Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1860 E. 2021/580 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1860 Esas
KARAR NO: 2021/580 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2017
NUMARASI: 2015/301 E. – 2017/422 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket ile davalı arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, davalı tarafa Beyoğlu … Noterliğinin 26.11.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borç kat edildiğini ve borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi ihtarnameye cevap da verilmediğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ise de davalı tarafından bu takibe karşı itiraz edildiğini, yetkiye de itiraz edilmiş olması nedeniyle dosyanın Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayısını aldığını, davalı tarafa yeniden ödeme emri gönderildiğini ancak davalı tarafça borca faize ve faiz oranına itiraz edildiğini beyanla, itirazın iptaline, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ve KARŞI DAVA: Davalı-k.davacı vekili davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde; haksız olarak icra takibine girişildiğini, esasen borçlu tarafın davacı-karşı davalı taraf olduğunu, ihtarname tebliğ edilmediği için cevap verilemediğini, tebliğ şerhi incelendiğinde bu hususun ortaya çıkacağını, davacı-davalı alacaklının müvekkilince İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasındaki alacaklarını hiçbir ihtirazı kayıt olmaksızın ödediğini, aleyhine girişilen icra takibine itiraz etmeyen ve borcu kabul edip ödeyen davacı-karşı davalının işbu davayı açmaktaki niyetini açıkça ortaya koyduğunu, Davacı-karşı davalı tarafın, Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında 27.423,88 -TL alacaklı olduğunu iddia ettiğini, Ticari Defterler ve Kamu Aydınlatma Platformuna yazılan ve 01.01.2014 – 08.08.2014 tarihleri arasındaki kararlar incelendiğinde, davacı-karşı davalı …’nin franchise şubelerinin temel işlenmiş ürün tedarikini gerçekleştiren imalatçı firma olan müvekkilinin üretim tesislerini ve bilançolarını 306.131,28 -TL’ye aldığının görüleceğini, satış işleminin gerçekleştiğini, bu satış işleminden sonra davacı- karşı davalının müvekkilden hiçbir alacağının kalmadığını, bu durumun Kamu Aydınlatma Platformuna da resmen bildirildiğini, müvekkil şirketin bu satışa dayanarak 174.000,00 -TL ve 132.131,28 -TL’lik satış faturası düzenlediğini, söz konusu faturaların o tarihte şirket yetkilisi ve çalışanı …’a teslim edildiğini, kendisinin işbu faturaları teslim aldığına dair tanıklık yapmaya hazır olduğunu, Davacı- karşı davalı şirketin 03.06.2014 tarihinde özel durum açıklaması ile davacı-karşı davalının müvekkilinden hiçbir alacağının kalmadığının açıklandığını, davacı-karşı davalının müvekkiline ait imalatçı firmaya üretim tesislerini ve bilançolarını satın aldığı bedel olan 306.131,28 -TL den, davacı-karşı davalının talep ettiği 273.428,28 -TL düşüldüğünde davalı müvekkilinin 32.707,40 -TL alacaklı olduğunun aşikar olduğunu, ayrıca müvekkili ile davacı şirketin defterleri incelendiğinde 01.01.2014 tarihi itibariyle açılış kaydı olarak 82.878,95 -TL bir borç çıkarıldığının görüleceğini, bu borcun nereden kaynaklandığını anlamadığını, buna ilişkin davacı tarafından kesilen herhangi bir fatura, belgenin olmadığını belirterek davacı- karşı davalının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile davacı karşı davalıdan alacakları olan 115.586,85 -TL’nin alacağının doğum tarihi olan 03.06.2014’ten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline, kötü niyetli davacı-karşı davalının alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 29.05.2017 tarihli 2015/301 – 2017/422 K. sayılı kararıyla; “…devir bedeline ilişkin davalı tarafından düzenlenen faturaların davacının ticari defterinde kayıtlı olmadığı, faturaların dayanak belgelerinin sunulmadığı, davalının bu yöne ilişkin iddiasını ispatlayamadığı, davacının incelenen ticari defterlerinde davalıdan 