Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2050 E. 2021/679 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2050 Esas
KARAR NO: 2021/679
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2017
NUMARASI: 2014/1026 2017/1047
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)|İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı … Ltd şirketi arasında diğer davalının kefaletine istinaden Faktöring Sözleşmesi nedeniyle davalı borçlu şirketin borçlusu … A.Ş olan 650.000 USD tutarındaki faturadan kaynaklanan alacağın müvekkiline temlik ettiğini, alacağın ödeme vasıtası olan 6 adet çekinde ciro edilerek müvekkiline teslim edildiğini, Faktöring işleminin USD üzerinden yapılması nedeniyle kur farkı yansıtılacağına dair muvafakat metninin de taraflarca imzalandığını, bahse geçen çeklerin vadesinde bankaya ibrazı ile çeklerin tahsil edildiğini, tahsil neticesinde müvekkili aleyhine 28.580 TL’lik kur farkı meydana geldiğini, bu tutarın ödenmesi için çekilen ihtarnameden sonuç alamadıklarını alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinde ise davalıların borcunun 11.984 TL’lik kısmı kabul edip fazlasına itiraz ettiklerini, kabul edilen kısmın fer’ileri ile birlikte ödendiğini belirterek, davalıların itirazının 16.596 TL asıl alacak üzerinden iptaline ve icra inkâr tazminatı talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davacının talebinde haklı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar vermiş, kararı davalılar vekili istinaf etmiştir. Davalılar vekili istinafında; davacıya verilen çeklerin bankaya ibrazı ile ilgili bankanın o anki döviz alış kuru üzerinden çeklerin tahsil edildiğini, Faktöring Sözleşmesinin 24.maddesinde; döviz cinsinden tahsil olunan finansmanın … döviz alış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek kullandırılacağı, finansman ve fer’ilerinin geri ödemesinde tarihindeki … döviz alış kurunun esas alınacağı, bu suretle geri ödeme esnasında oluşacak kur farkının müşteriden tahsil edileceğinin hükme bağlandığını, bilirkişinin çeklerin tahsil olduğu ve hesaplara intikal ettiği günün kurlarını …’tan almadığı, dolayısıyla hangi kurları ve nereden aldığını tespit etmediğini, davalıların uygulamasını iddia ettiği kurlarla karşılaştırılmadığını, ihtilafın çeklerin tahsil kurları olduğunu, bilirkişinin davacının hesabına çekleri tahsil edildiği günlerin tespitini yapmadığı, sözleşmeye göre hesaplama yapılmadığını, bilirkişinin 28.580 TL kur farkı hesabını yaparken çeklerin tahsil olduğu ve hesaplara intikal ettiği günün kurlarını …’tan almadığı için … tarafından uygulanan kurlara göre hesap yaptığını, sözleşmeye göre hesap yapılmış olsaydı 19.419 TL kur farkı alacağın doğacağını, önceki işlemlerden olan 7.535 TL alacakların düşülmesi durumunda bakiye 11.884 TL alacakları kalacağını ve bununda 11.984 TL ödendiğini, sonuç itibariyle çeklerin tahsil tarihlerdeki ve bu tarihlerdeki … AŞ nin kurlarının tespitinin yapılmadığını ve bu nedenle rapora itiraz ettiklerini ve mahkemenin 08.12.2015 tarihli ara karar doğrultusunda bilirkişiden ek rapor aldığını, bilirkişinin ise seçenekli hesaplama yaparak kurun bağlandığı tarih ve saatlere en yakın zamandaki … AŞ’nin döviz kurlarını baz aldığında davacının 28.190 TL alacağı, çek bedellerinin tahsil edildiği tarih ve saatlere yakın zamandaki … AŞ nin döviz alış kurları baz alındığında davacının 28.535 TL alacağının tespit edildiği, bu rapora da itirazlarının kaçınılmaz olduğunu, sözleşmenin 24.maddesi dikkate alınmadığını, eksik incelemenin yapıldığını bildirmiştir. Davacı tarafından davalılar aleyhine 28.500 TL’si asıl alacak olmak üzere 28.921,88 TL’nin tahsili için ilamsız takip yapıldığı, dayanak olarak Faktoring Sözleşmesi ve ihtarname gösterildiği, davalıların takibe kısmen itiraz ettikleri 11.984 TL’lik kısmı kabul ettikleri ve bu tutarı kabul ettikleri 02.12.2013 tarihinde ödedikleri