Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1908 E. 2021/624 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1908 Esas
KARAR NO: 2021/624
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2018
NUMARASI: 2017/391 E. – 2018/76 K.
DAVANIN KONUSU:Mahreç İşarete Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Meni, Tespiti
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 01/06/2009 tarih 448 sayılı Başkanlık Makamı Olur’u ile müvekkil kuruma başlanan … A.Ş. nin 555 sayılı KHK uyarınca 21 adet el halısı ve 3 adet kilim tipi için mahreç işaret olarak coğrafi işaret tescili bulunduğunu, Sındırgı Belediye Başkanlığı’naca müvekkiline gönderilen 05/01/2016 tarihli yazı ile davalının tescilli mahreç işareti KHK hükümlerine aykırı olarak kullandığının bildirilmiş olduğunu, müvekkilin bağlı bulunduğu Özelleştirme Uygulamaları Daire Başkanlığı tarafından yapılan inceleme sonucunda, inceleme komisyonunca davalı tarafından üretimi ve pazarlaması yapılan makine halılarının desen ve renk kompozisyonu itibarıyle tescil konusu ürüne benzediği, ürün kataloğunda “…” içerisinde geleneksel … El Halısı desen ve renkleri ile üretilmiş makine halılarını “953 Blue ” ve “956 Blue ” adları altında yanılgı yaratabilecek bir biçimde kullanmakta olduğu; potansiyel ortalama tüketicinin ilk görüşte sergilenen ürünleri “… El Halısı ” olarak algılama ve bu sanıyla satın alma olasılığının kuvvetli olduğunu; bu durumun müvekkilin coğrafi işaret tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğini, davalıya ait internet sitesi (ekohali.com) görüntülerinden anlaşılacağı üzere, davalının … El Halısı Desen ve renk özelliklerini baz alarak üretmiş olduğu makina halılarını , müvekkil adına tescilli mahreç işaretini karıştırma ve iltibas yaratacak şekilde kullanmakta ve … El Halısı üretiminden teknik olarak tamamıyla farklılık arz eden makine ve halılarını … desenlerini kopya etmek suretiyle ürettiğini, davalının internet sitesinde “Bambu ile özel tezgahlarda dokunan, dokuma sonrası el halısı işlemlerinden geçirilen ,yoğun el emeğine sahip halı ” açıklamasına yer verilerek tanıtım ve reklamlarında ürünün nitelik ve özellikleri konusunda yanılgıya götürecek ifadeler kullanılmış olduğunu, davalı firmanın “…ıbedir El Halısı ” mahreç işaretine ilişkin ifade ve görseller kullanması , kendi makine halısı ile bağ oluşturmaya çalışması, bu yanılgıya sebebiyet verecek şekilde ürünle özdeşleşmiş desen-motif- renk- teknik özellikleri kullanmak suretiyle ürünün tanınmışlık, itibar , piyasa gücünden haksız yararlanmasının müvekkilin coğrafi işaret tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin, tespiti, men’ ve Ref’ine , davalının işyerinde kullandığı … ibaresini anımsatan internet sitesi, tabela, vitrin, pano, fatura kartvizit, broşür katalog veya benzer iş evraklarından kaldırılmasına masrafı davalıdan alınarak kamuya yayın yolu ile duyurulmasına, dava masrafı ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Müvekkili şirketin ilgili bölgede üretim faaliyeti olmadığını, dava konusu modelin yıllardır Demirci ve Simav bölgelerinde el dokuma tezgahlarında üretilen halılar olduğunu, ve günümüz şartlarında değişen üretim teknikleri kullanılarak ” AİT OLDUĞU BÖLGEDE ” mekanik dokuma tezgahlarında üretilmeye çalışıldığını, Demirci-Kütahya yöresinin el dokuma üretiminin yanı sıra, 1920′ li yıllarda yurt dışından ilk halı dokuma makinalarını ithal eden ilçe olduğunu, Demirci Bölgesinin yüzyıllardır devam eden el dokuma halıcılığının da etkisi ile el dokuma halılarda kullanılan malzemeler ile el dokuma halıları yakın özelliklerde makina halısı üretimine yöneldiğini, son yıllarda önemli ölçüde azalan ve hatta yok olma noktasına gelen el dokuma halılarınında bu bölgeye ait desenler bu tezgahlar üretilerek, yine bölge insanının emeği ile yıkama ve bakım işlemlerinden geçirilip,makinada üretildiği bilgisi de tanıttığı etiketinde ve reklamlarında beyan edilerek, bölge üreticileri tarafından yurt içi ve yurt dışı pazarlarda satılmaya çalışıldığını ,dava