Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1906 E. 2018/1395 K. 12.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/1906 Esas
KARAR NO : 2018/1395
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/633 E.
DAVANIN KONUSU : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ : 12/06/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekkilinin turizm sektöründe … ve … marka tescilleri bulunduğunu, TPE’nin de 08.03.2016’da … markasını tanınmış marka olarak kabul ettiğini, davalının ise müvekkilinin marka tescillinden doğan haklarının ihlal eder biçimde …ibaresini turizm sektöründe kullanmaya başladığını ve …. adı altında bir otel zinciri oluşturduklarını, bu otel zincirinin davalı … otel tarafında işletildiğini ancak bu şiketin diğer davalı … iştiraki olduğunu, …otel şirketinin 2017/64025 başvuru no’lu ve “…” ibareli 43.sınıfta bir marka başvurusu yaptığını, …l şirketleri arasında güçlü bir organik bağ bulunduğunu, bu kullanımın ilişkilendirme ihtimali dahil, karıştırma ihtimali yarattığını, davalıların da Belek’te aynı müşteri kitlesine hitap ettiklerini ve müvekkili gibi lüx, 5 yıldızlı konaklama hizmeti verdiklerini, davalı tesislerinin, müvekkilinin zincir otellerinin bir parçası gibi algılanacağını, müvekkiline ait … markası Turizm sektöründe tanınmış olduğu için davalının SMK’nın 7/2-c maddesi kapsamımda tanınmışlıktan haksız yararlanma yoluyla da tecavüzde bulunduğunu, davalıların eyleminin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu,” iddia ile esasa dair talepleri yanında davalıların … ibareli kullanımlarının ve www….com internet sitesinin kullanımının durdurulmasını,
Birleşen İstanbul Anadolu FSHHM’nin 2018/12 E.dosya da davacı vekili asıl davadaki aynı iddialarını ileri sürerek, asıl davadaki davalılar arasında olduğu gibi bu davadaki davalı …Anonim şirketi ile asıl davadaki davalılar … Turizm arasında da organik bağ bulunduğunu, bu davalının eylemlerinin de marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu” iddia ile davalının müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturan fiillerinin ve …ibareli kullanımlarının ve www…..com ibareli internet sitesinin de kullanımının tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
Mahkemece alınan 28.12.2017 tarihli bilirkişi raporundan sonra, daha önce talebi reddetmiş ancak 12.01.2018’de asıl ve birleşen davalarda ihtiyati tedbir talebinin 300.000 TL teminatla kabulüne ve davalıların dava süresince … ibaresini, yiyecek-içecek sağlanması hizmetleri ve geçici konaklama hizmetleri sınıfında markasal kullanmalarının tedbiren önlenmesine karar verdiği, davalının itirazı üzerine 22.03.2018’de teminatı 1.000.000 TL’ye yükselttiği ve sair itirazları reddettiği, bu karara karşı davalılar … istinaf isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı ….vekili istinafında, “mahkemenin nihai hüküm vermişcesine tedbir kararı verdiğini, müvekkilinin dinlenmediğini, daha dilekçeler aşamasının dahi sonuçlanmadığını, davanın esasını çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, tedbire itiraz ettiklerini, ancak itirazlarının gerekçesiz ve keyfi olarak reddedildiğini, müvekkili şirket ile diğer davalı…Tur arasında bir organik bağ bulunmadığını, organik bağ bulunduğuna dair itirazlarının yeterince incelenmediğini, internet sitesine ilişkin tedbiren itirazlarının da gerekçesiz olarak reddedildiğini” iddia ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılardan …. Otel şirke vekili duruşmalı istinafında, “müvekkilinin 43.sınıta… + şekil biçimindeki marka başvurusunun uzman incelemesinden geçerek ilanına karar verildiğini, bu davada mahkemenin önce 29.12.2017’de tedbir talebini reddettiğini ancak yeni bir delil olmamasına rağmen, birleştirilen davada yapılan başvuru üzerine 12.01.2018’de bu kez tedbir kararı verildiğini, bu dönemde davacının TPE nezdinde yaptığı itirazın da TPE tarafından reddedildiğini müvekkilinin bir yandan marka tecavüzü iddiasının yargılamayı gerektirdiğini belirtirken öte yandan tedbir vererek çelişkiye düştüğünü, verilen tedbir kararının davanın esasını çözecek nitelikte olduğunu, geriye sadece tazminat hesabının kaldığını, davanın esasını çözer biçimde tedbir kararı verilemeyeceğini, mahkemenin tek taraflı bilirkişi raporunu, TPMK kararından üstün tuttuğunu, oysa TPMK’nın markalar arasında karıştırma ihtimali görmediğini, tam yaz sezonuna girilirken verilen tedbir kararının müvekkilini zarara uğrattığını, tedbir koşullarının bulunmadığını, tedbirin icrası için sadece icra dairesi yetkili kılınmış iken davacının Turizm Bakanlığı’na müracaat edip tedbiri uygulatmak istediğini, davacının … hotels biçimindeki kullanımını ileri süren davacının kötüniyetli olduğunu ve amacının müvekkilinin ticari faaliyetlerini engellemek olduğunu” iddia ile tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevabında, “mahkemece alınan bilirkişi raporu ile marka ihlalinin tespit edildiğini, ancak davalı tarafın kullandığı www….com internet sitesi … Aş’ye ait olduğundan tedbir talebinin önce reddedildiğini, ancak daha sonra… AŞ hakkında da dava açılıp, bu