Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2028 E. 2021/656 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2028 Esas
KARAR NO: 2021/656
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2018
NUMARASI: 2016/1091 E. – 2018/281 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesi ile taraflar arasında yapılan Finansal Kiralama Sözleşmesi gereğince, davalıya sözleşmede belirtilen taşınır malların teslim edildiğini, ancak davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranması nedeni ile Noter kanalı ile ihtarname keşide edilerek malların tesliminin, aksi durumda sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, davalının ihtara rağmen borçlarını ödemediği gibi kendisine yüklenen edimleri kanuni süresi içinde yerine getirmediğini, sözleşmenin münfesih olduğunu beyanla sözleşme konusu menkullerin malların aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı yan yasal sürede davaya cevap vermemiştir. Davalı vekili bilahare sunduğu yazılı beyanı ile; müvekkilinin ortopedi ve travmatoloji uzmanı olduğunu, finansal kiralama sözleşmesi kapsamında bir kısım cihazları davacı şirketten kiraladığını, sözleşmede yer verilen tıbbi cihazları çalıştığı hastanelerde kullanmak üzere 5 yıllığına kiralandığını, 5 yıllık süreç sonunda cihazların mülkiyetinin müvekkiline geçeceği konusunda anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin ilk 3 yıllık süreç içerisinde sözleşmede belirtilen koşulları dahilinde bu tıbbi cihazların kira bedellerin düzenli bir şekilde ödediğini, ancak bu düzenli ödemelerin ardından maddi durumunun kötüye gitmesi neticesinde ödeme güçlüğü yaşadığı ve kira bedellerini ödeyemez hale geldiğini, taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığını, ancak bu cihazların şu aşamada davacı şirkete iadesi mümkün olmadığını, cihazın iadesi halinde dahi bu cihazların para etmeyecek başkası tarafından da kullanılamayacağını, davacı şirket bunu bildiği halde kötü niyetle işbu davayı açtığını, davacı şirket tarafından yapılan şikayet neticesinde müvekkili hakkında Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/691 Esas sayılı dosyasından ceza davası açıldığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; “davanın finansal kiralama konusu malların davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi istemine ilişkin olduğu, sözleşme tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6361 sayılı Yasanın 23 ve 24. maddeleri uyarınca, finansal kiralama konusu malın mülkiyetinin kiralayana ait olduğu, ancak taraflar sözleşmede, sözleşme süresi sonunda kiracının, malın mülkiyetini satın alma hakkını haiz olacağını kararlaştırabileceği, kiracının, sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, sözleşmenin amacına uygun olarak her türlü faydayı elde etme hakkına sahip olduğu, kiracının, finansal kiralama konusu malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre itinayla kullanmak zorunda olduğu, sözleşmede aksine hüküm yok ise kiracı, malın her türlü bakımından ve korunmasından sorumlu olup, bakım ve onarım masrafları kiracıya ait olduğu, aynı yasanın 30 ve devam maddeleri uyarınca sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, sözleşme süresinin dolması, kiracının iflası, ölümü veya fiil ehliyetini kaybetmesi hâllerinde kendiliğinden sona erdiği, kiracının tasfiye sürecine girmesi veya tasfiyeye girmeksizin finansal kiralama konusu malın tahsis edildiği işletmesini tasfiye etmesi hâlinde kiracının talebi üzerine sözleşmede aksine hüküm yoksa sözleşmenin, süresinden önce feshedilebileceği, sözleşmenin taraflarından her biri sürenin bitiminden en az üç ay önce bildirmek kaydıyla, mevcut veya yeni şartlar ile sözleşmenin uzatılmasını talep edebilir. Sözleşmenin uzatılması tarafların anlaşmasına bağlı olduğu, kiralayanın, finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşen kiracıya verdiği otuz günlük süre içinde de bu bedelin ödenmemesi hâlinde, sözleşmeyi feshedebileceği, ancak sözleşmede, süre sonunda mülkiyetin kiracıya geçeceği kararlaştırılmış ise, bu süre altmış günden az olamayacağı, bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödememesi nedeniyle ihtara muhatap olan kiracılarla yapılan sözleşmeler kiralayan tarafından feshedilebileceği, taraflardan birinin sözleşmeye aykırı harekette bulunduğu hâllerde, bu aykırılık nedeniyle diğer tarafın sözleşmeyi devam ettirmesinin beklenemeyeceği durumlarda sözleşmeyi feshedilebileceği, kiracı ve kiralayan arasında finansal kiralama sözleşmesi ile ilgili ihtilaflarda, mahkemece finansal kiralama konusu malın ihtiyati tedbir kararı alınarak kiralayana veya üçüncü bir kişiye bırakılması durumunda kiralayan, mahkemeye malın rayiç değeri kadar teminat yatırmak suretiyle mal üzerinde tasarruf edebileceği, sözleşmenin feshinin haksız