edilen modelin ait olduğu bölgenin sınırları dışında üretilmemekte olduğunu, Demirci-Simav yöresinde bu belirtilen teknikle üretilen halıların müvekkil şirketçe bölge üreticilerinden tedarik edilerek, şirkete ait web sayfasında ” … ” koduyla tanıtım ve satışının yapıldığını, müvekkili şirketin dava edilen modelin tanıtımında katalog yada web sitesinde kesinlikle tüketiciyi yanıltmaya yönelik “… ” ismini kullanmadığını, aksine tüm sunumlarında bölgeye ait modellerin yine aynı bölgede makinalarda yoğun el emeği ile üretildiği açıklamasına yer verildiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan davaya konu makine halılarının tanıtımına ilişkin olarak web sayfasında davacının iddialarının aksine olarak ürünün tanıtımında ,halı etiketinde nitelik ve özellikleri konusunda yanlış ve yanılgı yaratabilecek herhangi bir açıklama veya belirtiye yer verilmesinin söz konusu olmadığını dava konusu yapılan ,şirkete ait web sayfasında “…” koduyla tanıtım ve satışı yapılan ürüne ilişkin olarak hiç bir şekilde “…” halısı olarak tanıtım yapılmadığını, bilakis müvekkil şirket web sayfasında ” Özel Tezgah Halıların Dokuma Hikayesi ” başlığı altında söz konusu halıların üretiminde makine kullanıldığı, bunun sadece halılardaki düğümlerin takılması ile sınırlandırıldığının açıklanmış olduğunu, davalı şirketin … Halısı desen ve renk özelliklerini baz alarak “… El Halısı ” üretiminden teknik olarak tamamıyla farklılık arz eden makina halılarını, … desenlerini kopya etmek suretiyle ürettiği iddiasının haksız olduğunu beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…. 555 sayılı KHK hükümlerine göre tescil kapsamındaki ürünleri andıran, çağrıştırabilen ürünler ile ilgili olarak tescilli adın dolaylı ya da dolaysız olarak kullanımının ihlal olduğunun kabul edildiği, ancak dosya kapsamında alınan 30.06.2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalıya ait www…com alan adlı internet sitesinde yapılan incelemede; davaya konu halıların “… el halısı” mahreç işareti kullanılmaksızın, “özel tezgah halıları nostalji” başlığı altında … ve … isimleri ile tanıtıldığı, mahreç işaretinin kullanılmadığı, KHK 15. Ve 24. Madde hükümlerine göre , coğrafi işaret sahibinin sadece bu ürünün belgede belirtildiği şekilde üretilip üretilmediğini kontrol edebileceği,mahreç işaretini taşımayan davaya konu ürünler yönünden teknik özelliklerinin mahreç işaretinin teknik özelliklerine aykırı olduğu iddiasının incelenmesine gerek bulunmadığı kanaatine varıldığı, coğrafi işaret tescil belgesinde belirtilen özelliklerde; üretim yapılması koşulu ile coğrafi işaret tescil sahiplerinden herhangi bir izin alma keyfiyeti bulunmadığı ancak coğrafi işaretin kullanılması ve bu işaret altında üretim ve satış yapılması halinde ise coğrafi işaretin teknik özelliklerini ürünün taşıması gerektiği, aksi halde coğrafi işaretten kaynaklanan hakların ihlali olarak kabul edileceğinin anlaşıldığı, davaya dayanak yapılan Sındırgı Belediye Başkanlığı’nın 05.01.2016 tarihli yazısında da; … ürün kataloğu 25.sayfada; Nostalji başlığı ile resimlenen ve blue 953 kodu ile sergilenen ürünün “…” halı desenleri baz alınarak hazırlanmıştır denmek suretiyle, yağcıbedir halı motiflerinin kullanılmasının ihlal olarak değerlendirerek dava açılmışsa da, mahreç işareti ile korunanın mahreç işareti ve teknik özellikleri olduğu, davalının mahreç işaretini kullanmadığı, bu nedenle de teknik özelliklere uygun olup olmadığının incelenmesine yer olmadığı gerekçesiyle davanın reddine…” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin dava tarihinde 555 sayılı KHK’nın yürürlükte bulunması nedeni ile bu mevzuat çerçevesinde değerlendirme yapılarak karar verdiğini, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 10.01.2017 tarih ve 29944 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olduğundan SMK’nın dikkate alınması gerektiğini 6769 sayılı yasanın “Coğrafi İşaret hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 53. Maddesi 1. Fıkrası b) bendinde düzenlendiği gibi “ürünün gerçek