Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2457 E. 2021/764 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2457 Esas
KARAR NO: 2021/764
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2017
NUMARASI : 2013/217 E. – 2017/1366 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 09/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesi ile, …’in davacılar tarafından imzalanan 10/08/2011 keşide tarihli, 64.900,00 TL meblağlı teminat senedini … Kar Ortaklığı anlaşması kapsamında teminat olarak aldığını kabul ederek sözleşmenin 13. Maddesinde de bu hususun düzenlenmiş olmasına rağmen daha sonra bu senedin vasfını değiştirmek suretiyle normal bir kambiyo senediymiş gibi İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine konu ettiğini, yine aynı şekilde diğer davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. (bu şirketin sahibi ve yetkilisi …) … Temizleme franchise anlaşması kapsamında teminat olarak alınan ve sözleşmenin 6. Maddesi düzenlemesinde teminat senedi olduğu açıkça yazılı olan 10/08/2011 keşide tarihli 15.000,00 TL meblağlı senedi de vasfını değiştirmek suretiyle normal bir kambiyo senediymiş gibi İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine koyduğunu, oysa ki … franchise anlaşması ve … Kar ortaklığı anlaşması kapsamında davacılar tarafından imzalanarak davalılara verilen yukarıda belirtilen 2 adet senedin davalı firmaların taraflar arasındaki sözleşmeye sözleşme şartlarına uygun hareket etmemesi nedeniyle söz konusu taraflar arasında yapılan 10/08/2011 tarihli … franchise anlaşması ve 10/08/2011 tarihli … Kar Ortaklığı anlaşmasının feshine karar verilmesini zira müvekkillerinin davalılara taraflar arasında yukarıda belirtilen sözleşmelerden kaynaklanan herhangi bir borcunun olmadığını, tam aksine davalıların sözleşmelerden kaynaklanan edim ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi neticesinde davacıların uğradığı maddi zararlar bulunduğunu, davalının haksız kazanç elde etmek için kendisini olduğundan daha güçlü göstererek yapamayacağı yükümlülükler altına girerek davacıların zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, ayrıca davacılara hurda değerindeki kuru temizleme makinelerinin fahiş bir fiyata satıldığını, bu durumdan kaynaklı davacıların aldatılarak büyük bir zarara uğradığını, bu yöne ilişkin talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, davalıların taraflar arasındaki sözleşme şartlarına uygun olarak davacılara karşı herhangi bir hizmeti yerine getirmediklerini, maddi bir hizmette bulunmadıklarını, kendileri hiçbir zaman franchise veren kurumsal yapıya sahip bir şirket gibi hareket etmediklerini, sorumluluklarının yerine getirilmediğini belirterek takibe konu yukarıda belirtilen senetlerden kaynaklı davalılara davacıların borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu bu takiplerin iptaline ve yine yukarıda belirtilen 2 adet teminat senedinin bedelsizliğine karar verilerek istirdadına ve davacılara teslimine, sözleşmelerin, davalıların sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve ayıplı mal teslimi nedeniyle feshi ile 60.000,00 TL ödemenin avans faizi ile birlikte davacılara ödenmesini ve bu sözleşmeler nedeniyle davacıların uğramış olduğu zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, davalılar aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde iddia ettiği gibi senetlerin vasfının değiştirilmesi veya sahtecilik yapılmasının söz konusu olmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … ve … Esas sayılı dosyalarda icra takibine konu edilen senetlerin zaten kambiyo senetleri olduğunu, davalılar ile davacıların bir danışmanlık firması aracığıyla tanıştıklarını, taraflar arasında yapılmış bulunan görüşmeler sonucunda 10/08/2011 tarihli franchise anlaşması ve yine aynı tarihli kar ortaklığı anlaşmasının imzalandığını, davalıların, davacılara karşı hem franchise anlaşması hem de kar ortaklığı anlaşmasının gerektirdiği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşme gereği davacılara teslim edilmesi gereken makine ve diğer ürünlerin teslim edildiğini, davacıların da iş yerinde çalışmaya başladıklarını, dava dilekçesinde de kabul edildiği üzere herhangi bir arıza söz konusu olduğu zaman franchise alana servis hizmetinin sunulduğunu, dava dilekçesindeki davalı şirket ve diğer davalıyla ilgili olumsuz iddia/beyanların doğru olmadığını, taraflar arasındaki anlaşmalara konu makinelerin insan sağlığına uygun olmadığı iddialarının doğru olmadığını, davalıların taraflar arasındaki anlaşmalara ilişkin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak davalıların anlaşmalara uygun yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalılar aleyhine açılan davayı kabul etmediklerini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….söz konusu senetlerin üzerlerindeki ihdas sebeplerinin nakden olarak belirtildiği, her ne kadar davacı taraf söz konusu senetlerin teminat senedi olarak verildiğini ileri sürmüş ise de, senet üzerlerinde bu senetlerin teminat senedi olduğuna yönelik herhangi bir ibarenin bulunmaması göz önüne alındığında ve ayrıca taraflar arasında akdedilen sözleşmede belirtilen senetlerin tanzim tarihi, vade tarihi, senet miktarı vs.gibi hususlar açıkça yer almadığından, davaya konu bu senetlerin sözleşmede teminat olarak verileceği belirtilen senetler olduğunu da davacı taraf yazılı belge ile ispatlayamadığı, tüm bu hususlar dikkate alındığında, menfi tespit davası yönünden kambiyo senetleri sebebiyle borçlu olmadığını ileri süren davacının söz konusu bu senetleri ödediği, bu senetler sebebiyle borçlu olmadığı yönündeki iddialarına ancak yazılı belge ile ispatlayabileceği, davacının ticari defterlerinde bu senetlerin de kayıtlı olmadığı göz önüne alındığında, yine davacı tarafça senet bedellerinin ödendiği yada bu senetlerin teminat senedi olduğuna ilişkin yazılı bir belge sunulmadığı, davada davacının diğer talebinin; taraflar arasında akdedilen franchise sözleşmesinin davalıların sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve ayıplı mal teslimi sebebiyle feshi ve davacı tarafından davalılara ödenen 60.000TLlik avansın iadesine yönelik dava olduğu, yine davacı tarafından davalılara ödendiği ileri sürülen bu 60.000TLye ilişkin ödeme de davacı tarafın ticari defterlerinde yer almadığı, her ne kadar davacı tarafça söz konusu makinaların ayıplı olduğu iddiası ile İstanbul 10.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/42 D.İş sayılı dosyası ile 25/05/2012 tarihinde tespit yaptırmak üzere mahkemeye başvuru yapılmış ise de, bizzat dava dilekçesi ve taraflar arasında akdedilen franchise sözleşmeleri göz önüne alındığında taraflar arasındaki sözleşmelerin 2011 yılı Ağustos ayında akdedildiği ve işletmenin 2011 yılı Ekim ayında faaliyete geçtiği, dolayısıyla davalılar tarafından davacıya teslim edilen makinaların da bu tarihten önce davacıya teslim edildiği, davacının tacir olduğu, makinaların kendisine teslim edildiği tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı TTKnun 25/3.maddesi uyarınca emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecbur olduğu, açıkça belli değilse, alıcının emtiayı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecbur olduğu, diğer hallerde BKnun 198.maddesinin 2.ve 3.fıkralarının tatbik olacağının düzenlendiği, gerek Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yaptırılan inceleme, gerekse mahkememizce yaptırılan inceleme sonucunda makinalarda ayıplı olduğu kabul edilse dahi, söz konusu ayıbın davacı iddialarına göre teslimde yada en geç teslimden 8 gün sonra içerisinde davacı tarafça davalıya bildirilmesi gerektiği, yine bu tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTKnun 20/3.maddesi uyarınca tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmek veya mukaveleyi fesih yahut ondan rücu maksadı ile yapılacak ihbar veya ihtarların mutaber olması için noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yada telgrafla yapılmasının şart olduğunun düzenlendiği, davacı tarafça gerek tespitten önce gerekse davadan önce davalılara çekilmiş bu şekilde bir ihtarnamenin de bulunmadığı, bu itibarla davacı tarafça ödendiği ileri sürülen 60.000TLlik ödemenin davalılardan geri alınmasını gerektirecek herhangi bir husus bulunmadığı gibi, feshin haklı olduğuna ilişkin davacı iddialarının da ispat edilemediği, ayrıca davacı tarafından yapıldığı ileri sürülen bu 60.000TLlik ödemenin yapıldığına yönelik davacı tarafça usulune uygun ödeme belgelerinin de dosyaya ibraz edilmediği, sadece davalı şahsın kartvizitinin arkasına davacıdan şahsi hakların devrine mahsuben 25.000TL alındığına ilişkin imzalı belge olduğu, yine taraflar arasında akdedilen franchise sözleşmesinde belirtilen franchise bedelinin anlaşmanın imzası ile tamamen hak edilmiş sayılacağı ve iade edilmeyeceğinin düzenlendiği, bu itibarla söz konusu bedelin iadesinin davacı tarafça istenemeyeceği, kalan kısmi ödemenin ise davacı tarafından satın alınan makina bedellerine ilişkin olduğu, dolayısıyla bu makinaların da davacıya ait olduğu gözetildiğinde, davacıda kalan makina bedelleri için davacının bu bedellerin iadesine yönelik talepte