olduğuna karar verilmesi hâlinde kiralayanın, kiracının zararını tazminle yükümlü olduğu, sözleşme sona erdiğinde, sözleşmeden doğan satın alma hakkını kullanmayan veya bu hakkı bulunmayan kiracının finansal kiralama konusu malı derhâl geri vermekle mükellef olduğu, sözleşmenin kiralayan tarafından feshi ile 30 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca kiracı tarafından feshi hâllerinde, kiracı malı iade ile yükümlü olduğu, iade edilen malın üçüncü kişilere satılması hâlinde sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça satış bedelinin, vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı toplamından düşük olması durumunda aradaki fark kiracı tarafından kiralayana ödeneceği, sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça iade edilen malın satış bedelinin, vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı toplamından yüksek olması durumunda aradaki fark kiralayan tarafından kiracıya ödendiği, iade alınan malın üçüncü kişilere finansal kiralama yöntemiyle kiralanması hâlinde de aynı esasların uygulandığı, kiracının bu Kanunda belirtilen süreler içinde borcunu ödememesinden dolayı kiralayan tarafından noter aracılığıyla kiracıya gönderilen fesih ihtarnameleri hakkında 2004 sayılı Kanunun 68/b maddesi hükümleri uygulandığı, 6100 sayılı HMK’nın 119/1-f maddesine göre; dava dilekçesinde iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği, 129/1-e maddesine göre de, cevap dilekçesinde; savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin belirtilmesi gerektiği, 6100 sayılı HMK’nın 137 ve 140.maddelerinde ise; 119 ve 129.maddelerdeki düzenlemenin aksine, delillerin belirtilmesinden değil, tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapmasından bahsedildiği, buna göre; delillerin dava ve cevap dilekçelerinde belirtilmesi; dilekçelerinde belirtikleri delillerin en geç ön inceleme duruşmasında mahkemeye sunulması, başka bir yerden getirtilecek olması halinde delillerin toplanması için gerekli işlemlerin yapılması gerektiği, yani dava ve cevap dilekçelerinin verilmesinden sonra tarafların iddia ve savunmalarını kanıtlayıcı delil bildirmelerinin mümkün olmadığı, 6100 sayılı HMK’nın sistematiği içinde; tahkikat aşamasına geçilmezden evvel tarafların uyuşmazlıkların çözümü için ileri sürdükleri delillerin daha işin başında belirlenerek tahkikatın etkin bir şekilde yapılmasının amaçlandığının anlaşıldığı, yargılamanın etkin ve makul bir süre içinde bitirilmesi için delil gösterilmesi dilekçelerin teatisi (dava, cevap, cevaba cevap ve ikinci cevap) aşamasına hasredildiği, buna göre, dilekçelerin teatisi aşamasında herhangi bir delil bildirmeyen davacı veya davalıya ön inceleme duruşmasında delillerini bildirmesi için yeni bir süre verilmesine imkân bulunmadığı, usulüne uygun tebligata rağmen yasal süresi içinde davaya cevap vermediği gibi herhangi bir delil de bildirmeyen davalının ön inceleme duruşmasında delil bildirmesinin mümkün olmadığı, bu yasal çerçevede somut duruma bakıldığında, taraflar arasında Beşiktaş …Noterliği’nin 22/10/2013 tarih, … yevmiye ve 95111 sözleşme sayılı finansal kiralama sözleşmesi akdedilmiş, sözleşme kapsamında menkul mallar davalı yana teslim edildiği, davacı tarafından, sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeni ile Beşiktaş …Noterliğinin 22/04/2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile borçların 60 gün içinde ödenmesi, aksi halde Finansal Kiralama Kanununun 31.maddesi uyarınca sözleşmenin feshedilmiş olacağı, aynı Kanunun 30.maddesi uyarınca sözleşme konusu malların fesih tarihinden itibaren 3 gün içinde iade edilmesi ihtar edildiği, söz konusu ihtarnamenin davalının sözleşmede belirtilen adresi dışında başka bir adrese tebliğe çıkarıldığı ancak bila iade edildiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 31.maddesi uyarınca kiracı ve kefiller yerleşim yerlerinde ve diğer hususlarda meydana gelen bütün değişiklikleri noter kanalı ile kiralayana bildirmeyi, bildirmemesinden veya usulüne uygun şekilde bildirmemesinden doğan tüm sorumluluğun kendilerine ait olduğunu, yapılan işlemlerin kendilerini bağlayacağını kabul ve taahhüt etmiş; sözleşmenin 34.maddesi ile de kiralayan tarafından kendilerine gerekli tebligatın yapılabilmesi için bu sözleşmede isim ve unvanları yanında belirtilmiş adresleri kanuni yerleşim yeri ittihat ettiklerini, belirtilen yerde adres yazılmaması halinde Ticaret Sicili dosyalarındaki son adreslerinin veya kiralayan tarafından son olarak herhangi bir bildirim gönderilen adreslerinin, muhtarlıkta kayıtları bulunmasa bile yasal yerleşim yerleri olduğunu, ileride diğer bir mahalli kanuni yerleşim yeri ittihat edecek olurlarsa bu yeni adresi derhal noter kanalı ile kiralayana bildirmeyi, bildirmedikleri takdirde bu sözleşmede yazılı ya da