Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2429 E. 2021/747 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2429 Esas
KARAR NO: 2021/747
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/04/2018
NUMARASI: 2015/184 E. – 2018/121 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında “…” adlı eserin yayınlanması ile ilgili 26.10.2013 tarihinde, “…” adlı eserin yayınlanması ile ilgili 15.10.2014 tarihinde, yayıncı-yazar sözleşmeleri imzaladığını, bu sözleşmeler ile söz konusu eserlerin basımını, dağıtımını, yayınevi bünyesinde çıkartmayı taahhüt ettiği dergilerle, katılmayı taahhüt ettiği fuarlarla ve sair yollarla tanıtımını, editöryel ve grafik tasarım çalışmalarını, depolanmasını ve müvekkiline verilecek şifre ile internet sitesinde satış takip özelliğini kullanmasına olanak sağlamayı üstlendiğini, müvekkilinin ise davacının üstlendiği edimlere karşılık “…” adlı eserin 1000 adet basımı için 3.870,- TL., “…” adlı eserin 500 adet basımı için 2.000,- TL., ödeme yaptığını, müvekkilinin ödemesi gereken bedeli zamanında ödemesine rağmen davalının; sözleşmenin 4. Maddesini müvekkilinin tüm uyarılarına rağmen ihlal ettiğini, “…” adlı eseri sözleşmede belirttiği sürede yayınlamadığını, “…” adlı eser ile ilgili sözleşme yapılmadan önce müvekkili ile 2014 Onur haftasından önce yayınlanacağı müzakere edildiği, kendisine şifahen ve elektronik postalar ile taahhütte bulunduğu, bu hususun müvekkilinin yayım sözleşmesini yapmasında olmazsa olmaz kıstası olduğunu, davalının bu sürelere aykırı davranması neticesinde müvekkilinin maddi ve manevi zararlara uğradığını, davalının dağıtım yapma yükümlülüğünü de yerine getirmediğini, kitabın davalı tarafından internet reklamlarında kullanılan dağıtım firmaları ve kitapçılara hiçbir şekilde ulaşmadığını, internet üzerinden verilen siparişlerin ya hiç ya da süresinde yerine getirilmediğini, davalının sözleşme ile üstlendiği reklam ve tanıtım çalışmalarının da yerine getirmeyerek sözleşmeyi ihlal ettiğini, davalı yayınevinin editör ve grafiker kadrosunun da sözleşmede ve internet sitesinde belirtildiği gibi konusunun uzmanı olmadığını, sözleşmenin 6. Maddesi gereği davalının baskı için matbaaya gönderilmeden önce yazara eserin son şeklinin ortaya çıktığı kağıt ve PDF formatında örnek bir çalışma taslağının müvekkilinin onayına sunulmadığını, sözleşmenin 8. Maddesi gereği, davalının üstlendiği “Edebiyat ve Aşk” ya da “Kitap Klübü” adlı dergileri ayda bir ya da iki ayda bir yayınladığını, dağıtıldığını, satışa sunulduğunu, dergilerin içerisinde hangi yazarların bulunduğunu, ücretsiz dağıtılıyor ise dağıtım adedini, dağıtım yerlerini, müvekkiline sözleşme süresinde yazma fırsatı verdiğini dergiyi müvekkiline ulaştırdığını ispatlamakla yükümlü olduğunu, sözleşmenin 9. Maddesinde üstlendiği fuar katılımına yönelik yükümlülüğünü yerine getirmediğini, katıldığı fuarların çoğundan müvekkilini haberdar etmeyerek katılım sağlamasını engellediğini, sözleşmenin 14. Maddesindeki yayınevinin satış takip özelliği ile ilgili şifre verme taahhüdünü de yerine getirmediğini, müvekkiline hiçbir şekilde şifre vermediğini, müvekkilinin kitabının kaç adet sattığını takip edebilmesinin mümkün olmadığı gibi daha sonrasında ihtarla bilgi talebine rağmen hiçbir bilgi alınamadığını, sözleşmenin 16. Maddesinde müvekkiline ödenmesi gereken kitap komisyonu gelirini ve ödeme zamanını düzenlemiş olan maddeye de uyulmadığını, sözleşmenin birinin üzerinden bu güne kadar yaklaşık 2 sene, diğerinin üzerinden yaklaşık 1,5 sene geçmesine ve bu konuda ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen ne kitapların satış rakamlarının öğrenebilindiğini ne de 6 ayda bir yapılması gereken ödemelerden herhangi birinin yapılmış olmadığını, kitapların bandrolü alındığı halde, eserlerin alınan bandrol sayısında basılmadığı yönünde güçlü ve haklı bir görüş uyandığı, sayılan nedenlerle 25.03.2015 tarihinde sözleşmenin taraflarınca fesholunduğunu, ihtarname ve fesih bildiriminin davalıya ulaştığı tarihten itibaren 3 gün içerisinde eserlerin kaç adet basıldığını, hangi firmalara dağıtımının yapıldığını, tarihleri ile birlikte satış ve iade rakamlarını, dağıtımda olmayan kitapların muhafaza edildiği depoların bildirilerek tespitini yapabilmelerine olanak sağlanmasını, aksi takdirde davalı yayınevinin eserleri aldığı bandrol miktarında basmadığını her türlü yasal mercide dermeyan edeceklerini, tebliğden itibaren 7 gün içerisinde her iki sözleşme için ödenmiş bedelin bildirmiş oldukları hesap numarasına iadesini içeren ihtarnamenin iadeli taahhütlü posta yolu ile davalıya tebliğ edildiğini, davalı yanın dışarıdan hiçbir matbaa ile çalışmadığını, basmak zorunda olduğu kitaplar ile elindeki matbaa makinelerinin kapasitesi arasında nispetsizlik olduğunu, kitapların edebi bir esere yakışacak kalitede olmadığını belirterek, müvekkilinin söz konusu hizmetler için ödemiş olduğu 5.870,- TL.nın sözleşmenin kurulmuş olduğu tarihlerden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsilini, yapılacak tespit neticesinde arttırılmak üzere mahrum kalınan kitap geliri olarak şimdilik 250,- TL. belirsiz alacağın ticari avans faizi ile tahsilini, 5.000,- TL. manevi zararın tahsilini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde; yazarın “…” isimli kitabın 1000 adet basımı için 26.10.2013 tarihinde 1.935,- TL. peşin ödediğini, daha sonra geri kalan 1.935,- TL.nın da ödenmesi ile birlikte kitap için Kültür Bakanlığı’ndan 28.01.2014 tarihinde 1000 adet bandrol talep edildiğini ve kitabın Ocak 2014 tarihinde 1000 adet basıldığını, kitabın editöryel çalışması ve taslak hallerinin 18.12.2013 tarihinde mail ile gönderildiğini ve yazarın kitap taslağını onayladığını, aynı mailde 2. Ödemeyi yapması halinde kitabın basılacağının belirtildiğini, yazarın talebi üzerine 25 adedinin yazara gönderildiğini, 788 adedinin ise müvekkilinin deposunda mevcut olduğunu, geri kalan kitapların gelen talepler üzerine kitapevlerine satıldığını, “…” isimli kitabın 500 adet basımı için sözleşmede belirtilen 2.000,- TL.nın ödenmesi mukabilinde, kitap için Kültür Bakanlığı’ndan 25.06.2014 tarihinde 500 adet bandrol talep edildiğini ve kitabın Haziran 2014 tarihinde 500 adet basıldığını, kitabın taslak halinin 28.05.2014 tarihinde mail ile gönderildiğini ve yazarın kitap taslağını aynı gün onayladığını ve bu kitap için 2. Taksidi yatıracağını belirttiğini, yazarın talebi üzerine 50 adedinin yazara gönderildiğini, 419 adedinin ise müvekkilinin deposunda mevcut olduğunu, geri kalan kitapların gelen talepler üzerine kitapevlerine satıldığını, müvekkilinin her iki kitabı da sözleşmenin 4. Maddesinde belirtilen “ödemelerin eksiksiz yapılması üzerine 90 gün içinde kitabın basılacağı” taahhüdüne uygun olarak ödemelerin tamamlanmasını müteakip zamanından bastığını ve bandrollerini aldığını, mevcut sözleşmenin “7. Dağıtım ve Satış” başlığını taşıyan maddesinin 3. Bendine göre müvekkilinin basımını yaptığı kitabın çalıştığı kitapevlerinden tedarik ve satış talebi gelirse o firmalara dağıtım yapacağının sabit olduğunu, müvekkilinin nitekim bu maddeye uygun olarak gelen talepleri karşıladığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği kitabın kalitesiz basım olduğu iddialarının da yersiz olduğunu, bu iddialarını somutlaştırmak için dosyaya kitap örneği dahi sunmadıklarını, dilekçeleri ekinde kendilerinin kitap örneğini dosyaya sunduklarını, 2013 Ekim ayında ilk kitabı için sözleşme yapan davacının ilk kitabından memnun kaldığındandır ki 2014 yılı ortalarında 2. Kitabı için de müvekkili ile çalışmak istediğini ve sözleşme imzaladığını, kitabın yayınevinin sitesinde ve sosyal ortamlarda reklamının yapıldığına dair reklam örneklerini de dilekçeleri ekinde sunduklarını, yazarın”Edebiyat ve Aşk” ya da “Kitap Klübü” adlı dergilerinde yazı yazmak için bu yönde müvekkiline ulaşan yazılı hiçbir talebinin olmadığını, müvekkilinin belirli aralıklarla yayınladığı bu dergileri birçok kitapevi ve kafeye konsinye bıraktığını, ekte sundukları dergi içeriklerinden de anlaşılacağı üzere işbu dergilerde talep eden birçok yazarının yazılarının yayınlandığını, bu dergilerin konsinye olarak kafelere dağıtıldığına ilişkin dağıtımı yapılan kafelerden birinden temin edilen yazı örneğinin de ekte olduğunu, müvekkilinin ilk kitabın basım tarihi olan Ocak 2014’ten itibaren katıldığı fuarlara ilişkin katılım belgelerinin de ekte olduğunu, müvekkilinin fuarlara katılarak taahhüdünü yerine getirdiğini, yazarın müvekkiline ulaşan imza günü düzenlemesi talebi olmadığını, yazarın şifre talep eden maili üzerine kullanıcı adı:…r şifre:.. olan kullanıcı şifresi temin edilerek verildiğine ilişkin belgenin de ekte olduğunu, davacının müvekkilinden kaynaklanan mahrum kaldığı kazancının olmadığını ve bunu ispatlayamadığını, manevi zararının da olmadığını, aksine maillerinden son derece memnun olduğunun anlaşıldığını, davacının afaki iddialarının müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini, mahkemenin talep etmesi halinde depolarında bulunan ve belirttikleri miktardaki kitabı mahkemeye sunabileceklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; ” dava konusu uyuşmazlığın; davalı ile davacı arasındaki yazar sözleşmeleri hükümleri uyulup uyulmadığı, sözleşme bedelinin iadesinin ve manevi tazminat talep edilip edilemeyeceğine ilişkin olduğu, dosya kapsamında alınan 09.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda; “davacının talep ettiği 5.000,00 TL manevi tazminatın takdirinin Mahkemede olduğu Yayınevinin satışı yapılan toplam 168 kitap için davacı yazara 934,08 TL komisyon ödemesi gerektiği” sonucuna varıldığının belirtildiği, davalının davacı ile imzaladığı, 26/10/2013 tarihli sözleşme ile “…” isimli kitabın, 15/04/2014 tarihli sözleşme ile “… “isimli kitabın basımı, yayını ve tanıtımını üstlendiği, davacının davalı tarafın edimini yerine getirmediğini bu nedenle ödenen 5870 TL paranın iadesi ile, kitapların satışından elde edilen 200 TL komisyon bedelinin iadesini ve 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiğinin anlaşıldığı, taraflar arasındaki sözleşmeler incelendiğinde her ikisinin de aynı taahhüt ve hakları düzenlediğinin görüldüğü, sözleşmelerin 2. maddesinde 1 yıl süreli olduğu, 7. maddelerinde dağıtım ve satışın davalı yayınevi tarafından ücretsiz yapılacağı, 8. maddesinde “EDEBİYAT VE AŞK” ve “KİTAP KULÜBÜ” isimli dergilerin düzenli olarak her ay yada iki ayda bir yayınlandığını ve dağıtılıp satışa sunulduğunu davalı yayınevinin ispatla yükümlü olduğunu, dergi sayısı, yayınlanma adedi, sayfa sayısı ve içerisinde hangi yazarların olduğunu açıkça beyan zorunluluğu bulunduğu, üniversitelere yada okullara dağıtılmışsa hangi okullara kaç adet dağıtıldığını, dergileri büyük kitabevlerine dağıtmak zorunda