menşeini veya coğrafi işaretin tercümesini veya stilinde, tarzında, tipindi, türünde, yöntemiyle, orada üretildiği biçimde gibi açıklamaları içerse bile coğrafi işaretin kötüye kullanımı, taklidi veya coğrafi işareti çağrıştıran şekilde kullanımı” kapsamına girmekle birlikte bu yönde inceleme ve değerlendirme yapılmamış olmasının kararın kaldırılması sebebi olduğunu, İlk Derece Mahkemesi ile aynı zamanda açılan benzer nitelikteki davada verilen Bilirkişi Raporunda SMK’ya göre değerlendirme yapıldığını, raporun istinaf dilekçe ekinde sunulduğunu, Kırsal kalkınmaya destek olma, geleneksel bilgi ve kültürel değerleri koruma, ülke tanıtımına ve turizme katkıda bulunma ve ürün taklitçiliği ile mücadele etme gibi birçok işlevi bünyesinde bulunduran Coğrafi İşaretin, tescilde belirtilen özellikler doğrultusunda üretim yapan üreticilerin tümünü koruyan anonim bir hak olma özelliği ile diğer sınai mülkiyet haklarından farklı bir konumda olduğunu, geleneksel bilgi ve yerel çeşitliliğin yok olmasını engelleme rolü de olan Coğrafi İşaret tescili ile koruma, sadece tescilli adı taşıyan ürünün teknik özelliklerinin tescile uygunluğunun denetimi ile sınırlı olmayıp, coğrafi işaret tescilli ürünün her türlü taklidinin önlenmesini de kapsadığını, dava tarihinde yürürlükte bulunan 555 sayılı KHK’ nın Amaç ve Kapsam başlıklı 1. maddesinde Coğrafi İşaret tescilinde amaçlanan temel unsurun ürünlerin koruma altına alınmasını sağlamak olduğu açıkça belirtildiğini, müvekkilinin Kamu Kurumu olup, Coğrafi İşaret tescilli ürünlerin korunması amacı ile hareket etmekte olup, kar amacı ile veya ekonomik gerekçelerle değil tamamen kamu yararı ilkeleri doğrultusunda hareket etmekte olduğunu, Mahkemenin kararının gerekçe kısmında “dosya kapsamında alınan 30.06.2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalıya ait www…com alan adlı internet sitesinde yapılan incelemede; davaya konu halıların “… el halısı” mahreç işareti kullanılmaksızın, “özel tezgah halıları nostalji” başlığı altında … ve … isimleri ile tanıtıldığı, mahreç işaretinin kullanılmadığı, KHK 15. Ve 24. Madde hükümlerine göre, coğrafi işaret sahibinin sadece bu ürünün belgede belirtildiği şekilde üretilip üretilmediğini kontrol edebileceği,mahreç işaretini taşımayan davaya konu ürünler yönünden teknik özelliklerinin mahreç işaretinin teknik özelliklerine aykırı olduğu iddiasının incelenmesine gerek bulunmadığı kanaatine varılmıştır. ” denilerek, halı satın alma işleminde görselliğin ön plana çıktığı belirtilmesine rağmen, ortalama bilgi sahibi bir tüketicinin ürünün görsel benzerliğine aldanarak Yağcıbedir halısı algısı ile satın alma ihtimalinin tüketicinin yanıltılmasına sebep olacağı hususu göz ardı edildiğini, 555 sayılı KHK’nın “Korumanın Kapsamı” başlıklı 15. Maddesi ve 24. maddesi hükümlerine göre , coğrafi işaret sahibinin sadece bu ürünün belgede belirtildiği şekilde üretilip üretilmediğini kontrol edebileceği,mahreç işaretini taşımayan davaya konu ürünler yönünden teknik özelliklerinin mahreç işaretinin teknik özelliklerine aykırı olduğu iddiasının incelenmesine gerek bulunmadığı kanaatine varılmıştır.” denilerek, “… bu işaret altında üretim ve satış yapılması halinde ise coğrafi işaretin teknik özelliklerini ürünün taşıması gerektiği, aksi halde coğrafi işaretten kaynaklanan hakların ihlali olarak kabul edileceği anlaşılmaktadır. ” şeklinde gerekçeye yer verilmiş ise de tescilli adı tanımlayanın o ürüne ait tüm özellikler olup, tescilde tanımlanan tüm özelliklerin bileşkesinin ürünü oluşturmakta ve tescilli adı tanımlandığını, tescilli ürün ile bağlantı kurulacak şekilde bir kısım özelliklerin taklit edilmesi suretiyle oluşturulan ürünün, her ne kadar farklı bir ad altında anılsa bile, bu tescilli ürünün ününden fayda sağlama eylemini ortadan kaldırmayacağını, 555 sayılı KHK’ nın “Korumanın Kapsamı ” başlıklı 15. maddesinin c bendinde “Ürünün iç ve dış ambalajında, tanıtım ve reklamında veya ürünle ilgili herhangi bir yazılı belgede doğal veya esas nitelik ve özellikleri ile