Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2376 E. 2019/1522 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2376 Esas
KARAR NO : 2019/1522
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2018
NUMARASI : 2018/165 2018/469
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl ve birleşen davada davacı …İnş. A.Ş vekili, müvekkili ile davalının yaptığı işlerin bir kısmında davalının taşeronu olarak işi yüklenmesi hususunda karşılıklı anlaştıklarını ve birlikte bir süre iş yaptıklarını, kararlaştırılan işin tamamlandığını ve davalıya sözleşmeden doğan maddi alacaklarının tamamının ödendiğini, bu ödemeden sonra davalı tarafından icra borçlusu olan davalı hakkında icra takibi başlatıldığını ve kesinleşen takipte müvekkiline İİK’nun 89.maddesine göre ihbarnameler gönderilmiş ise de, müvekkilince iş yoğunluğundan itiraz yapılamadığını, müvekkilinin icra borçlusu davalıya birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiği tarih itibariyle hiçbir borcu bulunmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davanın davalısı … Ltd. Şti vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının her ne kadar İİK’nun 72.maddesi kapsamında menfi tespit talebinde bulunduklarını beyan etmiş ise de, talebin İİK’nun 89.maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, işbu davanın ticari dava niteliğinde bulunmadığı, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçeleriyle asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, kararı asıl ve birleşen davanın davacı vekili istinaf etmiştir. Asıl ve birleşen davanın davacı vekili istinaf sebebi olarak; davayı İİK’nun 72.maddesi uyarınca açtıklarını, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, davalı ile müvekkili arasında doğrudan ticari ilişki bulunduğunu, HMK’nun 106.maddesi uyarınca tespit davası açılabileceğini, müvekkili ile davalı arasındaki mevcut ticari ilişkiden dolayı borçlarının olmadığının tespitini istediklerini, buna rağmen mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. Asıl davanın konusu olan Çatalca İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı icra dosyası fotokopisinin incelenmesinde; dava dışı … Ltd. Şti tarafından yine dava dışı …Ltd. Şti aleyhine 30.000 TL bedelli çeke dayalı olarak icra takibi başlatıldığı, söz konusu icra dosyası içeriğinden davacı …a 89/1-2-3 ihbarnamelerinin çıkarıldığı görülmüştür. Birleşen davaya konu Çatalca İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya fotokopisinin incelenmesinde; dava dışı … Ltd. Şti tarafından davalı … Ltd. Şti aleyhine 20.000 TL bedelli çeke dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ve takip sırasında davacı …’a İİK’nun 89/1-2-3 ihbarnamelerinin çıkarıldığı görülmüştür.
GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davalar, İİK’nun 89.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarıdır. Taraflar tacirdir. Öte yandan dava dışı takip borçluları da tacir niteliğindedir. TTK’nun 19/1 maddesi uyarınca tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Dolayısıyla uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Asıl ve birleşen davanın davacı vekilinin göreve ilişkin istinaf talebi yerinde olup davanın niteliğine yönelik istinaf talebi ise yerinde değildir. Açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca asıl ve birleşen davanın davacı vekilinin göreve yönelik istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davanın davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/05/2018 tarih, 2018/165 esas, 2018/469 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf peşin harçlarının talebi halinde asıl ve birleşen davanın davacısına iadesine,
5-İstinaf aşamasında asıl ve birleşen davanın davacısı tarafından yapılan yargılama gideri olan 196,20 TL (2 adet istinaf yoluna başvurma harcı) istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 227,20 TL’nin asıl ve birleşen davanın davalısından alınarak asıl ve birleşen davanın davacısına verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.11/07/2019