Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2015 E. 2019/1752 K. 16.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2015 Esas
KARAR NO : 2019/1752 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2018
NUMARASI : 2016/966 E., 2018/180 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili taraflar arasında finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, davalının kira bedellerini ödemediğini, ihtarname çekilerek tanınan 60 günlük süre içerisinde de ödeme yapılmadığını, malların da iade edilmediğini belirterek sözleşmenin feshedildiğinin tespitine ve sözleşme konusu makinelerin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili kira bedelinin tamamının ödendiğini, bu nedenle makinelerin müvekkiline teslimi gerektiğini bildirmiştir. Mahkemece ihtarnameler incelendiğinde 6361 sayılı Kanun’un 31.maddesinde öngörülen sürelerin davalıya tanınmamış olduğu, böylece davalının temerrüdünün oluşmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak davalıya çekilen ilk ihtarnamede yasal sürenin sonunda borcun ödenmemesi halinde sözleşme feshedilmiş olacaktır şeklinde bir ifadeye yer verildiğini, dolayısıyla fesih iradesinin ikinci ihtarname ile ortaya konulduğunu, ihtarnamede “yasal süre içinde ödenmesi” şeklinde ibare bulunduğunu, ilk ihtarnamede “60 gün” yazmıyor diye feshin geçersiz olduğu yorumunun şekli olduğunu, davanın reddinin doğru olmadığını bildirmiştir. Davalı vekili yerel mahkeme kararının onanmasını istemiştir. Dosya istinaf incelemesi için dairemizde beklediği sırada mahkemece 31.07.2019 tarihli yazı ekinde davalı vekili Av. … tarafından verilmiş tarihsiz dilekçe ile taraflar arasında protokol imzalandığını, huzurdaki davayı tüm sonuçlarıyla kabul ettiklerini, buna göre istinaf kanun yolundan feragat ettiklerini ve dosyada sunulan teminat mektubunun davacıya verilmesine muvafakat ettikleri yolunda beyanda bulunduğu, bu beyana ekli 19/07/2019 tarihli davalı şirket tarafından verilen vekaletnamede davadan ve kanun yollarından feragat ile davayı kabul konusunda Av. …’un yetkilendirildiği görülmüştür. Yine Av. …’a davalı tarafından verilen 23.07.2019 tarihli vekaletname ile protokol yapma, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/966 Esas sayılı dosyasında açılan davayı kabule ve teminat mektubunun alacaklı şirkete iadesine muvafakat etme konusunda yetkili olduğu görülmüştür. Yine bu yazı ekinde davalı vekili tarafından mahkemeye sunulan tarihsiz dilekçede protokolün sunulduğu görülmüştür. Söz konusu protokolün davacı şirket adına Av. … ile davalı şirket adına Av. … tarafından 25/07/2019 tarihinde düzenlendiği, konusunun 01/09/2010 tarihli finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan bakiye 77.650,84 Euro borcun yapılacak indirimle 45.000 Euro + tahsil harcı ve vekalet ücretinin ödenmesiyle tahsil ve tasfiyesinin şartlarının belirlenmesi olduğu, 3.maddede alacaklının alacağı indirimli tahsil etmeyi kabul etmesinin ön şartı olarak 02.08.2019 tarihine kadar borçlunun davanın tüm sonuçları ile kabul edilmesi ve dava dosyasına kabul beyanı ile birlikte istinaftan feragat dilekçesi sunulması olduğu görülmüştür. Aynı yazı ekinde davacı vekili Av. … tarafından sunulan tarihsiz dilekçede davalının davayı kabul ettiği, buna göre davayı kabul beyanını kabul ettikleri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı yolunda beyanda bulundukları yine, dosyada mevcut teminat mektubunun taraflarına iadesini istediği görülmüştür. Yine aynı yazı ekinde 30.07.2019 tarihli davalı vekili Av. … tarafından verilen dilekçede dosyanın asıl vekili kendisinin olduğu, dosyaya 24.10.2016 