Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2468 E. 2019/1545 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2468 Esas
KARAR NO : 2019/1545
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2017
NUMARASI : 2017/483 2017/932
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalılardan …, .. Ltd. Şti ve … Filmler Ltd. Şti ile müvekkilinin alacaklarının hukuki takibi ile tahsili hususunda temsil ettiği …Yapım Prodüksiyon Ltd. Şti arasında imzalanan ve kendisinden beklenen tüm yükümlülüklerin müvekkili tarafından yerine getirilen ortak sinena film yapım sözleşmesine kefil olunduğunu, yine ekte yer alan taahhütname başlıklı kefalet sözleşmesi ile de borçlunun müvekkilin ortak sinema film yapım sözleşmesi imzalamış oludğu şirketlerin edimlerini yerine getirmemesi halinde müvekkilinin alacaklarını ödemeyi taahhüt ettiğini, bu sözleşme neticesinde borçlu …’in yönetmeni ve senaristi olduğu, “…” isimli filmi çektiğini, sözleşme uyarınca … Ltd. Şti’nin filmin maliyetine 2 milyon TL katkıda bulunacak olduğunu, daha sonra kalan bakiyenin %55’inin …. Ltd. Şti’ne ait olacağının kararlaştırıldığını, filmin vizyona girmesinedne itibaren müvekkiline hiçbir ödeme yapıldığını, peşin ödenen 2 milyon TL masrafın dahi ödenmediğini, bu nedenle alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalıların haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının sözleşmede taraf olmadığını, bu nedenle takip ve dava hakkı bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, takibe dayanak yapılan sözleşmenin dava dışı ….ve Pazarlama Ticaret Limited Şirketi, … Yapım Dağıtım ve davalı …üzik Yapım ve ….Ltd. Şti arasında imzalandığı, taahhütname adlı belgenin ise davalı şirket ile diğer davalı … ve … arasında imzalandığı ve buna göre adı geçenlerin dava dışı …Yapım Ltd. Şti’ne karşı taahhütte bulundukları, davacının … Film Yapım Ltd. Şti’ne karşı sözleşmeden kaynaklanan mali edimlerini ve taahhütlerini yerine getirmedikleri iddiası ile davalılardan talepte bulunduğu, davacının alacakların takibi ve tahsili hususunda adı geçen şirketi temsil ettiği ileri sürülmüş ise de davacının bu şirketin ortağı ya da yetkili temsilcisi olmadığı, yine alacağın temlikine dair bir sözleşme de sunulmadığı, sözleşmenin de tarafı olmayan davacının bu sözleşmeye dayalı talepte bulunamayacağı gerekçeleriyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; müvekkiline 30/09/2010 tarihli protokol ile tahsil ve temsil yetkisi verildiğini, mahkemenin bu hususu gözetmediğini, bu belgeyi incelemediğini, TBK’nun 40 vd. maddelerine göre müvekkilinin alacağın tahsili konusunda yetkili olduğunu bildirmiş, ayrıca İİK’nun 257.maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. Dosyada fotokopisi bulunan 04/08/2010 tarihli ortak sinema film yapım sözleşmesinin taraflarının … Ltd. Şti, …Yapım prodüksiyon Ltd. Şti ve … Film Yapım Ltd. Şti olduğu, konusunun yapımcılığını… Prodükstiyonun ortak olarak uygulayıcı yapımcılığını da … Filmlerin gerçekleştirecek olduğu ya sonra sinema filminin yapım ve prodüksiyonunun tamamlanarak gösterime girmesinin, tescilinin, dağıtımının ve pazarlamasının ve bu kapsamdaki giderlerin karşılanması ve gelirlerinin paylaşılmasının usul ve esaslarının belirlenmesi olduğu görülmüştür. Dosyada örneği bulunan 30/09/2010 tarihli tarafları …, … ve … Film Ltd. Şti olan protokolün konusunun … ve … Film Ltd. Şti ile … arasındaki …Prodüksiyon Ltd. Şti,… Ltd. Şti ve …. ve …’den olan alacaklarının tahsili olduğu, bu protokol ile 15 Mart 2011 tarihinde imzalanan ortak Film Yapım sözleşmesinden doğan tüm alacakların hukuki takipte tahsilinin yapılması hususunda …’in yetkili olduğu konusunda anlaşıldığı, …’in dilediği takdirde bu alacakları kendi adına tahsil edip icraya koyabileceğinin hükme bağlandığı görülmüştür. 04/08/2010 tarihli taahhütname fotokopisinin incelenmesinde ise; 04/08/2010 tarihli sözleşme gereğince … ve… Prodüksiyonun ortak olarak uygulayıcı yapımcılığını da.. gerçekleştireceği ya sonra isimli filmin yapımının tamamlanıp gösterime girmesinden itibarin 12 ay içinde filmden elde edilecek gelirlerin … Ltd. Şti’nin filmle iligili yapılan masrafları karşılaması halinde …’ın filme ilişkin hakları … Prodüksiyona devretmesi karşısında masrafların karşılanamayan kısmını … Ltd. Şti’ne ödemeyi, …Ltd. Şti, … ve … müştereken ve müteselsilen kabul ve taahhüt ettikleri görülmüştür.
