Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2071 E. 2021/736 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2071 Esas
KARAR NO : 2021/736
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2017
NUMARASI : 2014/926 2017/1122
A S I L D A V A (Kapatılan İst. 49. ATM.nin 2013/252 Esas Sayılı Davası)
DAVA: Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 18/09/2013
B İ R L E Ş E N D A V A (Kapatılan İst. 49. ATM.nin 2013/297 Esas Sayılı Davası)
DAVA: Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/11/2013
B İ R L E Ş E N D A V A (Kapatılan İst. 32. ATM.nin 2013/338 Esas Sayılı Davası)
KARAR TARİHİ: 06/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı …vekili asıl davada, müvekkili ile davalı şirket arasında 11/03/2013 tarihli mermer satış sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme gereğince 100.000 USD nakit ve 500.000 USD çek olmak üzere toplam 600.000 USD ödeme yaptığını, ayrıca bu ödemeler dışında davalıya her biri 100.000 USD bedelli üç adet çekin verildiğini, ancak davalının sözleşmeyle teslim etmesi gereken malları teslim etmediğini ve işyerini kapattığını, sözleşme şartlarını yerine getiremeyeceğini de beyan ettiğini belirterek müvekkilinin her biri 100.000 USD bedelli üç adet çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Birleşen … 49.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/297 esas sayılı dosyasında davacı …vekili, asıl davadaki iddialarını tekrar etmiş, asıl davanın davacısı şirkete verilen her biri 100.000 USD bedelli çeklerden 16/10/2013 tarihli ve 20/10/2013 tarihli çeklerin davalı … şirketine temlik edildiğini, ancak müvekkiline mal verilmediğini, davalı … şirketinin bu çeklerden 16/10/2013 tarihli olanını bankaya ibraz ederek tahsil ettiğini, diğer çeki ise halen elinde bulundurduğunu belirterek tahsil edilen 100.000 USD’lik çekin avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına, diğer dava konusu 100.000 USD’lik çek nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen … 49.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/297 esas sayılı dosyasında davalı … vekili, dava konusu çekin müvekkiline cirolanarak teslim edildiğini, 6361 Sayılı Kanunun 9/3 maddesi gereğince davacı ile aralarında ilişki bulunan asıl davanın davalısı arasındaki ihtilafların müvekkilini bağlamayacağını, çeklerle ilgili olarak 8 adet faturanın sunulduğunu ve faktoring işleminin tarafı olan davalı şirkete ödeme yaptıklarını, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Birleşen … 32.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/338 esas sayılı dosyasında davacı …vekili, asıl davadaki iddialarını tekrar etmiş, 18/12/2013 tarihli 100.000 USD bedelli çekin davalı … A.Ş tarafından herhangi bir mal teslim edilmediği halde diğer davalı …’na verildiğini, adı geçen davalının da çeki kendi şirketi olan diğer davalı … Ltd.Şti’ne verdiğini, ciroların kötüniyetli olduğunu, kaldı ki çek arkasındaki ciro imzalarının da aynı olduğunu belirterek müvekkilinin 18/12/2013 tarihli 100.000 USD bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine ve davalıların %20 oranında kötüniyet tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen … 32.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/338 esas sayılı dosyasında davalı … A.Ş davaya cevap vermemiştir. Birleşen … 32.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/338 esas sayılı dosyasında davalılar … Ltd.Şti ve … vekili, müvekkili şirketle diğer davalı … A.Ş arasında mermer satışıyla ilgili sözleşme bulunduğu, davaya konu çekin bu sözleşme gereğince alındığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; asıl davada davacı şirketle davalı … A.