Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2411 E. 2018/1706 K. 18.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/2411 Esas
KARAR NO : 2018/1706
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/19 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/07/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, “müvekkilinin inşaat sektöründe 25 yıldır faaliyet gösterdiğini TPE nezdinde … +şekil + … marka tescili bulunduğunu, davalının ise … markasını inşaat sektöründe kullandığını, Bakırköy 1.FSHHM 2017/544 E.sayılı dosyasında görülen marka hakkına tecavüz davası ile ilgili verilen ihtiyati tedbir kararının infazı için gidildiğinde adreste işbu davanın davalısı olan şirketin kurulmuş olduğunun görüldüğünü, davalı . … inşaat Emlak Nakliyat San ve Tic. Aş ile 2017/544 sayılı dosyanın davalısı … Emlak Ltd şirketinin kurucu ortaklarının akraba olduğunu, tedbir kararının infaz edilememesi için davalı şirketin, 18.10.2017 tarihinde açılan önceki davadan sonra 09.11.2017 tarihinde kötü niyetli olarak kurulduğunu, davalının inşaat konusu satış projelerinde … markasını kullandığını, bunun marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, davalının ticari sicil kaydının da iltibas yarattığını, müvekkilinin tüm bunlardan maddi ve manevi zarar gördüğünü” iddia ile esasa dair talepleri yanında davalının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan fiillerinin durdurulması, önlenmesi, iltibas yaratan ürün ve hizmetlerin ticari hayata konulması, reklamlara konu yapılmasının önlenmesi, … ibaresi içeren tabelaların kaldırılması, broşür vb. evrakın toplatılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davaya cevabında, “marka hakkına tecavüzün söz konusu olmadığını, müvekkilinin davacıdan habersiz olarak bu şirketi kurduğunu, … ibaresinin başında bulunan … ibaresinin ayırd edici olduğunu ve iltibası önlediğini, …. ibaresi ile davacının markası arasında bir iltibasın bulunmadığını, müvekkilinin projelerinin Ankara’da, davacının ise İstanbul’da olduğunu, tescilli ticaret ünvanını kullanmasının haksız rekabet oluşturmadığını, tazminata yol açacak herhangi bir kullanımın söz konusu olmadığını” savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, 20.02.2018 tarihinde 20.000 TL teminat karşılığında, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve davalının … ve . … ibarelerini tabela, broşür, tanıtım evrakı olarak proje ve ofislerde kullanımının engellenmesine, bunlara el konularak yed-i emin’e teslimine karar vermiş, davalının itirazı mahkemece duruşma yapılmaksızın reddedilmiş, istinaf başvurusu üzerine, dairemizce 03.05.2018 tarihinde tedbire itirazın duruşmalı incelenmesi gerektiği gerekçesiyle dosya mahalline iade edilmiş, mahkemece 29.05.2018 tarihinde duruşmalı olarak yapılan incelemesi sonucunda, “ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verildiği ve davalının bu red kararına karşı istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, “müvekkilinin marka hakkına tecavüz sayılabilecek bir uygulaması olmadığını, şirketin davacının varlığından habersiz olarak tescil ettirildiğini, hiçbir kötüniyetlerinin bulunmadığını, … ibaresinin inşaat sektöründe yaygın olarak kullanıldığını, ayırd edici olması için müvekkilinin . … biçiminde kullandığını, bu ibarenin davacı şirket ile iltibasa yol açmayacak tescilli ticaret ünvanının kullanılmasının haksız rekabet oluşturmadığını, müvekkilinin sorumluluğuna yol açacak herhangi bir işleminin bulunmadığını, tedbire itirazın mahkemece haksız olarak reddedildiğini, bunun müvekkili yönünden ciddi ve telafisi imkansız zararlara yol açacağını” iddia ile kararın kaldırılmasını, ihtiyati tedbir talebinin reddini istemiştir.
Davacı vekili istinafa cevabında, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla, “davalının kötüniyetinin aşikar olduğunu, davalı tarafın tescilli ticaret ünvanını değil. … ibaresini markasal olarak kullandığını, bu kullanımın marka hakkına tecavüz olduğunu” iddia ile istinaf isteminin reddini istemiştir.
Davacının, … no’lu marka tescilinin “…i şekil + …” biçiminde olduğu, tescilin 19, 36, 37, 42 ,44, 45.sınıflardaki bir kısım mal ve hizmetleri kapsadığı ve bunlar arasında inşaat hizmetlerinin de yer aldığı görülmektedir.
Her ne kadar davalı vekili yukarıda yazılı nedenlerle istinaf isteminde bulunmuş ise de, davacının markasının tescil kapsamı, iddia olunan kullanım biçimi ve 6769 sayılı SMK’nın 29/1-a ve 7/3-e maddeleri karşısında ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu anlaşılmakla istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
-Yukarıda açıklanan gerekçe ile davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince REDDİNE,
-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/07/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.