tarihinde vekalet sunduklarını, diğer vekilin ise 29.12.2016 tarihinde vekalet sunduğunu, dosyanın asıl vekilinin kendisi olduğunu, dosyadan azlinin ya da istifasının söz konusu olmadığını, diğer vekilin sonradan ve kendisinin muvafakatı olmadan vekalet sunduğunu, bu nedenle bu vekilin yapmış olduğu davayı kabul ve icra dosyasındaki teminat mektubunun davacıya iadesine muvafakatını kabul etmediğini, davayı kabul beyanının iptali ile davanın reddi kararının aynen devamına karar verilmesini, teminat mektubunun davacıya iade edilmemesine karar verilmesini istediği görülmüştür. Dava dosyasının incelenmesinde; Av. … tarafından sunulan vekaletnamenin … adına düzenlenmiş olduğu ve 24.10.2016 tarihinde dosyaya sunulduğu, Av. … tarafından sunulan vekaletnamenin ise … tarafından verildiği ve dosyaya 29.12.2016 tarihinde sunulduğu görülmüştür. Dosyanın UYAP ortamından yapılan incelenmesinde davalı tarafından adı geçen avukatlara ait herhangi bir vekaletname bulunmadığı, adı geçen avukatlara verilen vekaletnamelerde vekil edenin … isimli bir şahıs olduğu, bu şahsın ise gerek 01.09.2010 tarihli gerekse 07.04.2011 tarihli finansal kiralama sözleşmelerinde kefil olarak yer aldığı görülmüştür. Ayrıca dosyanın fiziken yapılan incelenmesinde … isimli şahsın …San ve Tic. Ltd. Şti’nin 23/08/2010 tarihinde alınan kararla süresiz ve münferit imza ile yetkilisi olduğu, davalı şirketin önceki ünvanının … San ve Tic. Ltd. Şti. olduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE:Dava, finansal kiralama sözleşmesinin fesholunduğunun tespiti ve finansal kiralama konusu malın iadesi davasıdır. Davacı taraf finansal kiralama konusu malların değerinin belirlenmesi konusunda düzenlenen 28/11/2017 tarihli rapor üzerine sunmuş olduğu ıslah dilekçesinde dava dilekçesinde 14 adet elektronik düz örgü makinasından 2172- 2173 -2174 seri numaralı 3 adet makinanın iadesi talebini geri aldıklarını, bu nedenle iade taleplerini 11 adet makina olarak ıslah ettiklerini, ayrıca söz konusu raporla her bir makinanın bedelinin 15.000 Euro olması nedeniyle dava değerini 775.500 TL olarak ıslah ettiklerini belirtmiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Dosya istinaf incelemesi için dairemizde iken davalı vekili Av. … tarafından davanın tüm sonuçlarıyla kabul edildiği yolunda beyanda bulunduğu, davacı vekili Av. … tarafından verilen tarihsiz dilekçede ise davalının davayı kabul beyanını kabul ettikleri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı yolunda beyanda bulunduğu görülmüştür. HMK’nun 308/1 maddesi uyarınca kabul davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Davalı vekili Av. … adına düzenlenen 23/07/2019 tarihli vekaletnamede davacı şirketle protokol yapma ve davaları sonlandırma ayrıca istinafa konu davayı kabul konusunda yetki verildiği görülmüştür. Yine adı geçen avukat adına düzenlenen 19/07/2019 tarihli vekaletnamede davayı kabul konusunda özel yetkinin bulunduğu görülmüştür. Her ne kadar dosyada vekaletnamesi bulunan Av. … kendisinin dosyada azlinin ya da istifasının söz konusu olmadığını, sonraki avukatın kendisinin muvafakatı olmadan vekalet sunduğunu, bu nedenle bu kabul beyanının iptalini talep etmiş ise de; dosyanın 15/02/2018 tarihinde karara çıktığı, davalı şirketin karar sonrası yukarıda belirtilen 19/07/2019 ve 23/07/2019 tarihli vekaletnamelerle Av. …’u yetkilendirdiği görülmüş olup, Av. …’ın bu beyanlarına itibar edilmemiştir. Öte yandan dava dosyasında Av. … adına verilen vekaletnamenin dava dışı … tarafından verildiği görülmüştür. Yukarıda belirtilen HMK’nun 308/1 maddesi hükmü uyarınca ve kabul beyanında