yukarıda yer alan adreslerine ya da kayıtlı elektronik posta adreslerine 7201 sayılı Yasanın hükümlerine göre gönderilecek her türlü tebligatın kendilerine tebliğ edilmiş sayılacağını kabul ve taahhüt ettiği, davacı tarafından, yükümlülüklerin yerine getirilmesi istemi ile Noter kanalı ile gönderilen ihtarname … Caddesi No:… adresine çıkarıldığı, ancak sözleşmenin başlangıç kısmında atıf yapılan Tablo A’da belirtilen davalı adresi Ataköy …-…-…-… mah. … Sokak No:… Bakırköy adresi olduğu, dosya kapsamında, kiracının adresi değişikliğini sözleşme hükmü gereğince Noter kanalı ile bildirdiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı, davacının ihtarnameyi sözleşme ile belirlenen adrese değil başka bir adrese çıkarmış olmakla, anılan tebligatın yine sözleşme hükümleri karşısında geçerliliği bulunmadığı, bu nedenle fesih koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı yan istinaf dilekçesinde özetle “….Davalı taraf Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiği tarih olan 22 Ekim 2013 tarihinde yerleşim yeri adresini ”Ataköy …-…-…-10. Mah. … Sok. No:… Bakırköy / İSTANBUL” olarak bildirmiş sözleşmeyi imza altına almıştır. Finansal Kiralama Sözleşmesine konu ekipmana müvekkilimiz tarafından sigorta yaptırılmakta olup ekte sunmuş olduğumuz 21.01.2014 tarihli … Sigorta ekipman poliçesi düzenlenmiş olup kiracı tarafından ekipmanın riziko adresi olarak … Mah. … Cad. No:… Bakırköy/İSTANBUL adresi bildirilmiştir. Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin aktedilmesinin ardından ödenecek kira bedellerini ve tarihlerini bildiren ödeme planı ihbarnamesi davalının vergi dairesine kayıtlı olan ve davalı tarafından ekipmanın riziko adresi olarak bildirilen … Mah. … Cad. No:…” adresine Beşiktaş …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı 25 Şubat 2014 tarihli ihbarnamesi ile tebliğe çıkarılmış olup 27.02.2014 tarihinde davalının adresinde daimi çalışanına tebliğ edilmiştir. Davalı sözleşmenin akdedilmesinden sonra riziko adresi ve ödeme planlarının gönderilececği adres olarak … Mah. … Cad. No:… … adresi bildirlmiş ve bu adresde ödeme planı tebliğ olmuştur. Kiracının şirketimizcer bilinen en son adresine de fesih ihtarnamesi tebliğe çıkarılmıştır. Ödeme planı tebliğinden sonra müvekkil şirkete bildirdiği adres değişikliği bulunmamaktadır. Aynı sözleşme maddesinde kiracı sözleşmesel bir yükümlülük olan adres değişikliğini müvekkilimize resmi kanallarla bildirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde Kiralayan tarafından son olarak herhangi bir bildirim gönderilen adresine gönderilen her türlü evrak ve tebligatın kendilerine tebliğ edilmiş sayılacağını kabul ve beyan etmiştir. Kiracı noterlik kanalı ile kiracıya en son bildirim gönderilen (daha önce de belirttiğimiz üzere ödeme planı ihbarnamesi daimi işçisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.) adresine yapılan tebligatın kendisine tebliğ edilmiş sayılacağını kabul ve beyan ettiğinden fesih ihtarnamesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş sayılacaktır. Müvekkilimiz taraflar arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesi’nde davalı ile birlikte imza altına aldığı sözleşme hükümlerini yerine getirerek fesih ihtarnamesi gönderiminde bulunmuştur. Taraflar tacir sıfatına haiz olduklarından ve işbu Finansal Kiralama Sözleşmesi talepleri doğrultusunda hazırlanıp, sözleşme hükümleri ve anlamları konusunda bilgilendirildiklerinden sözleşme hükümleri ile bağlı olup tebligata ilişkin madde uyarınca fesih ihtarnamesinin tebliğinde usulsüzlük bulunmamaktadır. Kaldı ki davalı taraf da yargılama süresi boyunca feshin usulsüzlüğüne ilişkin hiçbir iddiada bulunmamışlardır. ….”denilerek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ;finansal kiralama konusu malın iadesi isteminden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Eldeki davada; davacı yanın İİK 68. Maddeden yararlanabilme koşulu ihtarnamenin sözleşmedeki adrese tebliğe gönderilmiş olmasıdır. Bu anlamda; davacı yanın davalının bilinen son adrese tebligat çıkartmış olması yeterli olmayıp, bila tebliğ dönmüş olması durumunda bu defa sözleşme adresine tebligat göndermesi gerekmektedir. Bu anlamda usulsüz bir tebligat söz konusudur. Davalı yanın savunma dilekçesi tebligattan haberdar olduğuna dair bir kabulü veya bu mahiyette bir beyanı içermediğinden ve davalı davaya karşı beyanda bulunduğundan, bu hususu ileri sürmemiş olması, tebligat yapıldığını kabul etme anlımına gelmeyeceğinden ilk derece mahkemesi kararı doğru olup, davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1- Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınıp Hazineye gelir yazılmasına 3- Davacı Tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/03/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.