Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2460 E. 2021/762 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2460 Esas
KARAR NO: 2021/762
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2017
NUMARASI: 2014/691 E. – 2017/1021 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacılar vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yasal hamili olduğu 433 adet tacir çekin 12.10.2013 tarihinde şirket merkezinden bir kısım para ile çalındığını, hırsızlık olayı sonucunda ilgili kolluk şikayeti ile çeklerin iptali talebinde ve çeklerin ödenmemesi için tedbir talepli olarak Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 2013/550 E. Sayı ile dava açıldığını, 19.591.334,31 TL’lik çalınan çekin %10 olan 2.000.000,00 TL’lik teminat mektubunun mahkeme veznesinden depo edildiğini, 7.11.2013 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan yapıldığını, 25.02.2014 tarihinde çekler ile ilgili iptal kararı verildiğini, 11 tane çekin ortaya çıktığını ve mahkemenin dosyayı tefrik ettiğini, dava konusu çekin de iptal kararı verilen çekler arasında olduğunu ve 18.03.2014 tarihinde davanın kesinleştiğini, çek keşidecisi müvekkili … ile diğer müvekkili … A.Ş. Bayisi olduğunu ve çekin … İle bayi arasındaki aylık rutin mal sevkiyatına karşılık … A.Ş emrine … tarafından kesildiğini ve çekin arkasındaki … A.Ş cirosu çeki çalanların yaptırmış olduğu sahte ciro olduğunu, cironun sahte olduğundan ciro silsilesinin kopacağını, ayrıca Sakarya Cum. Başsavcılığı 2012/18308 sor. Sayılı dosyasına savcılık başvuru şikayetinin yapıldığını, davalının kötü niyetle iş bu icra takibini yaptığını muhatap bankaya çek ibraz ettiğinde Asliye Hukuk mahkemesinin tedbir kararını ve karar numarasını bilmesine rağmen kötü niyetle müvekkilinin ticari olarak zor duruma düşürmek için icra takibine giriştiğini anılan nedenlerle müvekkillerinin davalıya bir borcunun olmadığını, bu nedenle çek miktarının %20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini ve müvekkili … hakkında takibin iptaline karar verilmesini ayrıca müvekkili … A.Ş.’nin gerçek hamili olduğu çekin istirdadını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili bankanını kredi müşterisi …. San. Ltd. Şti. tarafından borcnu istinaden davaa konu …bankası Aş.’nin Zonguldak şubesine ait 22.000 TL bedelli cekin 21.03.2014 tarihinde müvekkili bankaya verildiğini, bunun üzerine 17.04.2014 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 24.457,22 TL meblağlı takip başlatıldığını, İstanbul 20. İHM’nin 2014/282 E. 2014/408 K. Saylı ve 06.06.2014 tarihli ilamı ile Sakarya 1. AHM’nin 2013/550 E. Sayılı dosyasında çek iptali kararı verilmesi nedeniyle çekin kambiyo vasfı kalmadığından takibin iptaline karar verildiğini, ayrıca davacının dilekçesinde Çekler üzerindeki kaşe ve imzaların sahte olduğunu sahte cironun yok hükmünde olduğunu ve işbu sebeple ciro silsilesinin kopacağınından bahsettiğini, ancak davalı müvekkili bankanın çeki muntazam ciro silsilesine göre istisap ettiğini ve çekin meşru hamili durumunda olduğunu çeklerin çalıntı olduğunu bilmediği, iyi niyetli hamil olduğunu bu nedenle davanın kötü niyetli olarak açılması sebebiyle uğrayacakları herhangi bir zararda dava açma haklarının saklı kaldığının belirterek masraf ve ücreti vekaleten davacı borçluya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ” …davanın kısmen kabul kısmen reddi ile İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takibe konulan çekten dolayı yapılan takibin davacılar yönünden iptaline, davalının %20 tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine, çekin istirdadı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılardan sadece … şirketi imza inkarında bulunduğunu, imzaların istiklali ilkesi gereğince çekteki cirolardan birinin sahte olmasının diğerlerinin sıhhatini etkilemeyeceğini, imza itirazında bulunmayan … yönünden takibin iptali kararı verilemeyeceğini kararın hatalı olduğunu, Çekte ciro silsilesinin düzgün olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, İmza incelemesi için alınan her iki raporda tüm şirket yetkileri yönünden çekteki imzanın … şirketine ait olup olmadığının saptanamadığını, 19.01.2017 T raporda … dışındaki temsilcilerinin imza incelemesi olmadığını, 13.06.2017 T raporda ise … ve … dışındaki şirket yetkilileri yönünden eli mahsülü olup olmadığı yönünden görüş beyan edilemeyeceği belirtildiğini her iki davalı yönünden davanın kabulüne yönelik kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, menfi tespit ve çekin istirdadı istemlerine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu 22.000TL bedelli 21.03.2014 Tarihli çekte keşideci …, lehtar … Aş, sırasıyla arka yüzdeki cirantalar; …. Aş, …Ltd Şti, … Ltd Şti, …, …, …LTD ŞTİ olup son hamil ise … AŞ’dir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nın 677. maddesinde düzenlenen imzaların bağımsızlığı ilkesi gereğince davacı keşideci …, kendi imzasından sorumlu olup cirantanın imzasının sahteliğini ileri süremez. Davacı … keşideci imzasını inkar etmediği, ciroda şeklen düzgün ciro silsilesi olduğu dikkate alındığında davacı … davasının reddi gerekirken kabulü yerinde görülmemiştir. Davacı … Tic.A.Ş çekte şirkete atfen atılan lehtar imzasının sahteliğini ileri sürmüştür. Sahtecilik def’i mutlak def’ilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceğinden mahkemece davacı lehtar … Tic.A.Ş’nin sahtecilik def’i üzerinde durulması yerinde ise de; imza incelemesi yapılacak şirket temsilcilerinin imzalarının bulunduğu evraklar celp edilmeksizin mahkemede alınan imza örnekleri ile yetinilerek rapor alınması yerinde değildir. 13.06.2017 Tarihli bilirkişi raporu denetlenebilir nitelikte olmadığı gibi netice itibarıyla hükme esas alınmayacağından, mahkemece davacı şirketin senet tarihi itibarı ile temsilcilerinin senet tarihinden önceki tarihli mukayeseye elverişli imza asıllarının bulunduğu evrakların da celbi ile imza incelemesi için ATK Fizik İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerekirken davalı vekilinin rapora itirazları dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, 2- İlk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf nisbi harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 32,48 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 130,58 TL’nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09/04/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.