şirketin asıl davadaki davalılarla organik bağı da ortaya konulunca, mahkemenin 12.01.2018 tarihinde tedbir kararı verdiğini, davalının istinaf ve itirazlarının hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, karşı tarafın dinlenmesinin zorunlu olmadığını ve yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, tedbir kararı verilmeseydi, müvekkilinin ciddi zararlara uğrayacağını, davalıların kullandığı markadaki “… ve “hotel” sözcüklerinin turizm sektöründe ayırd edici olmadığını, böylece müvekkilinin … ve… markalarının asli unsurunu kullanarak müvekkilinin markasının tanınmışlığından haksız olarak yararlanmaya çalıştığını, marka hakkını ihlal ettiğini, verilen tedbir kararının yerinde olduğunu, davalı tarafı internet sitesindeki www. ibaresini kaldırarak sitenin tekrar açıldığını, ancak http://….com biçimindeki sitenin de kapatıldığını, bu kezde başına … harfi…….com internet sitesi üzerinden faaliyetlerine devam ettiklerini, bu eylemlerin HMK’nın 398.maddesine aykırı olduğunu ve davalı şirket hakkında disiplin hapsi istediklerini, TPMK kararına karşı YİDK nezdinde itirazda bulunduklarını ihlalden dolayı tüm dosya kapsamına göre davacının 2001/05285 no’lu … marka tescilinin geçici konaklama hizmetlerini de içerecek biçimde 35, 38 ve 42.sınıflarda, 2010/76220 no’lu … marka tescilinin ise 39, 41 ve 43.sınıflarda koruma sağladığı, davalılardan ….otel şirketi tarafından yapılan 17.07.2017 başvuru tarihli, “…hotels + şekil” marka başvurusunun bulunduğu, bu başvurunun da 43.sınıftaki geçici konaklama hizmetlerini de kapsadığı anlaşılmaktadır.
28.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda, “w…..tesinin, … AŞ’ye ait olduğu, davacının …L + şekil markaları ile davalı tarafın … hotels + şekil biçimindeki markasal kullanımı arasında karıştırma ihtimali bulunduğu, davalı tarafın bu kullanımının TPMK nezdindeki marka başvuruları ile son derece benzer olduğu” görüşünün açıklandığı ve internet sitesiyle ilgili sahiplik ve tescil bilgileri ile …..com sitesindeki kullanım görsellerine yer verildiği görülmektedir.
Davalı …urizm vekili davaya cevabında, “organik bağ iddiasının asılsız olduğunu, şirket YK başkanın…’ın başka şirketler de hissedar ya da yönetici olmasının organik bağ göstermediğini, müvekkilinin otel sahibi olmadığını ve acentalık yaptığını, marka kullanımı yada başvurusu olmadığını,…ya da …ibareli başka marka tescilleri de bulunduğunu, karıştırma ihtimali bulunmadığını” iddia ile davanın reddini istemiştir.
Davalı…otel vekili cevabında, “müvekkilinin …hotels zincirinini faaliyete geçirdiğini, 43.sınıftaki marka tescil başvurusunun TPE tarafından ilamına karar verildiğini, davacının … HOTEL markasıyla ilgili açtığı hükümsüzlük davasının Ankara FSHHM tarafından reddedildiğini ve Yargıtay’ca onandığını, markalar arasında karıştırma ihtimali bulunmadığını, markaların bir bütün olarak bıraktıkları intibaların farklı olduğunu, piyasada … ibaresinin tanıyan başka markalarda bulunduğunu, hitap edelin tüketici kitlesinin orta değil üst düzey profile sahip olduğunu, bunların göstereceği özenin nispeten daha yüksek olacağını, uyuşmazlık konusu itibariyle bilirkişi incelemesine gerek olmadığını, bilirkişilerden birinin hukukçu olduğunu, tecavüzün söz konusu olmadığını” savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevaben, “müvekkilinin dava konusu olay ile yegane ilişkisinin alan adı sahipliği olduğunu, müvekkilinin alan adını almasının hukuka aykırı olmadığını, davacı ile ticari işbirliği yapmalarının organik bağ olarak görülemeyeceğini, …ile aynı adreste olmalarının ya da….Şirketi YK başkanı’nın eşi ve oğlunun da müvekkili şirket ortağı olmalarının organik bağ anlamına gelmediğini, davalılardan …r otel’in otel işletmeciliği, müvekkilinin ise seyahat acentalığı hizmeti verdiklerini, şirketlerin yasal bir zeminde işbirliği yaptıklarını, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, markalar arasında karıştırma ihtimali bulunmadığını” savunarak davanın reddini istemiştir.
Her ne kadar yukarıda belirtilen nedenlerle davalılar …Turizm şirketi ile …r otel şirketi tarafından istinaf istemlerinde bulunulmuş ise de, dosyada mevcut bilirkişi raporu, verilen ihtiyati tedbirin niteliği, takdir olunan teminat miktarı ve tüm dosya kapsamına göre istinaf konusu ihtiyati tedbir kararının 6100 sayılı HMK’nın 389-390.maddeleri ile 6769 sayılı SMK’nın 159.maddesine uygun olduğu, davalının emsal gösterdiği Yargıtay kararının … markasında … ibaresinin kullanıldığı yer ve bu markadaki asli ve tali unsurlar itibarıyla, somut dava da emsal oluşturmadığı sonucuna varılmakla, yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin mevcut delil durumuna göre reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Yukarıda açıklanan gerekçe ile adı geçen davalılar vekillerinini yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
Harçlar peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinaf başvurusunda bulunan davalılar üzerinde bırakılmasına,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 12/06/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.