görülmüştür. Davacı ile davalı şirket tarafından diğer davalının müteselsil kefaleti ile 2.500.000 TL’lik faktöring sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 24.maddesinde; taraflarca kararlaştırılması halinde müşteriye dövize endeksli finansman kullandırılabileceği, bu halde döviz cinsinden tahsil olunan finansmanın … döviz alış kuru üzerinden TL ye çevrilerek kullandırılacağı, finansman ve ferilerinin geri ödenmesi sırasında geri ödeme tarihindeki … döviz alış kurunun esas alınacağı, bu suretle oluşabilecek ana para kur farklarının müşteriden tahsil edileceği hükme bağlandığı görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 20.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda; 29.08.2013 tarihli Faktöring işlemi nedeniyle doğan kur farkının bu davaya konu edildiği, davacının verilen çekleri TL olarak tahsil ettiği, çeklerin tahsil edildiği tarihteki TL karşılıkları nedeniyle davacı şirket lehine toplam 28.580 TL kur farkı alacağı doğduğu, davalıların takipte 11.984 TL yi kabul ettikleri davacının 28.500 TL talep ettiği gözetildiğinde bakiye 16.616 TL’den davalıların sorumlu oldukları yolunda görüş bildirdiği görülmüştür.Yargılama sırasında alınan 10.06.2016 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; … AŞ yazısı ekindeki müzekkerede belirtilen tarihlerdeki 9-18 saatleri arasında uygulanan USD Döviz Alış kurlarının ibraz edildiği, hakkaniyet gereği işlem tarihindeki en yüksek kurların baz alındığı buna göre çeklerin tahsil edildiği tarihlerdeki en yüksek USD döviz alış kuruna göre davalı tarafın 18.185 TL kur farkı bulunacağı, davalı şirketin önceki işlemlerden bakiye alacağın 3.500 TL olduğunu, buna göre takip tarihindeki davalı borcunun 14.685 TL olacağı, davalının kur farkı hesabına dayalı herhangi bir belge sunmadığı yolunda görüş bildirdiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 08.08.2017 bilirkişi raporunda ise; Alternatifli olarak hesaplama yapıldığı, buna göre davacı ile … AŞ arasındaki anlaşma doğrultusunda kurun bağlandığı tarih ve saatlere en yakın zamandaki … AŞ’nin döviz alış kurları baz alındığında davacının 28.190 TL alacaklı olduğu, davalılar vekilinin çeklerin hesaba geçtiği kurlardan hesap yapılması gerektiğini iddia ettiği, çek bedellerinin tahsil edildiği tarih ve saatlere en yakın zamandaki … döviz alış kurları baz alındığında davacı şirketin kur farkı alacağının 28.535 TL olacağı yolunda görüş bildirdiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, taraflar arasındaki faktoring sözleşmesi nedeniyle lehlerine kur farkı alacağı doğduğunu iddia etmiş, davalılar ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yargılama sırasında bilirkişiden kök ve ek raporlar alınmış ve davanın kabulüne dair kararı, davalılar vekili istinaf etmiştir. Davalılar vekilinin istinafı, bilirkişi hesaplamasının sözleşmenin 24.maddesine uygun olmadığı yolundadır. Her ne kadar davalılar vekilince bilirkişi raporunun yerinde olmadığı ileri sürülmüş ise de, davalılar vekilinin itirazında da ileri sürdüğü üzere … A.Ş’nin döviz alış kurlarının dosyaya celbedildiği ve özellikle 08/08/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda bu husus dikkate alınarak hesaplama yapıldığı anlaşıldığından davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf talepleri yerinde değildir. Öte yandan davalılar vekili istinaf dilekçesinde bir kısım kurları esas alarak hesaplama yapmış ise de, bu kurların dayanağını da göstermemiştir. Sonuç itibariyle hükme esas alınan bilirkişi raporu taraflar arasındaki sözleşmede öngörülen hususlara uygun hazırlandığından ve mahkemece bu raporun hükme esas alınmasında usule aykırı bir yön bulunmadığından davalılar vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.133,67 TL harçtan, peşin alınan 283,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 850,17 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.01/04/2021