Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2040 E. 2018/1610 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2040 Esas
KARAR NO : 2018/1610
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/85 E.
DAVANIN KONUSU : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekkilinin 1943 yılından beri hem ticaret ünvanı hem tescilli markası olan … ile faaliyet gösterdiğini, tanınmışlığının ulusal sınırları aştığını, TPE nezdinde … ibareli 8 adet marka tescilleri bulunduğunu, davalının ise sosyal medya ve internette müvekkilinin … no’lu … no’lu … no’lu ..K + şekil ve 2002/01150 no’lu K… ibareli markaların kötüniyetli olarak taklit ettiğini, davalının kullanımlarının aynı mal ve hizmetlerde olduğunu ve müvekkili markalarıyla ayniyet derecesinde benzer olduğunun, davalı kullanımlarının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu” iddia ile esasa dair tespit, durdurma, men ve ref, tazminat taleplerinden başka “davalının marka hakkına tecavüz oluşturan fiillerinin tedbiren durdurulması” biçiminde ihtiyati tedbir isteminde bulunmuş ve mahkemece 20.03.2018′ de “tedbir talebinin kısmen kabulüne, davalı tarafın kullanıma devam etmesi halinde 50.000 TL teminatın davalı tarafça 1 hafta içinde depo edilmesine” karar verilmiş, bu karara karşı davalı tarafın itirazı da 26.04.2018 mürafaa sonucunda reddedilmiş, davalı vekili bu karara karşı istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinafında, “tedbire itirazın reddi kararının haksız olduğunu, tedbirde belirtilen teminatı 03.04.2018’de mahkeme veznesine depo ettiklerini, müvekkili şirket yetkilisinin kendi soyadını kullanmasının, onun hakkı olduğunu, müvekkilinin çelik sektöründe faaliyet gösterdiğini ve devletle iş yaptığını, firmaların bilinç düzeyi nedeniyle iltibasın söz konusu olmadığını, iltibasın olmadığının, bilirkişi raporunda da belirtildiğini, ortalama bir tüketicinin her iki firma arasında bir bağlantı olmadığını anlayacağını, faaliyet alanlarının ve iştigal koşullarının farklı olduğunu, müvekkilinin kullanımlarında hakim unsurun çelik ibaresi olduğunu, tanınmışlıktan müşteri çevresinden yararlanma iddiasının doğru olmadığını, bilirkişi raporunda markalar arasında benzerliğin olmadığının ortaya konulduğunu, verilen tedbir kararının hukuki dayanağı bulunmadığını” iddia ile 26.04.2018 tarihli kararın ortadan kaldırılmasını, tedbirin kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinafa cevaben, “6769 sayılı SMK’nın 7/3-e maddesi gereği ticaret ünvanı kullanımının da markaya tecavüz oluşturduğunu, bilirkişi raporunu9n yanlış olduğunu ve itiraz ettiklerini, müvekkilinin markaları ile davalı şirket ünvanı ve tescilsiz kullanımlarının ayırd edilemeyecek kadar benzer olduğunu ve karıştırma ihtimali bulunduğunu, davalı şirketin, tıpkı müvekkili gibi mavi beyaz renkleri ve üst çizgisi alt çizgisinden uzun olan küçük K harfini kullandığını, ayırd edilemeyecek kadar benzerliğin ve iltibasın bulunduğunu, müvekkilinin tanınmış …GRUP markasının aynısının davalının ticaret ünvanında kullanıldığını, müvekkilinin … + k + şekil markasının hem 6.sınıfta hem 40.sınıfçta tescilli olduğunu, faaliyet alanlarının bağlantılı olduğunu, markasal kullanımının aynı sınıflarda olduğunun, görsel, işitssel ve kavramsal benzerliğin bulunduğunu” savunarak istinaf isteminin reddini istemiştir.
Dosya da bulunan 16.03.2018 tarihli bilirkişi raporu da, davalının k + şekil biçimindeki kullanımları ile davacının… GURUP + K + şekil,… + k + şekil, … Effect + k + şekil ve K + şekil marka tescilleri arasında benzerlik ve iltibas bulunmadığı görüşünün açıklandığı görülmektedir.
Davacının 42, 36, 37.sınıflarda .. no’lu .. GRUP + K + şekil” markası, 2015/12489 no’lu “… EFFECT + K+ şekil” markası, 1-den 45’e kadar tüm sınıflarda tescilli 2..u + k + şekil markası, 35.sınıfta tescilli … no’lu k + şekil markası mevcut olduğu davalının ticaret siciline kayıt tarihinin 12.05.2017 olduğu dosyadaki kayıtlardan anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı vekili yukarıda yazılı nedenlerle tedbir kararına karşı istinaf isteminde bulunmuş ise de, davacının … ibaresi ve K harfini içeren marka tescilleri ile davalının dava konusu fiili kullanımı ve tüm dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi’nce verilen ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 389-390.maddeleri ile 6769 sayılı SMK’nın 159.maddesi yazılı bulunan ihtiyati tedbir koşullarının bu aşamada gerçekleştiği gözetilerek davalı vekilinin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Yukarıda açıklanan gerekçe ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince REDDİNE,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 10/07/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.