bulunan Av. …’un vekaletnamesinde kabul konusunda yetkisi bulunduğu anlaşılmakla davanın ıslah edilen haliyle kabulü gerektiği, ıslah dilekçesinde iade talebinin geri alındığı belirtilen 3 adet makina yönünden ise davanın reddi gerektiği, öte yandan dava dilekçesinde her ne kadar 2 adet makina denilmiş ise de, dosya içerisindeki faturalar ile davacı vekilinin ıslah dilekçesi gözetildiğinde finansal kiralama konusu toplam 14 makinanın olduğu anlaşılmış olup bu husus hüküm kurulurken dikkate alınmış olup istinaf dilekçesindeki esasa dair yönler incelenmeksizin davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR:Davacı vekilinin istinaf isteminin esasa dair yönler incelenmeksizin KABULÜNE, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 15/02/2018 gün ve 2016/966 E., 2018/180 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nun 308/1 maddesi uyarınca davanın KISMEN KABULÜNE, Taraflar arasındaki Beyoğlu …. Noterliği’nin 01/09/2010 tarih ve … yevmiye numaralı ve 07/04/2011 tarih ve … yevmiye numaralı finansal kiralama sözleşmelerinin fesholunduğunun tespitine, Finansal kiralamaya konu 23/08/2010 tarihli proforma faturada kayıtlı … marka 2010 model … model tipi …. seri numaralı elektronik düz örgü makinelerinin 30/03/2011 tarihli proforma faturada kayıtlı … marka 2010 model … model tipi … seri numaralı elektronik düz örgü makinelerinin hükmen davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Mahkemece verilen 26/09/2016 tarihli ihtiyati tedbir kararının hükmün kesinleşinceye kadar devamına, Islah dilekçesinde belirtilen 23/08/2010 tarihli proforma faturada kayıtlı …marka 2010 model … model tipi 2172 – 2173 – 2174 seri numaralı makinelerin iadesi talebinin davacı vekili bu talebinden vazgeçtiğinden reddine, İlk derece yargılaması yönünden:Her ne kadar ıslah dilekçesinde 27/11/2017 tarihindeki TCMB kurları dikkate alınarak dava değeri 775.500 TL olarak belirtilmiş ise de, dava tarihi olan 26/09/2016 tarihindeki TCMB Euro efektif satış kuru 3,3656 olduğu dikkate alındığında hüküm altına alınan 11 adet makine için 555.324 TL üzerinden karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden, ayrıca davanın kabulünün ilk celseden sonra olması nedeniyle Harçlar Kanunun 22.maddesi uyarınca 2/3 oranında harç alınması gerektiğinden alınması gereken 25.289,45 TL karar ve ilam harcından 1.024,65 TL peşin harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 12.218,96 TL’nin mahsubu ile bakiye 12.045,84 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davacı vekili istinaf aşamasında verdiği dilekçeyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan ettiğinden davacı yanca yapılan yargılama giderleri konusunda ve davacı lehine vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına, Davalı vekili yararına vazgeçme nedeniyle reddedilen 3 adet makine bedelinin (45.000 Euro) dava tarihindeki TCMB Euro efektif kuru olan 3,3656 TL üzerinden hesap edilen 151.452,00 TL üzerinden …Ü.T. uyarınca belirlenen 14.866,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İlk derece yargılamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, İstinaf yargılaması yönünden: Talebi halinde istinaf peşin harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 98.10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile tebligat ve posta gideri olan 73,50 TL olmak üzere toplam 171,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Karar kesinleştiğinde İİK’nun 36/5 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan teminat mektubunun davacıya iadesine, Gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/09/2019