Ş arasında 11/03/2013 tarihli sözleşmeye göre teslim edilmesi gereken malların teslim edilmediği, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin incelenmesinde, davacının davalıdan 927.045,05 TL’lik mal aldığı, buna karşılık 1.705.019,00 TL’lik ödeme yaptığı, buna göre asıl davada davacının davalıya borçlu değil alacaklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, asıl davaya konu çekler yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleşen … 49.ATM’nin 2013/297 esas sayılı dosya yönünden ise; iki adet çekin dava konusu yapıldığı, davacının önceki alacaklısına karşı aralarındaki temel hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi def’ileri kural olarak alacağı temlik alan davalı … şirketine karşı ileri sürebileceği, ancak somut olayda faktoring işlemine tabi tutulan 8 adet faturanın tamamının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, buna göre faturaya dayanılarak verilen çek karşılığı malın davacıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği gerekçeleriyle birleşen davanın reddine, alacağın %20’si oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalı … Ltd.Şti’ne verilmesine, birleşen … 32.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/338 esas sayılı dosyası yönünden yapılan değerlendirmede ise; dava konusu çek yönünden asıl davada davalı şirkete karşı menfi tespit talebinde bulunulduğundan bu davanın davalı … A.Ş yönünden mükerrer olduğu, diğer davalılar … Ltd.Şti ve …’nun ise davalı … A.Ş ile davalı … Ltd.Şti arasında ticari ilişki bulunduğu, adı geçen davalıların çeki kötüniyetli olarak iktisap ettiklerinin kanıtlanamadığı gerekçeleriyle birleşen bu davanın davalı … A.Ş yönünden usulden, diğer davalılar yönünden ise esastan reddine, alacağın %20’si oranında tazminatın davacıdan alınıp davalı … Ltd.Şti’ne verilmesine karar verilmiş, davalı … şirketinin tavzih talebi üzerine mahkemece 22/12/2017 tarihli tavzih kararıyla davalı … vekilinin tavzih talebinin kabulüne, kararda yer alan birleşen … 49.ATM’nin 2013/297 esas sayılı davasıyla ilgili hüküm fıkrasında yer alan 2.maddedeki ” Alacağın %20’si oranında 40.664,00 TL tazminatın davacıdan alınıp davalı … Ltd.Şti’ne verilmesine” ibaresinin “Alacağın %20’si oranında 40.664,00 TL tazminatın davacıdan alınıp davalı …Ş’ye verilmesine” şeklide düzeltilmesine karar verilmiş, kararı asıl ve birleşen davaların davacı vekili istinaf etmiştir. Asıl ve birleşen davaların davacı vekili, istinaf sebebi olarak; davalı … şirketinin alacağı temlik alırken basiretli davranmadığını, müvekkilinin zararına ve mevzuata aykırı hareket ettiğini, bu nedenle birleşen davanın reddi kararının hatalı olduğunu, dosyaya sunulan 10/05/2017 tarihli faktoring uzmanı bilirkişi raporunda, 19/07/2013 tarihli faktoring işlemine konu 3 adet faturada irsaliye numarasının olmadığı, irsaliyelerin sunulmadığı, malların teslimine dair kayıt bulunmadığı, faktoring işleminin şekil şartlarının yerine getirilmediğini, faktoringe tabi tutulan faturaların düzenleme tarihi ile faktoring işlemi arasında 164 gün süre bulunmasının faturanın gerçek bir alacağı yansıttığı konusunda tereddüt uyandırdığını, faturanın teyide muhtaç olduğunu, faturalar ile çek arasındaki bağlantının teyide muhtaç olduğu, alacakların her türlü ihtilaftan uzak olduğunun yeterince incelenmediği, yine 06/08/2013 tarihli faktoring işlemi konusunda da benzer görüşlerin belirtildiğini, sonuç olarak faktoring şirketinin yükümlülüklerini yerine getirmediği yolunda görüş belirtildiğini, bu somut tespitlere rağmen mahkemenin davayı reddetmesinin doğru olmadığını, diğer birleşen davanın davalıları olan … A.