Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1945 E. 2021/704 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1945 Esas
KARAR NO: 2021/704 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2017
NUMARASI: 2017/225 E. – 2017/243 K.
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
BİRLEŞEN DAVADA
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 02/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde özetle: müvekkili adına tescilli … “…” … tescil nolu “…” ibareli markaların sahibi olup, davalıya ait “www…net” isimli internet sitesinde marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturacak şekilde müvekkilin markasının alan adı olarak kullanılmasının ve site içerisine göre … ibareli oyuncak satışının yapılmasından dolayı haksız rekabetin ve marka hakkına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, “…” markasının davalı tarafça mal ve hizmet ürünlerinde ticari iş evrakı, tabela, ve diğer her türlü tanıtım ve reklam vasıtalarında kullanılmasının engellenmesine, ürünlere el konulmasına, imhasına, www…net alan adına erişimin engellenmesine, davalının markayı kullanmak suretiyle el ettiği kazanca göre 10.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, kararın Türkiye genelinde tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilan edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Asıl davada davalı cevap dilekçesinde: dava konusu olan web sitesinin içerik sağlayıcısının … olduğunu, yer sağlayıcı olarak site içeriğine yasal olarak müdahale edilmesi mümkün olmadığını, bu nedenle husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 28.11.2017 tarihli 2017/225 E. – 2017/243 K. sayılı kararıyla;”davacının davalının ürünleri satmak sonucu ile elde edeceği kazanca göre maddi tazminat talebinde bulunduğu, davalı tarafın ticaret belgelerinin olmadığı, sadece vergi beyannamesi dikkate alınarak tam bir zarar belirlemesi yapılmasının mümkün olmadığı göz önüne alınarak, internet sitesinin kullanım süresi, davacının markasının değeri ve hakkaniyet gereği BK’nu hükümleri gereği 5.000,00 TL maddi tazminata, markanın kullanım şekli, kullanım süresi, izinsiz kullanımının, manevi tazminat gerektirdiği açıklanarak, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak hakkaniyet gereği 10.000 TL maddi tazminata hükmedildiği” gerekçesiyle “A-Asıl dava yönünden davanın …’nin hukuki sorumluluğu bulunmadığından yerinde olmayan ASIL DAVANIN REDDİNE, B-Birleşen Kapatılan 2. FSHHM nin 2016/22 Esas sayılı dava yönünden davalı …’ın davacıya ait “…” ibareli markayı oyuncaklar üzerinde ve internette satış ve tanıtım amacıyla kullanımının davacı taraf markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve men’ine, Davalı tarafın “…” markasına yönelik ürünler üzerinde ürün tanıtımında, evraklar üzerinde tabelalar üzerinde “…” ibareli markanın kullanımının engellenmesine, Ürünlere, tanıtım evrakına, tabela, broşür vs.evraka el konulmasına, Masrafı davalıdan alınarak imhasına, www…net isimli internet alan adının erişimin engellenmesine, Maddi tazminat talebinin kısmen kabul ve kısmen reddi ile 5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden geçerli olmak üzere değişen oranlarda ticari faiz ile davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, Kararın kesinleştikten sonra masrafı davalıdan alınarak yurt içinde yayın yapan 5 büyük gazeteden birinde ilanına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Birleşen davada davalı … süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; marka hakkına tecavüze ilişkin suçlamaları kabul etmediğini, davacı tarafın …net internet sitesinin ilk kurulduğu andan itibaren bilindiğini, davacı firmanın yetkili avukatının, 2013 yılında kendisine ulaşarak, davacı firmanın sitenin kapatılmasını istediğini söylediğini, kendisinin siteyi yazılımı ile birlikte davacıya teslim edebileceğini söylediğini, firma yetkilisi ile görüşüp kendisine dönüş yapacağını söylediğini, sonra da “ürün satış fiyatlarının kendilerinin kontrolünde olması gerektiğini , aksi taktirde haksız rekabete taraf olmamış olacaklarını” söylediğini, bu görüşmeden sonra ürün satışına devam ettiğini, daha sonra avukatın tekrar arayarak sitenin kapatılması, ürünlerin silinmesi için uyarıda bulunduğunu, alan adı devir ücretini sorduğunu, kendisine dönüş yapmadığını, ilk dava tarihinden sonra davacı ürünlerini internet sayfasında bulundurmadığını, internet sitesinde satışı yapılan ürün açıklamasında davacı firmanın resmi ve lisanslı ürünleri olduğunu açıkladığını, ürünleri davacıdan satın aldığını, internet sitesini kapattığından beri de davacı ürünlerinin ve başka ürünlerin satışını gerçekleştirmediğini, alan adının satışı için 6.000 TL istediğini, davacı tarafın rakamı fazla bulduğunu, 2.000 TL verebileceklerini avukatının beyan ettiğini, kendisinin de alan adının Almanya’daki kişilere satışını gerçekleştirdiğini, alan adı ile alakasının ve sorumluluğunun bulunmadığını beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevabında; davalının