Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2157 E. 2020/2215 K. 18.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2157 Esas
KARAR NO : 2020/2215 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2018
NUMARASI : 2017/161 E. – 2018/84 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/12/2020
BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ tarafından verilen 13/03/2018 tarihli kararına karşı davacı karşı davalı ve davalı karşı davacı tarafların istinaf başvurusu üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; fikri ve mali hakları müvekkiline ait … isimli yazılımın, davalılar tarafından … isimli uygulama programında izinsiz kullanıldığını, Kartal FSHHM’ nin 2012/69 D.iş sayılı dosyasında www…..com ile www…. uzantılı web sitelerinde inceleme yapıldığını …’ nin müvekkili şirketten ayırılırken uygulama ile uygulama içerisinde yer alan müvekkilinin verilerini de kopyaladığının, müvekkiline ait ticari verilerle birebir aynı olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafın 5846 sayılı FSEK kapsamında müvekkilinin eserine tecavüzün menine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla FSEK 68. maddesi uyarınca 5.000,00 TL maddi tazminatın ticari reeskont faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ve KARŞI DAVA; Davalılar vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde;müvekkilinin ürünündeki kaynak kodları ile davacının programındaki kaynak kodlarının farklı olduğunu, program üzerindeki hak sahibi müvekkili olduğunu, Kartal FSHHM’ nin 2012/69 D.iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğu olduğunu, asıl davanın reddine, karşı dava olarak da davaya konu yazılımları müvekkili tarafından 2009 yılında oluşturulduğunu ve geliştirildiğini, eser üzerinde mali ve manevi hakların müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin adın belirtilmesi manevi hakkı ihlal edildiğinden 10.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile davacı karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI;Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 13/03/2018 tarihli 2017/161 Esas-2018/84 Karar sayılı kararıyla; “davalı tarafın davacı tarafın yanından ayrıldıktan sonra kendisine ait farklı bir program geliştirdiği ve söz konusu programın reportx yazılımı olduğu, yazılımın menü yapısı ve menü elemanlarının benzemekle birlikte farklı olduğu, grafik raporlama mantığının benzer olduğu ancak bunların davacının yazılımı üzerindeki hakları ihlal etmediği, davalının daha önce yaptığı programı değişiklik ve geliştirmeler yaparak yeni bir program oluşturduğu, her ne kadar davacı taraf program üzerinde hak sahibi olsada davalı tarafından daha önceki mesleki tecrübe ve bilgisini kullanarak davacı yanında çalışırken oluşturmuş olduğu eserden farklı olarak yeni bir yazılım programı ve çalışma hakkı olup, yapılan yeni programın davacının mali hak sahibi olduğu eserden farklı olup, davacıya yönelik herhangi bir hak ihlali bulunmadığı” gerekçesiyle; ispat edilemeyen asıl davanın reddine, “karşı dava yönünden ise davacının kendi mali haklarına yönelik talepte bulunması yasal hak kapsamında olup, davalı tarafın manevi haklarını ihlal eden herhangi bir husus ispat edilemediği” gerekçesiyle; karşı davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davacı-karşı davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin bilirkişi raporlarındaki müvekkili lehine tespitleri göz ardı ederek karar verdiğini, son alınan bilirkişi raporunda, Reportx programına dair verilerin sunulmadığının tespit edildiğini, raporun son kısmında davalının incelemenin gerçekleştirilmesini engelleyebilmek adına dava konusu programa dair kodları sunmadığı, bu nedenle gerekli incelemenin yeterince yapılmadığını belirttiğini, davalı tarafın tespiti bir kez daha engellediğinin açıklandığını, raporun sonuç kısmında, davalı tarafından yine farklı kodlar sunulmasına rağmen … müvekkili şirkete ait … isimli programa işleyiş biçimi ve genel fikir olarak benzer olduğunun tespit edildiğinin belirtildiğini, dosyada alınan tüm raporlardan ve tespit raporundan, kaynak kodları gizlenirse gizlensin,davalı taraf kesin süre verilmesine rağmen kaynak kodları sunmaktan imtina ettiğinden ve … programının müvekkilinin programını işleyiş ve genel fikir olarak kopyaladığı tespit edildiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılarak davanın kabulünü, mümkün olmaması halinde hükmün bozularak dosyanın mahkemesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı-karşı davacı … vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davaya konu “…” yazılımı ile birlikte “…” isimli grafik raporlama yazılımının, eser sahibi olarak müvekkili tarafından 2009 yılında oluşturulduğunu, FSEK kapsamında, söz konusu eser üzerinde mali ve manevi hakların tamamen müvekkiline ait olduğunu, yazılımların davacı-karşı davalı tarafından haksız olarak kullanıldığının dosyadaki Kartal FSHHM’nin 2012/69 D.