Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/206 E. 2020/2298 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/206 Esas
KARAR NO : 2020/2298
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/04/2017
NUMARASI : 2014/276 2017/216
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya krediler kullandırdığını, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine hesapların kat edilerek ihtarname gönderildiğini, ancak borcun ödenmediğini, ayacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, gayrinakit alacak olarak istenen 23.520,00 TL tutarındaki alacağı kabul etmediklerini, zamanaşımına uğradığını, söz konusu çeklerin 2000 ve 2001 keşide tarihlerini içerdiğini, takip konusu alacaklardan nakit olarak istenen borcun müvekkilince ikrar edildiğini, 1.322,58 TL dışındaki borca itiraz ettiklerini, ayrıca gayrinakit alacağa konu çeklerin karşılıksız işlemi gördükten sonra şubeye iade edildiğini, konuyla ilgili tutanağı cevap dilekçesi ekinde sunduklarını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının nakdi ve gayrinakdi alacak için icra takibi başlattığı, davalının 18 adet çekin bankaya iade edildiğini savunduğu, ayrıca nakit alacak yönünden asıl alacağı kabul ettiği, davacının kabul edilmeyen 3 adet çeki davalıya teslim ettiğini ispatlayamadığı gerekçeleriyle nakdi alacak yönünden davalının kabul beyanı da dikkate alınarak davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin toplam 2.106,47 TL üzerinden asıl alacak olan 1.322,58 TL’ye %30,24 oranında temerrüt faizi ve BSMV uygulanmak suretiyle devamına ve davalının %20 oranında inkar tazminatıyla sorumluluğuna, gayrinakdi alacak yönünden davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; ekte sundukları banka kayıtlarından anlaşılacağı üzere bankanın alacağının devam ettiğini, çek teslim tutanağı bulunmamakla birlikte banka kayıtlarının gözardı edildiğini, oysa iki adet çek yaprağının müvekkiline iade edildiğini, ancak üç adet çek yaprağının iade edilmediğini, davalının kötüniyetli olarak inkar ettiğini, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin 48.maddesinde banka kayıtlarının münhasır delil teşkil edeceğinin düzenlendiğini, mahkemenin bu hususu gözetmediğini bildirmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 2.106,47 TL nakit alacak ile 21 adet çekin garanti tutarı toplamı olan 23.520,00 TL gayrinakdi alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. Cevap dilekçesi ekinde sunulan 01/04/2003 tarihli belge içeriğinden davalı tarafından davacı bankanın Ümraniye Şubesine 18 adet çekin karşılıksız işlemi gördüğü ve iade edildiğinin belirtildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 06/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 1.322,58 TL nakdi alacağa itiraz ettiği, ancak cevap dilekçesinde kabul ettiği, bu alacak yönünden davacının 746,57 TL işlemiş faiz ile 37,32 TL BSMV olmak üzere toplam 2.106,47 TL alacaklı olduğu, gayrinakdi alacak yönünden yapılan değerlendirmede ise davalının 01/04/2013 tarihli tutanak ile 18 adet çeki davacı bankaya iade ettiği, davacı vekilinin …numaralı çek yapraklarının bankaya ibraz edilmediğini savunduğu, ancak davacı bankanın bu çeklerin davalıya teslimine dair belge sunmadığı, söz konusu çeklerin davalıya teslimine dair belge sunulması halinde depo talebinde bulunulabileceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davacı vekilinin 27/03/2017 tarihli celsede; bilirkişi raporunda bahsi geçen üç adet çek yaprağının davalı yana teslimine ilişkin belge sunamadıkları ve mevcut duruma göre karar verilmesini istediği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davasıdır. Davacı banka tarafından davalı aleyhine hem nakdi, hem de gayri nakdi alacağın tahsili için icra takibi başlatılmış, davalının itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı taraf, gayri nakdi alacağa konu edilen 18 adet çekin iade edildiğini savunmuş, davacı taraf ise hala iade edilmeyen üç adet çek bedeli olduğunu ileri sürmüştür. Yaptırılan bilirkişi incelemesinden de anlaşılacağı üzere davacı taraf, iade edilmediğini ileri sürdüğü üç adet çekin davalıya teslimini belgeleyecek delil sunamamıştır. Dolayısıyla mahkemece bu üç çek yönünden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Öte yandan nakdi alacakla ilgili olarak ise davalı tarafın savunmasındaki beyanları gözetildiğinde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygundur. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.29/12/2020