Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2080 E. 2018/1533 K. 29.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/2080 Esas
KARAR NO : 2018/1533
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/98
DAVANIN KONUSU : Marka (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ : 29/06/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekkilinin ve miras bırakanın 1978’den beri, önceleri …biçiminde, …n ölümünden sonra ve 1993 yılından itibaren ise …i – … olarak … markasını kullandığını, TPE nezdinde … şekil marka tescili bulunduğunu, davalının da aynı ismi kullanmasının, …biçimindeki kullanımının iltibas yarattığını, bunun marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, bundan müvekkilinin zarar gördüğünü” iddia ile esasa dair tespit, durdurma, el koyma, imha gibi talep yanında, davalı şirketin …. ünvanı ile yazarkasa fişi kullanımının, mal ve hizmet üretiminin, ambalajlanmasının, stoklanmasının, satılmasının, önerilmesinin, sipariş alınmasının, reklamının yapılmasının tedbiren durdurulmasını istemiştir.
Davalı vekili cevaben, “müvekkilinin kullandığı … isminin, şirket sahibi … adına kayıtlı olduğunu, (2017/10356) Bilir isminin yaygın olarak kullanıldığını, marka hakkına tecavüz söz konusu olmadığını, tescilli markanın kullanıldığını, davacının ve müvekkilinin soyadlarının Bilir olduğunu, imal edilip paketlenen bir ürün bulunmadığını” savunarak tedbir isteminin ve davanın reddini istemiştir.
Mahkeme duruşmalı inceleme sonucunda 10.04.2014’de “davalı kullanımının iltibas yaratıp yaratmadığı, tecil edildiği gibi kullanıp kullanılmadığı, hangi tarafın üstün hak sahibi olduğu hususlarının yargılamayı gerektirdiği” gerekçesiyle tedbir isteminin reddine karar vermiştir.
Davacı vekili istinafında, “davalı tarafın marka tescilinin… olduğu halde, kullanımın …Cafe olduğunu, müvekkilinin davalıdan çok daha önce … markasını kullanmaya başladığını, bu davadan önce davalıya ihtarname gönderilince davalının bu kez kullanımına kılıf uydurmak için … Cafe adıyla 02.02.2018 tarihli yeni bir başvuru yaptığını, davalının internet sitesinin de www…com olduğunu, müvekkilinin yaptığı savcılık şikayeti üzerine polis aracılığıyla yapılan incelemede davalının işyerinde …Pasta Cafe tabelasının bulunduğunun ve kartvizitinde, menülerinde … Cafe yazısının bulunduğunun tespit edildiğini, her iki tarafın da…ve Cafe sözcüklerini kullanıyor oluşu nedeniyle müşterilerin bu iki işyerini aynı yer sanacaklarını” iddia ile red kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinafa cevaben, “davacının iddialarını genişletmesine muvafakatleri olmadığını, müvekkilinin kullandığı …markasının … tescil numarası ile şirket sahibi … adına tescilli olduğunu” savunarak istinaf isteminin reddini istemiştir.
Her ne kadar davacı vekili, mahkemece verilen red kararına karşı istinaf isteminde bulunarak, kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiş ise de, mahkemenin red kararının yerinde olduğu, taraflardan hangisinin ne zamandan beri Bilir ibaresini pastacılık sektöründe kullanageldiğinin ve gerçek hak sahibinin kim olduğunun yargılama sonucunda ortaya çıkacağı, bu aşamada ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı gözetilerek istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Yukarıda yazılı gerekçe ile davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince REDDİNE,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 29/06/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.