Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2342 E. 2018/1717 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/2342 Esas
KARAR NO : 2018/1717
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/92
DAVANIN KONUSU: Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/07/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında finansal kiralama ve tadiline ilişkin sözleşmeler imzalandığını, kiracıya finansal kiralama konusu malların teslim edildiğini, davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranması nedeniyle 21/09/2017 ve 05/10/2017 tarihli ihtarnameler keşide edilerek 60 günlük yasal süre içinde kira borcunun ödenmesi, aksi takdirde sözleşmenin feshedileceği ve malların tesliminin iptal edileceğinin ihtar edildiğini, ancak davalının sözleşmeye uymadığını ve bu nedenle sözleşmenin feshedilmiş olduğunu belirterek sözleşmenin feshinin tespitine, malların müvekkiline aynen iadesine, ayrıca finansal konusu malların dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir yoluyla müvekkiline teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece 26/01/2018 tarihinde davacının ihtiyati tedbir talebinin teminatsız olarak kabulüne ve finansal kiralama konusu malların davacıya teminatsız olarak yediemin sıfatıyla teslimine karar verilmiştir.
Davalı vekili 20/03/2018 tarihli dilekçesi ile söz konusu 29/01/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiş, itirazında fesih ihtarının usulüne uygun olmadığını, dava şartının gerçekleşmediğini, uyuşmazlığın esasını çözer nitelikte tedbir kararı verilemeyeceğini, sözleşme konusu borcun ödendiğini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını ve malların satılmaması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Öte yandan davacı vekili de 28/03/2018 tarihli dilekçesi ile 6361 Sayılı Kanunun 31/3 maddesi uyarınca dava konusu mallar üzerinde tasarruf yetkisi verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 16/04/2018 tarihinde davacının tasarruf yetkisi verilmesine dair ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, malların toplam acil satış değeri olan 948.755,00 TL miktarında nakit veya kesin veya süresiz teminat mektubu ibraz ettiğinde malların davacı tarafa tasarruf yetkisi verilmesine, davalının tedbir talebinin ise davacının talebinin yasaya dayandığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf sebebi olarak; ihtiyati tedbir talebi reddinin doğru olmadığını, tedbir kararının uyuşmazlığın esasını çözer nitelikte verilemeyeceğini, tasarruf yetkisine dair tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, yasada bu şekilde bir düzenleme bulunmadığını, yasadaki ibarenin malın rayiç değeri kadar teminat yatırılması halinde mal üzerinde tasarruf edileceği şeklinde olduğunu, yediemin sıfatıyla alınan malın satılmasının suç olduğunu, ekspertiz raporundaki değerin çok düşük olduğunu, fesih ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden feshin haksız olduğunu, sözleşme konusu borcun ödendiğini bildirerek mahkemenin 16/04/2018 günlü tedbir taleplerinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına, satışın önlenmesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve davacıya tasarruf yetkisi verilmesine dair kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, finansal kiralama konusu malların iadesi davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir kararına yöneliktir. Mahkemece verilen 26/01/2018 günlü finansal kiralama konusu malların davacıya yediemin sıfatıyla verilmesine dair ihtiyati tedbir kararına davalı yanca 20/03/2018 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği halde bu konuda HMK’nun 394.maddesindeki prosedürün işletilmediği görülmüştür. Öte yandan davalı vekili 16/04/2018 tarihinde verilen kararları istinaf etmiş olup bu kararlarda davacı tarafa tasarruf yetkisi verilmesine dair karar ihtiyati tedbir niteliğinde olduğundan davalı yanca bu karara karşı ancak itiraz yoluna başvurulabilecektir. Anılan 16/04/2018 tarihli kararın 2.bendi ise davalının malların satışının önlenmesi yolundaki ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı olup davalı vekilinin bu kararı istinaf hakkı vardır.
Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafça davalıya gönderilen 21/09/2017 tarihli ve 05/10/2017 tarihli ihtarların tebliğine ilişkin mazbataların incelenmesinde, tebligatı almaya yetkili kişilerin mutat iş saatlerinde iş yerlerinde bulunmamaları , bizzat alamayacak bir halde olmaları sebebi ile tebliğ tüzel kişinin iş yerindeki sürekli çalışan işçisi … imzasına tebliğ edilmiştir şeklinde açıklama bulunduğu görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 12.maddesine göre hükmi şahıslara tebliğ selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir şeklinde düzenleme olup, aynı kanunun 13.maddesi ise hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerlerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdem verilen birine yapılır. Tebligat tüzüğünün 21.maddesinde de konu ayrıntılı biçimde düzenlenmiş, ayrıca bu kişilerin de bulunmaması halinde bu hususun tebliğ mazbatasına belirtileceği ve tebliğin o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Anılan mevzuat somut olay bakımından değerlendirildiğinde davacı yanca çıkarılan ihtarnamelerin davalıya tebliğinin usulsüz olduğu kanaatine varılmış olup, bu nedenle davalı vekilinin istinafa konu edilebilecek olan 16/04/2018 günlü kararın 2.bendine yönelen istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkekemesi’nin 2018/92 esas sayılı dosyasından verilen 16/04/2018 günlü kararın 2 nolu bendindeki ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın KALDIRILMASINA,
3-Davalı vekilinin satışın önlenmesine dair ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; finansal kiralama konusu ”115780 numaralı sözleşmeye istinaden;
1 ADET 2015 MODEL 34-00-15-10243 TESCİL PLAKA NOLU WA430-6 TİPİ 66179 ŞASİ SERİ NOLU 26870798 MOTOR SERİ NOLU KOMATSU MARKA YÜKLEYİCİ
117357 numaralı sözleşmeye istinaden;
1 ADET 2015 MODEL 34-00-15-16609 TESCİL PLAKA NOLU ZX470LCH-3 TİPİ HCM1J200E00024973 ŞASİ SERİ NOLU 621892 MOTOR SERİ NOLU HITACHI MARKA PALETLİ EKSKAVATOR”‘nun acil satış değeri olan 948.755,00 TL’nin %15’i tutarında nakit veya kesin ve süresiz teminat mektubu davalı tarafından yatırıldığında satışının önlenmesine,
4-Mahkemece verilen 26/01/2018 günlü ihtiyati tedbir kararı ile 16/04/2018 tarihli tasarruf yetkisi verilmesine dair kararlara ilişkin olarak HMK’nun 394.maddesindeki prosedürün işletilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının isteği halinde kendisine iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 23,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 121,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
8-Tedbir kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.19/07/2018