Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2229 E. 2019/1345 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2229 Esas
KARAR NO : 2019/1345
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2017
NUMARASI : 2016/1219 E. – 2017/894 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/06/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili şirketin … San.ve … Tic. Ltd. Şti.ne keşide ettiği, lehtar … San.ve … Tic. Ltd. Şti. tarafından ise dava dışı …, onun ise davalı …’ye ciro ettiği senedin son hamili olarak müvekkili şirkete haksız biçimde ödememe protestosu çekilmesine sebebiyet verdiğini, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile de haksız mesnetsiz icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin söz konusu senet bedelini vadesinden evvel tevdii mahalli kararı ile ödediğini, edimini ifa ettiğini, davalı haksız ve mesnetsiz biçimde müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlattığını ve senedin karşılıksız olduğundan bahisle ödememe protestosu çekilmesine sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin haksız biçimde zarara uğradığını belirterek İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının teminatsız biçimde aksi takdirde teminat karşılığında tedbiren durdurulmasını, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, söz konusu protestonun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının vadesi gelmemiş ödeme yasağı kararı bulunan bonoyu tevdi mahalline ödemesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının yapmış olduğu ödemenin bononun vadesinin gelmemesi sebebiyle geçersiz olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, davacının borçlu … Alüminyum ile ortak hareket ederek tutarsız işlemler yaptığını ve bunun sonucunda da aleyhlerine protesto keşide edilmesine neden olduğunu, davacıya keşide edilen protestonun müvekkilinin yasal hakkı olduğunu beyanla davacının tedbir taleplerinin ve davanın reddine, İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29.11.2017 tarihli, 2016/1219 E. – 2017/894 K.sayılı kararıyla; “davanın açılmasından sonra İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında davalı tarafından, davacı ve dava dışı …. Ltd. Şti.ve … aleyhlerine dava konusu bonodan dolayı başlatılan kambiyo senetlerine mahsus takipte, dosya borcunun takibin diğer borçlusu …. Ltd. Şti. tarafından ödendiği ve bu sebeple davanın konusuz kaldığı,ancak TTK’nın 712.maddesi hükmü de dikkate alındığında davacının vadesi gelmemiş, hakkında ödeme yasağı kararı bulunan dava konusu bono için tevdi mahalli tayini kararına istinaden tevdi mahalline ödediği bononun kaybolduğuna ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı da bulunmadığı, davalı alacaklının temerrüdünün söz konusu olmadığı hamilin yani davalı alacaklının temerrüde düşmesi için bononun TTK’da belirtilen ibraz süresinin geçmesinin gerektiği, bu nedenlerle davalının davacı tarafa protesto keşide etmesinin ve takip başlatmasının yasal olmadığının iddia edilemeyeceği, bu nedenle de davacının yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması gerektiği” gerekçesiyle, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı lehine AAÜT’nin 6.maddesi gereğince, 8.075,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesine karar verildiği görülmüştür.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin vade gününde tevdi mahalli kararı ile senet bedelini ödeyerek edimini ifa ettiğini, senedin vade tarihi gelmeden yetkisiz kimselerin eline geçtiği bilgisini ..Ltd.Şti’den edindiğini, olası bir itibar kaybına sebebiyet vermemek için 28.10.2016 tarihinde İstanbul 12.SHM’nin 2016/156 D.İş. Sayılı dosyasında tevdii mahalli kararı alarak, kararda belirtilen hesaba, 31.10.2016 tarihinde ödendiğini, …..Ltd.