273.423,38-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, bunun aksinin davalı tarafından kanıtlanamadığı anlaşıldığından asıl davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 273.423,38 TL üzerinden devamına, asıl alacak 273.423,38 TL’ye takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak üzere reeskont faizi uygulanmasına, %20 tazminatın davalıdan tahsiline, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak taraflarca belirlenebilir mahiyette bulunan likit alacak miktarına kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden, kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, ispat olunamayan karşı davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı-karşı davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Kamu Aydınlatma Platformuna gönderilen belgelere ilişkin tebliğ maddesine göre, özel durum açıklamalarında elektronik imza kullanıldığını ve delil niteliğini taşıdığını, SPK ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına gönderilecek her türlü bilgi, belge ve açıklamaların şirketlerin yönetim kurullarının atadığı şirket yetkilisi tarafından yetkili kılınan kişilerce yapıldığını, elektronik imzanın elle atılan imza ile aynı sonucu doğuracağını ve aleyhe delil olacağını, mahkemenin kararının hukuka uygun olmadığını, -davacı-karşı davalı tarafından Kamu Aydınlatma Platformuna yazılan 01/01/2014- 08/08/2014 tarihleri arasında alınmış kararlar incelendiğinde, müvekkilinin kendisine ait üretim tesislerini ve bilançolarını 306.131,28 TL’ya sattığının görüleceğini, davacı-karşı davalının müvekkilinden alacağının kalmadığını, bunun KAP’a resmen bildirildiğini, müvekkilinin bu satışa dayanarak 174.000,00TL ve 132.131,28 TL’lık satış faturası düzenlediğini, faturaların o zamanki şirket çalışanı …’a teslim edildiğini, bu konuda tanıklık yapmaya hazır olduğunu, -mahkemenin KAP özel durum açıklamasını yanlış değerlendirdiğini, davacı-karşı davalının 03/06/2014 tarihli yönetim kurulu kararının da halen geçerli olduğunu, mahkeme ve bilirkişinin kararı görmezden geldiğini, yönetim kurulunun çok açık olarak satın alma işleminin gerçekleştiğini ve müvekkilinin borcu olmadığını karar altına aldığını, kararın aynı zamanda ibra yerine geçeceğini, -davacı-karşı davalının iddiasını ispatlayamadığını, borçlu tarafın davacı-karşı davalı olduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafın müvekkilinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasındaki alacaklarını ihtirazi kayıt koymaksızın ödediğini, bunun mantığı bulunmadığını, alacaklı olsa ödemeyip menfi tespit davası açması gerektiğini, -…’ın davacı-karşı davalı şirketin o tarihte yetkilisi olduğunu, tanık olarak dinlenmesi gerektiğini, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, -alacaklarının yok sayılmasını kabul etmediklerini, imalatın teslim edilmediğini iddia edenin davacı-karşı davalı olması nedeniyle ispat yükünün üzerinde olduğunu, kendilerinin ispat yükünü KAP açıklamasıyla ispat ettiklerini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, asıl davanın reddini karşı davanın kabulünü talep etmiştir.Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
DELİLLER: Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Davacı karşı davalı … A.Ş tarafından davalı karşı davacı … aleyhine cari hesap alacağı ve ihtarnameye dayanarak, toplam 273.423,38 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalı karşı davacının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelemesinde; Davalı karşı davacı … tarafından davacı karşı davalı … A.Ş aleyhine bonoya dayalı olarak, toplam 93.989,96-TL üzerinden icra takibinin yapıldığı ve takibe yasal süresi içerisinde itiraz edilmeyerek kesinleşmiş olduğu görülmüştür. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelemesinde; Davalı karşı davacı … tarafından davacı karşı davalı … A.Ş aleyhine toplam 33.949,90-TL cari hesap alacağının tahsili talebiyle, ilamsız icra takibinin yapıldığı, davacı karşı davalı … A.