Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2085 E. 2021/962 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2085 Esas
KARAR NO : 2021/962 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2018
NUMARASI : 2015/694 E., 2018/323 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin dava dışı … ile samimi arkadaş olduklarını, müvekkilinin ekonomik sıkıntıları nedeniyle …’nın yardım edeceğini söylediğini, bu bağlamda müvekkiline ait ticari aracın … tarafından kendi adına bir işyerinin kiraya verildiğini, …’nın yapacağı işlemlerle ilgili olarak kendini daha rahat hissedebilmesi için müvekkilinin adı geçene boş bir senet imzalayarak verdiğini, ancak adı geçenin bu senedi davalıya ciroladığını, davalının da müvekkili aleyhine takip başlattığını, müvekkilinin İ…ya borcu olmadığını, davalı ile… arasında da borç ilişkisi bulunmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu senedin bono niteliğinde olduğunu, davacı ile dava dışı kişi arasındaki ilişkinin müvekkilini ilgilendirmediğini,…’nın müvekkiline olan borcu nedeniyle senedi verdiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; davacının senetteki imzayı inkar etmediği, senedin verilmesi sırasında zor ya da hile kullanıldığı olgularına dayanmadığı, kambiyo senetlerinin mücerret borç ikrarını içerdiği, davacının …’ya karşı ileri sürebileceği şahsi def’ileri davalıya karşı ileri süremeyeceği, davalının senedi kötüniyetli olarak iktisap ettiği hususunun kanıtlanamadığı, somut olay bakımından ekonomik ve sosyal durum araştırmasına gerek bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; kararın gerekçeli olmadığını, bu şekildeki kararın AİHS’nin 6.ve Anayasa’nın 36.maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu, HMK’nun 31.maddesi gereğince Hakimin davayı aydınlatma görevi bulunduğunu, davalı hakkında sosyal ve ekonomik durum araştırması yapıldığı takdirde davaya konu senet kadar mal varlıklarının olmadığının ortaya çıkacağını, mahkemenin bu durumu araştırması gerektiğini, eksik inceleme yapıldığını bildirmiştir. Davalı tarafından davacı ve dava dışı … aleyhine 450.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak toplam 509.868,49 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Dosyanın UYAP ortamında icra dosyası eklenmek suretiyle yapılan incelemesinde; takip konusu senedin 20/01/2014 tanzim, 20/04/2014 vade, 450.000,00 TL bedelli, nakden kaydıyla düzenlenmiş, keşidecisinin davacı, lehtarının dava dışı …, hamilin ise davalı olduğu görülmüştür. Davacının dava dilekçesinde takip dosyalarına, ticari araç ruhsatı ile aracın …’ya kiralanmasına ilişkin sözleşme, aracın %5’lik hissesinin satışına dair sözleşme, tanıklar, bilirkişi incelemesi ve sair her türlü delilin gösterildiği görülmüştür. Konuyla ilgili hazırlık soruşturmasından mahkemeye gönderilen 10/11/2017 tarihli cevabi yazıda; soruşturmanın derdest olduğunun belirtildiği, …’ın (davalı) hazırlık ifadesinde; …’dan alacağına karşılık bu senedi aldığı yolunda beyanda bulunduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Davalı taraf, davacı aleyhine bonoya dayalı takip başlatmış, davacı taraf ise, bononun gerçek borç ilişkisini içermediğini, keşideci olan davacının bonoda lehtar olan dava dışı…’ya borcu olmadığını, yine davalı ile …. arasında borç ilişkisi olmadığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur.
Davacı taraf senede dayalı olarak menfi tespit talebinde bulunduğundan HMK’nun 200 vd maddeleri uyarınca ispat külfeti davacı taraftadır. Davacı, senetteki imzasını inkar etmemiştir. Öte yandan Dairemizce konuyla ilgili hazırlık soruşturması evrakları incelenmiş, yapılan incelemede dava dışı…’nın dava konusu senedi alacaklarına karşı aldığını beyan ettiği, yine davalının da bu senedi dava dışı…’dan olan alacağına karşılık aldığı yolunda hazırlık soruşturması sırasında ifade verdiği görülmüştür. Davacı dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadığını usulüne uygun delillerle ispatlayamamış olup mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/04/2021