İş ve Bakırköy FSHHM’nin 2012/133 D.İş. Sayılı dosyalarıyla sabit olduğunu, karşı davalı ile müvekkili arasında yapılan 17/03/2004 tarihli iş sözleşmesinin 2 yıl geçtikten sonra yenilenmediğini, sözleşmenin 1.4.c maddesinde “Personel, görevi gereği geliştireceği uygulama programları üzerinde mülkiyet iddiasında bulunamaz…” hükmünün manevi haklarını ortadan kaldırmayacağını, davacı-karşı davalının programları müvekkilinin adını belirtmeksizin yayınlamış olması nedeniyle manevi haklarını ihlal ettiğini, beyanla karşı davanın ispatlanamadığından reddine ilişkin kararın kaldırılarak karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; müvekkili tarafından kaynak kodların tüm bilirkişi incelemelerine sunulduğunu, tespit dosyasına da sunulduğunu, bilirkişi raporları ile farklı kaynak kodları kullanılarak geliştirildiğinin sabit olduğunu beyanla, istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; Kartal FSHHM’ nin 2012/69 D.iş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda; tespit istenen web sitesinin sahibi firma yetkilisi …’ nin daha önce çalıştığı … firması için programı yaptığı, söz konusu kişinin yeni firmasında temel olarak bu programı alıp üzerinde geliştirmeler yaparak daha işlevsel yeni bir raporlama programı olarak … adlı programı oluşturduğu, bu programının testleri içinde daha önce çalıştığı firmanın verilerini kullandığı, database yapısı ile birlikte programda kullanılan grafik raporlama mantığının benzer olmakla birlikte görsellerde ve sayfanın grafik tasarımında farklılıklar gösterdiği beyan edilmiştir.Bakırköy FSHHM’nin 2012/133 D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; … Şirketinin davalılar aleyhinde, … programının kaynak kodlarının tespiti, bilgisayarlarda inceleme yapılması, müvekkilinin kaynak kodlarıyla karşılaştırılması gibi konularda tespit talep ettiği ancak kapı açılmadığından tespit yapılamadığı görülmüştür. Beykoz 1 Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 2012/1040 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; şikayetçinin … Şirketi, sanığın … olduğu, sanık hakkında, reportx isimli programın internette yayınlanan demo sürümünde, şikayetçi şirkete ait bilgilerin yer aldığından bahisle, ticari nitelikteki sırları açıklamak suçundan ceza davası açıldığı, unsurları oluşmayan suçtan dolayı beraat kararı verildiği görülmüştür.Mahkemece alınan 15.10.2014 tarihli heyet raporunda; davaya konu yazılımın FSEK kapsamında eser olarak nitelendirildiği, FSEK in kabul ettiği sisteme göre herhangi bir iş bağlamında bir eser oluşturmaları için istihdam edilmiş bulunan memur, hizmetli ve işçilerin işlerini görürken meydana getirdikleri eserlerin sahiplerinin çalıştıranlar olduğu bu nedenle davalının iş akti kapsamında meydana getirmiş olduğu “…” isimli yazılımın üzerindeki mali hakları kullanma yetkisinin davacıda olduğu, davacının programıyla davalıya ait … yazılımlarının menü yapısı ve menü elemanlarının benzemekle birlikte farklı olduğu, bunların davalının yazılım üzerindeki hakları ihlal etmediği, reportx programının davacının yazılım üzerinde değişiklik ve geliştirmeler yapılarak oluşturulduğu, davacı yazılımı ve davalının yazılımlarının kaynak kodlarının sunulmadığı, kaynak kodların sunularak, davacı tarafın programının “kopyalandığı” sonucuna varılması halinde, rayiç bedelin 60.000 TL olarak uygun görüldüğü beyan edilmiştir.Her iki tarafa da yazılımların kaynak kodlarının sunulması için mahkemece süre verilmiş, bilirkişi heyetinden alınan 06/07/2015 tarihli raporda; iki yazılımın da bünyesinde DevExpress isimli ücretli bir eklenti barındırdığının tespit edildiği, iki yazılımın da teslim edilen kodlarının çalıştırılamadığı, eksik bileşenleri olduğu, veri tabanlarının olmadığı, kesin kanıya varmak için iki programın da kaynak kodlarının ve veri tabanlarının tam ve çalıştırılabilir şekilde incelenmesi gerektiği beyan edilmiştir. Davacı şirket adresinde … isimli yazılımın çalışması, kaynak kodları ve veri tabanı ile davalı tarafın CD olarak sunduğu … isimli yazılımın kodları ve veri tabanı yedek dosyalarının bilişim uzmanı bilirkişi tarafından incelendiği 01/03/2016 tarihli 2. Ek raporda; sonuç olarak … isimli yazılımın verilerinin, davalının … uygulamasının