Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1997 E. 2021/657 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1997 Esas
KARAR NO: 2021/657
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2017
NUMARASI: 2014/560 E. – 2017/960 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil elinden dolandırıcılık ile alınan çekin müvekkil tarafından açılan İstanbul 15 ATM’nin 2014/12 esas sayılı zayi nedeniyle çek iptal davasına davalı tarafça ibraz edilmiş olduğunu, müvekkilden sonraki ciro imzalarının sahte olarak atıldığını ve müvekkilinin davalılara herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla davaya konu … Bankası Kasımpaşa Şubesine ait … Ltd. Şti. keşideli … nolu 05/04/2014 keşide tarihli, 35.000 TL bedelli çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitini ve davalıların %20 den az olamak üzere kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir. B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekin davalılardan … (… İnş.) firmasından faturaya ve faktoring mevzuatına dayalı olarak alacağın temliki suretiyle ciro yoluyla alındığını, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu beyanla müvekkiline karşı açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar … Ltd. Şti ve … İnş. …nın cevap dilekçelerine rastlanmamıştır.C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; “tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali bilirkişi … ile hukukçu Prof. Dr. … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 14/04/2016 tarihli kök raporun teminle dosya arasında alındığı, bilirkişilerin anılı raporlarında özetle; ” Davaca … Ltd. Şti. Ticari Defterleri ; Davacı tarafından incelemeye sunulan yevmiye defteri ve muavin kayıtları incelenmiştir. Davalı … Ticari Defterleri; Davalı tarafından sunulan tasdik bilgileri uyarınca yasal süre içerisinde açılış ve kapanış tasdikleri bulunmakla … Faktoring ticari defterlerinin TTK hükümleri uyarınca usulüne uygun tutulduğu görülmüştür. Davaca Ticari Defterleri uyarınca tespit edilenler; Davacının sunulan muavin dökümleri ve sunulan yevmiye defterinin incelenmesi neticesinde aşağıdaki tespitler yapılmıştır. Davacı tarafından davaya konu edilen 35.000 TL tutarlı çekin 10.01.2014 tarihinde … Ltd. Şti. hesabına alacak ve alınan çekler hesabına borç kaydı girilerek çekin kayıtlara 4 nolu yevmiye kaydıyla kayıtlanmış olduğu, … Ltd.Şti. hesabı incelendiğinde, 01.01.2014 tarihinde açılış kayıtlarında … firmasının 125.446,62 TL borç tutarı mevcut olduğu, 10.01.2014 tarihinde … tarafından davaya konu 35.000 TL ‘lik çekin alacak olarak kaydedildiği, … firması ile kayıtların devam ettiği ve 2014 yıl sonunda … firmasının davacı şirkete olan 96.943,42 TL borç tutarının 2015 yılına devrettiği hususları mevcuttur. Şirketin sunulan 101 vadeli çekler hesap dökümü incelendiğinde 10.01.2014 tarihinde 35.000 TL tutarlı çekin 101 hesaba alındığı mevcut olup, sunulan hesap dökümünde 35.000 çekin verilişine ilişkin, kayıt mevcut değildir. Şirketin ticari defterlerinde davalılar … Tur. ve … Aydınlatma firmalarına ilişkin kayda rastlanmamıştır. Davalı faktöring şirketinin, faktöring işlemine ilişkin sunulanları kapsamında incelemeler yapılmıştır. … Faktöring ile … Elektrik İnşaat … arasında 14.10.2013 tarihinde Genel Faktöring Sözleşmesi akdedildiği görülmüştür. Davalı … tarafından … Elektrik firması tarafından … Turizm firmasına tanzim edilen faturanın 35.000 TL’lik kısmının faktoringe konu edildiğine ilişkin faktoring etiketi mevcut olduğu, şirketin kayıtlarında 08.01.2014 tarih ve … Referans no ile … yevmiye nolu 35.000 TL olarak kayıtlandığı, çekin faktoring firması kayıtlarına 08.01.2014 tarih ve … referans no ve … yevmiye no ile şirket portföyüne alındığına ilişkin kayıt mevcut olduğu, yapılan faktoring işlemine ilişkin 2.200 TL faktoring masrafı alındığı, yine 08.01.2014 tarihli Ödeme talimat formu ile yapılan faktoring işlemine ilişkin 32.800 TL tutarın bankaya eft yapılması için talimatı ve faktoring firmasının yapmış olduğu ödeme dekontu