Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2147 E. 2021/827 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2147 Esas
KARAR NO: 2021/827 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2018
NUMARASI: 2015/199 E. – 2018/118 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (E.T.H. Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA: Davacı taraf vekili dava dilekçesinde; davalı tarafa ait 09.04.2007 tarihli 2007/01629 sayılı endüstriyel tasarımın daha önce patent konusu olan desen olduğunu, birçok firma tarafından da kullanıldığını, “üç katmanlı file örgü ektrüzyonu için süreç aparatlar” adıyla 29 Aralık 1964 tariinde ABD patent ofisinden patent belgesi aldığını, dava dışı … tarafından 10/2007 tarihli katalogda birebir aynı tasarımın, tarafların ürün gruplarında kullanıldığını, davalı tasarımının 554 sayılı KHK’ nın 5, 6 ve 7.maddelerine göre yeni ve ayırt edici olmaması nedeniyle 554 sayılı KHK’ nın 43.maddesi gereğince hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı taraf vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin tescil ettirdiği ürün ile diğer ürünler arasında fark olduğunu, yurtdışında daha önce tescil edildiği iddia edilen ürünlerin her tarafının aynı olduğunu, müvekkilinin ürünlerinin kenarlarında ürünün kullanım mukavemetini arttırmak için kenarlarında bir yoğunluk eklendiğini, yurdışında üretilen ürünlerle müvekkili tarafından ürünlerin aynı olmadığını davanın reddine kara verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 29.03.2018 tarihli 2015/199 E. – 2018/118 K. sayılı kararıyla; “Davacı tarafın ispat edilemeyen davasının reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin aynı heyetten iki ayrı ek rapor aldığını, kök rapora itiraz dilekçelerinde “teknik özeliğin tasarım olarak korunamayacağını” belirttiklerini, ancak ak raporda “mukavemet arttırıcı bantların” neden tasarım olduğunun açıklanmadığını, ürüne katılan teknik bir işlevin tasarım hukuku ile korunamayacağını, bu yeniliğin korunması için patent ve faydalı model almak gerektiğini, ancak teknik özellik ürünün görünümüne katkı sağlıyorsa tasarım korumasından faydalanabileceğini, bilirkişilerce “file” ye yapıştırılmış olan bandın kasaya bağlanırken mukavemet sağlamasının söz konusu olduğunu, dava konusu tasarımda kenarlara yapıştırılan bandın tasarım açısından (görsel olarak) ürüne bir katkısının bulunmadığını, tasarım tescil belgesindeki ilk fotoğraf ile ikinci fotoğraf arasında fark bulunmadığını, file tasarımının yeni ve ayırt edici olduğunu beyanla kararın kaldırılarak, yargılamanın tekrar yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevabında; bilirkişi raporlarında “bant” kelimesinin geçmediğini, davacının istinaf dilekçesinde sıkça “bant” kelimesi kullanmasının manidar olduğunu, bilirkişi raporlarında gerek davacı ve davalının, gerekse örnek gösterilen ürünlerin üretim teknikleri ve desenleri açısından aynı olmakla birlikte, müvekkilinin ürününün yan kenarlarında kullanılan tasarımın farklı olduğu (daha sık bir dokuma tekniği kullanıldığı) ve bu teknik sayesinde kazanılan özelliğin ürünün kullanımı sırasında mukavemet arttırıcı bir fayda sağladığı üzerinde durulduğunu, müvekkilinin 2007/01629 tasarım tescil belgesini alırken sunduğu yeniliğin de bu kenarların mukavemeti arttıran sık dokuma tekniği olduğunu, yenilik giderici delil de sunulmadığını beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER:Davalı tarafa ait 2007/06229 sayılı tasarım tescil kaydından, tasarımın 9.4.2007 tarihinde tescil edildiği, yenilemesinin yapılarak geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. Mahkemece alınan üç kişilik bilirkişi heyet raporunda; tasarım konusu olan filenin üçgen desenlerinin yan yana birleşmesinden oluştuğu, üçgenlerin içleri boş birleşme noktaları düğümlü görünümde olup tasarım kenarları desen olarak orta kısmı ile aynı yapı olarak daha sık ve ince dokunduğu, karşılaştırma olarak sunulan İtalyan firmasına ait file kenarlarında sık ve daha ince bir dokuma … firmasında sık ve daha ince bir dokuma olduğu söz konusu file kenarlarındaki mukaveme artırıcı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfına sahip olduğu beyan edilmiştir.Davacı vekilinin rapora itiraz üzerine, mahkemece dosya tekrar bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, alınan ek raporda; emsal olarak daha önce tescilli ve üretilen ürünlerle davaya konu tasarımın farklı ve aynı yönlerinin karşılaştığı sunulan delillere göre yapılan karşılaştırma neticesinde