olduğunu, yazara dergilerden en az birinde yazma ve kitabının reklamını yapma imkanı tanıyacağını taahhüt ettiği ve 8.7 maddesinde dergi için belirtilen yükümlülüklere uyulmaması durumunda yazar’a sözleşmeden aldığı tüm miktarı ödemekle yükümlü olduğunu düzenlediğinin anlaşıldığı, sözleşmenin 9.maddesinin fuar organizasyonu başlığı altında davalının İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli Kitap Fuarlarına katılmakla ve fuarlar konusunda davacı yazarı bilgilendirmekle yükümlü olduğunun düzenlendiği, sözleşmenin 16. maddesinde kitabın tüm gelirinin yazara ait olduğu ve yayınlandıktan 6 ay ve ikinci 6 ay sonra kitapların KDV’siz fiyatı üzerinden % 60 oranında iskonto yapılarak hesaplanacağı, ikinci baskı için yazardan ücret alınmayacağı ve yayınlanan kitaplar için yazara %20 telif hakkı ödeneceğinin taahhüt edildiğinin anlaşıldığı, davaya konu kitapların yayınlandığı konusunda ihtilaf bulunmamakla birlikte bilirkişi raporunda, kitapların baskı kalitesi konusunda davalı yayınevinin yükümlülüğünü %30 oranında yerine getirmediğinin tespit edildiğinin anlaşıldığı, kitapların sözleşmenin 8. Ve 9. maddeleri ile dergi ve fuarlarda tanıtım ve dağıtımının yapıldığını, telif bedelinin ödendiğini ispat yükü davalıda olmakla birlikte, davalının sunduğu ikisi kitap boyutlarında toplam 17 adet Kitap Kulübü dergisinde davaya konu kitapların tanıtımının yapılmadığı, “…” isimli kitabın ise Edebiyat ve Aşk dergisinin Şubat 2014 ve Ekim 2014 sayılarında reklam ve tanıtımına yer verildiği ancak sözleşmenin 8. maddesindeki dergilerde tanıtım, dergilerin dağıtımı, dağıtımın ispatı, yazarın yazısı ve reklamını yapmasına imkan tanınması yükümlülüklerinin yerine getirilmediği bu hususun da 8.7 maddesi gereğince yazara ödediği bedeli geri alma hakkını verdiği kanaatine varılarak yazar tarafından ödenen 5870 TL sözleşme bedelinin ihtarnamenin tebliği ve verilen 3 günlük sürenin dolması ile temerrüt tarihi olan 11/04/2015 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği, davalının Ankara Kitap Fuarına katıldığını ispatlayamadığı, mücbir sebep ileri sürmediği, katıldığı fuarlarda davacının kitabına da yer verdiğini ispatlayamadığı, fuar yükümlülüğünü de yerine getirmediği, sözleşmenin 14. maddesindeki şifre verme taahhüdünü yerine getirmediği, kanaatine varıldığı, bilirkişi raporu ile, davalının her iki kitaptan toplam 168 adet sattığı ancak kitap başına ödemesi gereken 5.56 TL komisyon bedelinden toplam 934,08 TL komisyon bedelini ödemediğinin anlaşılmakla, dava dilekçesinde 200 TL talep edilerek kısmi dava açılmakla, talep edilebilecek 934,08 TL komisyon bedelinin, taleple bağlılık kuralı gereğince 200 TL lık kısmının temerrüt tarihi olan 11/04/2015 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği, davalının yazarı olduğu kitapların toplam 1500 adet basım ve yayınının, tanıtımının üstlenilmesine rağmen, düşük kalitede basılarak, yeterli tanıtım yapılmaması nedeniyle toplam 168 adet satılarak, satışlarının düşük kalması kendisine sözleşmede üstlenilen bilgi verme, satışları takip etme yükümlülüğünün, yerine getirilmemesi nedeniyle manevi yönden elem ve ızdırap duyacağı kanaatine varıldığı anlaşıldığından elem ve ızdırabın hafifletilmesi yönünden manevi tazminat talebinin 3.000 TL’lık kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabülüne kısmen reddine, davacı tarafın 5.870 TL sözleşme bedelinin ve 200 TL komisyon bedelinin 11/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 3.000 TL manevi tazminatın 11/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde “…. bilirkişi raporunda