menşei konusunda yanlış veya yanıltıcı herhangi bir açıklama veya belirtiye yer verilmesi” d bendinde “Ürünün menşei konusunda halkı yanıltabilecek biçimde ambalajlanması veya yanılgı yaratabilecek diğer herhangi bir biçimde sunulması” tescil edilmiş coğrafi işareti kullanım hakkına sahip kişilerin üçüncü kişiler tarafından yapılmasını önleme hakkına sahip olduğu fiiller olarak sayıldığını, yine 555 sayılı KHK’ nın 24. maddesinin c bendinde ” Ürünün iç veya dış ambalajında, tanıtım ve reklamında veya ürünle ilgili herhangi bir yazılı belgede doğal veya esas nitelik ve özellikleri ile menşei konusunda yanlış veya yanıltıcı herhangi bir açıklama veya belirtiye yer verilmesi” ve d bendinde “Ürünün menşei konusunda halkı yanıltabilecek biçimde ambalajlanması veya yanılgı yaratabilecek diğer herhangi bir biçimde sunulması” Coğrafi İşaret hakkına tecavüz sayılan fiiller olarak belirlendiğini,Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespitlerinin birbiri ile çelişen tespitler olup, bilirkişi raporuna yönelik itirazlarımız değerlendirilmeden raporda yer alan “… gerek pazarlamada gerekse reklamda gerekse üretimde Yağcıbedir ifadesi kullanılmamış olup, marka taklidi var diyemeyiz.” ifadesinden bilirkişilerin Marka ve Coğrafi işaretler olmak üzere farklı yasal düzenlemeye sahip iki fikri hak karıştırılarak konu hakkında bilirkişilerin yeterli bilgiye sahip olmamalarından kaynaklanan yanlış bir değerlendirme yaptıklarını, davalının … el halısı desenleriyle üretmiş olduğu makine halılarına Yağcıbedir adını kullanmayarak “…” ve …” gibi isimler vermiş olmasının, 6769 sayılı yasada geçtiği şekilde “… taklidi veya coğrafi işareti çağrıştıran şekilde kullanım” kapsamında … El Halısı Mahreç İşaretine tecavüz ettiği gerçeğini değiştirmeyeceğini, davalı tarafından … el halısının desen ve renk itibarı ile taklit edilmiş olmasının, görsel benzerlik oluşturmakla tüketiciyi yanıltıcı sonuç doğuracağını, … el halısının tüm renk ve desen özellikleri taklit edilerek el dokuma yöntemi yerine makine ile orjinal özellikleri korunmadan üretilen taklit halılar için … adı yerine bir takım kodlar kullanılmış olmasının Coğrafi İşaret hakkına tecavüz fiilini ortadan kaldırmayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı yan, TPMK nezdinde davacı adına tescilli “…” coğrafi işaretinden kaynaklanan haklarına davalı tarafın tecavüz edildiğini ve haksız rekabet oluştuğunu iddia ederek tecavüzün ve haksız rekabetin meni, tespiti, kararın ilanı talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 6769 sayılı SMK 10.01.2007’de yürürlüğe girmiş olup iş bu dava 17.06.2016’da açılmış olmakla ilk derece mahkemesince dava tarihinde yürürlükte olan 555 sayılı KHK hükümlerine göre değerlendirme yapılması yerindedir. … EL HALISI coğrafi işareti 21.06.1996 başvuru, 01.09.1996 tescil tarihi ile davacı adına kayıtlıdır. Dosyada mevcut deliller ve görsellerin Dairemizce incelemesinde; davalıya ait internet sitesinde “…” mahreç işaretinin kullanılmadığı, “özel tezgah halıları nostalji” başlığı adı altında 956 blue ve 953 blue isimleri ile ürünlerin tanıtıldığı, davacının delil olarak sunduğu Sındırgı Belediye Başkanlığı’nın yazısında davalının … ürün kataloğunda nostalji başlığı altında blue 953 kolu ürünün “yağcıbedir” halı desenleri baz alınarak hazırlandığının belirtilerek desenlere ilişkin inceleme yapıldığı görülmektedir. Mahreç işaret yönünden korunan; mahreç işaret ve teknik özellikleri olup mahreç işaretleri kullananların, tescil belgesinde belirtilen özelliklerde üretim yapmaları koşulu ile tescil sahiplerinden herhangi bir izin alma keyfiyetlerinin bulunmadığı gibi tescil sahibinin sadece bu ürünü belgede belirtildiği şekilde üretilip üretilmediğini kontrol edebilecektir.Bu durumda; … mahreç işareti davalının ürünlerinde kullanılmadığından ilk derece mahkemesinin teknik özelliklere aykırılık olup olmadığına ilişkin rapor almadan davanın reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 md gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.