bulunamayacağının anlaşıldığı” gerekçesiyle davacının davasının subut bulmadığından reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu senetlerin teminat senedi olduğunu, franchise anlaşması ve kar ortaklığı anlaşmasından kaynaklandığının açık olduğu gibi bilirkişi raporunun da bu yönde olduğunu, Ticari defter kayıtlarına göre de müvekkili … davalı yana 31.12.2011 itibarı ile 1097,55TL, 31.12.2012 itibarı ile 4.358,32TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, sözleşmelere göre senetler teminat senedi olduğundan mahkemece aksi yorumla menfi tespit isteminin reddinin hatalı olduğunu,İKinci talepleri yönünden ise; müvekkilinin 25.000TL’yi davacı … 19.08.2011’de elden verdiğini, kartvizitin arkasına “Sn … şahsi hakların devrine mahsuben 25.000TL aldım” yazıldığını, aynı gün 30.400TL EFT yapıldığını, öncesinde de 5000TL EFT yapıldığını, Kendilerinin imalatını yaptıkları makinelerin 20.07.2011’de anlaşma yapılmasına rağmen geç teslim nedeni ile 22.10.2011’de deneme faaaliyetlerine başlandığını, davacının tavrının değiştini, vaatlerin yerine getirilmediğini, malzemelerin getirilmediğini, defolu ve ucuz mallar konulduğunu, sözde anahtar teslimi olan dükkana bar sandalyesi bekleme koltukları dahi konulmadığını, müvekkilinin ödeme yapmış olması nedeni ile vazgeçme yolunun olmadığını,Makineler kurulur kurulmaz arızaların başladığını, tambur rulmanının değiştiğini, leke makinesinin arızalı olduğunu, arızalı makinelerin anlaşmalı olduğu söylenen ustalar tarafından çoğu zaman gecikmeli yapılmasına rağmen arızanın sürekli tekrarlandığını, hidroforun yeterli olmadığını, 4 kez değiştiğini, kompresörün 3 kez değişmesine rağmen iyileşme olmadığını, makinenin normalin çok üzerinde ilaç tüketimi yapmaya başladığını, Kendisine fahiş fiyatla satılan makine ve ekipmanların aslında çok geri teknoloji ürünleri olduğu ve Çin’den 3000- 5000USD’ye temin edilebildiğini, sağlık için tehlikeli olduğunu, servis hizmeti için gelen kişilerin servis personeli olmadıklarını,İstanbul 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/42 D. İş sayılı dosyasındaki delil tespitinde bilirkişilerce yapılan incelemede makinelerin uygun evsaf ve nitelikte olmadığı, kullanılamaz ve tamir edilemez olduğu kanaatine varıldığı, makinelerden çıkarılan ürünler üzerinde solvent kaldığı ölçümler neticesinde ortaya çıktığı, olması gerekenden çok fazla miktarda dışarı salınan bu zehirli madde müvekkilimin ve çalışanlarının sağlığını bozmakta olduğunu, firmanın taahhüt ettiği gibi resmi bir servisi de bulunmadığını,Davalının sabit ikamet ve iletişim adresi olmadığını, eğitim verileceği, merkezi sipariş numarası olacağı, kurumsal reklam bütçesi olacağı vb anlaşma gereği taahhüt edilen hususların yerine getirilmediğini, makinelerin çalışmadığı dönemde başka dükkanlarda müşterilerin ürünlerinin temizletildiğini, müvekkillerinin dolandırıldığını, teminat senetlerinin davalı yanca icraya konulması ile sözleşmenin fiilen sona erdiğini, mahkemenin sözleşme hükümlerini değerlendirilmediğini, Müvekkilinin 30559,60TL ve 5000TL ödemesinin bankadan da celp edilebilecekken mahkemece kabul edilmemesinin yerinde olmadığı gibi davalı yanın da ödemelere bir itirazı olmadığını, davalının sözleşmenin usulüne göre sonlandırılmadığı yahut cihazların iade edilmediği savunmasının da olmadığını, taleple bağlılık ilkesine aykırı karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, iki adet bonoya ilişkin menfi tespit istemi ile Franchise sözleşmesi ve Kar Ortaklığı sözleşmelerinin akde aykırılık ve ayıplı mal teslimi nedeni ile sözleşmenin feshi, sözleşme gereği yapıldığı iddia edilen 60.000TL’nin iadesi istemlerine ilişkin olarak açılmıştır.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe dayanak 64.900TL bedelli senette davacı … keşideci, … kefil, davalı … lehtar konumunda olup 10.08.2011 Tanzim, 10.08.2012 ödeme tarihli senette “nakden kaydı” mevcuttur. Dava konusu İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe dayanak 15.000TL bedelli senette davacı … keşideci, … kefil, davalı … San Tic Ltd Şti lehtar konumunda olup 10.08.2011 Tanzim, 10.08.2012 ödeme tarihli senette “nakden kaydı” mevcuttur. Davacılar her iki senedin teminat senedi olduğunu, senedin vasfının değiştirilerek doldurulduğunu iddia etmişler, delil olarak sözleşmelere dayanmışlardır. Sözleşmelerin teminat başlıklı maddeleri ayrı ayrı incelendiğinde 10/08/2011 … Kar Ortaklığı sözleşmenin 13. Maddesinde franchise verenin yatırım desteği alacağına karşılık; 64.900TL teminat senedi verilmesinin, 3.maddesinde ise 110.000TL+KDV’nin %50’sinin yatırım