil harcı olmak üzere toplam 5124,14 TL yönünden itirazın iptalini istemekte haklı olduğu, takipten sonra davadan önce yapılan ödemelerin infazda nazara alınması gerektiği, dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 26.593,28 TL asıl alacak üzerinden avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takipten sonra davadan önce yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına, % 20 oranındaki 44,37 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin icra takibinde istenilen ana para alacağı yönünden davayı kabul ettiğini, ancak inkar tazminatını 44,37 TL olarak belirlediğini, oysa harca esas değerin davalı tarafından itiraz edilen rakam olarak gösterildiğinin, takipten sonra ödeme yapan davalının borcunu ikrar ettiğini, ancak mahkemenin inkar tazminatını ve diğer kalemler yönünden belirttiği tutarların sebebini anlayamadıklarını, müvekkiline yükletilen masraf ve vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; icra takibinde yetkiye itiraz ettiklerini ancak mahkemenin bu konuyu değerlendirmediğini, müvekkilinin ikametgahı Beykoz İcra Dairesinde açılan bir takip bulunmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca davacının icra takibine dayanmadığı faturaların davada ileri süremeyeceğini, mahkemenin usule aykırı bu durumu dikkate almadığını, davanın kısmen reddedildiği halde müvekkili lehine tazminata hükmedilmemesinin doğru olmadığını bildirmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine 01/06/2015 tarihinde 26593,28 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 27.379,06 TL alacağın asıl alacağın % 19,8 faiz işletilmek suretiyle tahsili için 01/06/2015 tarihli cari hesap dökümü dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekilinin Beykoz İcra Daireleri’nin yetkili olduğu, dayanak belgenin tebliğ edilmediği ve borcun bulunmadığından bahisle takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu görülmüştür. Taraflar arasında düzenlenen Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi’nin incelenmesinde; sözleşmenin 15.maddesinde İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun düzenlendiği, sözleşmenin 4/3 maddesinde fatura bedelinin faturanın düzenlenme tarihinden itibaren 10 yıl içinde ödeneceği, 4.4 maddesinde ise süresinde ödenmeyen faturalara EPMHY’nin 24.maddesinde düzenlenen gecikme zammının uygulanacağının belirtildiği görülmüştür. Cevap dilekçesi ekinde sunulan dekontların incelenmesinde; davalının 17/06/2015 tarihinde 7394,82 TL, 6254,73 TL, 7386,01 TL ve 5557,72 TL’lik ödemeler yaptığı, ödemelerin açıklama bölümünde ödenen faturaların tarih ve numarasının belirtildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 10/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda davacının 4 fatura bedelinin tahsilini istediği, takibin 01/06/2015’te yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının 26.593,28 TL asıl alacak, 602,50 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu, davacının takipten sonra 17/06/2015 tarihinde 26.593,28 TL ödeme yaptığı, ancak takip tarihine kadar işleyen gecikme zamlarının ödenmediği, ödemlerin TBK’nun 100.maddesi uyarınca yapılan mahsubu sonucu davalının ödeme tarihi itibariyle 801 TL alacak, 3263 TL vekalet ücreti, 25 TL masraf, 1686,10 TL tahsil harcı olmak üzere toplam 5775,10 TL kapak hesabı borcu bulunduğunun tespit edildiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E :Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalının elektrik bedellerini ödemediğini iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davalı taraf icra takibinde icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunmuş olup öncelikle bu hususun İİK’nun 50.maddesi gereğince incelenmesi gerekir. Takip İstanbul İcra Müdürlüğünde başlatılmış olup taraflar arasındaki 01/07/2013 tarihli sözleşmenin 15.maddesinde İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı, tarafların tacir olduğu gözetildiğinde davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı ve istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Ayrıca davalı vekili reddedilen kısım yönünden lehine tazminata hükmedilmesini istemiş ise de davacı taraf takip tarihi itibariyle takibinde kötü niyetli olmadığından bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir.Öte yandan davacı taraf davalı aleyhine 01/06/2015 tarihinde 26.593,28 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 27.379,06 TL alacağın tahsili için takip başlatmıştır. Davalı tarafça 17/06/2015 tarihinde toplam 26.593,28 TL ödenmiştir. Takipten sonra ve davadan önce yapılan ödemeler yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartı olup mahkemece resen gözetilmelidir. Bundan başka Yargıyay 11. Hukuk Dairesi’nin son uygulamaları da takipten sonra ve davadan önce yapılan ödemelerin asıl alacaktan düşülmesi gerektiği yolundadır. (Bkz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/2746 Esas – 2020/5173 Karar ve 2020/2729 Esas – 2020/5106 Karar sayılı ilamları.) Buna göre somut olay bakımından takipte istenilen asıl alacak takipten sonra ancak davadan önce ödenmiştir. Dolayısıyla asıl alacak dava konusu edilemez. Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gözetilerek bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada ise davacının davalıdan 602,50 TL gecikme zammı, (takip öncesi dönem için) isteyebileceği anlaşılmıştır. Buna göre mahkemece sadece asıl alacağa isabet edecek feriler ile 602,50 TL’lik kısım yönünden itirazın iptali ve takibin devamı yönünde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan bu yön itibariyle davalı vekilinin istinaf talebinin resen bağlamında kısmen kabulü gerekmiştir. Davacı tarafın istinaf talebinin değerlendirilmesinde ise; yukarıdaki paragrafta açıklanan ve resen gözetilmesi gereken hususlar dikkate alındığında davacı vekilinin istedikleri alacak bakımından itirazın iptaline karar verilmesi ve tüm tutar üzerinden inkar tazminatı verilmesi gerektiğine yönelik istinaf talepleri yerinde değildir. Ancak davacının 602,50 TL’lik gecikme faizi alacağı kabul edildiğinden bu tutar üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekir. Bu yönden davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE; 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 01/11/2017 tarihli 2015/682 E. – 2017/1214 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,-Davanın KISMEN KABULÜNE, Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 602,50 TL gecikme zammı ile takipte istenen asıl alacağa isabet edecek ferileri yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Kabul edilen 602,50 TL’nin % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Davacı taraf takibinde kötüniyetli olmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, 2-İlk derece yargılaması yönünden; a-Alınması gereken 40,97 TL harcın davacı tarafça yatırılan 468,06 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 427,09 TL harcın talebi halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, b-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 602,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, d-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat ücreti 142,00 TL bilirkişi masrafı 500,00 TL olmak üzere toplam 642,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 14,38 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,3-İstinaf yargılaması yönünden;Taraflarca yatırılan istinaf peşin harçlarının talepleri halinde ilk derece mahkemesince iadesine, -İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 42,35 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 140,45 TL’nin, davalıdan alınıp davacıya verilmesine,-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 23,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 121,60 TL’nin, davacıdan alınıp davalıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 16/04/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.