Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2419 E. 2021/771 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2419 Esas
KARAR NO: 2021/771
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2017
NUMARASI: 2016/959 E. – 2017/1014 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo senedine dayalı)
KARAR TARİHİ: 09/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket aleyhine GOP ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, diğer borçlu olan … işlerinin kötü gitmesi nedeni ile yaklaşık iki yıldır bazı kişilerden yüksek faizle para alındığını ve bu borçları karşılığında bono verildiğini, kısmi ödemelerini yapmış ancak faizlerin yüksekliğine yetişemediğinden borcunu kapatamadığı gibi ödemelerine ilişkin belgede alamadığını, bu nedenle diğer borçlu adına belge bulunmadığından borca kısmi itiraz edilemediğini, borçlu … birbirlerini tanıyan bu şahıslardan ikisine vermiş bulunduğu senetlerin tamamen şahsı adına imzalanmış olmasına rağmen borçlu kısmına müvekkil şirketin ismi ilave edilerek icra takibi yapıldığını, borçlu … ‘ın senetleri verirken fotokopileri aldığı, ancak zaman içinde 3 fotokopiyi kaybettiği, ikisinin elinde mevcut olduğunu, icraya konu senetlerdeki yazı, durum görünüm her şiyi ile eldeki fotokopiler ile birebir uyuştuğu, bir senedin ise cep telefonu ile çekilmiş fotoğrafı mevcut olduğunu, alacaklı avalının tamamen kötü niyetle hareket ederek müvekkili şirketin adını, alacağını, tahsil edebilmek amacı ile bonoya ilave ettiğini, müvekkili ile davalı arasında ticari bir ilişkinin olmadığını, Gaziosmanpaşa ….İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında takibin durdurulmasına, takibin iptali, menfi tesbit taleplerinin kabulü ile % 40 icra tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vek.ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı yan cevap dilekçes sunmamıştır. Davalı duruşmada; “Davacı şirketin yetkilisi olan … adına nakliye için araba aldık bu parayı ben ona istinaden verdim, şirkette bu araba çalışacak ve karı paylaşacaktık, arabayı kendi çalıştırdı, kardan vermedi, senedi imzalarken imzanın birini kendi adına birini şirket adına attı ancak kaşesi yoktu büroda kaşelerim dedi. Ben daha sonra şirketin ismini ben kendim yazdım o anda yazmadım daha sonra kendim yazdım, ayrıca mahkemeye whatsup dan telefonuma atmış olduğu mesaj dökümlerini de dosyaya sunuyorum davayı kabul etmiyorum , aldığımız araba mercedes Tır’dı dorsesi yoktu ” şeklinde beyanda bulunduğu, netice olarak yapılan değerlendirmede, davalı asilin duruşmadaki “Ben daha sonra şirketin ismini ben kendim yazdım o anda yazmadım daha sonra kendim yazdım,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davanın kambiyo senedi niteliğini taşıyan bonoya dayalı menfi tespit davasına ilişkin olduğu, davacı tarafın, borçlu … birbirlerini tanıyan bu şahıslardan ikisine vermiş bulunduğu senetlerin tamamen şahsı adına imzalanmış olmasına rağmen borçlu kısmına müvekkil şirketin ismi ilave edilerek icra takibi yapıldığını iddia ettiği, davalı asilin ilk derece mahkemesinin 1 nolu celsesinde “Davacı şirketin yetkilisi olan … adına nakliye için araba aldık bu parayı ben ona istinaden verdim, şirkette bu araba çalışacak ve karı paylaşacaktık, arabayı kendi çalıştırdı, kardan vermedi, senedi imzalarken imzanın birini kendi adına birini şirket adına attı ancak kaşesi yoktu büroda kaşelerim dedi. Ben daha sonra şirketin ismini ben kendim yazdım o anda yazmadım daha sonra kendim yazdım, ayrıca mahkemeye whatsup dan telefonuma atmış olduğu mesaj dökümlerini de dosyaya sunuyorum davayı kabul etmiyorum , aldığımız araba mercedes Tır’dı dorsesi yoktu ” şeklinde beyanda bulunduğu, netice olarak yapılan değerlendirmede, davalı asilin duruşmadaki “Ben daha sonra şirketin ismini ben kendim yazdım o anda yazmadım daha sonra kendim yazdım,” şeklindeki ikrar niteliğindeki beyanları karşısında davacı iddialarının ispatlanmış olduğu kanaatine varıldığı, davacı şirketin dava konusu senetten dolayı GOP …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası kapsamında borçlu olmadığının anlaşıldığı, davalı asilin şirket ismini