Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2325 E. 2021/843 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2325 Esas
KARAR NO: 2021/843 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2018
NUMARASI: 2017/459 E., 2018/144 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin … isimli bilgisayar yazılım programının sahibi olduğunu, Bakırköy 1.FSHHM’nin 2015/167 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespit işleminde davalılara ait 1 bilgisayarda … yazılımı ile …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … modüllerinin izinsiz olarak yüklemiş ve kullanılmakta olduğunun tespit edildiğini, konu ile ilgili suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, müvekkiline ait mali hakların ihlalinden dolayı FSEK 68.maddesi uyarınca fazlaya dayalı hakların saklı kalmak kaydıyla şimdilik 16.000 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile toplam 64.200 TL’nin tahsilini istemiştir. Davalılar vekili; delil tespiti işleminin yokluklarında yapıldığını, itiraz ettiklerini, tespitin müvekkillerini bağlamadığını, müvekkilleri bakımından yok hükmünde olduğunu, ayrıca delil tespiti sırasında … ve …’in taraf olmadığını, müvekkilleri hakkında husumetten red kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca bütün müvekkillerinin lisans haklarına tecavüz etmediklerinin tespit raporunun açık olmadığını, bilgisayarın kime ait olduğu, yazılımın özellikleri, çalışıp çalışmadığı, kullanılıp kullanılmadığının tespitinin yapılmadığını, davacının iddiasını kanıtlaması gerektiğini, talep edilen bedelinde fahiş olduğunu, talebin de zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davacıya ait yazılım programının davalı tarafça lisanssız ve izinsiz olarak kullanıldığının tespit edildiği, işyerindeki kullanımda davalı şirket tüzel kişiliği ve yöneticilerinin sorumlu olduğu, eserin rayiç değerinin 21.400,00 TL olup, 3 katı olan 64.200,00 TL’nin davalılardan tahsili gerektiğini gerekçeleriyle davanın kabulüne karar vermiş, kararı davalılar vekili istinaf etmiştir. Davalılar vekili istinafında; davacı yana ait bir programın müvekkillerince hiçbir şekilde kullanılmadığını, tespit işleminin yoklukta yapılıp, itiraz ettiklerini, bu nedenle hükme dayanak yapılamayacağını, davacının iddia ettiği tecavüzün varlığının tespit edilebilmesi için öncelikle davacının yazılımı ile tecavüze konu yazılımın kullanılan modüller, yazılımın işlevi, kullanılıp kullanılmadığı ve diğer detaylar yönünden yazılımdaki verilerle karşılaştırılması gerektiğini, davacının iddialarını yazılı delil ile ispatı gerektiğini, bilgisayarın mülkiyetinin kime ait olduğunu hiçbir şekilde ispat edemediğini, bilgisayarın müvekkillerine ait olmadığını, delil tespitinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, söz konusu bilgisayarda çalışan bir yazılım bulunup bulunmadığının dahi usulünce incelenmediğini, ayrıca ürün bedelinin fahiş olarak beyan edildiğini, bilirkişinin bu değeri nasıl tespit ettiğinin belli olmadığını, hiçbir somut delile dayanmadığını, davacının sunduğu faturalardaki bedellerin tek taraflı davacı tarafça tayin edilmiş bedeller olduğunu, delil tespitinde müvekkilleri … ve …’in taraf olmadığı, dolayısıyla bu müvekkiller açısından davanın husumetten reddi gerektiğini, zamanaşımına yönelik itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, yine müvekkillerinden … AŞ nin tüzel kişi olup, tüzel kişiler hakkında uzayan ceza zamanaşımının olmayacağını bildirmiştir. Bakırköy 1.FSHHM’nin 2015/167 D.İŞ sayılı tespit dosyasının incelenmesinde; davacının davalı şirket aleyhine delil tespiti talebinde bulunduğu, tespit sonucu düzenlenen 14.12.2015 tarihli bilirkişi raporunda; mahalde yapılan incelemelerde talep edene ait 1 adet … yazılımının tespit edildiği, yazılım modüllerine ait varsa faturanın sunulması gerektiğini, yazılım ve modüllerinin lisanssız olduğu kanaatine varıldığı yolunda görüş bildirilmiştir. Davalılarında bu rapora itiraz ettiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 01.03.2018 tarihinde; iki kişilik bilirkişi raporunda, tespit tutanağı ve raporunun baz alınması halinde lisanssız yazılım kullanım olduğu, davacıya ait yazılım ve modüllerinin FSEK kapsamında eser niteliğinde olup, bu yazılım ve modüllerin toplam tutarının 26.750,00 TL olup, bayilerin bu ürünü azami % 20 indirimli satabileceği varsayıldığında ürünün 21.400,00 TL olacağı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davalılar vekilinin rapora itiraz ettiği, yeni bir bilirkişiden rapor alınmasını istediği görülmüştür. Mahkemenin son oturumda davalıların zamanaşımı itirazlarını, zamanaşımı süresi dolmadığından bahisle reddettiği görülmüştür. Dosya Dairemizde istinaf incelemesi için beklediği sırada, davalılar vekilince dilekçe sunulduğu dilekçe ekinde davacının suç duyurusu üzerine davalı …’in hakkında açılan ceza davası sonunda beraatine karar verildiğini, kararın 26.02.2020 tarihli olduğu, beraat gerekçesi olarak; suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması, sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil olmadığı gerekçelerinin gösterildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, FSEK’in 68. Maddesi uyarınca açılan tazminat davasıdır. Davacı taraf, davalının müvekkiline ait yazılım ve modüllerinin izinsiz olarak bilgisayara yüklenmiş olduğunu ve kullanıldığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Bakırköy 1. FSHHM’nin 2015/167 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespit işleminde davalı iş yerinde … marka bilgisayar içerisinde … yazılımının kurulu ve çalışır durumda olduğunun tespit edildiği ve ilgili yazılımın ve modüllerinin lisanssız olduğu yönünde bilirkişi tarafından kanaat belirtildiği tespit işlemi sırasında aleyhine tespit istenen iş yeri inşaat proje şefinin yapılan tespite bir diyeceği olmadığı yolunda beyanda bulunduğu, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda da davacıya ait lisansız kullanıldığı tespit edilen yazılım ve modüllerinin eser niteliğinde olduğu, bu yazılım ve modüllerinin azami % 20 oranında indirimli satılabileceği gözetilerek yazılım ve modüllerinin toplam tutarının 21.400 TL olduğu belirtilmiştir. Gerek yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı incelemeyi içerir ve istinaf denetimine elverişli olması, gerek yargılama öncesi yapılan tespit işlemi sırasında davacıya ait yazılım ve modüllerinin davalıya ait iş yerinde bulunan bilgisayarda kurulu olduğunun anlaşılması ve de 5846 Sayılı FSEK’in 66/2 maddesi uyarınca işletme sahibi hakkında da dava açılabileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde davalılar vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalılar vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 4.385,50 TL harçtan peşin alınan 1.096,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.289,20 TL eksik harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen taraf üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların ilk derece mahkemesince talepleri halinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 16/04/2021