www…net internet sitesinde … ibaresiyle oyuncak satışı yaptığını, dava konusu olayda kötüniyetle kar sağlama amacıyla alan adının kullanılmasının söz konusu olduğunu, sitenin ekran görüntüsünde de … ibaresinin bire bir kullanıldığını, Bakırköy 2. FSHHM’nin 2015/97 Esas sayılı dosyası ile, davalıya ait www…com isimli sitede tespit yapıldığını, 03/06/2015 tarihli raporda davaya konu siteden satış yapıldığının tespit edildiğini, davalıya ürün gönderilmesinin alan adını kullanma konusunda yetki verilmesi anlamına gelmeyeceğini beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davacı tarafa ait marka tescil kayıtlarından davacıya ait … markası 28.sınıfta 14.06.2013 tarihinden itibaren … sayıyla davacı taraf adına tescilli olduğu, yine … … şekil markasının 20, 21, 28.sınıflarda 16.09.2002 tarihinden itibaren davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Dosya üzerinde bilişim uzmanı tarafından www…net sitesi üzerinde yapılan incelemede, söz konusu sitenin 23.10.2012 tarihi ve 21.10.2015 tarihleri arasında kullanılabilir olduğunun beyan edildiği, web sitesi içeriklerine yer verildiği, web sitesi başlığında “…” ibaresinin kullanıldığı görülmüştür. Mahkemece bilgisayar mühendisi, mali müşavir ve marka patent vekili üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan raporda; www…net internet sitesinin yani sitenin içerik sağlayıcısının … isimli firmanın yetkilisi olan … olduğu, davalı …’nin sitenin yer ve servis sağlayıcısı olduğu, 5651 sayılı kanunla yapılan düzenleme dikkate alındığında sorumluluk açısından içeriklere herhangi bir müdahalesi bu içerikleri benimsediği veya bunlara katkı sağladığı tespit edilemeyen uyar kaldır kapsamında söz konusu içeriklerin kaldırılması yönündeki bir ihtara aykırı fiilde bulunmayan ve yalnızca yer sağlayıcılığı yaptığı anlaşılan …’nin içerikten sorumlu olmadığı, ancak içerik sağlayıcı ve sitenin kullanıcısı olan …’ın işaretin kullanımına ilişkin hakkı ve meşru bir bağlantısı olmaması işareti internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanılması gereği marka hakkına tecavüzde sorumlu tutulması gerektiği maddi tazminat yönünden davanın satış hacmi ve karlılığı hakkında 2012 2015 yıllarına ait gelir vergisi beyannamesi olup, 2012 yılında toplam net satışın 419, 2013 yılında 4712, 20014 yılında 3276, 2015 yılında 6077 TL olduğu maddi tazminat tutarının karlılık rakamları açısından ticari gerçeklere uygun düşmese de 844 TL olabileceği beyan edilmiştir. Davanın Bakırköy 2. FSHHM’nin 2015/97Esas sayısında açıldığı, mahkemelerin birleşmesi nedeniyle, Bakırköy 1.FSHHM’nin 2017/225 Esas sayısına kaydedilerek yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E:Davacı vekili müvekkilinin 28. Sınıfta tescilli … ibareli markalarına dayanarak, davalının www…net alan adının ve web sitesi üzerinden gerçekleştirdiği, oyuncak satışının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinden bahisle, markaya tecavüzün tespiti, meni ve refi ile maddi ve manevi tazminat talepli olarak, asıl davada davalı …, birleşen davada davalı … aleyhine dava açmıştır. İlk derece mahkemesince alan adı sahibinin … olması nedeniyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı birleşen davanın davalısı … istinaf başvurusunda bulunmuştur. Birleşen davanın davalısı … dava dilekçesine karşı cevap vermemiş, delil ibraz etmemiş mahkemece alınan bilirkişi raporu tebliğ edilmesine rağmen itiraz etmemiştir. İstinaf dilekçesinde, web sitesi alan adından davacı tarafın haberdar olduğunu, davacı tarafın lisanslı ürünlerini web sitesinde sattığını, alan adının davacıya devri için görüşmeler yaptıklarını, kendisinin oyalandığını ileri sürmüştür. Davalı tarafça istinaf dilekçesi ekinde, ürünlerin orijinal olduğunun ispatı yönünden 16/04/2013 tarihli fatura örneği sunulmuşsa da, davacı tarafça zaten ürünlerin taklit olduğu ileri sürülmemiştir. Web sitesi alan adının ve web sitesi içeriğinin davacı markalarına tecavüz ettiği, haksız rekabette bulunduğu ileri sürülmüştür. Davalı tarafça, markanın alan adında ve web sitesi içeriğinde kullanımına izin verildiği usulüne uygun olarak ispatlanamamıştır. Mahkemece alınan, bilişim bilirkişi raporunda www…net sitesi alan adında ve web sitesi sayfa başlığında “…” ibaresinin ticari etki yaratacak şekilde kullanıldığı, sitede oyuncak satışı yapıldığı görülmekle, markaya tecavüz ve haksız rekabet fiilinin gerçekleştiği anlaşılmakla, davalı asilin yerinde görülmeyen istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince birleşen davada davalı asil’in yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.024,64 TL harçtan, peşin alınan 256,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 768,54 TL eksik harcın birleşen davada davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 56,00 TL (posta-teb-müz) masrafının birleşen davanın davalısından alınarak, davacıya verilmesine, B)Birleşen davanın davalısı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 02/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.