Ş’nin yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür. İlk derece mahkemesince alınan 06/09/2016 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda: Davacı/karşı davalıya ait inceleme konusu yapılan 2014 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalı/karşı davacıdan 273.423,38 TL alacaklı olduğu, davalı/karşı davacıya ait 2014 yılı İşletme Defterlerinin açılış tasdikinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı/karşı davacının, davacı/karşı davalıya devrettiği imalathane bedeli olarak tanzim ettiği 15.07.2014 tarihli 173801 no.lu 174.000,00 TL tutarlı fatura ve 15.07.2014 tarihli … no.lu 132.131,28 TL tutarlı faturalardan kaynaklı olduğu, mezkur faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının 03.06.2014 tarihinde Kamu Aydınlatma Platformuna yapmış olduğu Özel Durum Açıklamasında “Şirketimiz yönetim kurulu …’a (… Gıda) ait üretim tesislerinin, faaliyetleri ve bilançosu ile birlikte 306.131,28 TL bedelle, Bomonti-Şişli franchise şubesinin ise 289.896 TL bedelle satın alınmasına karar vermiştir. Şirketimiz … A.Ş.’nin franchise şubelerinin temel işlenmiş ürün tedarikini gerçekleştiren imalatçı firma …’ya ait üretim tesisleri faaliyetleri ve bilançosu ile birlikte 306.131,28 TL bedelle borcuna mahsuben satın alınmıştır.”denildiği, ancak 06.01.2016 tarihinde Kamu Aydınlatma Platformuna yapmış olduğu Özel Durum Açıklamasında “Yapılan inceleme neticesinde söz konusu devir işlemin gerçekleştirilmediği, Yönetim Kurulu tarafından iptal kararı da alınmadığı görülmüştür.” açıklaması ile satışın gerçekleşmediğinin açıklandığı, davalı/karşı davacının mezkur devre ilişkin düzenlemiş olduğu 15.07.2014 tarihli … no.lu 174.000,00 TL tutarlı fatura ve 15.07.2014 tarihli … no.lu 132.131,28 TL tutarlı faturaların irsaliyeli fatura olduğu, faturaların içerik, tutar ve teslim alan kısımlarının okunamayacak durumda olduğu, davalı/karşı davacının davacı/karşı davalıya devrettiği imalathane bedelinin faturalandırdığı toplam 306.131,28 TL tutarlı iki faturaya ilişkin mezkur imalathanenin devrinin yapıldığının davalı/karşı davacının ispatına muhtaç olduğu, davalı/karşı davacının imalathanesini davacı/karşı davalıya devrinin gerçekleşip gerçekleşmediğine göre terditli olarak; mahkemece imalathanenin davacı/karşı davalıya devrinin yapılmadığı kanaatine varılması halinde; asıl dava yönünden takip tarihi itibariyle davacı/karşı davalının 273.423,38 TL davalı/karşı davacıdan alacaklı olduğu, karşı dava yönünden davalı/karşı davacının, davacı/karşı davalıdan alacağının bulunmadığının kabulünün gerekeceği, mahkemece imalathanenin davacı/karşı davalıya devrinin yapıldığı kanaatine varılması halinde; asıl dava yönünden takip tarihi itibariyle davacı/karşı davalının alacağının bulunmadığı, karşı dava yönünden davalı/karşı davacının, davacı/karşı davalıdan 32.707,90 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği, davacının takip öncesi faiz talebinin bulunmaması nedeniyle takip tarihi öncesine dair faiz hesabı yapılmasına yer olmadığı, mahkemece davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan 273.423,38 TL asıl alacağına takip tarihinden (15.12.2014) sonra davacının talebi doğrultusunda reeskont faizi talep edebileceği beyan edilmiştir. Mahkemece alınan 17/03/2017 tarihli ek raporda; Davalı/ karşı davacının itiraz konusu yaptığı, 2013 yılındaki 82.878,95 TL tutarındaki devre ilişkin dayanak olan 2012 yılı davacı/ karşı davalı faturalarının tamamının davalı yan ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, bu hususta ihtilafın bulunmadığı, davalı/ karşı davacının mezkur devre ilişkin düzenlemiş olduğu 15.07.2014 tarihli … nolu 174.000,00-TL tutarlı fatura ve 15.07.2014 tarihli … nolu 132.131,28-TL tutarlı faturaların irsaliyeli faturaların orjinalleri üzerinde yapılan incelemede bu irsaliyeli faturalarda teslim alan kısımlarının boş olduğu, herhangi bir isim imzanın bulunmadığı, bu itibarla fatura içeriklerinin davacı/karşı davalıya teslimine ilişkin yegane argümanların davacı / karşı davalının 03.06.2014 tarihinde