Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2141 E. 2021/818 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2141 Esas
KARAR NO: 2021/818 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2018
NUMARASI : 2017/164 E. – 2018/86 K.
DAVANIN KONUSU: Patent (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 15/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; 2011/03990 sayılı “Konumlu Bağlantı Aparatı” isimli patentini TPE nezdinde tescil ettirdiğini, davalı tarafın müvekkiline ait patentin birebir aynısını aynı sektörde kullanarak taklit ettiğini, haksız rekabete yol açtığını ve haksız kazançlar elde ettiğini, Bakırköy FSHHM’ nin 2012/195 D.iş sayılı dosyası davalı işyerinde tespit yapıldığını ve tespit raporunda davalı ürünlerinin müvekkilinin patenti ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunun tespit edildiğini, müvekkili adına 2011/03990 sayı “Konumlu Bağlantı Aparatı” isimli patente vaki tecavüzünün önlenmesine, patent den doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen veya ithal edilen ürünlere, kullanılan araçlara el konulmasına, 50.000 TL manevi, 1.000 TL maddi, 10.000 TL itibar tazminatına hükmolunmasına, ilk kullanımın başladığı tarihten itibaren, tespit edilememesi halinde tespit tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, hükmün özetinin ilgilere tebliğine, Türkiye sathında yayanlanan yüksek tirajlı üç adet gazetede yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA:Davalı taraf vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; Bakırköy FSHHM’ nin 2012/195 D.iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, raporun yetersiz olduğunu, davaya konu patentin Türkiye de ve dünyanın çeşitli yerlerinde tescilden önce kamuya sunulduğunu, yeni olmadığını, davacının harcı alem nitelikte olduğunu yeni olmadığını bildiği bilmesi gerektiği sistemi tescil ettirmesinin M.K’ nun 2 maddesi ile düzenlenen iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, davacının ürünü ile müvekkilinin ürünün birbirinden farklı olduğunu mesnetsiz davanın reddine, karşı dava yönünden de davalı … adına TPE nezdinde tescilli 2011/03990 sayılı patentin yenilik niteliğine haiz olmaması nedeniyle hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 13.03.2018 tarihli 2017/164 E. – 2018/ K. sayılı kararıyla;” 1-Davacıya ait 2011/03990 sayılı patente yönelik davalı tarafın … kodlu ürünün davacıya yönelik patente yönelik tecavüzün ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve menine, Davalı tarafın saray ürün çiti Y7226 sayılı ürünü piyasaya sunmasının, üretim yapmasının, ürünlerin tanıtımını yapmasının engellenmesine, ürünlere, üretim kalıplarına el konulmasına, masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına, Ürünlerin internet sitesinde tanıtımının engellenmesine, sadece ürünlerin sergilendiği site uzantısı bildirildiğinde ürüne yönelik tanıtıma erişimin engellenmesine, B.K ve hakkaniyet gereği davalı tarafın kullanımı tespit edilemediğinden tarafların ciro ve ürünün niteliği dikkate alındığında 5.000 TL B.K göre tazminat takdirine ancak talep 1.000 TL olup, 1.000 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 08.11.2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faizle davalı taraftan tahsili davacı tarafa ödenmesine, 7.500 TL manevi tazminatın 08.11.2012 tarihinden itibaren yasal faizle davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine,Fazlaya ilişkin manevi tazminat ve yerinde olmayan itibar tazminat talebinin reddine,Hüküm kesinleştikten sonra masrafı davalıdan alınmak suretiyle 5 büyük gazeteden birinde ilanına,” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı- Karşı davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin tedbir kararı üzerine davalının iş yerinde taklit ürün ve teçhizat ele geçirildiğini, tedbir ve tespit işlemleri ile davalı tarafın kötü bir