Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1940 E. 2018/1601 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/1940 Esas
KARAR NO : 2018/1601
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/102
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/07/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin … markalarının sahibi olduğunu, davalının ise benzer …markasını kullanarak halkı yanıltıcı reklam ve satış yaptığını belirterek markayaca tecavüz ve rakebetin tespit, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması, ürünlerin toplatılması, hükmün ilanını istemiş, ayrıca hüküm kesinleşinceye kadar neovit ibaresi yer alan ürünlerin satış, pazarlama ve tanıtımının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin tasarladığı ilacın isminin neovit olduğunu, neo kelimesinin Yunanca yeni, vit kelimesinin ise vitaminin kısaltması olduğunu, üç heceli olduğunu, işitsel ve fonetik olarak davacının markasından farklı olduğunu, kaldı ki davacının ilacının nervit kompoze olduğunu, öte yandan ilaçların doktor ve eczacılar gözetiminde kullanıldığı gözetildiğinde iltibas durumunun bulunmadığını, bu konuda Yargıtay kararlarının bulunduğunu, kaldı ki müvekkilinin ilacın ismini neovital olarak değiştirdiğini ve bu konuda da bakanlıktan 06/03/2018 tarihli ruhsat aldığını, davanın bu açıdan da konusuz kaldıığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece duruşmalı yapılan inceleme sonucunda dava konusu kullanımın benzer kullanım olup olmadığı konusunda kullanımın bilinçli tüketici nezdinde olması da dikkate alındığında, esas yargılama ile çözümü mümkün olduğundan ve ihtiyati tedbir kararının ileride telafisi güç ve ticareti engelleyici zarar doğacağından talebin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak, müvekkilinin markalarının uzun yıllardır kullanıldığını ve ayırt edicilik vasfını kazandığını, davalının neovit markasını haksız olarak kullandığını, müvekkilinin zarara uğradığını, ihtiyati tedbirin reddi nedeniyle telafisi güç zararların doğmasının muhtemel olduğunu, kaldı ki davalı tarafın 29/03/2018 tarihli celsede müvekkilinin talebini dikkate aldığını beyan ettiğini, bu beyanın dahi müvekkilinin haklılığını ortaya koyduğunu bildirmiştir.
TPMK’dan gelen davacının nervit mankasının 5.sınıfta 09/02/1993 tarihinde tescil edildiği ve 2013 den itibaren 10 yıl süre ile yenilendiği anlaşılmıştır. Yine davacının 2012/104157 tescil numaralı nervit kompoze markasının 5.sınıfta 13/12/2012 tarihinde tescil edildiği görülmüştür.
Davacının ilacının ambalajının fotopisinde …, sol altında ise daha küçük harflerle kompoze şeklinde olduğu, davalının ilacının ise neovit şeklinde olduğu görülmüştür.
Davalının Gıda Bakanlığından düzenlenen pazarlama izni belgesinde ürün adını neovital olarak değiştirdiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Davacı markaları “…” ve “…” olduğu, davalının ilacının ise “…t” şeklinde olduğu, yine davacının piyasaya sürdüğü ilacın ise “…” şeklinde bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Buna göre davacı markası ile davalının kullandığı ilaç adının bir harf farkla aynı olduğu, yine harf sıralarının da aynı olduğu görülmektedir. Öte yandan davacı markalarının 1993’den seri piyasada olduğu ve taraf ürünlerinin aynı konuda piyasaya sürüldüğü dikkate alındığında davacı vekilinin tedbir talebinin kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29/03/2018 gün, 2018/102 Esas sayılı ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile; HMK’nun 389 vd.maddeleri uyarınca 100.000,00 TL nakdi teminat veya banka teminat mektubu davacı tarafından ibraz edildiğinde, davalının “Neovit” ibaresini ilaç ürünlerinde ve tanıtımlarında kullanmının önlenmesine, fazlaya dair ihtiyati tedbir isteminin reddine,
4-İşbu tedbir kararının HMK’nun 393/1 maddesi gereğince verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde teminatın yatırılmaması ya da yatırılsa bile aynı süre içinde infazı için başvurulmaması halinde tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağına,
5-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının isteği halinde kendisine iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 51,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 149,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
8-Tedbir kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.09/07/2018