Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2391 E. 2018/1637 K. 13.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/2391 Esas
KARAR NO : 2018/1637
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/1105
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/07/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalının yetkilisi olduğu dava dışı …. Ltd. Şirketinde işe girdiğini, müvekkilinin dava dışı şirkete vereceği zararların teminatı için müvekkilinden senet alındığını, bu senedin müvekkilinini işten çıkarılmasından sonra davalı tarafından takibe konulduğunu belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin tedbir kararı verilerek durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tensiple birlikte İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca icra veznesine girecek paranın %20 teminat karşılığında alacaklıya ödenmemesine karar verilmiş, işbu karara davalı vekili 30/12/2016 ve 12/04/2017 tarihli dilekçeleri ile ayrıca 05/10/2017 tarihli ve 25/04/2017 tarihli celselerde itiraz etmiştir.
Mahkemece 25/04/2018 tarihli duruşmada davalı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf sebebi olarak; dava konusu senedin şahsi borç senedi olduğunu, teminat senedi olmadığını, ayrıca itirazın reddi nedeniyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını bildirmiştir.
GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan borçlu bulunulmadığının tespiti davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararına yöneliktir. Davacı yanca dava konusu senedin davalının yetkilisi bulunduğu şirkette sigortalı olarak çalıştığı dönemde teminat senedi olarak düzenlendiğinin iddia edilmesi ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında itirazın reddi kararı isabetlidir. Ancak davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir. Zira Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesine göre ihtiyati tedbir nedeniyle vekalet ücretine hükmedilebilmesi için görülmekte olan bir dava içinde olmamak koşulu tarifede öngörülmüş olup söz konusu ihtiyati tedbir görülmekte olan bir dava sırasında verilmiş olduğundan davacı yararına vekalet ücreti takdiri usule aykırı olup davalı vekilinin istinaf talebinin bu yönden kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
2-İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2018 gün, 2017/1105 esas sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının REDDİNE,
4-Talebi halinde istinaf peşin harcının davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ve 31,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 129,50 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.13/07/2018