Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2110 E. 2018/1520 K. 29.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/2110 Esas
KARAR NO : 2018/1520
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2017
NUMARASI : 2016/1032 2017/459
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/06/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı …A.Ş’den olan alacağını davalı şirkete temlik ettiğini, davalının sözleşmede belirtilen tarihlerde müvekkiline ödeme yapmadığını, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu alacağın henüz talep edilebilir olmadığını, borcu nakleden davadışı … A.Ş’nin tasfiye sürecinin devam ettiğini, davanın erken açıldığını, tasfiye soncunun beklenmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın bireysel katılım sözleşmesinden kaynaklandığı, 6502 Sayılı kanunun 3/l ve 73.maddeleri uyarınca davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf sebebi olarak, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, Yargıtay ve BAM içtihatlarının bu yönde olduğunu, dava konusunun TTK’nun 4/1-f maddesi kapsamında kaldığını bildirmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK’nun 3.maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğunun belirtildiği, aynı kanunun 4.maddesinde ise ticari dava ve işlerin sayıldığı, eldeki davada ise davacının tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki . … A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesi ile ilgili değildir. Kaldı ki davacı da tacir değildir. Uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağından, dava konusu uyuşmazlık ticari dava niteliği taşımamaktadır. (Bakınız Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181 Karar sayılı ilamları) Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin ticaret mahkemesinin görevli olduğu yolundaki istinaf sebepleri yerinde değildir.
Öte yandan mahkemece uyuşmazlığın bireysel katılım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar vermesi de isabetsizdir. Zira yukarıda da açıklandığı üzere somut olayda uyuşmazlık davacı ile davalı arasındaki alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı ile dava dışı … A.Ş arasındaki ilişki bu davanın konusu değildir.
Hal böyle olunca davaya bakma görevi tüketici mahkemesine değil, asliye hukuk mahkemesine aittir. Her ne kadar davalı vekilinin davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği yolundaki istinaf sebebi yerinde değil ise de, görev hususu kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere mahkemece de görevli olmayan bir mahkemeye görevsizlik vermek üzere davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmayıp bu husus yönünden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/05/2017 gün, 2016/1032 Esas, 2017/459 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi için usulden red kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine,
5- İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 50,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 148,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.29/06/2018