Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2237 E. 2021/820 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2237 Esas
KARAR NO: 2021/820 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2018
NUMARASI: 2015/100 E. – 2018/27 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 15/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin … varisleri olduğunu, … ait olan “…” adlı şiirin, izinsiz olarak … tarafından bestelenip … Limited Şirketi tarafından “…” başlığıyla ve eser sahibinin adı da değiştirilerek … adına gösterilerek CD’ye kaydedilip satıldığı iddiasıyla, söz konusu şiirin davalı … tarafından yapılmış olan “Ihlamurlar Altında” adlı dizide yine izinsiz olarak kullanıldığını, her iki şirkete de noter aracılığıyla ihtarname gönderildiğini beyanla, HMK 107/1 maddesi gereğince şimdilik 10.000 TL maddi ve 30.000 TL manevî tazminat talep etmiştir.
TALEP ARTTIRIM: Davacı vekili 07/07/2017 tarihli dilekçesi ile belirsiz alacak davası açtıklarını beyanla, maddi tazminat talebini 15.000 TL’ya yükselterek harcını yatırmıştır.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; söz konusu şiirin … değil; … ait olduğunu, 15 Temmuz 1926 tarihinde yayımlanan Milli Mecmua’da yer aldığını, miras yoluyla ancak mali hakların mirasçılara geçebileceğini, manevi tazminat talep edilemeyeceğini, MESAM kayıtlarına göre kullanımda bulunulduğunu belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 19.02.2018 tarihli 2015/100 E. – 2018/27 K. sayılı kararıyla; “1-Davacılar tarafından davalı ….Ltd.Şti. aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından yapılan … isimli dizi de davacıların murisi … isimli şiirin izinsiz kullanımı nedeniyle mali hak ihlalinden kaynaklanan FSEK 68.maddesi uyarınca belirlenen takdiren 5.000 TL’nin 3 katı olan 15.000 TL maddi tazminatın ihtarname tebliğ tarihi olan 26/01/2015 tarihiden itibaren yürütülecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,2-Davacıların manevi hak ihlaline dayalı olarak talep ettikleri manevi tazminatın kısmen kabulü ile takdiren 10.000 TL manevi tazminatın 26/01/2015 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dosyada müvekkilinin haksız kullanımını tespit eden delil bulunmadığını, mahkemenin itibar ettiği bilirkişi raporunda da, dava konusu eserin dizi içerisinde kullanımını gösteren hiçbir delil bulamadıklarını, davacının kullanımı ispatlayamadığını, MESAM’dan gelen kayıtlar karara gerekçe yapılmışsa da, MESAM kayıtlarının dizi içerisinde şiirin kullanıldığını değil, … Şirketinin yapımcılığını üstlendiği albüm içerisinde dava konusu şiirin kullanıldığını ispatladığını, albüm ile de müvekkilinin ilgisinin bulunmadığını ve davacılar tarafından … İstanbul 1. FSHHM’nin 2015/92 Esas sayılı, ayrı dava açtığını, davanın reddi gerektiğini,-FSEK 68. Madde gereğince üç kat tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin MESAM’ın kendisine yaptığı bildirimdeki hak sahiplerini dikkate aldığını, Mesam’ın 31/12/1998 tarihli dava dışı … söz yazarı olarak belirtildiği Eser Bildirim Formunu kendisi ile paylaştığını, FSEK 68. Madde gereğince kusur aranmıyor ve iyiniyet korunmuyorsa da, madde kapsamında zararın kendisinin tazmini düzenlendiğinden kullanıma ilişkin rayiç bedele hükmedilmesi gerektiğini, -Mahkemenin manevi tazminata hükmetmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin manevi hak ihlalinin bulunmadığını, … tarafından MESAM’a “…” isimli eserin söz yazarı olarak … olarak bildirildiğini, müvekkilinin de MESAM’ın yaptığı bildirim doğrultusunda müzik eserini kullandığını, müvekkilinin ne müzik eserinin adında, ne de söz yazarında değişiklik yapmadığını, -FSEK’in manevi tazminat için kusur aradığını, müvekkilinin kusurlu olmadığını, mahkemenin kararın gerekçesinde FSEK 63. Madde de düzenlendiği şekilde mali hakların miras yoluyla intikal edeceğini, manevi hakların miras yoluyla ve herhangi bir ölüme bağlı tasarrufla intikal etmeyeceğini belirtmesine rağmen kendi beyanı ile çelişerek hüküm kısmında manevi hakka hükmettiğini, manevi tazminatın reddi gerektiğini, -davacılar … ve …’in, diğer davacı …’e verdiği vekaletin, huzurdaki davayı açmaya yeterli olmadığını, mecburi dava arkadaşlığında ancak birlikte dava açılabileceğinden davanın reddi gerektiğini, mahkemenin itirazlarına rağmen bu