Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2002 E. 2018/1515 K. 29.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/2002 Esas
KARAR NO : 2018/1515
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2015
NUMARASI : 2015/1539 2015/1522
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 29/06/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati haciz isteyen vekili; borçlu …. Şti’nin faktoring sözleşmesine binaen 18/09/2015 tarihli ve 130.000,00 TL bedelli bir adet çeki ciro ederek müvekkiline verdiğini, çekin vadesinde ödenmediğini, alacağın başkaca bir teminatın da bulunmadığını belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiş, mahkemece talep kabul edilerek 02/10/2015 tarihinde %15 teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
İtiraz eden …. Ltd. Şti vekili; ödeme emrinin 09/02/2017 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, ödeme emrinde gösterilen adresin Bakırköy/İstanbul olup müvekkili ile ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin Ankara dışında şubesi olmadığını, çekin merkezi Antalya’da bulunan …. A.Ş tarafından keşide edilen bir çek olup Ankara’da imzalanan sözleşme ile alacaklıya verildiğini, Yargıtay uygulamasına göre faktoring şirketlerinin alacağı tevsik edici belgeleri de ihtiyati haciz talebine eklemeleri gerektiğini, İstanbul mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, genel yetki kuralı gereğince Antalya ya da Ankara’nın yetkili olduğunu bildirmiştir.
Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme sonucunda; taraflar arasındaki sözleşmenin 21.maddesi gereğince İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, kararı itiraz eden vekili istinaf etmiştir.
İtiraz eden vekili istinaf sebebi olarak itiraz dilekçesindeki hususları tekrar etmiştir. Ayrıca itirazın hangi gerekçe ile reddedildiğini bilmediklerini, bugüne kadar gerekçeli bir karara tesadüf edemediklerini bildirmiştir.
İhtiyati haciz isteyen tarafından talep dilekçesi ekinde sunulan faktoring sözleşmesinin ihtiyati haciz isteyen ve itiraz eden …. Ltd. Şti arasında 21/05/2015 tarihinde tanzim edildiği, sözleşmenin 21.maddesi uyarınca İstanbul mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğu, alacak bildirim formu ile ihtiyati hacize konu çekin ihtiyati haciz isteyene 10/07/2015 tarihinde verildiği, çek karşılığında ihtiyati haciz isteyen tarafından itiraz eden şirkete 10/07/2015 tarihinde 124.000,00 TL hesaba ödeme yapıldığı, itiraz eden şirket tarafından diğer borçlu keşideci…A.Ş’ye düzenlenen faturanın 09/07/2015 tarihli ve 132.407,80 TL bedelli olduğu görülmüştür.
Talep konusu çekin 18/05/2015 tarihli ve 130.000,00 TL bedelli olup, keşidecisinin borçlu … A.Ş, lehtarının ise itiraz eden …. Ltd. Şti olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Talep, ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddi kararına yöneliktir. İhtiyati haciz isteyenle itiraz eden taraf arasında düzenlenen 21/05/2015 tarihli faktoring sözleşmesinin 21.maddesinde; sözleşmeden doğacak ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğunun belirtildiği görülmüş olup mahkemece yazılı gerekçe ile itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından itiraz eden vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacize itiraz eden vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati hacize itiraz eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.29/06/2018