… Ltd. Şti’nin ana sözleşmesinin incelenmesinde; ilk 10 yıl için şirket müdürünün … olduğu görülmüştür. Aynı durumun ticaret sicil gazetesinde de ilan edildiği dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır. Davaya konu edilen icra takip dosyasının incelenmesinde; ödeme emri ve takip talebinde takip dayanağı olarak herhangi bir belge veya bilgiye yer verilmemiş, ancak icra takip dosyası içinde 04/08/2010 tarihli taahhütnamenin gösterildiği görülmüştür. Bu taahhütname fotokopisinin incelenmesinde; 04/08/2010 tarihli sözleşme gereğince … Prodüksiyonun ortak olarak uygulayıcı yapımcılığını da … Filmin gerçekleştireceği ya sonra isimli filmin yapımının tamamlanıp gösterime girmesinden itibarin 12 ay içinde filmden elde edilecek gelirlerin… Ltd. Şti’nin filmle iligili yapılan masrafları karşılaması halinde…’ın filme ilişkin hakları … Prodüksiyona devretmesi karşısında masrafların karşılanamayan kısmını… Ltd. Şti’ne ödemeyi,…Ltd. Şti, … ve … müştereken ve müteselsilen kabul ve taahhüt ettikleri görülmüştür. Davacı, istinaf dilekçesinde; 30/09/2010 tarihli protokol ile alacağı tahsil konusunda kendisine yetki verildiğini ileri sürmüş ve istinaf dilekçesi ekinde 30/09/2010 tarihli protokolü sunmuştur. İstinaf dilekçesi ekinde bulunan 30/09/2010 tarihli, tarafları …n, … ve… Film Ltd. Şti olan protokolün konusunun …ve… Film Ltd. Şti ile … arasındaki …Prodüksiyon Ltd. Şti, … Filmler Ltd. Şti ve … ve …’den olan alacaklarının tahsili olduğu, bu protokol ile 15 Mart 2011 tarihinde imzalanan ortak Film Yapım sözleşmesinden doğan tüm alacakların hukuki takipte tahsilinin yapılması hususunda …’in yetkili olduğu konusunda anlaşıldığı, …’in dilediği takdirde bu alacakları kendi adına tahsil edip icraya koyabileceğinin hükme bağlandığı görülmüştür. Bütün bu anlatılanlardan davacının 15 Mart 2011 tarihli Ortak Film Yapım Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için takip başlattığı anlaşılmıştır. Davacının gerek bu alacağı tahsil ve temsil konusunda yetkili kılındığına dair protokolü yargılama sırasında dosyaya sunmadığı, gerekse kendisine tahsil yetkisi verildiğini ileri sürdüğü protokolün 30/09/2010 tarihli olup alacağa dayanak yapılan sözleşmenin 15/03/2011 tarihli olması hususları dikkate alındığında davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir.
Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İşbu dosyanın davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ihtiyati haciz talep etmesi nedeniyle bu talep yönünden duruşma açılması dolayısıyla kendisini vekil aracılığı ile duruşmada temsil ettiren davalılar yararına duruşma tarihindeki AAÜT uyarınca ve birden fazla duruşma icra edildiği gözetilerek belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/07/2019