itirazlarına ilişkin incelemede bulunmadığını beyanla, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevabında; davalı tarafın ihlal eyleminin MESAM’ın cevabi yazısı ve … TV’den gelen yazı ile sabit olduğunu, bu kullanımdan yapımcılığı üstlenen davacının sorumlu olduğunu, davalının ihlal teşkil eden eylemi nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zararına sebep olduğunu, FSEK 19. Madde gereğince manevi hakları kullanabilecek kişiler arasında çocukların sayıldığını, vekaletname yönünden yapılan itirazların yersiz olduğunu, mirasçılardan …’e diğer davacı mirasçıların taraflarına intikal eden her türlü fikri ve sanat eserleri haklarının korunması için (başkalarını tevkil, teşrik ve azle yetkili olmak üzere) yetki verdiğini beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: MESAM’ın 07/09/2015 tarihli cevabi yazıda “Mesam veri tabanında ilk satırı Bir sonsuz rüyaya açılmış … isimli eserin sözlerinin … adına kayıtlı olduğu, … varis temsilcisi … tarafından eser bildirim formunun birliğe sunulmuş olduğunun” bildirildiği görülmüştür.MESAM’ın 24/10/2016 tarihli cevabi yazıda; “Birlik kayıtlarında yapılan incelemede “…” isimli eserin … Filmin yapımcılığını üstlendiği “I…a” ve “…” isimli dizilerde üyesi … tarafından bestelenmiş haliyle kullanıldığını, “I…” isimli dizinin yayınlandığı … tarafından birliğe gönderilmiş eser kullanım listelerinde 72,73,74,75,77,78 sayılı bölümlerde adı geçen eserin kullanıldığının belirtildiği, monitoring birimi tarafından yapılan incelemede, 73. bölümde 3 dakika 41 saniye, 75. bölümde 2 dakika 13 saniye, 77. bölümde 2 dakika 17 saniye kullanıldığının tespit edildiğini bildirdiği anlaşılmıştır. İstanbul Valiliği Beyazıt Devlet Kütüphanesi Müdürlüğü’nün cevabi yazısı ekinde Milli Mecmuanın 1926 Temmuz sayıları CD ortamında tanzim edilerek mahkemeye gönderilmiştir.Mahkemece üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 30/06/2016 tarihli kök raporda; davaya konu … isimli şiirin … ait olduğu … başlıklı şiirinin dava konusuyla alakası bulunmadığı, iki şiirin birbirinden tamamen farklı olduğu, … adlı dizide söylenen şarkının sözlerinin murise ait şiirin 1. ve 3.bendini içerdiği, Kalan Müzik tarafından çıkartılan CD de … başlığıyla kaydedildiği, şiirin FSEK kapsamında İlim ve Edebiyat Eseri mahiyetinde olduğu, söz konusu eserin … şiiriyle hiçbir ilgisinin olmadığı, sadece başlığının benzer olduğu, davalı yanca eser sahibine ait mali haklardan olan İşleme Hakkı ( FSEK. 21), Çoğaltma Hakkı (FSEK m. 22), Yayma Hakkı (FSEK m. 23), Temsil Hakkı (FSEK m. 24), Umuma İletim Hakkı (FSEK m. 25) ayrıca manevi haklardan olan Adın Belirtilmesi Hakkı ( FSEK m. 15), Eserde Değişiklik Yapılmasını Önleme Haklarının ihlal edilmiş olduğu (FSEK m. 17), Telif bedelinin hesaplanabilmesi için davaya konu eserin kullanılmış olduğu albümün kaç adet üretildiğinin, dizide kaç bölümde kullanıldığının bilinmesi gerektiği beyan edilmiştir.Mahkemece bilirkişi heyetinden alınan 14/06/2017 tarihli 1. Ek Raporda; hak ihlalinin bulunup bulunmadığı yönünden yapılan değerlendirmede, davaya konu dizide … şiirinin güfte olarak seslendirilip seslendirilmediği ve yine dizi jeneriğinde … şiirinin davacının murisinin sözleri olup olmadığının belirtilip belirtilmediğinin, diziye ilişkin CD’ler olmadığından tespit edilemediğini, buna mukabil MESAM ın 24/10/2016 tarihli yazısına göre, davaya konu eserin (güfte ve beste ile birlikte) … tarafından gönderilen eser kullanım listelerinde … isimli dizide, 73. bölümde 3 dakika 41 saniye, 75. bölümde 2 dakika 13 saniye, 77. bölümde 2 dakika 17 saniye kullanımın gerçekleştiğinin bildirildiği, davalıdan FSEK 76/2 hükmü çerçevesinde kullanımın hangi bölümde, ne kadar kullanıldığına dair delil ibraz edilmesinin istenilmesi, delil ibraz edilmediği taktirde … yazısı çerçevesinde kabulün gerekeceği, eserin kullanım mecrası, türü, miktarı ve şiirin güfte olarak beğeni ölçüsü gibi kriterler birlikte dikkate alındığında kullanıma ilişkin talep edilebilecek rayiç bedelin 5.000 TL olabileceği, mali hak ihlaline yönelik 76.madde karinesinin manevi hakları ilişkin kullanılamayacağı, manevi hak ihlali için dizideki kullanıma ilişkin CD ibrazının gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi heyetinden alınan 2. Ek raporda; dosyada bulunan “…” ve “…” isimli CD’lerde yapılan incelemede, … başlıklı şiirin kullanıldığını, dizinin müziklerini içeren albüm kartonetinde “…” CD’sinde şarkının künye bilgisinde söz sahibinin … olarak yanlış yazıldığını, firmanın sonradan hatayı düzelttiğini ancak diziye ilişkin CD’ler bulunmadığını beyanla 1. Ek rapordaki görüşlerini tekrar etmişlerdir.Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan İstanbul Anadolu 11.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 26/08/2013 tarihli, 2013/506 Esas, 2013/568 Karar sayılı veraset ilamından, muris … 23/07/1967 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçı olarak kızı … ile torunları … ve …’in kaldığı görülmüştür.Dava dilekçesi ekinde vekilin davacılardan …’in vekaletnamesini sunduğu, davalı vekilinin itirazı üzerine replik dilekçesi ekinde … ve …’in, davacı …’e vermiş olduğu vekaletnamenin ibraz edildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin murisi … isimli şiirinin isminin “…” şeklinde değiştirilerek davalı yapımcı şirket tarafından “…” isimli dizide kullanıldığından bahisle, FSEK 68. Madde gereğince üç kat telif tazminatı ve manevi tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, sadece davacı … adına dava açıldığını, diğer davacılar adına usulüne uygun açılmış dava bulunmadığını, mirasçılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan davanın usulden reddi gerektiğini ileri sürmüştür. Yapılan incelemede dosya kapsamında mirasçılar … ve …’in Av…. ve Av. …’i vekil tayin ettiğine dair vekaletnamenin bulunmadığı, davacılar vekilinin ibraz ettiği …’in vekil tayin edilmesine ilişkin vekaletnamenin ise, dava açma ve yargısal işlerin yürütülmesi yönünden geçerli bir vekaletname olmadığı anlaşılmakla, dava şartlarından olan bu hususun dikkate alınmaksızın, usulüne uygun olarak temsil edilmeyen davacıların yokluğunda yargılamaya devam edilerek karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Mahkemenin kabulüne göre de; FSEK 19. Madde gereğince davacıların manevi tazminat talep edebilecekleri gerekçesiyle manevi tazminata hükmedilmişse de, dava ehliyeti HMK 114. Madde gereğince dava şartlarından olmakla, davacıların FSEK 19. Madde de sayılan kişilerden olup olmadığı mahkemece değerlendirilmemiştir.Mahkemenin kabulüne göre; maddi tazminat talebinin kabulü yönünden de hükme esas aldığı bilirkişi raporundaki görüşlere itibar ettiği anlaşılıyorsa da, FSEK 76/II maddesinde düzenlenen karinenin esas alınabilmesi için, mahkemece davalıdan “…” isimli dizinin 73,75 ve 77. Bölümlerin yayın kayıtlarının ibrazı için kesin süre verilmesi, ibrazı halinde bilirkişi heyetinden ek rapor alınması, kesin süre içerisinde kayıtların sunulamaması halinde ise FSEK 76/II maddesinde düzenlenen karinenin davacı lehine değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin incelenerek, karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlara uyulmaması da yerinde olmamıştır.Yukarıda açıklanan gerekçelerle, mahkemenin taraf teşkiline ilişkin dava şartlarını yerine getirmediği, manevi tazminat yönünden davacıların dava ehliyetinin bulunup bulunmadığını değerlendirmediği ve eksik inceleme ile karar verdiği anlaşılmakla, davalı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin, başvurunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın, davacılar … ve …’in usulüne uygun vekaletnamesinin ibrazı için süre verilmesi, ibraz edilememesi halinde davacı olarak gösterilen mirasçılar arasında miras ortaklığı ve mecburi dava arkadaşlığı olduğu gözetilerek, mirasçılar … ve …’in davaya muvaffakatının alınması, gerekirse miras ortaklığına temsilci tayin ettirilmek suretiyle ve Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılama yapılarak karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun sair sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 19.02.2018 tarihli 2015/100 E. – 2018/27 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-4 ve 353/1-a-6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,5-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 32,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davacılardan alınarak, davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 15/04/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-4 ve a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.