şekilde kullanımı tespit edildiğinden itibar tazminatı talebinin reddinin ve müvekkilinin itibarına zarar verilmesi nedeniyle manevi tazminatın kısmen kabul edilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılarak, manevi tazminat talebinin ve itibar tazminatı talebinin tümüyle kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı-karşı davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğini, mahkemenin delil tespit raporunu hükme gerekçe yapmışsa da, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, tespit raporundaki incelemenin tasarım incelemesi şeklinde yapıldığını, istemlerin incelenmediğini, bilirkişinin daha sonra bilirkişi listesine kayıt talebinin reddedildiğini,-mahkemenin tek bir yetersiz rapora göre karar verdiğini, itirazlarını giderir ek rapor almadığını, davaya konu mesnet tasarımın istemleri ile, müvekkilinin ürün özelliklerinin karşılaştırılmadığını, davacı patentine konu ürünün harcıalem olduğunu, heyette sektör bilirkişisinin bulunmamasının ve makine mühendisi öğretim görevlisine yer verilmesinin hatalı olduğunu, raporda delil tespit raporunun hükme esas alınmaya uygun olmadığının belirtildiğini, patent hukukuna uygun inceleme yapılmadığını, tek tek karşılaştırılmadığını, -rapora itiraz dilekçesinde de belirttikleri gibi, davacı ürününde vidalama boşluğunun 4 adet olduğunu, müvekkilinin ürününde 8 adet vidalama boşluğu bulunuğunu, davacı ürününün dış taban kısmının yuvarlak olduğu halde müvekkilinin ürününde sekiz kenar olduğunu, dairesel konum farkının çok küçük olduğunu, iki ürün arasında kalıp ve mukavemete bağlı iç kısımlardan oluşan çıkıntıdan kaynaklı farklılık bulunmakla birlikte, davacı- ürününde 4 adet karşılık ince uzun çukur yapı mevcutken müvekkiline ait üründe çıkıntıların mevcut olduğunu,-tespit raporundaki istem takımı ile tescil edilen patent istem takımının farklı olduğunu-bilirkişilerin delil olarak sundukları örnek ürünleri tarih içermiyor, benzer ürün olmadığı şeklinde baştan savma değerlendirme yaptıklarını, dosyaya benzer ürün görselleri ve MEB 2007 tarihli MEGEP yayını sunduklarını, davaya konu “konumlu bağlantı aparatının” günlük hayatımızın her alanında yüzyıllardır aşina olduğumuz ve bilinen birçok şeyle ayırt edilemeyecek özellikte olduğunu, şemsiye altlığı gibi birçok üründe aynı mekanizmaya haiz olduğunu yeni ve ayırt edici vasıfta olmadığını, bilirkişilerin resen araştırma yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, -dava dışı … firmasının 2008/04134 sayılı önceki tarihli patentinin buluş özeti göz önüne alındığında, koruma alanını belirleyen bağlantı yerlerinin bire bir aynı olduğunu ve hükümsüzlük şartlarının oluştuğunun görüleceğini, … firmasının davacı … aleyhine hak sahipliği yönünden açılan davanın aynı mahkemede açıldığından mahkemenin bilmemesinin mümkün bulunmadığını, bekletici mesele yapılmamasının hatalı olduğunu, -ürünü sipariş üzerine ürettiklerinin tespit edildiğini, ellerinde stok bulunmadığını, tespit raporunda işyerinde sadece 3 adet ürün bulunduğunun tespit edildiğini, mahkemenin BK’ya göre tazminata hükmetmesinin hukuka aykırı olduğunu,-manevi tazminat taktirinin yerinde olmadığını, sosyo ekonomik durum araştırması yapılmadığını, beyanla kararın kaldırılarak, sektör bilirkişisinin bulunduğu heyetten rapor alınmasına, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: 2012/195 D.iş sayılı dosyanın incelenmesinde; davalı tarafa ait iş yerinde 08/11/2012 tarihinde delil tespiti yapıldığı, tespit raporunda bilirkişinin 2011/03990 sayılı patente yönelik davalı tarafın ürettiği saray ürün çiti Y-7226 kodlu ürünün, davacı tarafa ait patent kapsamında kaldığını beyan etmiştir. Tespit dosyası içerisinde işyerinden alınan 2013/Ocak-Şubat sektörel dergisinde davalı ürünlerinin tanıtıldığı 16. Sayfada ürün görsellerinin tanıtımına yer verildiği, yine davalı ürünlerinin tanıtıldığı “enhoş