bilirkişi tarafımızı yüzde 70 haklı görmüş, yüzde 30 haksız görmüş, bu yüzde 30 haksızlığın içerisinde baskı kalitesinin yanında, dergilerle ilgili son derece yanlış bir yorum getirmiş, bu yorumun bütünüyle yanlış olduğunun tarafımızca belirtilmesi, bilirkişinin sözleşme maddesini yanlış yorumladığının açık bir şekilde anlatılmasının ardından %30 haksızlığın sadece kitap baskısı konusunda raporlandığı şekilde yanlış bir karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda belirtilen neden yüzde 30 haksız olduğumuz konusuna açık bir şekilde yanıt vererek çürütülmüştür. Yüzde 30 haksız söyleminin İçerisine dergilerin dağıtılmadığı beyanın ne kadar yanlış bir yorum olduğu açıkça tarafımızca belirtilmiş, bilirkişinin yorumunu yanlış yaptığı, dolayısıyla yüzde 30 haksız söyleminin de hatalı bir yorum olduğu tarafımızca açık bir şekilde ispatlanmıştır. Mahkeme dergilerin yayınlandığını kabul ederek zaten maddedeki hükümlülüğümüzü yeri ne getirdiğimizi kabul etmektedir. Yayınevimiz dergilerin satılamama ve dağıtılamama İhtimaline karşılık olarak bu son cümleye de maddede yer vermiş, bu öngörüsünde de haklı çıkmıştır. Dergiler satılamadığı durumda mahkemeye de sunulan dergiler sonucunda dergilerin basıldığı belgelenmiş mahkeme de aslen dergilerin basıldığını fakat dağıtamadığı İçin tarafımızı sorumlu tutmuştur. Oysa kl ikinci cümle dergilerin dağıtılamadığı durumda yayınevimizin dergilerimizin basıldığını belgelemesinin dışında hiçbir sorumluluğunun olmadığını açıkça göstermektedir. Aynca kitap baskı kalitesi konusuna tekrar dönersek, karşı tarafın sunduğu kitapların baskı kalitesi konusunda karar vermeye yeterli olamayacağı, kitapların her türlü İşlemden geçip kirletilebileceği, eksiltilebileceği, yaratılabileceği, kargoda hasar görebileceği kitapların baskı kalitesi konusunda karar verilebilmesi İçin basılmış olan kitapların tümünün İncelenmesi talebimiz, karşılanmamıştır. .Bilirkişi raporunda yer alan % 70 haklı söylemi görmezden gelinmiş, hatalı bir şekilde belirtildiği açıkça ortada olan % 30 söylemine nedense sarılma ihtiyacı duyulmuş, bu yüzde 30 haksız beyanına göre de, sözleşmenin feshi gerektiğine sayın hakim şaşırtıcı bir şeklide karar vermiştir.Sözleşmenin fesh olduğu yazara faiziyle birlikte yaptığı tüm ödemelerin geri ödenmesi kararı alınmışsa fesh olunan sözleşmede bir de üstüne satılan kitapların telifinin yazara ödenmesi davacı yan için haksız kazanımdır. Davacı tarafın reklamlarının yapılmadığı bu yüzden kitaplarının az sattığı iddiası da yine son derece mesnetsiz bir söylemdir. Zira bu söylem destekli yayıncılık sektörünü hiç bilmeyen birinin söyleyebileceği bir söylemdir.Davacı katıldığımız fuarların hiçbirine katılma talebinde bulunmamıştır. Davacı kimliğini gizleyip mahlas kullandığından davacıyı tanıyıp da kitap almak isteyen tek kişi de çıkmamıştır. Yayınevimiz, kitap çıkaran herkese şifre vermekte ve bu şifre ile satışları takip etmesine İzin vermektedir. Bugün dahi İşleyen bu sistemde yazarlarımızın tümü satışlarını buradan takip etmektedirler.Davacı taraf ise tarafımıza ulaşmamış, banka hesap numaralarını vermemiş bu sebeple kendisine Ödeme yapılamamıştır….” denilerek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ; yazar sözleşmelerine aykırılık gerekçesi ile sözleşme bedelinin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı ve davalı arasında iki ayrı kitaba ilişkin yayıncı/yazar sözleşmesi imzalandığı görülmektedir.Davalı yan 26/10/2013 tarihli sözleşme ile “…” isimli kitabın, 15/04/2014 tarihli sözleşme ile “… “isimli kitabın basımı, yayını ve tanıtımını üstlenmiştir.Her iki sözleşme de tarafların karşılıklı edimler yükleyen bir sözleşme olup, davacının sözleşmenin feshi ile ödediği bedeli talep etme hakkı olup olmadığı kar kaybı ve manevi tazminat isteyip isteyemeyeceği temel sorundur. Davacının sözleşmenin feshi ve buna bağlı olarak taleplerinin yerinde olup olmadığının tespiti için, davalının sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı hususu önemlidir.Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü temel hususlar kitapların taahhüt edilen tarihte yayınlanmadığı , davalının dağıtım yapma yükümlülüğünü de yerine getirmediğini, kitabın davalı tarafından internet reklamlarında kullanılan dağıtım firmaları ve kitapçılara hiçbir şekilde ulaşmadığını, internet üzerinden verilen siparişlerin ya hiç ya da süresinde yerine getirilmediğini, davalının sözleşme ile üstlendiği reklam ve tanıtım çalışmalarının da yerine getirmeyerek sözleşmeyi ihlal ettiğini, davalı yayınevinin editör ve grafiker kadrosunun da sözleşmede ve internet sitesinde belirtildiği gibi konusunun uzmanı olmadığını, sözleşmenin 6. Maddesi gereği davalının baskı için matbaaya gönderilmeden önce yazara eserin son şeklinin ortaya çıktığı kağıt ve PDF formatında örnek bir çalışma taslağının müvekkilinin onayına sunulmadığını, sözleşmenin 8. Maddesi gereği, davalının üstlendiği “Edebiyat ve Aşk” ya da “Kitap Klübü” adlı dergileri ayda bir ya da iki ayda bir yayınladığını, dağıtıldığını, satışa sunulduğunu, dergilerin içerisinde hangi yazarların bulunduğunu, ücretsiz dağıtılıyor ise dağıtım adedini, dağıtım yerlerini, müvekkiline sözleşme süresinde yazma fırsatı verdiğini dergiyi müvekkiline ulaştırdığını ispatlamakla yükümlü olduğunu, sözleşmenin 9. Maddesinde üstlendiği fuar katılımına yönelik yükümlülüğünü yerine getirmediğini, katıldığı fuarların çoğundan müvekkilini haberdar etmeyerek katılım sağlamasını engellediğini, sözleşmenin 14. Maddesindeki yayınevinin satış takip özelliği ile ilgili şifre verme taahhüdünü de yerine getirmediğini, müvekkiline hiçbir şekilde şifre vermediğini, müvekkilinin kitabının kaç adet sattığını takip edebilmesinin mümkün olmadığı gibi daha sonrasında ihtarla bilgi talebine rağmen hiçbir bilgi alınamadığını, sözleşmenin 16. Maddesinde müvekkiline ödenmesi gereken kitap komisyonu gelirini ve ödeme zamanını düzenlemiş olan maddeye de uyulmadığını, sözleşmenin birinin üzerinden bu güne kadar yaklaşık 2 sene, diğerinin üzerinden yaklaşık 1,5 sene geçmesine ve bu konuda ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen ne kitapların satış rakamlarının öğrenebilindiğini ne de 6 ayda bir yapılması gereken ödemelerden herhangi birinin yapılmış olmadığını, kitapların bandrolü alındığı halde, eserlerin alınan bandrol sayısında basılmadığı yönünde güçlü ve haklı bir görüş uyandığı iddia edilmektedir.Bilirkişi raporu incelendiğinde her iki kitabın da süresinde yayınlanmış olduğu,davalının her iki kitapla ilgili olarak dağıtım görevini yerine getirdiği ,internet sitesinde her iki kitapla ilgili tanıtım görevinin yerine getirildiği, kitapların basımdan önce davacı onayına gönderildiği,davalının Edebiyat ve Aşk ile Kitap Kulübü dergilerini basıldığı , ancak dergilerin büyük kitabevlerine gönderildiğinin kanıtlanamadığı , davacının fuar katılım talebinin bulunduğuna ilişkin herhangi bir başvurunun bulunmadığı davacıya sistemde satış bilgilerini görebilme imkanı sağlayan şifrenin teslimine dair imzalı bir belge sunulmadığı , 934,08 TL eksik komisyon ödemesinin bulunduğu, kitap baskı kalitesinin orta kalite 3. Hamur baskı yapıldığı … isimli