Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2212 E. 2018/1672 K. 16.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/2212 Esas
KARAR NO : 2018/1672
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/133 E.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/07/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, ” müvekkilinin … no’lu masa tasarım tescili ve … no’lu mobilyalar için cam tasarım tescili bulunduğunu, davalının ise her iki tasarımı kendi masalarında uygulayarak İSTOÇ’ daki mağazasında üretip sattığını, bunun tasarım hakkına tecavüz oluşturduğunu iddia ile tasarım hakkına tecavüzün tespitini, durdurulmasını, tecavüze konu ürünlere kalıplara el konularak muhafaza altına alınmasına, bunların ihracaatının önlenmesine, muhafaza altına alınmasına, doğrudan ve internetten satışının durdurulmasını, reklam ve katalogların toplatılmasını, bu yönde tedbir kararı verildikten sonra yargılamanın sonunda aynı konularda esastan hüküm kurulmasını ve ürünlerin de imhasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, “davacı – karşı davalıya ait tasarımlarının yeni ve ayırd edici olmadığını, buna karşı hükümsüzlük davası açtıklarını, davacının başkasına ait tasarımları kendi tasarımı imiş gibi tescil ettirdiğini, ihtiyati tedbir talebinin hukuka aykırı olduğunu ve esastan yargılama gerektirdiğini, kaldı ki, davacı tasarımları ile müvekkilinin ürünlerinin farklı olduğu, internet ortamında yapılacak araştırmada çeşitli firmalara ait masa ürünlerine ilişkin görseller nedeniyle davacının dayandığı tasarımın yenilik ve ayırd edicilik özelliği taşımadığını bu nedenle hükümsüzlüğü gerektiğini” iddia ile ihtiyati tedbir talebinin reddini, davacıya ait 2015/02554 ve 2015/05628 no’lu tasarımlarının hükümsüzlüğünü, bunların sicil kayıtlarına tedbir konulmasını istemiştir.
Bakırköy 1.FSHHM 26.09.2017 tarihinde 30.000 TL teminat karşılığında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve davalının 2015/02554 ve 2015/05628 no’lu tasarımlarına yönelik üretim, satış ve tanıtım yapmasının tedbiren engellenmesini, ürünlere, üretim kalıplarına ve tanıtım evraklarına el konulmasına, bunların yed-i emin’e teslimine karar verilmesine karar vermiş, bu karara karşı yapılan itiraz mahkemece 04.10.2017 tarihinde dosya üzerinden incelenerek reddedilmiştir.
Tedbire itiraz duruşmasız incelendiğinden, dosya dairemizce ilk derece mahkemesine iade edilmiş, ilk derece mahkemesi duruşma yapmak suretiyle, bu kez davalının 30.000 TL teminat yatırması karşılığında tedbirin kaldırılmasına karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinafında, “ters tedbir biçiminde verilen tedbirin hukuka aykırı olduğu, mahkemece bilirkişi raporu aldırılmadığı, uzman görüşünün usule ve yasaya aykırı olduğunu ve tasarım tekniğiyle bağdaşmayacağını, takdir edilen teminatın da çok düşük olduğunu” iddia ile ters tedbir kararının kaldırılmasını, önceki tedbirin aynen devamını talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili istinafa cevabında, “davacının tasarımının başvuru tarihinden çok önce piyasaya sunulmuş olduğuna dair Prof. Hale Gezer’den aldıkları mütalaayı sunduklarını, tedbir koşullarının oluşmadığını, dayanak tasarımların yeni olmadığına dair somut delil ibraz edildiğini ve açılan hükümsüzlük davasında bu hususun tespit edildiğini,” savunarak istinaf isteminin reddini istemiştir.
Her ne kadar davacı vekili yukarıda yazılı nedenlerle istinaf konusu kararın kaldırılmasını ve önceki tedbirin aynen devamını istemiş ise de, mahkemece verilen tedbir türünün de, 6769 sayılı SMK’nın 159.maddesinde öngörülen tedbir türlerinden birisi olduğu, somut olayın özelliklerine ve dosyada mevcut delil durumuna göre mahkemece uygun görülen ters tedbir türünün dosya kapsamıyla uyumlu ve teminat miktarının da makul olduğu sonucuna varılmakla, istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
-Yukarıda açıklanan gerekçe ile davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince REDDİNE,
-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 16/07/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.