toys 2013 Catalogue” isimli derginin 1. Sayfasında ürün görsellerine yer verildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafa ait 2011/03990 sayılı “konumlu bağlantı aparatı” buluş başlıklı patent belgesinden, buluş özetinin; “Buluş, çocukların oyun alanını belirleyen çitler (20) ile ilgili olup, özelliği; bahsedilen çitlerin (20) alt yüzeyinde oluşturulmuş konumlama çıkıntılarının (26) yataklandırıldığı kenar boşluklarına (13) haiz ve bahsedilen çitin (20) sabitleme çıkıntısını (27) yataklayan orta boşluğa (12) sahip bir bağlantı aparatı (10) içermektedir.” şeklinde olduğu, 1 bağımsız ana istem ile istem 1’e doğrudan yada dolaylı bağımlı (2-3) istemler içerdiği anlaşılmıştır. Patent başvurusunun 21/03/2012 tarihinde yayınlandığı ve 21/06/2016 tarihinde tescil edildiği görülmüştür.Mahkemece İTÜ Makina Fakültesi öğretim üyesi Y.Doç. Dr…. Patent vekili … Marka Patent vekili akademisyen Yard. Doç.Dr. … ve Mali müşavir bilirkişi … alınan 20/11/2017 tarihli raporda; davacı tarafa ait 2011/03990 B nolu patentin davalı tarafından üretilen saray oyun çiti ürününün patent kapsamında olduğu, sunulan tüm belgeler ve yapılan inceleme neticesinde 25.04.2011 başvuru tarihli 2011/03990 B nolu patentin yeni olmadığının ispatlanamadığı, davalı tarafın kayıt ve belgelerinin incelenmesinde 2011 yılında 19.680,38 TL 2012 yılında 17.697,14 TL faaliyet karı elde edildiği, davalı tarafın kayıtlarında 1 adet ürün satışının bulunduğu bu satıştan 111,17 TL satış hasılatı elde edildiği, maddi tazminat talebinin değerlendirilmesinin B.K hükümleri gereği yapılmasının mahkemenin takdirinde olduğu beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E : Davacı vekili asıl davada, davalının ürününün müvekkilinin patentine tecavüz ettiğinden bahisle patente tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi ile, maddi ve manevi tazminat ile itibar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili karşı davasında, davacı adına tescilli, 2011/03990 sayılı “konumlu bağlantı aparatı” buluş başlıklı patent belgesinin yenilik özelliği bulunmadığını beyanla hükümsüz kılınmasını istemiştir. İlk derece mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunda; manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulünün hatalı olduğunu ileri sürmüşse de, delil tespitinin yapıldığı 08/11/2012 tarihi ile 25/01/2013 dava tarihi arasında geçen ihlal süresi, somut olayın özellikleri göz önüne alındığında, hükmedilen 7.500 TL manevi tazminatın yeterli olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı vekilinin itibar tazminatı talebinin reddi yönünden de istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılıyorsa da; 551 Sayılı KHK’nın “Buluşun İtibarı” başlıklı 142. Maddesinde; “Patentten doğan haklara tecavüz eden tarafından, patent konusu buluşun kötü şekilde üretimi veya uygun olmayan tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda, patent konusu buluşun itibarı zarara uğrarsa, patent sahibi bu nedenle ayrıca tazminat isteyebilir” hükmü göz önüne alındığında, davalı tarafın ürününün kötü bir şekilde üretildiği ve patentin itibarına zarar verecek, uygun olmayan şekilde piyasaya sürüldüğü ispatlanamadığından, mahkemece itibar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi yerinde olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf başvurusunda, delil tespiti raporunun hükme esas alınamayacağını beyan ettiği, bu hususun mahkemece alınan bilirkişi heyet raporunda da incelenen istem setinin tescil edilenden farklı olması nedeniyle ve inceleme usulü itibarıyla da suçlanan ürün üzerindeki unsurlar ile patentin koruma kapsamını oluşturan unsurların karşılaştırılmaması nedeniyle, tecavüz konusunda hüküm kurmak için elverişli olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından, delil tespiti raporu değil, 20/11/2017 tarihli bilirkişi heyet raporu hem asıl