mevcuttur. Yukarıda ayrıntıları verilen faktoring işlemine ilişkin davalı tarafından … … hesap dökümü sunulmuş olup, 30.04.2014 tarihinde 35.000 TL borç tutarının avukata devredilen alacaklar açıklaması ile kanuni takıp hesabına virman edildiği (… yev.no ) mevcuttur. Kartal İlçe Müdürlüğü Şehit Salahattin Aslantepe Polis Merkezi 09.01.2014 tarihli Müşteki İfade Tutanağında ,… tarafından verilen ifadede; “Mermer üretimi ve satış işlemi yapan … firmasının sahibi ve şirket müdür olduğunu, 07.01.2014 günü internetten faktöring işlemi yaptırmak için araştırma yaptığını, araştırma sonucu … Faktöring adlı firmayı bulduğunu, internette yazan telefonu aradığını,isminin … olduğunu öğrendiği şahsa çek ve faturalara ilişkin işlem yapmasının istediğini bildirdiğini,çek ve faturaları mail yoluyla verilen mail adresine gönderdiğini, … isimli şahsın kendisi arayarak 08.01.2014 tarihinde işlem yapabileceğinin bildirdiğini Kartal’da ofisleri olduğunu, … isimli kişiye evrakları teslim etmesinin söylediğini, ofise gittiğini, biri sözleşme mahiyetinde müfteri bilgi formu, diğeri de paranın yatırılacağı banka hesap bilgileri formun doldurulmasının istediklerini, formu doldururken 35.000 TL tutarlı çeki ve …’e tanzim edilen 8.578 TL tutarında faturanın suretini verdiğini, işleme koyup geleceğini söylediğini, yarım saat beklediğini, bahse konu sitenin danışmanında bulunan bayana sorduğunda, birazdan geleceğini söyleyerek çıktığını öğrendiğini, çeki ve faturayı vermiş olduğu … isimli şahsa hiçbir şekilde ulaşamadığını, … faktöring şirketinin telefonlarının aramasına rağmen yetkiliye ulaşamadığını,şahsı görse tanıyabileceğini, ayrıca bu şahısların kiralamış oldukları ofis için … adına kesmiş olduğu fatura bilgisine ulaştığını, çeki cirolamış olduğunu , … bankasını arayıp çekin rızası dışında çıktığını bildirdiğini, iptal edilmesini istediğini, … ve … isimli şahısların kendisini dolandırdıklarını, şikayetçi olduğunu” bildirmiştir. Davacı tarafından İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/32 Esas sayılı dosyasında … Bankasına yazılan 02.04.2014 tarihli çekin ödemeden men edildiğine ilişkin ödeme yasağı karar sureti mevcut olup,kararda ödeme yasağının kayıtlara işlenmesini,çekin ibraz edilip edilmediğinin bildirilmesini, edilmiş ise ibraz edenin kimliğinin tespit edilerek, durumun mahkemeye bildirilmesi hususları mevcuttur. Raporumuzda, HMK.m. 266 ve özellikle HMK.m. 279/4 anlamında hukuki değerlendirmelere yer verilmeyecek; münhasıran Sayın Mahkemenizce yürütülecek olan hukuki değerlendirmelere yönelik hukuki incelemelere yer verilecektir. Sayın Mahkemenizin huzurunda görülen uyuşmazlık, davalının lehdar konumunda bulunduğu emre yazılı çek kapsamında davalılara yönelttiği menfi tespit İstemini içermektedir. Dava konusu çek incelendiğinde, çekin … Ltd. Şti. tarafından davacı şirket lehine düzenlendiği, senedin arka yüzünde ilk cironun davacı şirket tarafından yapıldığını, ardından ikinci cironun bir nolu, üçüncü cironun ise iki nolu davalı tarafından yapılarak, çekin her biri davacının ve ilk iki davalının beyaz cirolarından oluşan düzgün bir ciro silsilesi neticesinde en son üç nolu davalı şirkete geçtiği, bu bağlamda davalı faktöring şirketinin şeklen meşru hamil konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafın iddiası, davaya konu emre yazılı çekin, davacının rızası dışında yedinden çıktığı, bu bağlamda davacının çekte cirosu ve imzası bulunan ilk iki davalıyla ve hamille hiçbir hukuki ilişkisinin bulunmadığı yönündedir. TTK.m. 792 “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye gore ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü içermektedir. Bu bağlamda, davacı tarafın çekin davacının yedinden rızası dışında çıktığı yönündeki beyanı sayın mahkemenizce varit görüldüğü takdirde dahi, davacı tarafından yapılan ilk cironun TTK. m. 682/3 beyaz ciro olduğu, bu durumda çekin emre yazılı vasfını korumakla birlikte adeta hamiline yazılı bir çek gibi tedavül edeceği, davacının iddiası kabul edildiği takdirde , çeki