Ş firmasıyla davalılar … ve … şirketinin müvekkiline karşı danışıklı ve kötüniyetli hareket ettiklerini, bu davalıların tedbir kararına rağmen … firması hacze düştükten sonra çeki alıp müvekkili aleyhine başlattığı takiple tahsil ettiğini, birleşen davalıların 18/12/2013 tarihli çeki Şubat 2013’de imzaladıklarını iddia ettiği sözleşmenin teminatı olarak aldıkları yönündeki savunmanın davalıların dosyaya sunduğu belgelerle çeliştiğini, zira 25/02/2013 tarihli sözleşmenin ikinci maddesinin son cümlesinde Mensace tarafından alıcı …’ya iki adet 500.000 TL’lik çek verildiğinin belirtildiğini, 100.000 USD’lik çekten bahsedilmediğini, kaldı ki sözleşmenin imzasından 6 ay sonra teminat çeki verilmesinin hayatın olağan akışına ters düştüğünü, … firmasının başlangıçta bu çeki bankaya tahsil cirosuyla verdiğini, çek hakkında tedbir kararı olduğunun öğrenilmesi üzerine bu cironun iptal edilerek çekin davalı …’na, ondan da … şirketine ciro edildiğini, bu durumun davalıların birlikte ve kötüniyetli hareket ettiklerini gösterdiğini, yerel mahkemenin asıl davada menfi tespit taleplerini kabul ettiğini, ancak istirdat talepleri de olduğunu, bu konuda karar verilmediğini, oysa müvekkilinin çek bedellerini ödemek durumunda kaldığını, özellikle 18/12/2013 tarihli 100.000 USD’lik çekin … şirketi tarafından tahsil edildiğini, yine 16/10/2013 tarihli çekin de faktoring şirketi tarafından tahsil edildiğini, mahkemenin istirdat kararı vermesi gerektiğini, kararın bu yönden hatalı olduğunu, ayrıca müvekkili aleyhine asıl alacak üzerinden tazminata hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, 18/12/2013 tarihli çek için verilen ihtiyati tedbirin davadan kısa bir süre sonra kaldırıldığını ve çekin icra yoluyla tahsil edildiğini, bu nedenle tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını bildirmiştir. Davacı ile davalı … şirketi arasında 11/03/2013 tarihinde imzalanan sözleşmede satıcı … tarafından davacıya mermer satılacağını ve bu bağlamda davacı tarafından adı geçen davalıya 100.000 USD nakit ayrıca her biri 125.000 USD bedelli 4 adet çekin avans olarak verileceğinin belirtildiği, 4.maddede çeklere karşılık gelecek malzemenin verildikten sonra alıcının satıcıya aylık aldığı malzeme kadar peşin ödeme yapacağının belirtildiği görülmüştür. Kayseri …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalı … Ltd.Şti tarafından davacı …aleyhine 100.000 USD bedelli çeke dayalı olarak icra takibi başlatıldığı, icra dosyasında davacı tarafın 28/03/2014 tarihinde 283.693,71 TL ödeme yaparak icra dosyasının infaz edildiği görülmüştür. … Bankası A.Ş tarafından mahkemeye gönderilen 20/11/2013 tarihli cevabi yazıda; 16/10/2013 tarihli 100.000 USD bedelli çekin davalı …’ye 24/10/2013 tarihinde ödendiğinin belirtildiği görülmüştür. Dava konusu çeklerin incelenmesinde; 16/10/2013 tarihli, 100.000 USD bedelli, keşidecisinin davacı … Ltd. Şti, lehtarının davalı … A.Ş, hamilin ise … A.Ş olduğu görülmüştür. Bu çekin davalı … tarafından tahsil edildiği anlaşılmıştır. 18/12/2013 tarihli 100.000 USD’lik çekin keşidecisinin davacı … Ltd. Şti, lehtarının davalı … A.Ş olduğu, tahsil için … Tokat Şubesine yapılan cironun iptal edildiği, daha sonra … ve … Ltd.Şti’nin geldiği görülmüştür. Dava konusu 20/11/2013 tarihli 100.000 USD bedelli çekin keşidecisinin davacı … Ltd. Şti, lehtarın … A.Ş olduğu görülmüştür. Bu çekin de davalı … şirketine devredildiği dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Mahkemece 19/09/2013 tarihinde dava konusu çekler yönünden teminat karşılığında çeklerin ibrazı halinde davalı …ye ödenmemesi ve davalı Mensace tarafından takibe konu edilmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verildiği, yine mahkemece 20/12/2013 tarihli kararla 18/12/2013 tarihli 100.000 USD bedelli çekin teminat karşılığı davalılar …, … ve … tarafından ibrazı halinde ödenmemesi ve aynı davalılar tarafından takibe konu edilmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmüştür.13/02/2014 tarihli ara kararla, ihtiyati tedbir (20/12/2013 tarihli) kararının … Ltd.Şti yönünden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Birleşen … 49.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/297 esas sayılı dosyasında, 20/11/2013 tarihli 100.000 USD bedelli çekin davalı … tarafından ibrazı halinde ödenmemesi ve icra takibine konu edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 17/06/2015 tarihli raporda; davalı … Ltd.