hem birleşen davada hükme esas alındığından, davalı vekilinin bu istinaf sebebi yerinde görülmemiştir,Davalı-karşı davacı vekilinin 25/02/2013 tarihli delil listesinde, yenilik giderici delil olarak; benzer ürünlerin resimlerine (D1) dayanıldığı, ancak resimlerin tarih içermediği gibi resimlerin yayınlandığı mecranın ve tarihin tespiti için gerekli bilgi bulunmadığından, kesin tarih içeren güvenilir delil olarak incelemeye esas alınmaması yerindedir. MEB 2007 tarihli MEGEP yayınına dayanılmışsa da, belge içeriklerinden davacının patentinde açıklanan buluş ve benzeri herhangi bir bilgi ve çizim içermediği, ürüne yer verilmediği, şemsiye altlığı resminin de tarih içermediği gibi davacı patentinin yeniliğini giderecek bir ürün görseli olmadığı, davacının 2013 tarihli ürün kataloğunun patent başvuru sonrasında yayınlandığından yenilik giderici olamayacağı, bilirkişi heyeti tarafından bu belgelerin tamamının incelendiği ve gerekçelendirildiği, yine rapor içeriğinde davalı ürün görselleri ve patentin istemlerinin usulüne uygun olarak karşılaştırıldığı görülmüştür. Patent hükümsüzlüğü ve patente tecavüz incelemesinin teknik inceleme olduğu, mahkemece bilirkişi heyetinin işin uzmanı kişilerden oluşturulduğu, sektör bilirkişisi bulunması gerektiğine yönelik beyanın yerinde olmadığı, bilirkişilerin patente konu buluşun harcıalem olduğu konusunda teknik bilgiye vakıf olmaları halinde raporlarında bu hususa zaten yer verileceği anlaşılmakla, davalı-karşı davacı tarafından davacı patentinin yeniliğini giderici delil sunulmadığından ispatlanamayan hükümsüzlük davasının reddine karar verilmesi yerindedir. Davalı-karşı davacının yargılama sırasında ibraz etmediği … firmasının 2008/01434 başvuru numaralı patent belgesini istinaf aşamasında ibraz ettiği, incelenmesini ve bu firma tarafından davacı aleyhine açılmış olan davanın bekletici mesele yapılmasını talep etmesi ise HMK 357. Maddesine aykırılık oluşturması nedeniyle yerinde değildir.Davalı-karşı davacı vekili tazminata yönelik karara karşı da istinaf başvurusunda bulunmuşsa da; davacı tarafça patente konu buluşun lisans ile kullandırılması halinde elde edilecek gelir seçeneğine göre tazminat talep ettiği, emsal lisans sözleşmesinin sunulamadığı, 08/11/2012-25/01/2013 tarihleri arasındaki 2 ay 17 günlük ihlal süresi içerisinde davalının üretime devam ettiğinin, tedbir infaz tutanağından anlaşıldığı, ihlal süresi de dikkate alınarak mahkemece TBK hükümlerine göre 5.000 TL maddi tazminata hükmedilerek, taleple bağlılık gereği 1.000 TL maddi tazminat ve 7.500 TL manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olduğu kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı- karşı davalı vekilinin ve davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı, ESASTAN REDDİNE,2-Davacı-karşı davalı yandan alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin alınan 145,15 TL harçtan mahsubu ile artı bakiye 85,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı-k.davalıya iadesine ,3-Davalı-karşı davacı yandan; a)Asıl dava için alınması gereken 439,60 TL harçtan, peşin alınan 145,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 293,80 TL eksik harcın davalı-k.davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, b)Karşı dava için alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı-karşı davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 33,50 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 16,75 TL sinin davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine, b)Davalı-karşı davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 47,00 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 23,50 TL sinin davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı yönünden kesin, davalı yönünden iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 15/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.