davacının yetkilisinden alan dava dışı “sahte faktöring şirketinin yetkilisinin” çeki kolaylıkla tedavüle çıkarabileceği kaydedilmelidir. Bu noktada üç nolu davalı şirket faktöring şirketi konumunda olup, bu şirketin çeki, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktöring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 38 vd. hükümleri tahtında davaya konu olan çeki, iki nolu davalı ile bir nolu davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında ciroyla devraldığı anlaşılmaktadır. Sayın mahkemenizin hukuki değerlendirmesine tabi olmak üzere, üç nolu davalı faktöring şirketi, dosya içeriğine göre söz konusu çeki, bu çekin özündeki temel borç ilişkisini yansıtan ve iki nolu davalı … tarafından bir nolu davalı şirkete keşide edilen 02.12,2013 tarihli ve … seri no.lu 78.411.-TL tutarlı faturayla birlikte devralmıştır. Dosya içeriğinden saptayabildiğimiz kadarıyla, faktöring şirketinin faktöring sözleşmesi kapsamında temlik aldığı kambiyo alacağının dayanağı, söz konusu faturadan anlaşılmaktadır. Söz konusu faturanın ayrıca bir no.lu davalı şirket ile iki nolu davalının ticari defterleri kapsamında incelenmesine karar verilmesi (söz konusu ticari defterler dosyaya ibraz edilmemiştir) sayın mahkemenizin takdirlerindedir. Davacı şirketin bir ve iki nolu davalılarla herhangi bir hukuki ilişkisinin bulunmadığı, davacının ticari defterlerinden saptanmış; davalı faktöring şirketinin ise iki nolu davalıyla bir faktöring ilişkisi içinde bulunduğu ve çeki bu ilişki dahilinde ciroyla devraldığı davalı faktöring şirketinin ticari defterlerinden saptanmıştır. Bu açıklamalar ekseninde, iki nolu davalı, dosyaya ibraz edilen fatura sayın mahkemece yeterli bir dayanak olarak kabul edildiği takdirde bir nolu davalıdan söz konusu çeki bir ticari ilişkiye istinaden devralmış sayılacak; aynı şekilde üç nolu davalı faktöring şirketi ise müşterisi konumundaki iki nolu davalıdan çeki yine geçerli bir hukuki ilişkiye istinaden devralmış sayılmak gerekecektir. Bu itibarla, davacı tarafından TTK.m. 792 uyarınca kötüniyetli veya ağır kusurlu oldukları kanıtlanmadıkça, iki ve üç nolu davalı açısından menfi tespit isteminin kabulüne dair koşullar oluşmamaktadır. Buna karşılık, bir nolu davalının sözkonusu çeki kimden hangi hukuki ilişki dairesinde iktisap ettiği belli değildir. Bu husus tek başına kötüniyete ve ağır kusura delalet etmemekte ise de, bir nolu davalının ibraz etmediği ticari defterlerini ibraz etmesine sayın mahkemece karar verilmesi ve davacının bir nolu davalıya yönelttiği menfi isteminin bu ticari derfterler üzerinde yapılacak incelemeye istinaden ele alınmasını sayın mahkemenin hukuki değerlendirilmelerine arz ederiz” şeklinde mütaalada bulunduklarının görüldüğü, mahkemece davalılardan … Turizm ve … defterlerinin ve Merter Vergi Dairesinden gelen cevabı yazının incelenmesi baabında inceleme icra edilerek konuya ilişkin 21/04/2017 tarihli ek raporun teminle dosya arasında alındığı, bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle; “Davalılar … Tur. Ve … Firmalarınızı Ticari Defterleri :Davalılar … Tur. Ve … Firmaları tarafından incelemeye ticari defter sunulmamıştır. Merter Vergi Dairesi’nin mahkemenizden hasıl olan müzekkereye ilişkin cevabi yazısında; “İlgi yazınıza istinaden dairemiz … vergi numarasında kayıtlı …’nın tarh dosyası ve bilgisayar kayıtlarının tetkikinde; 06/09/2012 tarihi itibariyle … Mah. … Sok … Apt. …-Blok No: … Güngören adresinde Elektrik Aydınlatma Toptan Satış işi ile faaliyet göstermekte iken “Risk Analiz Merkezince SKTYB (Sahte Ve/Veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge) düzenleme şüphesi nedeniyle incelemeye sevk edilen mükellefler ilişkin bildirim listesinde” bulunması dolayısıyla ve dairemizce mükellefin bilinen adresinde yapılan yoklamada iş yerinde bulunmaması nedeniyle 30/06/2014 tarihi itibariyle resen terk ettirilmiştir. Ödevlinin tarh dosyasında yazınızda belirtilen 02/12/2013 tarih ve …-seri … sayılı fatura hakkında herhangi bir soruşturma kaydı mevcut olmadığı, fatura dönemine ait Ba-Bs formu vermediği anlaşılmıştır. “hususları bildirilmiştir. Sayın Mahkemenize sunduğumuz kök raporumuzda, dava konusu çekin arkasında beyaz cirolardan oluşan bir düzgün ciro silsilesinin bulunduğu, davalı fakt.