Şti’nin ticari defterlerinin incelendiği, dava konusu 18/12/2013 tarihli, 100.000 USD’lik çekin davalı … şirketi hesabına alacak olarak alındığı, diğer çeklerin kaydına rastlanmadığı, bu çek dışında da … şirketi hesabına borç alacak kayıtlarının yapıldığı ve 31/12/2013 tarihi itibariyle bu hesabın 98.841,22 TL borç bakiyesi verdiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 26/11/2014 tarihli ek bilirkişi raporunda; davalı … şirketinin sözleşmeyi malları veremeyeceğini belirterek tek taraflı feshettiği, sözleşmeye göre davacıdan aldığı bu çekleri … şirketine teminat olarak verdiği, bu hususun davalı defterlerinde tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 13/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda; faktoringe verilen çeklerin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, yine … şirketine cirolanan çekin de davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı … şirketinin çekteki temel ilişkinin dışında kalması nedeniyle keşideci, lehtar, ciranta ve ara ciranta arasındaki ilişkileri takip ve koordine etme yükümlülüğünün bulunmadığı, bu durumun diğer davalı … şirketi için de geçerli olduğu, 6361 Sayılı Kanunun 9/2 maddesi ile BDDK’nun 08/07/2010 tarihli 134-2 sayılı genelgesinin G fıkrasının 2.bendi uyarınca faturanın sahteliğinin araştırma ve tespit görevinin davalı … şirketine verildiğini, bu saiklerden hareketle temlik alınan faturaların mevcut delil durumuna göre gerçekliğinin davalı … şirketince ispatlandığı nazara alınarak gerek davalı … şirketinin, gerekse diğer davalı … şirketinin çeki geri verme ya da istirdat yükümlülüğünün bulunmadığı, davacının dava konusu çeklerden sorumlu olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.Yargılama sırasında alınan 07/09/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; mevcut delillere göre kök rapordaki görüşlerde herhangi bir değişikliğe gidilmediği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 10/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı …Ş’nin davalı … A.Ş ile 26/02/2013 ve 22/07/2013 tarihli faktoring sözleşmeleri imzaladığı, … A.Ş’nin davacı … şirketinden mermer ticaretinden kaynaklanan alacaklarını finanse etmek üzere 19/07/2013 tarihide üç adet fatura alacağını temlik, 16/10/2013 tarihli 100.000 USD bedelli çeki tahsile almak suretiyle 100.000 USD tutarında dövize endeksli faktoring işlemi yaptığı, faktoring şirketinin satıcı … A.Ş’ye 19/07/2013’te 183.406,31 TL ödediği, 06/08/2013 tarihinde ise 5 adet fatura alacağını temlik, 20/11/2013 tarihli 100.000 USD bedelli çeki tahsile almak suretiyle 100.000 USD’lik ikinci bir dövize endeksli faktoring işlemi yaptığı, faktoring şirketinin de bunun karşılığında 184.991,60 TL ödeme yaptığı, faktoring işlemine konu faturalar ve çeklerin faktoring işleminin tarafları ve tutarları açısından uyumlu, ancak vadeler açısından uyumsuz olduğu, çeklerin ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı, ancak davalı … şirketinin oldukça geri tarihli faturaları faktoringe tabi tutarak finanse ettiği ve mermer satışlarının peşin yapılmasına ve fatura alacakları olarak iki çekin sunulmasına karşılık faturaların açık fatura niteliğinde bulunması nedeniyle çekler ile faturalar arasındaki bağlantının teyide muhtaç olduğu, faturaların düzenleme tarihi ile faktoring işlemleri arasında 214 güne kadar çıkan süreler bulunduğu, bu sürelerin faturaların geçerli bir alacağı yansıttığı konusunda tereddüt uyandırdığı, faturaların sorgulanmaya muhtaç olduğu, bedellerinin önceden ödenip ödenmediğinin araştırılıp araştırılmadığının ortaya konamadığı, faktoring konusu alacakların her türlü ihtilaftan uzak olduğunun yeterince incelenmediği, 7 adet faturada irsaliye numarasının belirtilmediği, malların teslimine dair bir ibare ve imza olmadığı, sevk irsaliyelerinin sunulmadığı, faktoring işlemine dayanak oluşturan 8 adet faturanın tümünün mevcut halleriyle mermerlerin teslim tarihinin tespiti hususunda noksanlık taşıması nedeniyle geçerli bir ticari alacağı yansıttığının ayrıca ortaya konulamadığı, davalı … şirketinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispat edemediği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 22/07/2014 tarihli bilirkişi raporunda; asıl davadaki davacı ile davalı şirket arasındaki sözleşme gereğince davacının taahhüt ettiği ödemeleri yaptığı ve avans olarak da 300.000 USD’lik çeki verdiği, ancak yüklenici firma davalı … A.