Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1884 E. 2021/593 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1884 Esas
KARAR NO: 2021/593
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2017
NUMARASI: 2016/871 2017/913
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı icra takibi başlattığını, bono üzerindeki yazıların ve imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip ve dava konusu senedin dava dışı … San. Tic. Ltd.Şti tarafından müvekkili bankadan kullandırılan kredinin teminatı olarak müvekkiline verildiğini, müvekkilinin yetkili ve meşru hamil olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve adli tıp kurumu raporuna göre; takip ve dava konusu senetteki imza ile davacının eli ürünü imzalar arasında irtibat tespit edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takibe konu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında kötüniyetli takip tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar etmiş, ayrıca davacının başlatılan takibe herhangi bir itirazda bulunmadığını, adli tıp tarafından inceleme yapılmış olsa da, bu rapora itiraz ettiklerini, incelemenin daha önce imzalamış olduğu mukayese belgeler incelenmek suretiyle yapıldığını, oysa kişilerin imzalarının değişebileceğini, bu nedenle yazı örneklerinin de incelenerek sonuca gidilmesi gerektiğini, ayrıca davacının huzurda imza örnekleri alınmadan bilirkişi incelemesi yaptırılmasının da hukuka aykırı olduğunu, yine bu rapora itiraz etmeleri nedeniyle hükme esas alınamayacağını, adli tıp kurumunun imza incelemesinde son merci kabul edilemeyeceğini, sübjektif bir imza incelemesi yapıldığını, ayrıca aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin de doğru olmadığını, müvekkilinin senetteki imzanın davacıya ait olmadığını bilemeyeceğini bildirmiştir. Davalı tarafından davacı aleyhine 12.500,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak toplam 13.317,98 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı bononun 10/07/2012 tanzim, 04/01/2013 vade tarihli, 12.500,00 TL bedelli, nakden kaydıyla düzenlenmiş, keşidecisinin davacı, lehtarının dava dışı … San. Tic. Ltd.Şti olduğu, senedin arka kısmının fotokopisinin bulunmadığı, yine UYAP ortamında icra dosyasının eklenmesi suretiyle incelenmesi sonucunda da senedin taralı olmadığı anlaşılmıştır. Adli Tıp Kurumundan alınan 20/06/2017 tarihli raporda; mukayese belgeler (istiktab tutanakları da mukayese belgeler arasında gösterilmiştir) incelenmek suretiyle rapor hazırlandığı ve inceleme konusu senetteki davacıya atfen atılı borçlu imzası ile davacının mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğinin bildirildiği görülmüştür. Davacı asılın 07/02/2017 tarihli tutanak ile huzurda imzalarının alındığı görülmüştür. Davalı vekilinin adli tıp kurumu raporuna itiraz ettiği, kişilerin farklı imzalar atabileceği, bu nedenle davacının uzman ya da yetkili makam huzurunda imzaları atılarak bunların incelemeye sunulması gerektiğinin belirtildiği ve yeniden talepleri doğrultusunda adli tıp kurumunca inceleme yapılmasının istendiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davalı taraf, davacı aleyhine bonoya dayalı takip başlatmış, davacı taraf ise imza inkarına dayalı olarak eldeki davayı açmıştır. Yargılama sırasında adli tıp kurumundan alınan raporda dava konusu bonodaki davacıya atfen atılı imza ile davacının mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat teslim edilemediğinin belirtildiği görülmüştür. Her ne kadar davalı vekilince adli tıp raporuna itiraz edilmiş ise de, davacının huzurda imzalarının alındığı ve bu imzaların da mukayese imza incelemesine tabi tutulduğu rapor içeriğinden anlaşılmaktadır. Öte yandan adli tıp kurumu raporu istinaf denetimine elverişli ve ayrıntılı incelemeyi içerdiğinden davalı vekilince adli tıp kurumu raporuna yönelik istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Ne var ki, davalı taraf dava konusu bonoda ciro yoluyla hamil bulunduğundan davalının takibinde kötüniyetli olduğu hususu davacı tarafından kanıtlanamadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü gerekmiş, ayrıca her ne kadar icra müdürlüğünce dava açılmadan önce kapak hesabı yapılmış ve yapılan kapak hesabında 01/08/2016 tarihi itibariyle dosya borcunun 21.955,80 TL’ye ulaştığı görülmüş ve bu miktar üzerinden dava açılmış ise de, dava icra takibi nedeniyle menfi tespit davası olup takipte istenen toplam tutar 13.317,98 TL olduğundan harca esas değerin bu tutar olması gerektiği ve harcın da hüküm altına alınan bu tutar üzerinden alınması gerektiğinden harca ilişkin yanlışlık düzeltilmiş, yine takip nedeniyle menfi tespit talebinde bulunulduğundan bu husus hükümde dikkate alınmış ve davacının istinafa gelmediği de gözetilerek vekalet ücreti yönünden önceki karardaki miktar muhafaza edilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2-İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/11/2017 gün, 2016/871 Esas, 2017/913 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, İlk derece yargılaması yönünden 3-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davacının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında takibe konu borçlusu …, lehtarı … San ve Tic Ltd Şti olan 10.07.2012 keşide tarihli, 04.01.2013 vade tarihli, 12.500 TL bedelli bono ve takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, 4-Davalının takibinde kötüniyetli olduğu hususu kanıtlanamadığından kötüniyetli takip tazminatı talebinin REDDİNE, 5-Karar kesinleştiğinde kasada bulunan evrak asıllarının celp edilen yerlere iadesine,6-Harçlar yasası uyarınca belirlenen 909,75 TL karar harcından, peşin alınan 374,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 534,79 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,7-Davacı tarafından yatırılan 374,96 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 148,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 8- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.634,70 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine 9-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,İstinaf yargılaması yönünden 10-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 11- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 4,50 TL tebligat gideri üzere toplam 102,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 13-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/03/2021