öring şirketinin şeklen meşru hamil konumunda bulunduğu, bir ve iki nolu davalılar arasında bir ticari ilişkinin bulunup bulunmadığının bu iki davalının ticari defterlerinden tespiti halinde konunun incelenebileceği arz edilmiştir. İlk olarak bir ve iki nolu davalılar, ticari defterlerini ibraz etmemişlerdir. Bu durumda, bir nolu davalının ve iki nolu davalının, söz konusu çeki hangi hukuki ilişkiye istinaden edindikleri hiçbir surette belirli değildir. TTK.m. 792 hükmü kapsamında, kambiyo alacaklılarının çeki kötüniyetle iktisap ettiklerini ispat yükü çekin yedinden rızası hilafına çıktığını iddia eden davacıya aittir. Ancak her iki davalının ticari defterlerini ibraz etmemeleri karşısında, TTK.m. 792 hükmünün dürüstlük kuralı ışığında uygulanması, sayın mahkemenizin hukuki değerlendirmesine tabi olmak üzere, ilk iki davalının söz konusu çeki geçerli bir hukuki ilişkiye istinaden edinmediklerini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, iki nolu davalının bir no.lu davalıya keşide ettiği fatura hakkında Merter Vergi Dairesi’nin sayın mahkemenizin müzekkeresine cevabi yazısında, mükellefin kaydının reseen terkin ettirildiği ve söz konusu faturayla ilgili herhangi bir Ba-Bs formunun bulunmadığı yönündeki açıklama karşısında, söz konusu faturanın bir ve iki no.lu davalıların ticari defterlerine kaydedilmediği izlenimini doğurmaktadır. Açık bir anlatımla, davacının bu iki davalının ticari defterlerine dayandığı dikkate alındığında, davacı taraf söz konusu alacağın geçerli nitelikte olan ve bir ve iki nolu davalıların ticari defterlerine kaydedilmiş bir alacaktan kaynaklanmadığı yönünde iddiada bulunmakta nitekim bu iki davalı da, ticari defterlerini ibraz etmemektedir. İspat hukuku anlamında ba izlenime sonuç bağlanması ve bir ve iki nolu davalının kambiyo alacaklısı sıfatını taşımadıkları sonucuna varılması, sayın mahkemenizin hukuki değerlendirmesine tabidir. İkinci olarak, üç nolu davalı konumunda bulunan faktöring şirketinin, kök raporda arz edildiği üzere 6361 sayılı Kanun’un 9. Maddesinin 2. ve 3. Fıkraları şu şekildedir: Faktöring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez…, Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktöring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktöring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktöring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Faktöring şirketinin özen yükümlülüğü, kendisine temlik edilen alacağın dayanağının varlığını sınayarak alacağı temlik almaktır. Bu bağlamda, dosya içeriğinde faktöring şirketinin dava konusu çeki devralmasının dayanağı olarak yer alan fatura incelendiğinde, bu fatura şeklen bir ticari ilişkiyi yansıtmaktadır. Şu kadar ki, bu noktada sayın mahkemenizin hukuki değerlendirmesi belirleyici olmaktadır: Bu kapsamda faktöring şirketinin sırf faturanın varlığını sınamakla yetinmesi sayın mahkemenizce yeterli görüleceği takdirde, üç nolu davalının kötüniyetli iktisabından veya bile bile borçlu zararına iktisabından söz edilemeyecek; buna karşılık davalı faktöring şirketinin sadece faturaya bakmakla yetinmemesi, iki nolu davalıdan söz konusu ticari ilişkiyi tevsik etmek üzere ticari defter kayıtları ve vergi dairesine ibrazı söz konusu olan Ba-Bs formlarını da istemesi gerektiği sonucuna varıldığı takdirde bu kez davalı faktöring şirketinin de haklı bir iktisapta bulunmadığı sonucuna erişilmek gerekecektir. Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Yönetmeliği’nin 5. maddesinin c fıkrası, faktöring şirketine, ”Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibârı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veri tabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulması borcunu yüklemektedir. Söz konusu Yönetmelik hükmü, faktöring şirketinin kendisine alacağı temlik eden müşterinin söz konusu alacağın doğumuna neden olan ticari ilişkiyi kurduğu taraftan da teyit almasını öngörmektedir. Aynı yönetmelik’in 8. Maddesi alacağın varlığının fatura tahtında sınanması gerekliliğine işaret etmektedir. Bu durumda davalı faktöring şirketi, kambiyo alacağının faturaya özgü dayanağını sınamış; faturalı bir alacağı devralmıştır. Ancak davalı faktöring şirketinin yönetmelik m. 5 hükmünün gereğini ne şekilde yerine getirdiği hususunda bir delil dosyada bulunmamaktadır. Bu veriler ışığında, davalı faktöring şirketine yöneltilen menfi tespit, isteminin haklılığının ve bu bağlamda davalı faktöring şirketinin meşru hamil olup olmadığının değerlendirilmesi; ” Sayın mahkemenizin hukuki değerlendirmesine tabidir. Bu bağlamda Sayın mahkemeniz faturanın incelenmesini ve varlığını yeterli gördüğü takdirde faktöring şirketi hakkındaki menfi tespit isteminin reddi; buna karşılık davalı faktöring şirketinin bu faturanın iki nolu davalının ticari defterlerine geçirilip geçirilmediğini incelememesinin ve bir nolu davalıdan teyit almamasının meşru hamil sıfatının kazanmasına engel olduğunun sayın mahkemenizce değerlendirilmesi halinde ise; davalı faktöring şirketi hakkında da menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmesi,münhasıran sayın mahkemenizin hukuki değerlendirmesine tabidir.” şeklinde mütaalada bulunduklarının görüldüğü, davanın sahtecilik ve dolandırıcılık neticesi elinden rızası dışında çıktığından bahisle çeke ilişkin menfi tespit isteminden ibaret olduğu, davalı … şirketinin faktoring mevzuatına uygun olarak ciro yoluyla temlik alındığını, iyi niyetli hamil olduğunu beyanla davanın reddini savunduğu, diğer davalıların davaya karşı herhangi bir yanıt vermediği, yanlar arasındaki ihtilafın; davaya konu çekin davacının elinden herhangi bir hukuki ilişkiye dayanmaksızın rızası dışında çıkıp çıkmadığı, davalı … şirketinin çeki faktoring mevzuatına uygun olarak gemlik alıp almadığı, iyi niyetli hamil olup olmadığı, neticeten davacının çek nedeniyle davalılara borçlu olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu, ibraz edilen ve incelenen davacı tarafa ait ticari defter ve belgelerde davaya konu çekin kayıtlı olduğu, çek keşidecisi … firması ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğu ve keşideci firmanın davacıya borç kaydının ticari defterlere yansıdığı,dolayısıyla davacının çekle ilgisinin kanıtlandığının görüldüğü, davalılar … Aydınlatma … ve … Turizm Limited Şirketi’nin ihtarlı davetiye rağmen ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, mahkemece davalara ilişkin vergi dairesine yazılan müzekkereye Merter Vergi Dairesince verilen cevabı yazıda; ”Elektrik aydınlatma ve toptan satış işi ile iştigal eden dairelerinin mükellefi …’nın SMYİB (sahte ve/ veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge) düzenleyen listesinde bulunması dolayısıyla mükellefin adresinde yapılan yoklamada işyerinde bulunmaması nedeniyle 30.06.2014 tarihi itibariyle resen terkin ettirildiği ve 02.12.2013 tarihli … seri numaralı fatura hakkında herhangi bir soruşturma kaydının bulunmadığı, ancak BA-BS formu vermediğin anlaşıldığı” şeklinde yanıt verildiğinin görüldüğü, davalı … Aydınlatma Limited şirketine ilişkin olarak yazılan müzekkereye Zeytinburnu Vergi Dairesince verilen cevabı yazıda adı geçenin faktoring işlemine dayanan faturaya ilişkin vergi dairesine beyan formu vermediği yönünde bilgi verildiğinin görüldüğü, mahkemece davacının sahtecilik dolandırıcılık iddiasına dayalı olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapmış olduğu suç duyurusuna dayalı ceza dosyasının mevcut delil durumu karşısında bekletici mesele yapılmasına gerek görülmediği, davalı … Aydınlatma … ve davalı … Aydınlatma Limited Şirketi davaya herhangi bir yanıt vermemiş olup, ihtara rağmen ticari defter ve belgelerini ibraz etmedikleri gibi adı geçenler ile ilgili vergi dairesi cevabı yazıları nazara alındığında faktoring işlemine dayanak faturaya yönelik davalılar arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı ve dava konusu çek ile adı geçen davaların gerçek ticari ilişki babında ilgilerinin olmadığının anlaşıldığı, davalı … yönünden ise; Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar yönetmeliği’nin 5. maddesince fıkrası, faktöring şirketine müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibârı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirmek ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veri tabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapmak ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulması borcunu yüklediği, söz konusu yönetmelik hükmünün, faktöring şirketinin kendisine alacağı temlik eden müşterinin söz konusu alacağın doğumuna neden olan ticari ilişkiyi kurduğu taraftan da teyit almasını öngördüğü, aynı yönetmelik’in 8. maddesinin alacağın varlığının fatura tahtında sınanması gerekliliğine işaret ettiği, dosyada mübrez Vergi Dairesi cevabı yazılısından da anlaşılacağı üzere faktoring işleminin tarafı … Aydınlatma … firmasının çek keşide tarihinden bir ay sonra sahte ve veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen şüpheliler listesinde olduğundan gerekli denetimleri de yapılmak suretiyle işyerinde bulunmadığından bahisle vergi dairesince resen terkin işlemine tabi tutulduğunun görüldüğü, bu durumda davalı faktöring şirketinin gerekli araştırmaları yapmaksızın kambiyo alacağının faturaya özgü dayanağını sınadığı, faturalı bir alacağı devraldığı, dolayısıyla faktoring şirketi Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Yönetmeliğine uygun olarak davaya konu çeki ciro yoluyla temlik almadığından usulüne uygun ve yetkili hamil sıfatına haiz olmadığı ve bu kapsamda davacının borçsuzluk iddiasını davalı … şirketine karşı da ileri sürülebileceği” gerekçesiyle davanın kabulü ile, davaya konu … Bankası Kasımpaşa şubesine ait keşidecisi … Ltd. Şti. Olan … nolu 05/04/2014 keşide tarihli, 35.000 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, davacı yanın % 20 kötüniyet tazminat talebi yerinde görülmediğinden ve şartları oluşmadığından reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı … istinaf etmiş ve dilekçesinde müvekkilinin yasa gereği iyiniyetli hamil olduğunu ve geçerli ve mevzuata uygun bir faktoring işlemi neticesi çekin kendilerine ciro edildiğini ,verilen kararın bu nedenle kaldırılması gerektiğini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Dava ;menfi tespit davasıdır. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.HMK 155. Maddeye göre yapılan dosya incelemesinde ; davalı … LİMİTED ŞİRKETİ ‘nin 19/10/2015 tarihinde sicilden terkin edildiği görülmektedir. Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan, şirketin ihyası işlemleri yaptırılmadan, sicil örneği getirtilmeden doğrudan TK 35. Maddeye göre tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin aslında sağlanmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.Anılan husus HMK 114/d maddesi uyarınca dava şartı noksanlığına ilişkin bir husus olmakla resen nazara alınması gerektiğinden davalı yanın hiçbir istinaf sebebi incelenmeksizin kararın bu nedenle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1- Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 355 ve 353/1-a – 4 maddesi gereğince KABULÜNE , ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA
Yargılama yapılmak üzere dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE 2- Davalı tarafından yatırılan peşin harcın talebi halinde iade edilmesine 3- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama gideri olan ; başvuru harcı gideri 98,10 TL, , dosyanın istinafa gidiş/dönüşü için yapılan 23,50 TL olmak üzere toplam 112,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile istinaf eden davalı yana verilmesine istinaf dilekçesinin tebliği için yapılan tebligat gideri davacı avansından kullanılmış olmakla davacı yan üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/03/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.