file kenarlarındaki mukavemet artırıcı tasarımın ayırt edici olduğu ve yenilik özelliği taşıdığı beyan edilmiştir. Dosya mahkemece tekrar ek rapor için heyete tevdi edilmiş, en son ek raporda dosyada sunulan bilgi belge ve tasarımlar göze alındığında ürün tasarımında bulunan örgü tasarımlarında harcı alem olduğu hali hazırda ambalaj ve paketleme sisteminde pek çok firma tarafından benzer şekilde kullanıldığı, ayırt edici özelliği olmadığı ancak file kenarındaki mukavemet artırıcı tasarımın, yeni aynı türdeki ürünler arasında ayırt edici görsel niteliğe sahip olup, yenilik vasfı bulunduğu beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekili davalı adına tescilli 09.04.2007 başvuru tarihli 2007/01629 sayılı “…” tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığından bahisle hükümsüzlüğünü talep etmiş, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında, davacı adına tescilli file tasarımının göbek deseninin yenilik giderici olarak sunulan 29 Aralık 1964 tarihli 3.163.691 sayılı ABD patenti, 26 Ekim 1993 tarihli 5.255.998 sayılı ABD patenti, 3 Mart 1964 tarihli 3.123.512 sayılı ABD patenti ile … Firmasının kataloğundaki görseller karşısında yeni değilse de, file kenarlarındaki mukavemet arttırıcı tasarımın önemli fark yarattığını beyan edilmiştir. Bu husus 09.08.2017 tarihli son ek rapor 14. sayfada , “Harcı alem olan ürünü bire bir kullanım herhangi bir tescil hakkı doğurmazken, yapılan yenilik buradaki üründe olduğu gibi sanayi de üretime yeni bir süreç etkiliyor ise burada yenilikten söz etmek mümkündür.” ve raporun sonuç kısmında; “File kenarlarındaki mukavemet arttırıcı tasarımın yeni, sanayiye uygulanabilen ve aynı türdeki ürünler arasında ayırt edici görsel niteliği sahip olma tanımına uygun ve tüketici açısından fayda sağlayan ve yeni bir kullanıcı deneyimi sağlayan bir ürün tasarımı olması dolayısıyla ayırt edicilik vasfı taşıdığı” açıklanmıştır. şeklinde açıklanmıştır. 554 sayılı KHK’nın 5. maddesi uyarınca, bir ürünün tasarım olarak tescil edilebilmesi için “yeni” ve “ayırt edici” olması, KHK’nın 6. maddesi uyarınca, bir tasarımın yeni olarak kabul edilebilmesi için “daha önceden dünyanın herhangi bir yerinde kamuya açıklanmamış olması”, 7. maddesine göre ayırt edici olarak kabulü için ise ” tasarım konusu ürünün nihai kullanım sırasında bilgilenmiş kullanıcısının, üzerinde yarattığı genel izlenime göre” değerlendirme yapılması, daha önceden kamuya açıklanan benzer başka tasarımlara nazaran tasarımın bütünü itibariyle, kullanıcıda yarattığı genel izlenim ile dava konusu tasarım arasında belirgin bir farklılığın olması gerekmektedir. Tasarım değerlendirmesinde, ürünün kullanıma ilişkin işlevsel kısımlarının da koruma kapsamının dışında tutulması gerekmektedir. Ayırt edicilik incelemesi yapılırken öncelikle her iki görselin de ortak yönlerinin tespiti, daha sonra farklı yönlerinin tespiti, son olarak da tasarımın bütününe göre, farklı yönlerin tasarımı önceki tasarımdan farklı kılmaya yetecek bir fikri emek ve çaba mahsulü olup olmadığı değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. (bkz. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 11/11/2019 tarihli, 2018/5632 Esas- 2019/7020 Karar sayılı kararı) Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, tasarımın yenilik giderici tasarımlar karşısında bir bütün olarak ayırt edici olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile tasarımın göbek kısmı ile kenarının ayrı ayrı değerlendirilerek, kenar kısmının işlevsel niteliği üzerinde durarak fayda sağladığı gerekçesiyle ayırt edici olduğu kanaatinin bildirilmesi, tasarım karşılaştırması açısından doğru bir yöntem olmamıştır. Mahkemece yetersiz incelemeye dayalı bilirkişi raporu ile karar verildiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, dosyanın tasarım uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir heyetten rapor alınarak, davalı tescilli tasarımındaki kenarlardaki mukavemet artırıcı detayın işlevsel nitelik olup olmadığının tespiti ile, bir bütün olarak yenilik giderici delil olarak sunulan tasarımlar karşısında, nihai tüketimde bilgilenmiş kullanıcı nezdinde farklı olarak algılanıp algılanmayacağı konusunda denetime elverişli rapor alınarak yargılamaya devam edilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 06/03/2018 tarihli 2016/186 E. – 2018/40 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 75,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 15/04/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.