Kamu Aydınlatma Platformuna yapmış olduğu özel durum açıklaması ile 06.01.2016 tarihli özel durum açıklamaları olduğu, kök raporda belirtildiği üzere bu açıklamaların ihtilaf konusu mezkur faturaların kabulü anlamına gelip gelmediğinin mahkemenin takdirinde olduğu beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli asıl davada, takibin cari hesap alacağından kaynaklandığı, davalı tarafça, davacı şirketin Kamu Aydınlatma Platformuna yapmış olduğu 07/01/2016 tarihli açıklama ile, müvekkiline ait üretim tesislerini, bilançosu ile birlikte 306.131,28 TL’ya borcuna mahsuben satın aldığını, satın alma işlemi sonrasında müvekkilinden alacağının kalmadığını açıkladığını, davacı şirket yetkilisinin elektronik imzalı belge ile yapmış olduğu açıklamanın bağlayıcı olacağını beyanla borçlu bulunmadığı savunulmuştur. Davalı-karşı davacı karşı davada, davacı-karşı davalı … A.Ş.’den 115.586,85 TL alacaklı olduğunu beyanla faiziyle tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ile, davacı ticari defterlerinin incelenmesinde, takip tarihinde davalı-karşı taraftan 273.423,38 TL alacaklı olduğu, davalı karşı davacı defterlerinde ise takip tarihinde davalı- karşı davacının 115.636,82 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı-karşı davacı tarafından, davacı-karşı davalıya devredilen imalathane bedeli olarak tanzim edilen,15.07.2014 tarihli … no.lu 174.000,00 TL tutarlı fatura ve 15.07.2014 tarihli … no.lu 132.131,28 TL tutarlı faturalardan kaynaklandığı, faturaların irsaliyeli fatura olduğu, faturaların içerik, tutar ve teslim alan kısımlarının okunamayacak durumda olduğu, faturaların davacı-karşı davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Davacı tarafça faturaların defterine kaydedilmediği, içeriği mal ve hizmetin alınmadığının beyan edildiği anlaşılmakla, ispat yükünün davalıda olduğuna dair mahkemenin kabulü yerindedir. Davalı-karşı davacı tarafça, faturaların usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, içeriği mal ve hizmetin teslim edildiği ise ispatlanamamıştır. Davalı-karşı davacı vekili, davacı şirket yetkilisinin Kamu Aydınlatma Platformuna yapmış olduğu 07/01/2016 tarihli açıklama ile kendileri tarafından ispat yükünün yerine getirildiğini beyan etmiştir. Davalı-karşı davacı elektronik imza ile şirket yetkilisi tarafından yapılan açıklamaların bağlayıcı olduğu ve yazılı delil kuvvetinde olduğunu beyan edilmişse de; davacı şirket tarafından yapılan 06/01/2016 tarihli açıklamada, 03/06/2014 tarihli açıklamaya atıf yapılarak, “.. söz konusu devir işleminin gerçekleştirilmediği, Yönetim Kurulu tarafından iptal kararı da alınmadığının görüldüğü. Söz konusu tarihte Yönetim Kurulu’nda görev alan üyelerin an itibarıyla Şirkette yer almamak ile birlikte mevcut yönetimin yatırımcıların doğru ve eksiksiz bilgilendirilmesinden sorumlu olmasının bilinci ile paydaşları ile ilgili bilgilerin paylaşıldığını” açıklandığı görülmüştür. Davalı tarafın fatura konusu malları teslim ettiğini ispatlayamadığı, davacı defterlerinde de kayıtlı olmadığı, davacı ve davalı defterlerinde alacağın dayanağı olarak gösterilen faturaların kayıtlı olduğu anlaşılmakla, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmüş, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Asıl dava yönünden alınması gereken 18.677,60 TL harçtan, peşin alınan 4.669,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.008,20 TL eksik harcın davalı- karşı davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3- Karşı dava yönünden alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL eksik harcın davacı- karşı davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Asıl davada Davacı-karşı davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 38,00 TL (posta-teb-müz) masrafının asıl davada davalı-karşı davacıdan alınarak, asıl davada davacı-karşı davalıya verilmesine, b)Asıl davada Davalı-k. davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 19/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.