Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2480 E. 2019/1339 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2480 Esas
KARAR NO : 2019/1339
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2018
NUMARASI : 2016/861 E. – 2018/99 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/06/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankaya İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasından 4.000,12 TL üzerinden 02/07/2015 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, müvekkili banka tarafından ihbarnameye 03/07/2015 tarihinde süresinde cevap verildiğini ve itiraz edildiğini, 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilmeden haksız ve hukuka aykırı şekilde 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve bankaya 27/07/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK’nın 89. maddesi uyarınca üçüncü şahıs konumunda olan müvekkil bankaya üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilebilmesi için gönderilen 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesine itiraz edilmemiş olması gerektiğini, müvekkili banka tarafından 89/1 haciz ihbarnamesine yanıt verildiği, itiraz edildiği ancak bankaya 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğ edilmediğini, bu kapsamda dosya alacaklısının 89/3 haciz ihbarnamesinin gönderilmesini talep etmesi ve icra müdürlüğü tarafından da müvekkili bankaya 89/3 haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin İİK’nın 89. maddesi ilgili fıkrası hükümlerine aykırı olduğunu, takip alacaklısının 89/4. madde hükmü gereği müvekkili bankaya karşı bir tazminat ve ceza davası açması gerekirken 89/3 haciz bildirisi göndermesinin usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu, bu hususların emsal Yargıtay kararları ile de sabit olduğunu belirterek, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasından 89/3 haciz ihbarnamesine ilişkin tedbir kararı verilmesini, davanın kabulünü, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasından 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesine ilişkin borçlu olmadığının tespitini, talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından … isimli dava dışı üçüncü şahsın borcu sebebi ile İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nde … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibi kapsamında bir çok bankaya İİK.da düzenlenen 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davacı bankaya da gönderildiğini, İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesinde görülen davada karşı tarafça cevap verildiği iddia edilmişse de 89/2 ve 89/3 ihbarnamelerinin gönderilmesi aşamasında dilekçenin dosyada bulunmadığını ayrıca davacı tarafından sunulan evrakta da icra müdürlüğünün alındısının bulunmadığını, davacı tarafından kendisine gönderilen ve tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine süresinde ve usulüne uygun itiraz etmediğini, itiraz edilmiş ise de bu evrakın icra müdürlüğü dosyasına girmediğini, dolayısı ile müvekkilinin dava konusu olayda herhangi bir kusur ve ihmali bulunmadığını, davacının icra müdürlüğü işleminin iptali için İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesinde dava açmış mahkemece şikayetin kabulü ile üçüncü şahsa gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinin iptaline karar vermiş, müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine de hükmedilmediğini, bu karar ile 89/3 kapsamında müvekkilinin davacıdan herhangi bir maddi talebi olmasının önüne geçildiğini, dolayısıyla dava konusu menfi tespit kararı verilmesinde davacının hukuki menfaatinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.02.2018 tarihli 2016/861 E. – 2018/99 K.sayılı kararıyla; incelenen İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/955 sayılı dosyasında yapılan şikayet üzerine verilen karar ile icra dosyasında davacıya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesine cevap verilmediği gerekçesi ile 89/2 ve 89/3 haciz ihbarlarının gönderildiği, davacının Erzurum … İcra Müdürlüğü’nün …muhabere numarası ile 06/07/2015 tarihinde teslim olmadığı, bu durumda gönderilen 89/3 haciz ihbarının yerinde olmayıp iptali ile şikayetin kabulüne karar verildiği, davacının icra hukuk mahkemesine açtığı davada 3.haciz ihbarının iptaline karar verilip verilmeyeceğinin bilinmeyip, menfi tespit davasının da süresinde açılması gerektiği, davacının hukuki yararının bulunup, ilgili İcra Hukuk Mahkemesinin kararı ile menfi tespite konu haciz ihbarı iptal edilmiş olmakla kararın 26/12/2016 tarihli olup, açılan menfi tespit davası 10/08/2016 tarihli bulunduğundan her ne kadar artık davanın konusu kalmamış ise de, davanın açıldığı tarihte açıklanan nedenler ile hukuki yararın bulunduğu, davacı yararına masraf ve ücreti vekalete hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın konusuz kalması nedeniyle karar oluşturulmasına yer olmadığına, davacı tarafça yapılan 174,40 TL yargılama giderinin ve davacı lehine hükmedilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davcıya ödenmesine karar verilmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava dışı .. aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, birçok bankaya 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davacı tarafça haciz ihbarnamesine cevap verildiği iddia edilmiş olsa da, dosyada mevcut olmadığını, dosyaya ibraz edilen evrak üzerinde de ve usulüne uygun itiraz edilmediğini, müvekkilinin 89/3 haciz ihbarnamesi bakımından kusuru ve ihmalinin bulunmadığını, Yargıtay 19.HD’nin 2012/14242 E. – 2013/597 K.sayılı 15.01.2013 tarihli kararında da belirtildiği üzere müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, dava konusu 89/3 haciz ihbarnamesinin İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/955 E. – 2016/1112 K. sayılı kararıyla, iptal edildiğini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilerek müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmediğini beyanla, mahkeme kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının kaldırılarak davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili istinafa cevabında; mahkeme kararının haklı ve hukuka uygun olduğunu, İcra Hukuk Mahkemesinin müvekkili haklı bularak şikayetin kabulüne karar verdiğini, davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, beyanla istinaf başvurusunun reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan 13.09.2017 tarihli ilk duruşmaya taraf vekillerinin mazeret bildirerek katılmadığı, duruşmanın ertelendiği 14.02.2018 tarihli ikinci duruşmada davalı vekilinin mazeretinin kabul edilmediği ve konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E : Davacı vekilinin İİK’nın 89/3 maddesine dayanarak üçüncü haciz ihbarnamesi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti davası açtığı, davacı tarafça açılan İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26/12/2016 tarihli 2016/955 Esas – 2016/1112 Karar sayılı kesin kararıyla; şikayetin kabulüne, davacı ….’ye gönderilen İİK’nın 89/3 haciz ihbarnamesinin iptaline karar verdiği, ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesinde isabetli şekilde açıklandığı üzere davanın açıldığı 10/08/2016 tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilip verilmeyeceği bilinmediğinden ve menfi tespit davası açılması için de 15 günlük hak düşürücü süre bulunduğundan bu davanın açılmasında hukuki yararının bulunduğu, yargılama giderlerinin davanın açılmasına sebebiyet veren davalıya yükletilmesinde usulsüzlük bulunmadığı ancak dava ön önceleme duruşması yapılarak tutanağın taraflarca imzalanmasından önce konusuz kaldığından, davacı lehine 1/2 oranda vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen muhafazası ile davacı lehine 1/2 oranda vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.02.2018 tarihli, 2016/861 Esas, 2018/99 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın konusuz kalması nedeniyle karar oluşturulmasına yer olmadığına,3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL ilam harcının peşin alınan 68,32.-TL’den düşümü ile geri kalan 23,92 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 4-Davacının başlangıçta yaptığı 69,40 TL ve yargılama aşamasında yapılan 105,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 174,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 1/2 oranda 1.090,00 TL vekalet ücreti takdirine, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,7-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 8-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 10-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/06/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.