desteği olarak ödenmesinin kararlaştırıldığı, kararlaştırıldığı, 10/08/2011 Tarihli … franchise sözleşmenin ise 16. Maddesinde franchise alanın sorumluluk ve yükümlülükleri için 15.000,00 TL bedelli teminat senedi verilmesinin ve yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde senedin nakde çevrileceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Bu durumda; takibe konu 10.08.2011 tanzim tarihli 64.900,00TL ve 15.000,00TL bedelli senetlerin tanzim tarihlerinin sözleşmelerin tarihleri ile aynı tarihli oldukları dikkate alınarak senetlerin teminat senedi niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.Davalılar vekili düplik dilekçesinde yatırım bedelinin %50’sinin davacı tarafından gerçekleştirildiğini beyan ettiğinden 64.900TL bedelli senet yönünden davacının menfi tespit talebi yerinde olduğu gibi, bilirkişi raporuna göre davacının 4.358,32TL borçlu olduğu, davacıların bu miktarın ödendiğine ilişkin delil ibraz etmedikleri dikkate alındığında 15.000TL’lik teminat senedinin 10.641,68TL lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespitine, davalının takipte kötüniyetli olduğu sabit olmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekirken mahkemece menfi tespit isteminin reddi yerinde görülmemiştir.Davacıların diğer istinaf istemi; sözleşmenin feshi ile 60000TL’nin iadesi isteminin reddinin hatalı olduğuna ilişkindir. Mahkemece 60.000TL’lik ödemenin yapıldığına yönelik usulüne uygun ödeme belgelerinin ibraz edilmediği kabul edilmiş ise de; davalılar vekili düplik dilekçesindeki beyanı dikkate alındığında bu kabulün kısmen yerinde olmadığı görülmektedir. Ancak; sözleşmenin 12.maddesinde “marka ve el kitabı kullanma haklarının karşılığı bir defaya mahsus ödeneceği belirtilen 15.000TL+KDV’nin anlaşmanın imzalanması ile hak edilmiş sayılacağı ve iade edilmeyeceğinin” açıkça düzenlendiği, davacının akde aykırılık iddiasına konu hususlarda franchise verene yüklenen edimler olmadığı, sözlü taahhütler yönünden iddianın ispatlanamadığı, makinenin fahiş bedelle satıldığı iddiasının ise sözleşme serbestisi gereğince dinlenebilir nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki 23.02.2012 Tarihli görüşme tutanağında ana yıkama makinesinin 7 işgünü içinde sorunlarının giderilmesi vb hususlarda franchise verene 7 iş günü süre verilmesi kararlaştırılmış ise de; davalının süre içinde eksikliklerin giderildiğini iddia ettiği, tespit talebine yönelik değişik iş dosyasının 25.05.2012’de açıldığı, yargılama sırasında dosyaya yansıyan beyanlara göre de davacının dükkanını ayıp iddiasına konu makine ile devrettiği de dikkate alındığında davacının bu husustaki talebinin reddi yerindedir.Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince davacılar vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, İlk derece mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA,2- Davanın KISMEN KABULÜNE,- Dava konusu İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe dayanak 64.900TL bedelli senet yönünden davacıların BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,- Dava konusu İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe dayanak 15.000TL bedelli senedin 10.641,68TL lik kısmı yönünden davacıların BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,- Davacıların kötüniyet tazminat isteminin reddine,- Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,-Alınması gereken 5.160,25TL harçtan 1517,80TL peşin harç ile 871,40 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 2771,05 TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, – Davacıdan tahsil olunan 2389,20TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,- Davacı tarafından yapılan 24,30TL ilk açılış harcı, 300,00TL bilirkişi ücreti ile 383,00TL posta ve müzekkere gideri ki toplam 707,30TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 381,87TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, – Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 10.620,42TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,- Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9166,58 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,3- Davacının istinaf istemi kısmen kabul edildiğinden davacı yanca yatırılan 35,90TL istinaf peşin harcının istek halinde iadesine,- Davacılar tarafından yapılan 98,10TL istinaf harcı ile 149,00TL istinaf posta gideri ki toplam 247,10TL nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kabul edilen ve reddedilen kısım yönünden HMK 341/4.md gereğince kesin olmak üzere 09/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.