Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2006 E. 2018/1600 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/2006 Esas
KARAR NO : 2018/1600
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/156
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/07/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin 10 yıldan fazla süredir ” … ” adı altında reklam, pazarlama ve halkla ilişkiler konusunda hizmet verdiğini, müvekkilinin faaliyetlerini gerçekleştirdiği “…” adresinin ilk tescilini 18 Nisan 2007 tarihinde yaptığını ve bu domain adresinin 18 Nisan 2021 tarihine kadar tescili bulunduğunu, … markasının ise 13/05/2014 tarihinde tescil edildiğini, davalı şirketin ise adının … A.Ş olup, 2013 yılında ….. A.Ş olarak kurulmuş iken 2016 yılında şimdiki adını aldığını, şirketin kendisini … olarak tanıtıp bu logoyu aktif bir şekilde kullandığını ve hali hazırda … tv olarak toplu taşıma araçlarında kullanmaya devam ettiğini, diğer davalı İstanbul … A.Ş kendisini …A.Ş olarak tanıttığını ve resmi internet sitesinde (www….) ana sayfasının alt kısmında mecralarımız kısmında ” … ” sekmesinin bulunduğu ve logolar kısmında ise … logosunu kullandığını, davalı şirketlerin…. markasını tescil ettirmek için TPE ‘ye başvurduklarını, müvekkilince SMK’nun 18.maddesi uyarınca yayına itiraz ettiklerini ve bu itirazın haklı bulunarak başvurunun belirli mal ve hizmet listesinden çıkarılmasına karar verildiğini, bu karara yapılan itirazın da reddedildiğini, davalıların… markasını müvekkiline ait … markası ile aynı veya benzer alanlarda kullanarak müvekkilinin marka haklarına tecavüz ettiklerini, ayrıca bu durumun haksız rekabet oluşturduğunu da belirterek tecavüz oluşturan eylemlerin engellenmesine, yasaklanmasına, 2000 TL maddi, 5000 TL manevi tazminata karar verilmesini, ayrıca tecavüz oluşturan eylemlerin devamının dava aşamasında engellenmesi için SMK 151 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilerek marka hakkına tecavüzün durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili, müvekkilinin davacının yaptığı işlerden farklı alanlarda çalıştığını, müvekkilinin dijital platform üzerinden kapalı devre tv yayını yapan bir firma olduğunu, reklam, grafik vs alanlarıyla ilgilenmediğini, müvekkilinin sadece hazırlanmış reklamları, videoları, toplu taşıma araçlarındaki ekranlar vasıtasıyla kapalı devre yayını yaptığını, davacının iddialarını kabul etmediklerini, maddi ve manevi tazminatın koşullarının gerçekleşmediğini, davacının kötüniyetli olduğun bildirmiştir.
Davalı … vekili ise; duruşmadaki beyanında husumet itirazında bulunduklarını, … ibaresini kullanmadıklarını, davacının kötüniyetli ve haksız menfaat elde etmeye çalıştığını bildirmiştir.
Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme sonucunda; davacının iddiasını yaklaşık olarak ispatlaması durumunda tedbir kararı verilebileceği, tarafların kullanım alanlarının ve iltibasın bulunup bulunmadığının yapılacak yargılama sonucunda tespit edileceği, davalının kamuya yönelik kullanımı da gözetildiğinde telafisi olmayacak zararların doğmaması açısından talebin reddi gerektiği gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca davalı tarafın reklamcılık faaliyeti yaptığını, duruşmada kendilerinin 38 ve 41.sınıflarda tescillerinin bulunduğunu belirttiğini, ayrıca 35.sınıf üzerinde markalarını tescil ettirmek istediklerini, ancak …’nun varlığı nedeniyle taleplerinin reddedildiğini, 35.sınıfın reklamcılık pazarlama ve halkla ilişkiler gibi hizmetleri kapsadığı düşünüldüğünde davalı tarafın bu sınıfta tescil istemesinin en azından amaçlarının reklamcılık olduğunu gösterdiğini, ayrıca reklam verenlerin yayınını yapmanın da reklamcılık olduğunu, davalı … A.Ş’nin ticari unvanı dikkate alındığında zaten yayıncılık dışındaki tüm faaliyetlerin 35.sınıfa dahil olduğunun açık ve net olduğunu, buna göre müvekkilinin markası ile karıştırılma ihtimali olduğu ve benzer sektörlerde faaliyette bulunduklarının görüleceğini, davalıların başlıca kazanç kaynaklarının reklam gelirleri olduğunu, yalnızca yayıncılık yapmadıklarını, kaldı ki müvekkilinin de reklam faaliyetlerine aracılık ettiğini, reklam hazırlama gibi bir çalışma sistemi de bulunmadığını, SMK’nun 159.maddesi hükümleri dikkate alındığında müvekkiline ait marka haklarının ihlal edildiğini, bu kapsamda tedbir kararı verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Tarafların markalarının dosya içine celbedilmediği gerek fiziken yapılan incelemede, gerekse UYAP ortamında yapılan incelemede anlaşılmıştır. Ancak dava dilekçesine ekli marka bilgileri başlıklı belgede davacıya ait …markasının 35 ve 42.sınıflarda 13/05/2014 tarihinde tescil edildiği görülmüştür.
Davalı kullanımları dava dilekçesine ekli ek-4 de fotokopiler halinde sunulduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Davacı markası ile davalının tescil başvurusunda bulunduğu 2016/18260 başvuru numaralı markanın ve sınıfları ile davalı kullanımlarının benzer olduğu kanaatine varılmıştır. Bu durumda somut olay bakımından 6769 Sayılı SMK’nun 159/2-c maddesi gereğince davacı vekilinin tedbir talebinin kısmen kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 25/04/2018 gün, 2018/156 Esas sayılı ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile; davacının markaya tecavüz ve haksız rekabet iddialarına karşılık tedbiren her bir davalı tarafından ayrı ayrı 100.000,00’er TL nakdi veya süresiz banka teminat mektubunun yatırılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının isteği halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 37,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 135,60 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
7-Tedbir kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.09/07/2018