Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2034 E. 2021/645 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2034 Esas
KARAR NO: 2021/645
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2018
NUMARASI: 2017/291 E. – 2018/49 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin (…) yazılımının hak sahibi olduğunu, davalı … Ltd.Şti firmasında, İstanbul Anadolu C.Başsavcılığı Soruşturma Bürosunun 23/10/2013 tarihli 2013/138071 Soruşturma sayılı talimat yazısı ile ve İstanbul Anadolu 6 Sulh Ceza Mahkemesinin 2016/700 D.iş sayılı arama el koyma kararı doğrultusunda yapılan incelemede 6 adet bilgisayarda müvekkiline ait 8 adet … yazılımının lisanssız kullanıldığının tespit edildiğini, davalılardan … ve … aleyhinde İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 20136/1359 Esas ve 2015/92 K. Sayılı dosyası ile ceza davası görüldüğünü ve ceza yargılaması sonucunda sanıkların cezalandırılmasına karar verildiğini, ve bu kararın kesinleştiğini, … Ltd.şti isimli firmada tespit edilmiş olan … programının bedelinin 15.000 Euro , … programının bedelinin 16.500 Euro, … programının bedelinin 16.500 Euro olduğunu, ayrıca FSEK md.68.madde uyarınca 3 kat tazminat talep ettiklerini beyanla fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak ve maddi zararın tam ve kesin olarak belirlendiğinde artırılmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi tazminat bedelinin davalılardan harç masraf ücreti vekalet ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının … veya … olarak yılda 100′ ü aşkın dava açtığını davacıya ait program şifrelerinin ya çok zayıf olduğunu yada internet üzerinden kolayca indirilebildiğini, …’ nın programı indirenleri özel yazılım ile takip avukatlarına ihbar ile yakalattığını, ve programı fahiş fiyatlarla almaya zorladığını, huzurdaki davanın bir hak arama davası olmayıp, pazarlama taktiği olduğunu, … E nolu şirket vekili tarafından atıf yapılan davanın, davacısı … iken bu davanın … tarafından açılmış olmasıyla sıfat yokluğunun mevcut olduğunu, FSEK 38/II ve m.38/III’ de düzenlenen şartların oluşmadığını, FSEK 38/II,III hükmünün sadece yükleme değil yapılan yüklemenin iş görür biçimde kullanılabilir olmasını da gerektirdiğini, FSEK 38. Maddenin arayüzün çalıştıramadığı programların bulunduğu olaylara uygulama alanının bulunmadığını, korsan saldırılardan korunabilecek bir ürünü korumayarak veya zayıf koruyarak, haksız kullanımı teşvik eden, sonra da bu hatayı istismar edip kendisine haksız gelir yaratmak isteyen davacının bu amacına dava açmak suretiyle ulaşmaya çalıştığını, davacının talebinin kabul anlamında olmamak üzere, malın piyasa değerinin 8.000 TL olarak hesap edilmesini beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; “davanın uyuşmazlığın davacıya ait “… (…) “yazılımının davalı tarafından 6 adet bilgisayarda lisanssız olarak kullanılıp, kullanılmadığı, kullanılıyor ise davacının FSEK 68.madde gereğince maddi tazminata hak kazanıp kazanmadığı konusuna ilişkin olduğu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapan 3 kişilik bilirkişi heyetince düzenlenen raporda; Uyuşmazlık konusu … yazılımın FSEK kapsamında ilim ve edebiyat eseri olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacının mali hak sahibi olduğunu,Davalılarca 8 adet … yazılımının çoğaltıldığını, … versiyonu için değerin 16,500 Euro,kabul edilebileceğini, ancak V.18 ve V.17.nin fiyatlarının örnek faturadan daha düşük olacağını net bir hesaplamanın taraflarınca yapılamadığını, ” beyan ettikleri, bilgisayar mühendisi bilirkişi tarafından ayrık rapor verildiği, diğer ayrık