kendisinin yazarak takibe koyması da kötüniyetli olduğunu gösterdiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının GOP …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyası kapsamında davalıya borcu olmadığının tespiti ile takibin davacı yönünden iptaline, asıl alacağın %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı şirket yetkilisi ile aralarındaki ilişkiden bahsederek borca konu senedin nasıl ve ne şartta davacı şirket yetkilisince tarafına verildiği izah ettiğini, telefon mesajlarını sunduğunu, … davacı şirketin yetkilisi olduğunu, şirket yetkilisinin bono üzerindeki çift imzaya itirazı olmadığını, borca da itiraz edilmediğini, Davacı şirketin yetkilisinin ömer turan olduğu davalı ile aralarında ticari ilişki olduğu davalının … şirket yetkilisi olduğunu bilecek konumda olduğunu, davacı şirket yetkilisi müvekkiline bonoyu verirken yanında kaşe olmadığı kaşeyi şirkete geçtiklerinde atacağını beyan ettiğini, müvekkilin beyanının ikrar kabul ederek takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemenin … şirketin yetkili temsilcisi olup olmadığını araştırmadan eksik inceleme ile karar verdiğini, ilk imzayı kendi adına attığının 2.imzayı da şirket temsilcisi olarak şirket adına attığının kabulü gerektiğini, TTK 592 maddesine göre senedin tedavüle çıkarılırken boş bırakılan yerlerinin doldurulmasının mümkün olduğunu, davacının anlaşmaya aykırı bir şekilde bononun doldurulduğu iddiasını yazılı olarak ispat etmesi gerektiğini, yazılı delil sunmadığını, Mahkemenin davanın kabulü ile vekalet ücreti yargılama gideri %20 kötüniyet tazminatı ve harçlar davalı müvekkiline yüklemiş olmasının da hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı, takibe konu senetlerdeki davacı şirket isminin sonradan eklendiğini iddia ederek İİK’nın 72.maddesi gereğince menfi tespit isteminde bulunmuştur.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Takibe konu 5 adet senet incelendiğinde; – 21.04.2015 tanzim 31.06.2015 vade tarihli 18.000TL bedelli ihdas hanesi boş olan bonoda lehtar … olup keşideciye atfen … San Tic Ltd Şti’nin ismi ile iki adet imza mevcut olduğu, – 09.04.2015 tanzim 10.07.2015 vade tarihli 8.500TL bedelli ihdas hanesi boş olan bonoda lehtar … olup keşideciye atfen … San Tic Ltd Şti’nin ismi ile iki adet imza mevcut olduğu, – 23.09.2015 tanzim 16.10.2015 vade tarihli 24.000TL bedelli ihdas hanesinde malen kaydı olan bonoda lehtar … olup keşideciye atfen … San Tic Ltd Şti’nin ismi ile iki adet imza mevcut olduğu,- 15.06.2015 tanzim 15.09.2015 vade tarihli 11.500TL bedelli ihdas hanesi boş olan bonoda lehtar … olup keşideciye atfen … San Tic Ltd Şti’nin ismi ile iki adet imza mevcut olduğu,- 30.08.2015 tanzim 30.09.2015 vade tarihli 11.500TL bedelli ihdas hanesi boş olan bonoda lehtar … olup keşideciye atfen … San Tic Ltd Şti’nin ismi ile iki adet imza mevcut olduğu anlaşılmaktadır.Davacı; senetlerden şirketin sorumlu olmadığını, şirketin ticari unvanının sonradan eklendiğini iddia ettiğinden bu yöndeki iddiasını kesin delille ispatla yükümlüdür.Davalının duruşmadaki beyanı ve ceza soruşturmasındaki; “…ben sadece şahsa vermiş olduğum paramı şahsın üzerinde mülk olmadığı için şirket ismini senetler üzerinde yazdım. Suçlamaları kısmen kabul ediyorum, tefecilik yapmadım, ancak senetler üzerinde oynama yaptım” şeklindeki beyanı da dikkate alındığında mahkemece senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının kabulü yerinde olup davalının açık beyanı karşısında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi ve davalı davaya sebebiyet verdiğinden harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulmasında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353.1.b.1 md gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 6133,54 TL harçtan, peşin yatırılan 35,90 TL ve 1497,39TL’nin mahsubu ile bakiye 4600,25 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, – Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan toplam 68,35TL posta, ve tebligat giderine ilişkin istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 09/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.