Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1874 E. 2021/592 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1874 Esas
KARAR NO: 2021/592
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2017
NUMARASI: 2016/357 2017/1133
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine çeke dayalı takip başlattığını, çekin keşidecisinin … olduğunu, müvekkilinin ise ekte sundukları vekaletnameye dayanarak çeki vekil olarak imzaladığını, bu nedenle müvekkilinin çek hamiline karşı bir sorumluluğunun bulunmadığını, davalının müvekkilinin vekil olarak hareket ettiğini bildiğini, bu bakımdan iyiniyetli olmadığını, davalının çek sahibi ile ticaret yaptığını, müvekkilinin ise sadece vekil olarak bu ilişkide yer aldığını bildirerek müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının 5941 Sayılı Çek Kanununun 5/3 maddesine dayanmakta ise de, TTK’nun 678.maddesi gereğince yetkisini aşan temsilcinin sorumlu olduğunu, dolayısıyla davacının çek nedeniyle borçlu bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; çekin keşidecisi … 31/04/2014 tarihli vekaletname ile çek keşidesi konusunda davacıya özel yetki verdiği, 5941 Sayılı Çek Kanunu’nun 5/3 maddesinde çek sahibi gerçek kişinin kendi adına çek düzenlemek suretiyle bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemeyeceğinin gerçek kişinin temsilcisi veya vekilinin çek düzenlemesi halinde hukuki ve cezai sorumluluğunun çek sahibine ait olduğunun öngörüldüğünü, diğer yanda TBK’nun 504.maddesi gereğince vekilin özel yetkisi bulunmaması halinde sorumluluğun çek keşidecisine ait olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; TBK’nun 504.maddesi gereğince vekilin özel olarak yetkili kılınmadıkça kambiyo taahhüdünde bulunamayacağını, bu konuda özel yetki gerektiğini, şayet açıkça yetki verilmesi halinde asilin vekilin bu işleminden sorumlu olduğunun kabul edilebileceğini, şayet açık yetki verilmemişse 6102 Sayılı TTK’nun yetkisiz imza başlığını taşıyan 678.maddesinin gündeme geleceğini, buna göre dava dışı vekil eden … tarafından davacıya yetki veren vekaletnamede birçok yetki verildiği halde “kambiyo senedi düzenlemek” yetkisi verilmediğini, dolayısıyla davacının bu işleminden sorumlu olduğunu bildirmiştir. Davalı tarafından davacı ve dava dışı … aleyhine 19/01/2016 tarihinde Bakırköy ….İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında 30.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Takip ve dava konusu çekin 14/11/2015 keşide tarihli, 30.000,00 TL bedelli, keşideci kısmında matbu olarak … isminin yazılı olduğu, bu ismin hemen altında el yazısıyla davacının adının yazılı olduğu ve hemen altına imza atıldığı, lehtarın davalı olduğu, çekin 16/11/2015 tarihinde ibraz edildiği ve karşılıksız şerhinin yazdırıldığı görülmüştür. Dava dosyasında bulunan Bakırköy ….Noterliği’nce düzenlenen 30/01/2014 tarihli vekaletnamenin incelenmesinde; dava dışı … tarafından davacıya birçok yetki veren vekaletname düzenlendiği, bu vekaletnamenin banka başlıklı bölümünde “…makbuz ve çeklerini imzalamaya, ibralar vermeye, bilimum çek, poliçe, emre muharrer senetlerin ilgili bankaya tahsil ve teminata vermeye, protestolarını talep etmeye, bu hususlarda yapılması gerekli iş ve işlemleri yapmaya…” şeklinde yetkiler verildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Takibe dayanak çekin matbu olarak dava dışı Murat Tiz adına düzenlendiği, çekte … isminin hemen altında davacı … adının elle yazıldığı ve hemen altına imza atıldığı görülmüştür. Davalının söz konusu çeke dayalı olarak takip başlatması üzerine davacı taraf, söz konusu çeki vekil sıfatıyla imzaladığını ve 5941 Sayılı Çek Kanunu’nun 5/3 maddesi uyarınca sorumluluğun çek hesabı sahibi olan … ait olduğunu ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunmuştur.TBK’nun 504/3 maddesi uyarınca vekil özel yetkili kılınmadıkça kambiyo taahhüdünde bulunamaz. Dosyada mevcut vekaletnamenin incelenmesinde, dava dışı … tarafından davacı adına çek keşide etme yetkisi verilmediği görülmüştür. Bu durumda davacı yetkisiz olarak söz konusu çeki imzalamıştır. Öte yandan 6102 Sayılı TTK’nun 678.maddesi “Temsile yetkisi olmadığı halde bir kişinin temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi o poliçeden dolayı bizzat sorumludur; bu poliçeyi ödediği takdirde temsil olunduğu kabul edilen kişinin haiz olabileceği haklara sahip olur. Yetkisini aşan temsilci için de hüküm böyledir” şeklindedir. Buna göre davacı yetkisi olmadığı halde takip konusu çeki imzaladığından TTK’nun 678.maddesi uyarınca bu çek bedelinden davalıya karşı sorumludur. 5941 Sayılı Kanunun 5/3 maddesindeki düzenleme davacının TTK’nun 678.maddesi gereğince doğan sorumluluğunu bertaraf eder nitelikte değildir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/12/2017 tarih, 2016/357 esas, 2017/1133 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, İlk derece yargılaması yönünden3-Davanın REDDİNE, 4-Alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin alınan 574,83 TL harçtan mahsubu ile artan 515,53 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, 7-Davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.048,94 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf yargılaması yönünden8-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 9-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 59,10 TL tehiri icra karar harcı ile 31,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 188,20 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 11-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/03/2021