raporda ise “dava konusu … programının yüklemesinin bu kadar basit olmaması gerektiği, davacının gerekli tedbirleri tam manası ile almadığını, dosyada bunun rapor ve tespitlerde yazılımın ne zaman yüklendiği, çalışıp, çalışmadığı konusun test yapılmadığı, ticari amaçla kullanılıp, kullanılmadığı ,çizim dosyalarının bulunup bulunmadığı sebepleri ile itibar edilmemesi gerektiği” şeklinde görüşlerini bildirdikleri, taraflarca bilirkişi raporuna itiraz edildiği, bilirkişi heyetinde görüş ayrılığı olması mevcut olması sebebiyle dosya bilgisayar uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ” Uyuşmazlık konusu … Yazılımın, FSEK kapsamında ilim ve edebiyat eseri olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacının mali hak sahibi olduğunu, davalı işyerinde her ne kadar 6 adet bilgisayarda 8 adet yazılıma rastlansa da; Aynı anda bir bilgisayarda aynı programın farklı kişiler tarafından ve ikinci sürümünün kullanılmasının hayatın doğal akışına aykırı olduğunu, davalı işyerinde tespiti yapılan yazılımların değerlerinin toplamının ( 1 adet … ‘nın fiyatının 2900 Euro (2.900 TL ) 3 adet … nin fiyatının 5750 Euro ( 17250 TL ) ve 2 adet …(V.17 den upgrade) nin fiyatının 8650 Euro (17.300 TL ) olmak üzere 37.450 TL Euro olarak hesaplandığını, davacının ilgili yazılımlar ile ilgili 5846 sayılı FSEK’ in 68.maddesi uyarınca üç kat talebi olduğunu, uzmanlığın hukuk alanında olmadığından bununla ilgili kararın mahkeme takdirinde olduğunu” beyan ettiği, davacı vekilinin belirsiz alacak davası olarak açmış olduğu dava dilekçesinde 1.000 TL olarak talep ettiği davasını, 11/07/2017 tarihli dilekçesi ile, 90.225,00 TL daha artırarak toplam 91.225,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, 5846 sayılı FSEK 1/B ve 2/1.maddesinde “bilgisayar programlarının” eser olduğu ve ilim ve edebiyat eseri kapsamında korunacağının düzenlendiği, dosya kapsamında alınan her iki bilirkişi raporu ile davaya konu … yazılımının FSEK kapsamında ilim ve edebiyat eseri olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespit edildiği, eser sahipliğinin tespitinde tescil zorunlu bulunmamakla birlikte davacı tarafça sunulan 04.07.2002 tarihli WIPO kaydından davacı şirketin … yazılımının eser sahibi olduğu kanaatine varıldığı, davaya konu bilgisayar yazılımlarının lisanssız kullanımının aynı zamanda haksız fiil teşkil ettiği, tüzel kişilerin eylem ve işlemlerine organları aracılığı ile yürüttüğü davalıların da davalı şirketin ortak ve yetkilileri olduğu, haksız eylemden dolayı üçüncü kişilere karşı da sorumlulukları bulunduğu kanaatine varıldığı, dosya içine celp edilen İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2013/1359 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; İstanbul Anadolu 6.Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/700 D.İş sayılı arama ve el koyma kararı ile yapılan aramada davalı şirket adresinde 2 adet bilgisayarda … Full Versiyonu ve 19.0 Full Versiyonunu, 3 adet bilgisayarda … Full Versiyonu, 1 adet bilgisayarda … Full Versiyonunun bulunduğu, davalı şirketin lisans belgesi ve faturalarının bulunmadığının tespit edildiği, ceza dosyasında alınan 07.07.2014 tarihli bilirkişi raporunda 6 adet bilgisayara ait ekran görüntüleri ve bilgisayar sistem özelliklerinin bulunduğu DVD içerikleri incelendiğinde yazılımların kurulu ve çalışır durumda bulunduğu, programların ara yüzlerinin sorunsuz çalıştığının beyan edildiğinin görüldüğü, davalı vekilinin cevap dilekçesinde davacının ürününü korsan saldırılardan korumadığı, haksız kullanımı teşvik ettiği iddia edilmiş ise de, davacının gerekli tedbirleri