Şti adına açılan hesaba yatırıldığından artık borçlu sayılamayacağını, davalının haksız olarak icra takibi başlattığını ve ödememe protestosu çekilmesine sebebiyet verdiğini, … Yenibosna Şubesi tarafından Bakırköy …. Noterliği’nin 02.11.2016 tarih ve … yevmiye numara ile müvekkiline ödememe protestosu gönderildiğini, …’nin tevdii mahalli kararından ve söz konusu meblağın nereye depo edildiğinden haberdar edilmesine rağmen, kötüniyetli şekilde müvekkili aleyhinde takip başlatıldığını, mahkemenin müvekkili aleyhine 8.075,00 TL vekalet ücretine hükmettiğini, müvekkilinin 28.10.2016 tarihinde senedi elinde bulunduranın kim olmadığını bilmediğinden, Sulh Hukuk Mahkemesinin kararına istinaden müvekkili şirketin bildiği son hamil adına açıldığını, BK 186 ve BK 111.madde gereğince tevdii mahalli tayini talebinin (müvekkilinin bildiği son yetkili hamilden senedin yetkisiz kimseler eline geçtiği bilgisi edinmesi nedeniyle) usul ve yasaya uygun olduğunu, vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili istinafa cevabında; davacının vadesi gelmemiş, ödeme yasağı bulunan bonoyu tevdii mahalline ödemesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının yapılmış olduğu ödemenin bononun vadesi gelmemesi sebebiyle geçersiz olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, TTK’nın 712.maddesinde “Bir poliçe 708.maddesinde öngörülen süre içinde ödeme için ibraz edilmediği takdirde borçlu, gideri ve riski hamile ait olmak üzere poliçenin bedeline bir bankaya tevdi edebilir” hükmü bulunduğunu, bononun ibraz süresinin, TTK’nın 708.maddesinde de, “…poliçenin ödeme gününde veya onu izleyen iki iş günü içinde ödenmek üzere ibraz edilmelidir.” hükmünü haiz olduğunu, ibraz süresi geçmemiş olan bononun hamil olmayan kişiye ödenmesinin iyiniyetli olmadığını, davacının borçlu … ile ortak hareket ederek tutarsız işlemler yaptığını, aleyhlerine protesto keşide edilmesine neden olduğunu, beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir. İstanbul 12.SHM’nin 28.110.2016 tarihli 2016/156 D.İş sayılı kararıyla; davacı tarafın talebi üzerine, karşı taraf … Ltd.Şti adına açılacak hesabın tevdi mahalli olarak tayinine karar verildiği, 09.12.2016 tarihli ek kararla icra dosyasına aktarıldığı görülmüştür. Dosya içerisinde bulunan Bakırköy …. Noterliği’nin 02.11.2016 tarihli … yevmiye numaralı evrakından … Yenibosna Şubesi’nin …AŞ’ye 31.10.2016 vade tarihli 170.000,00 TL bedelli bono yönünden ödememe protestosu gönderdiği görülmüştür. İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra dosyasına, …Ltd.Şti tarafından 03.01.2017 tarihinde 205.717,81 TL ödendiği görülmüştür.
G E R E K Ç E :Menfi tespit davasına konu, 31/10/2016 vade tarihli 170.000,00 TL bedelli senedin, kaybolduğundan bahisle dava dışı … Ltd. Şti. tarafından İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/823 Esas sayılı dosyası ile kıymetli evrak iptali davası açıldığı, 11/10/2016 tarihli ödeme yasağı kararı verildiği, davacı vekilinin bu davayı mesnet göstererek, senedin vade tarihinden önce … Ltd. Şti.’ni hasım göstererek tevdii mahalli kararı aldığı ve karşı taraf adına açılan hesaba ödeme yaptığı, TTK’nın 708. maddesi gereğince yasal sürede ödememe protestosu gönderildiği, senedin vade tarihinde yetkili hamile ödenmesi gerekirken TBK’nın 111. madde koşulları oluşmadığı halde alacaklının kim olduğunda tereddüt edildiğinden bahisle tevdii mahalli tayin edilerek, lehtara ödenmek üzere alacağın depo edilmesinin sonuç doğurmayacağı kaldı ki; davacının davalı alacaklı …’nin takipten önce tevdii mahalli tayini kararından haberdar edildiğini ispatlayamadığı, borcun icra takibinden sonra 05/01/2017 tarihinde … tarafından ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı, davalı alacaklının davanın açılmasına sebebiyet vermediği, dava tarihi itibariyle davacının haksız olduğu, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 20/06/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.