Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2464 E. 2021/840 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2464 Esas
KARAR NO: 2021/840 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/04/2018
NUMARASI: 2016/659 E., 2018/251 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin lehtarı olduğu dava dışı … Ltd. Şti. Tarafından keşide edilen 26/05/2016 tarihli 29631 TL bedelli çekin müvekkili tarafından ticari ilişkiye dayalı olarak dava dışı … Tic. Ltd. Şti’ne ciro edilerek teslim edildiğini, çekin bu şirketin elinden rızası dışında çıktığını ve Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/209 Esas sayılı dosyasından çek iptali davası açıldığını, çekle ilgili ödeme yasağı kararı verildiğini, davanın ise dava konusu çeki vadesi geldiğinde bankaya ibraz ettiğini, banka tarafından ödeme yasağı kararından bahisle ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalının aralarında müvekkilinin de bulunduğu cirantalar aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunmadığını, taraflar arasında ciroyu haklı kılan bir neden de bulunmadığını, ciro silsilesinin kopuk olduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; ödeme yasağı kararına rağmen müvekkilinin çeki takibe koyma hakkı bulunduğunu, müvekkilinin iyi niyetli ve meşru hamil olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının çekte lehtar ciranta olduğu ve ilk cironun davacı tarafından yapıldığı, davacının çeki dava dışı … Şirketine verdiği, …’den sonra davalıya kadar arada başka cirantalar da bulunduğu, çekteki ciro silsilesinin muntazam olup kopukluk bulunmadığı, davalının dava dışı … Şirketinden sonra gelen cirantalar arasındaki ticari ilişkiyi bilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine, İİK’nun 72/3 maddesi kapsamında tedbir kararı verilmesi nedeniyle de davacının % 20 oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş ayrıca; bir çekte iki meşru hamil olamayacağını, konuyla ilgili olarak Hukuk Genel Kurulu kararı bulunduğunu, dava dışı … Ltd Şti’nin çek iptali davası sonunda aldığı ilama dayalı olarak takip başlatabileceği gibi, davalının da çeki elinde bulundurması nedeniyle ödeme talep etmesi durumunda müvekkilinin iki kez ödeme yapma durumunda kalabileceğini, delilleri arasında Bakırköy 7. Asliye TM’nin 2016/209 Esas sayılı dosyasının celbini istediklerini, ancak mahkemenin bu dosyayı celp etmeden hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiğini, çek iptali davasının ne bekletici sorun yapıldığını ne de bu davayla birleştirildiğini, çek iptali davasının Bakırköy 7. ATM’nin 2016/209 Esas sayılı dosyası olmasına rağmen mahkemenin İstanbul 9. ATM’nin 2016/848 Esas sayılı dosyasında istirdat davası açıldığı iddiasında bulunduklarından söz ettiğini, bu durumun dahi mahkemenin düzensiz ve hakkaniyete aykırı yargılama yaptığını gösterdiğini bildirmiştir. Davalı tarafından davacı ve dava dışı çek borçluları aleyhine çeke dayalı olarak toplam 32.718,42 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlattığı, takip konusu çekin 26/05/2016 tarihli 29631 TL bedelli, keşidecisinin dava dışı … Ltd. Şti., lehtar birinci cirantanın davacı, sonraki cirantaların dava dışı ….. Ltd. Şti, … Ltd.Şti, … Ltd. Şti, hamilin ise davalı olduğu, çekin 26/05/2016’da ibraz edildiği, karşılığının bulunduğu, ancak hesap üzerine ihtiyati tedbir konulması nedeniyle çek üzerinde herhangi bir işlem yapılamadığının belirtildiği dosyadaki fotokopi belgelerden anlaşılmıştır. İstanbul 9. ATM’nin 2016/848 Esas sayılı dosyasında dava dışı … Ltd. Şti’nin davalıya çek istirdatı davası açtığı anlaşılmıştır. Dosya içeriğinden … Ltd.Şti’nin Bakırköy 7. ATM’nin 2016/209 Esas sayılı dosyasında aralarında dava konusu çekin de bulunduğu, 10 çek yönünden çek iptali davası açtığı, mahkemenin dava konusu çek yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verdiği anlaşılmıştır. Yargılama sırasında alınan 02/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin delil niteliğinin bulunduğu, davalı tarafın defter tutmadığını beyan ettiği, davacı defterlerinde davalıya ait herhangi bir kayda rastlanılmadığı, davacının çeki dava dışı … Şirketine ciro ettiği, davacı ile dava dışı … Şirketi arasında ticari ilişki bulunduğu ve çekin bu kapsamda … Şirketine cirolandığı, davalının davaya konu çeki elde etmesi ve yetkili hamil olduğu ile ilgili herhangi bir bilgi ve belgenin dosyada mevcut olmadığı yolunda görül bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davalı taraf, davacı aleyhine çeke dayalı takip başlatmış, davacı ise istinafa konu iş bu menfi tespit davasını açmıştır. Davacı taraf, çekin kendisi tarafından ciro ile devredildiği dava dışı … Ltd. Şti’nin elindeyken rızası dışında elinden çıktığını, böylelikle ciro silsilesinin kopuk olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını iddia etmiş, davalı taraf ise çekin ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığını, iyi niyetli ve meşru hamil olduğunu savunmuştur. Takip ve dava konusu çekin, incelenmesinde; ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı, davacının çeki ciro ile devrettiği dava dışı … Ltd. Şti’den sonra çekte iki ciranta daha bulunduğu ve davalının hamil olduğu anlaşılmıştır. Dosyada bulunan Bakırköy 7. ATM’nin 2016/209 Esas sayılı dosyasının bir kısım evrak çıktılarından dava konusu çek yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır. Öte yandan dava konusu çekin … Şirketi elindeyken rızası dışında elinden çıktığı iddia edilmiş ise de; davalının çekte birbirine bağlı cirolar sonucu hamil olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiştir. Ayrıca, davacı vekilinin Bakırköy 7. ATM’nin 2016/209 Esas sayılı dosyasının celbini istediklerini, ancak mahkemenin bu dosyayı celp etmediğini böylelikle hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği ileri sürülmüş ise de; dosya içeriğinden ilgili dosyanın mahkemesinden UYAP üzerinden gönderilmesinin istendiği, dosyaya ait bir kısım evrakların dosya içeriğinde bulunduğu ve adı geçen mahkemenin 27/10/2017 tarihli gerekçeli kararda bulunduğu ve dava konusu çek yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar oluşturulduğu görülmüş olup, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi de yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların ilk derece mahkemesince talepleri halinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 16/04/2021