alıp almadığı, müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususları FSEK 68.maddesi gereğince 3 kat tazminat talebinde bulunulması halinde tazminat miktarının tayininde göz önüne alınacağından, davacının eser sahibi sıfatıyla mali hak sahibi olduğu yazılım programının çoğaltılmak suretiyle davacının FSEK 22.maddedeki haklarının ihlal edildiği kanaatine varıldığı, davalılar vekilinin 11.04.2017 tarihli ikinci rapora itiraz dilekçesinde 15.08.2016 ve 14.12.2016 tarihli raporlar çerçevesinde lehe hüküm kurulmasını talep ettiği, davacı vekilinin de 11.07.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile neticei talebini arttırmak suretiyle V.19 program bedeli 16.500 Euro (karşılığı 67.650 TL), V.17 program bedeli 2.900 Euro (karşılığı 11.890 TL) ve V.16 program bedeli 2.850 Euro (karşılığı 11.685 TL) olmak üzere toplam 91.225 TL talep ettiklerini beyan ettiği, davacı vekilinin de ıslah dilekçesine 14.12.2016 tarihli ek raporda beyan edilen bedellere göre ıslah ettiğinin görüldüğü, davacı vekilinin bilgisayarlarda iki adet V.19, 5 adet V.17 ve 1 adet V.16 yazılımı bulunmasına rağmen talebini ıslah dilekçesi ile birer adet yazılım program bedeli ile sınırladığı, 3 kat tazminat talebinin bulunmadığı, davalı vekilinin de 15.08.2016 ve 14.12.2016 tarihli raporlara göre lehe karar verilmesini talep ettiği” gerekçesiyle ıslah sureti ile artırılan davanın kabulüne, 91.225,00 TL nin dava tarihinden itibaren her bir davalıdan eşit olarak l/3 oranında tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili süre tutum dilekçesi sunmuş ancak gerekçeli istinaf dilekçesini kısa sürede sunacaklarına dair dilekçe içeriğine istinaden yapılan fiziki ve UYAP taramasında gerekçeli istinaf dilekçesine rastlanmamıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ; davacıya ait “…(…) “yazılımının davalı tarafından 6 adet bilgisayarda lisanssız olarak kullanılması nedeni davacının FSEK 68.madde gereğince maddi tazminat talebinden ibarettir. Davalılar … ve … kendini vekille temsil ettirmiş olup, vekillerine gerekçeli karar 03/04/2018 tarihinde yapılmıştır. Davalılar vekili işlem kütüğüne göre 17/04/2018 tarihinde süre tutum dilekçesi vermiş ve gerekçeli istinaf dilekçesini vereceklerini beyan etmiştir ki zaten bu tarih istinaf dilekçesi verme süresinden 1 gün öncedir. 18/04/2018 tarihi son istinaf tarihi olup, halen de gerekçeli istinaf dilekçesinin sunulmadığı, 19/04/2018 tarihinde tüm davalılar adına yine gerekçeli istinaf dilekçesi verileceğinden bahisle dilekçe sunulduğu ve bu dilekçenin de zaten iki haftalık süre geçirildikten sonra verildiği; Bu kapsamda davalılar … ve … vekilinin 17/04/2018 tarihli istinaf dilekçesine istinaden ve sadece HMK 355. Madde uyarınca kamu düzenine ilişkin nedenlerle yapılan incelemede, görev, yetki, taraf teşkili, savunma hakkı tanınmış olması, sözlü yargılama için gün tayini, harç , ücreti vekalet konularında bir isabetsizlik bulunmaması nedeni ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1- Davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK 355 ve 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 6.231,58 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL, 35,90 TL ,35,90 TL ve 1.450,00 TL ki toplam 1.557,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.673,88 TL karar ve ilam harcının davalılardan eşit olarak tahsiline ve Hazineye gelir yazılmasına 3- Davalı yanca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 361.madde uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı şekilde 26/03/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.