kitapta baskıda düzensizlikler bulunduğu belirtilmiştir.Kitap baskı kalitesi konusundaki incelemede kıstas alınan baskı kalitesinin ne olduğu hususu önemlidir. Davacının davalıdan destekli yayıncılık hizmeti aldığı kabul edildiğinde , bu sektörde yayınlanmış kitapların baskı kalitesi, baskı dizim detayları vb. Hususların klasik yayıncılık yöntemi ile basılan eserlerle kıyaslanması doğru bir sonuca götürmeyecektir. Eserin kitap kağıdına basılacağı dışında sözleşmede kağıt kalitesi, kapak baskı renk ve kalitesi hususunda özel bir düzenleme yoktur. Bu nedenle kapak renginin ,kullanılan 3. Hamur kağıdın sözleşmenin ihlali olarak yorumlanabilmesi için benzer mahiyetteki yayın anlaşmalardaki basım kalitelerinin kıyaslanması ve az çok geçerli ve kabul görmüş baskı meteryalinin belirlenmesi, standardı az çok belirlendikten sonra kitapların bu baskı kalite ortalamasının altında olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.Dergi yayıncılığı hususundaki sözleşmenin 8. Maddesi bir bütün olarak incelendiğinde 8.5 maddede davalıya derginin hiçbir büyük yayınevinde satışa sunulmaması halinde sadece bu dergilerin basıldığını kanıtlama yükümlülüğü dışında bir yükümlülük yüklemediğinden, davalı yanın ise dergilerin basıldığı hususunda kanıtlarını sunduğundan, sözleşmedeki düzenlemenin aksine bu dergilerin aynı zamanda büyük yayınevlerine dağıtıldığını da kanıtlama külfeti yüklenemeyecektir. Yine 8.7 maddeye göre dergi için belirtilen maddelere ilk günden itibaren uymama dışında bedel iadesi hakkı tanınmamıştır.Yine davacının fuara katılma yönünde bir başvurusu olmadığından davalının üç fuardan 1 tanesine katılmamış olması davacının kitap tanıtımını ancak stantta sergilenme ve satışa kitapların sunulmaması şeklin etkileyebileceğinin bunun dışında doğrudan sözleşme ihlali olarak nitelendirebilmek için davacının gerçekleşen iki fuara da katılma talebinin bulunmayışı karşısında doğru bir yorum olmayacağı kabul edilmelidir.Numune baskı, PDF formatlı baskı öncesi onay aşamalarının da taraflarca sorunsuz geçildiği kendi yazışmalarından da anlaşılmaktadır.Bu durumda sözleşmenin davacı yanca feshinin ve bedel iadesinin kabul edilmesi, yayınevinin eserle ilgili yaptığı harcama ve mesaisinin nazara alınmaması ve zenginleşmesi sonucunu doğurmaktadır.Yine somut olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı da görülmektedir.Bu nedenle bilirkişi raporunda davalı yana kusur/ eksiklik olarak atfedilen hususlarla ilgili itirazları karşılar ek rapor alınarak , davalı yanın halen kusurlu bulunması halinde bedelin tamamen değil ancak kusuru oranında kısmen iadesi gerektiğinden davalı yanın istinaf başvurusun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1- Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜNE ; İlk derece mahkemesi olan İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/184 Esas ve 2018/121 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA Yargılama yapılmak üzere dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE 2- Davalı tarafından yatırılan peşin harcın talebi halinde iade edilmesine 3- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama gideri olan ; başvuru harcı gideri 98,10 TL, dosyanın istinafa gidiş/dönüşü için yapılan 35,00 TL olmak üzere toplam 133,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı yana verilmesine 4- İstinaf dilekçesinin tebliği için yapılan tebligat gideri davacı avansından kullanılmış olmakla davacı üzerinde bırakılmasına 5- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/04/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.