web sitesindeki demo videosunda ve web sitesinde grafik olarak yer aldığı, görüntülerdeki … uygulamasının genel işleyiş biçimiyle … benzediği, aynı tip veri alanları kullanıldığı, görsel tasarımlarında programın ana işleyişini etkilemeyen bazı farklılıklar olduğu, davalı tarafça sunulan kaynak kodları ile uygulamanın çalışmadığı, davalı taraftan tespit sırasında alınan ve orijinal olduğu tespit edilen videodaki … uygulamasının görüntülerine benzer kodlar olmadığı mahkemeye sunulan kodlarda eksiklik olabileceği veya farklı bir yazılımın kodlarının sunulmuş olabileceği, şüphe çekici şekilde çok az kodlama olduğu, davacının … isimli uygulamaya ilişkin geçerli bir lisansının bulunduğu, davalının geçerli lisansının bulunmadığı ve kendilerine sunamadığı, davalının yazılım bilgilerinin, ekran görüntülerinin ve videolarının bulunduğu web adreslerinin, rapor yazım tarihi itibarıyla erişime açık olmadığı, bilerek ve isteyerek yanlış kod gönderildiği kanaati hasıl olduğu beyan edilmiştir.Bilişim uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan 21/11/2016 tarihli 3. ek raporda; davalı tarafından mahkemeye sunulan laptop içerisinde sunulan kodların ve veri tabanının çeşitli farklı tarihlerde güncellendiği, laptop içerisindeki kodların ve veri tabanının derlenemediği hakkaniyete uygun raporun hazırlanmasının mümkün olmadığı, bu kodların hazırlandığı bilgisayların incelenmesiyle kesin sonuca ulaşılabileceği beyan edilmiştir.Farklı bir bilişim uzmanı bilirkişiden alınan 08/11/2017 tarihli raporda; davalı tarafın sıfırdan yeni bir yazılım meydana getirdiğinden FSEK anlamında davacının eserden kaynaklanan haklarına tecavüz etmediği ancak davacının kendi eserini meydana getirirken emek ve para harcayarak kazandığı ara çalışma plan ve çalışmaya ilişkin analizlerin bu eserin gerçek verilerle çalışmasıyla sağlanan sanat eseri ve bunların geliştirmelerinden faydalandığı bu eylemin haksız rekabet olabileceği beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :Asıl davada, davacı … şirketi, davalı …’nin eski çalışanı olduğunu, işten ayrılırken müvekkilinin … isimli yazılımın kaynak kodları ve verilerini kopyaladığını, … isimli yazılımda kullandığını beyanla, davalıların eserden kaynaklanan mali haklarına tecavüzün, meni, refi ve FSEK 68. Madde gereğince üç kat tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Karşı davada ise, karşı davacı … vekilinin, müvekkilinin, “…” yazılımı ile birlikte “dashboard” isimli grafik raporlama yazılımının, eser sahibi olduğunu ancak davacı tarafın müvekkilinin adının belirtilmesi hakkını ihlal ettiğini ileri sürerek her iki yazılım için ayrı ayrı 5.000TL olmak üzere toplam 10.000TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.İlk derece mahkemesince asıl dava ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin bilirkişi raporlarında müvekkilinin lehine olan hususları değerlendirmediğini, bilirkişi raporları ile, davalı programının müvekkilinin programını işleyiş ve genel fikir olarak kopyaladığının tespit edildiğini ileri sürmüştür. 5846 Sayılı FSEK 2/son maddesinde, “arayüzüne temel oluşturuan düşünce ve ilkeleri de içine almak üzere, bir bilgisayar programının herhangi bir öğesine temel oluşturun düşünce ve ilkeler eser sayılmazlar” hükmü gereğince, yazılıma temel oluşturan düşünceler ve ilkelerin bizatihi fikir olarak korunması mümkün değildir. Algoritmalarda (=Bilgisayardan istenen sonucun alınmasını sağlayan mantık aşamalarının sınırlı serisinden oluşan uygulama metodu) koruma kapsamı dışındadır. Ancak kaynak kodları yazılımcının hususiyetini taşıması halinde eser olarak korunacaktır. Mahkemece alınan 15/10/2014 tarihli kök raporda; tespit raporunda, her iki yazılımın menü yapısı ve menü elemanlarının benzemekle birlikte farklılıklar bulunduğu, grafik raporlama mantığının (yazılıma temel oluşturan düşünce ve ilkenin) benzer olduğu, tespit edilmişse de, “… ” yazılımı üzerindeki değişikliklerin hukuka uygunluk sınırında olup olmadığının belirlenmesi için her iki yazılımın kaynak kodlarının karşılaştırılması gerektiği beyan edilmiştir. Davalı tarafa mahkemece süreler verilmiş, CD içerisinde ve Laptop içerisinde kaynak kodlara ilişkin bilgiler sunulmuşsa da, mahkemece alınan ek raporlarda, davalı kaynak kodlarının çalıştırılamadığı, sunulan kodların davaya konu yazılıma ait olmadığının düşünüldüğü, bilerek ve isteyerek yanlış kod gönderildiği kanaati oluştuğu, laptop içerisinde sunulan kaynak kodlar üzerinde değişiklikler yapıldığı beyan edilmiştir.HMK 29. Madde de; tarafların dürüstlük kuralına uymakla yükümlü oldukları ve davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun yapmakla yükümlü oldukları düzenlenmiştir. Madde gerekçesinde açıklandığı üzere, taraflardan aleyhlerine olan hususları beyan etmeleri beklenemeyecekse de, gerek kendilerine, gerekse karşı tarafa ilişkin hususlarda yaptıkları açıklamalarda mahkemeyi yanıltmamaları gerektiği düzenlenmiştir. Dürüstlük kuralına aykırı davranılmasının yaptırımı ise HMK 327. Madde de; “gereksiz yere gider yapılmasına sebep olunması halinde, davalı lehine karar verilse bile yargılama giderinin bir kısmını yahut tamamını ödemeye mahkum edilebileceği” şeklinde düzenlenmiştir. Davacı vekilinin yargılama giderleri yönünden, istinaf başvurusunun bulunmadığı anlaşılmıştır.Yukarıda açıklandığı üzere, FSEK 2/son maddesi gereğince, yazılıma temel oluşturan düşünceler ve ilkelerin bizatihi fikir olarak korunması mümkün bulunmadığından, taraflara ait yazılımların, benzerliğinin hukuka uygunluk sınırında olup olmadığının tespiti için, kaynak kodlarının karşılaştırılması gerektiği, somut olayda, davalı tarafça … yazılımına ait, üzerinde değişiklik yapılmamış şekilde kaynak kodları sunulmadığından, mahkemece somut olayda, ispat yükü kendisinde olan davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kaynak kodlar karşılaştırılarak, davalı yazılımının davacı yazılımı ile aynı yada farklı olduğu tespiti yapılmamışken, somut olaya uygun olmayan gerekçe ile, yazılımın farklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönüyle kısmen kabulüne, asıl davada kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Davalı-karşı davacının istinaf başvurusunun incelenmesinde; mahkemece “davacının kendi mali haklarına yönelik talepte bulunmasının, yasal hak kapsamında olduğu” gerekçesiyle, karşı davanın reddine karar verilmişse de, gerekçe somut uyuşmazlığa uygun olmamıştır. Mahkemenin davalı …’nin çalışan sıfatıyla meydana getirdiği eserin, mali haklarını kullanma yetkisinin davacıya ait olduğunu tespit ettiği anlaşılıyorsa da, FSEK 14. Madde de düzenlenen manevi haklardan adın belirtilmesi hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Bu hak eserin yaratılmasıyla doğduğundan, mali hak sahibi davacının eseri umuma eser sahibinin adı ile arz etmesi gerekmektedir. Eserin diğer çalışanlarla birlikte meydana getirilmesi halinde dahi (FSEK 10), her bir eser sahibinin adının belirtilmesini talep hakkı bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, davalı-karşı davacının “…” yazılımında adının belirtilip belirtilmediği, “dashboard” isimli grafik raporlama yazılımının eser sahibinin davalı karşı davacı olup olmadığı ve adının belirtilip belirtilmediği konusunda hiçbir inceleme yapılmamıştır. Mahkemece karşı dava yönünden eksik inceleme ve uyuşmazlığa uygun olmayan gerekçe ile karar verildiği anlaşılmakla, davalı karşı davacının istinaf başvurusunun da kabulü ile, asıl ve karşı davaya yönelik mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi yönünden kaldırılmasına, dosyanın işaret edilen hususlarda inceleme yapılarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;1-Davacı-karşı davalı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2- Davalı-karşı davacı … vekilinin karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun KABULÜNE,3-Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 13/03/2018 tarihli 2017/161 Esas-2018/84 Karar sayılı asıl dava ve karşı davaya yönelik kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-A-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,4- Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda inceleme yapılarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,5-İstinaf talebi kabul edilen davacı karşı davalının istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırdığı 35,90 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine, -İstinaf talebi kabul edilen davalı karşı davacının istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırdığı 35,90 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine, 6-Davacı karşı davalının istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırdığı 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 47,80 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 145,90 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,-Davalı karşı davacının istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırdığı 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacı karşı davalıdan tahsili ile davalı karşı davacıya ödenmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/12/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.