Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/245 E. 2018/1517 K. 29.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/245 Esas
KARAR NO : 2018/1517
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2017
NUMARASI : 2017/603 2017/865
DAVANIN KONUSU : Ticari Ünvanın Korunması
KARAR TARİHİ : 29/06/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, ” … ” kelimesinin müvekkili bankanın kuruluşundan beri tescilli …unvanı kadar yaygın kullanımı nedeniyle adeta müvekkili ile özdeşleştiğini, albaraka kelimesinin arapça bir kelime olup Türkçe karşılığının … olduğunu, müvekkilinin reklamlarında sürekli olarak … kelimesini kullandığını, müvekkilinin … adında yayın çıkardığını, vakıf kurduğunu ve … unvanının çeşitli şirketlerle kullanarak … kelimesinin tanınırlığını ve… ile özdeşleşmesini sağladığını, davalıların ise unvanlarında … kelimesini kullanarak müvekkilinin tanınırlığından yararlanmak istediğini, sanki zincir markalar izlenimi uyandırmaya çalıştığını, bu durumun haksız rekabet ve müvekkilinin tescilli markasına tecavüz oluşturduğunun tespitini, men’ini ve haksız rekabetin önlenmesini, TTK’nun 52.maddesi uyarınca davalıların unvanının değiştirilmesi veya silinmesini, kararın gazetede ilanını istemiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin TMSF’ye devredilen I… A.Ş ile …A.Ş hisselerinin TMSF tarafından 2017 yılında yapılan ihale sonucunda müvekkili tarafından satın alındığını ve ticaret unvanları ile ana sözleşme değişiklikleri sonucunda ticaret sicilinden … A.Ş ve …olarak tescil edilmesi ile ticari faaliyetlerine başladığını, unvan değişikliğinin 17/02/2017 tarihinde ilan edildiğini, faaliyetlerinin ise sigorta alanında olduğunu, müvekkilinin kullandığı … markasının Türk Patent nezdinde Türkiye Tarım Kredi Kooperatifler Merkez Birliği adına tescil edilmiş olan 2007/54449 sayılı … markası olup söz konusu markanın 2027 tarihine kadar korumasının devam ettiğini, müvekkilinin 04/05/2017 tarihinde marka lisans sözleşmesi ile bu markayı kullandığını, davanın fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini bildirerek davanın reddine istemiştir.
Mahkemece, uyuşmazlığın temelinde … ibareli markanın bulunduğu, davalıların ticaret unvanlarında marka lisans sözleşmesine istinaden … markasını kullandıkları, davacıların taleplerinin bir bütün olarak değerlendirildiğinde; … ibaresi ve markasına tecavüzün önlenmesinin talep edildiği, markaya iltibas ve tescilli markaya tecavüz ile tescilli markanını kullanımının men edilmesi ile sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti ve kararın gazetede ilanı hususlarının 6769 Sayılı SMK’da düzenlendiği, bu kanunun 156.maddesine göre; kanundan kaynaklanan uyuşmazlıkların fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçeleriyle HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacılarkili istinaf etmiştir.
Davacılar vekili istinaf sebebi olarak, dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca dava dilekçesinde açıkça TTK’nun 39-53 ve 54-63 maddelerine dayanıldığını, davanın hukuki sebebinin ticaret kanunu olduğunu, dava konusu edilen hakkın TPE nezdinde tescilsiz ise haksız rekabet hükümlerine dayanacağını, TPE nezdinde bir tescilin söz konusu olmadığını, kararın hatalı olduğunu bildirmiştir.
Davacı adına ” …ve Emeklilik ” , “… ” ve ” … ” ibareli markaların tescilli olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, davalıların unvanının değiştirilmesi veya silinmesi davasıdır. Nitekim dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmının 1 nolu bendinde davacı vekili, davalıların kullandığı … ibaresinin müvekkilinin markasıyla iltibas meydana getirdiği ve bu durumun haksız rekabet oluşturması nedeniyle müvekkilinin tescilli markasına tecavüz oluşturduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece de uyuşmazlık isabetli bir şekilde 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunundan kaynaklandığı ve görevli mahkemenin fikri sınai haklar hukuk mahkemesi olduğu karar yerinde ortaya konmuştur.
Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacılar vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.29/06/2018