Ş’nin sözleşmeyi tek taraflı feshettiği ve mermerleri veremeyeceğini beyan ettiği, davalı Mensacenin defterlerinde davacının 777.974,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, ayrıca … Ltd.Şti ile … Ltd.Şti arasındaki ticari ilişki bakımından 2013 yılı sonu itibariyle … A.Ş ‘nin bu şirkete 105.691,00 TL borcunun bulunduğunun tespit edildiği, … ile … şirketi arasında şahsi ticari ilişkinin bulunmadığının tespit edildiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. 13/02/2014 tarihli ara karar ile … Ltd. Şti.yönünden verilen 20/12/2013 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Ayrıca birleşen … 49. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/297 Esas sayılı dosyasında 20/11/2013 tarihli 100.000 USD bedelli çekin davalı … tarafından ibrazı halinde ödenmemesi ve icra takibine konu edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Asıl ve birleşen davalar, çekler nedeniyle menfi tespit davasıdır. Asıl ve birleşen davaların davacısı … Ticaret Ltd. Şti.ile davalı … AŞ arasında 11/03/2013 tarihli sözleşmenin imzalandığı, buna göre davalının davacıya mermer satacağı ve davacının da bunun karşılığında nakit ve çekler verdiği anlaşılmıştır. Adı geçen taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin irdelenmesi bakımından alınan bilirkişi raporunda … AŞ tarafından davacıya 927.045,05 TL’lik mal satışı yapıldığı, davacının da bunun karşılığında … AŞ’ye 1.705.019 TL ödeme yaptığı anlaşılmış olup davacı şirket davalı … AŞ’ye dava konusu çekler nedeniyle borçlu değildir. Dolayısıyla asıl dava yönünden verilen karar usul ve yasaya uygundur. Ancak yine yapılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen 13/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda faktoring şirketi tarafından faktoring işlemine tabi tutulan 8 adet faturanın tamamı da asıl ve birleşen davanın davacısı … Defterlerinde kayıtlıdır. Bir başka ifadeyle ilk derece mahkemesi kararında da isabetle belirtildiği üzere faturaya dayanılarak verilen çek karşılığı malı davacıya tesliminin kabulü doğrudur. Bu durumda ise birleşen … 49. Asliye Tic. Mah.’nin 2013/297 Esas sayılı dosyası yönünden verilen karar da isabetlidir. Öte yandan birleşen … 32. Asliye Tic. Mah.’nin 2013/338 Esas sayılı dosyasında ise davacının davalı … AŞ yönünden mükerrer menfi tespit talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Yine bu dava bakımından diğer davalılar … Ltd.Şti.ve …’nun çeki kötü niyetli olarak iktisap ettiği hususu kanıtlanamamıştır. Ayrıca asıl ve birleşen davalar bakımından verilen ihtiyati tedbir kararları gözetildiğinde tazminata hükmedilmesi de yerindedir. Öte yandan asıl davanın kabul edildiği halde istirdat hükmü kurulması gerektiğine ilişkin istinaf talebi de yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen asıl ve birleşen davaların davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Asıl ve birleşen davaların davacısı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 177,90 TL harçtan ( asıl ve birleşen davalar yönünden toplam ) asıl ve birleşen davaların davacısı tarafından istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırılan 67,30 TL’nin mahsubu ile eksik 110,60 TL ‘nin davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına, 3-Asıl ve birleşen davaların davacısı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince talepleri halinde yatıran taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/04/2021