Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1887 E. 2018/1387 K. 11.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/1887 Esas
KARAR NO : 2018/1387
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/615
DAVANIN KONUSU : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ : 11/06/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekili şirketin … şirketi tarafından, Maden Kaya Kazısı işleri için bölünerek ayrı bir tüzel kişilik olarak kurulduğunu ve …markasının da bir yan marka olarak tescil ettirildiğini, başvurunun 25.04.2017 tarihinde Madrid protokolüne göre WİPO nezdinde yapıldığını ve koruma istenilen ülkeler arasında Türkiye’nin de gösterildiğini, SMK’nın 14.maddesi uyarınca bu uluslararası başvurunun, TPMK’na doğrudan yapılan bir başvuru gibi sonuç doğurduğunu, davalının … ibaresini ünvanda kullanmasının açık bir marka tecavüzü oluşturduğunu, davalı şirketin tek ortaklı bir Aş olduğunu ve şirketin tek ortağı …in… TR’nin eski bir çalışanı olup,… markasını bildiğini, davalı şirketin kurulduktan 7 gün sonra “epiroc” ibaresi için TPE nezdinde benzer sınıflarda marka başvurusu yapmakta kötüniyetli olduğunu, Paris Sözleşmesi’nin 8.maddesi gereği ticaret ünvanın da korunduğunu, TTK 50 ve 52.maddeleri gereği ticaret ünvanının da terkini gerektiğini, davalının eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu,” iddia ile marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespitini ve men’inin, ticaret ünvanını hukuka aykırı kullanan davalının bu ünvanının değiştirilmesini ya da silinmesini, basılı evrakın toplatılmasını, maddi, manevi ve itibar tazminatına hükmedilmesini, kararın ilanını, yaptıkları rüçhanlı marka başvurusunun veya iş bu dava sonuçlanıncaya kadar müvekkilinin ünvanının tedbiren korunmasını, davalının … isimli ürünlerin üretim, ithalat, satış, dağıtım, tanıtım, reklam ve ticari faaliyetlere konu edilmesinin tedbiren durdurulmasını istemiştir.
Mahkemece 24.11.2017’de 300.000 TL teminatla davalı şirketin ticaret ünvanından kaynaklanan haklarını davacı tarafa karşı kullanmasının tedbiren önlenmesine karar vermiş, davalının tedbire itirazı duruşmalı incelenerek 14.03.2018’de reddedilmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde, “müvekkili …in 1994 yılından beri sektörde bulunduğunu, dava dışı … şirketinde işe başladığını, 2010 yılında kendi isteğiyle şirketten ayrılarak ortaklarıyla birlikte … şirketini kurduğunu ve uzun zamandır tasarladığı … markasının tescilli için 2014/24834 no’lu başvuruyu yaptığını, … A.Ş’nin de 23.08.2017’de ticaret siciline kaydolduğunu, EPİ sözcüğünün Karadeniz de ve Lazca’da taşmak, taştı anlamına geldiğini, …’un da böylece bir bütün olarak “taşan kay” anlamına geldiğini, kötüniyet iddialarının doğru olmadığını, …. markasını ilk olarak duyuran, tanıtan, bilinir hale gelmesini sağlayan tarafın müvekkili olduğunu, davanın markaya tecavüz ve haksız rekabet iddialarının dayanaksız olduğunu, davacının iddia ettiği gibi müvekili ile … arasında bir husumet olmadığını ve müvekkilinin herhangi bir tatsızlık, gerginlik yaşanmadan ayrıldığını, davacının ticaret sicil kaydının, müvekkilinden sonra olduğunu, müvekkilinin İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2017/1239 E.sayılı dava açarak davacının ticaret ünvanının terkini talebinde bulunduğunu, tedbir kararı verildiği takdirde, davacının haksız rekabetinin meşrulaştırılmış olacağını” iddia ile davanın ve tedbir isteminin reddini istemiştir.
Dosyada dava dışı… şirketi adın 28.11.2017 tarihli dilekçe ile müdahale talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, cevap dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak, “müvekkilinin ticaret siciline kayıt tarihinin davacından önce olduğunu, TTK’nın 52.maddesi gereği tescilli ticaret ünvanını kullanma yetkisinin müvekkiline ait olduğunun TTK’nın 54.maddesi gereği müvekkilinin, davacının ticaret ünvanının sicilden terkinini isteyebileceği ve bu konuda İstanbul Anadolu 7.Ticaret Mahkemesi’nde 2017/1239 E.sayılı davayı açtıklarını, tedbir isteminin reddi gerekirken, kabulünün haksız rekabeti meşrulaştırmış olacağını” iddia ile tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinafa cevaben, “2014/42834 sayılı başvurunun davalı tarafından değil, … Şirketi tarafından yapıldığını, müvekkilinin ise WIPO nezdindeki başvurusunu dayanak göstererek TPMK nezdinde 2017/52175 no’lu rüçhanlı başvuruyu yaptığını, dolayısıyla öncelik hakkın davalıda olduğundan söz edilemeyeceğini, … markasının … şirket genel merkezi tarafından belirlenip…’nun bir yan markası olarak tescil edildiğini, Madrid Protokolü uyarınca… marka başvurusunun 25.04.2017’de yapıldığını, davalının İstanbul Anadolu 7.Ticaret Mahkemesi’nde açtığı davanın, bu davadan 12 gün sonra olduğunu, davalının haksız ve kötüniyetli olduğunu” savunarak istinaf isteminin reddini istemiştir.
Her ne kadar davalı vekili yukarıda yazılı nedenlerle istinaf isteminde bulunmuş ise de, dosyada mevcut delil durumuna, davalı şirket yetkilisinin geçmişte dava dışı ve davacı şirketin sahibi … şirketinde çalışmış olmasına, dava dışı .. . Grup’un 02.05.2017 tarihli basın açıklamasına, Paris Sözleşmesi’nin 8.maddesi gereği ticaret ünvanlarının sözleşmede üye devletlerde de korunması gerekmesine ve verilen tedbirin niteliğine göre davalının HMK’nın 389-390 maddelerindeki koşulları taşımayan tedbir kararına karşı istinafı yerinde görülmeyerek reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Yukarıda açıklanan gerekçe ile davalı taraf vekilinin, yerinde görülmeyen istinaf isteminin, 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince REDDİNE,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avanslarının taraflara iadesine,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/06/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.