Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1819 E. 2021/603 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1819 Esas
KARAR NO: 2021/603 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2018
NUMARASI: 2013/232 E. – 2018/131 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının ticari müşterisi olduğunu, çek kanunlarındaki değişiklikler nedeni ile çek yapraklarının kullanılamaz hale geldiğini , banka şubesine kullanılmamış çek yapraklarının iade edildiğini, davalı bankanın, müvekkil şirket nezdinde 22 adet kullanılmamış çeki olduğunu, ibra aşamasında çekler İçin 11.990,- TL blokaj istendiğini, müvekkilinin 24.08.2011 tarihinde bankanın vadesiz hesabına parayı yatırmak zorunda kaldığını, blokajın kaldırılması için yapılan müracaatın reddedilerek sebepsiz zenginleşme yaratıldığını, bu nedenle banka aleyhinde 11.990.- TL nin iadesi için, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yapıldığını, icra takibine itiraz edildiğini, 5941 sayılı Çek Kanunu hükümleri nedeniyle , bankanın çekler için sorumluluğunun kalktığını belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına , karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca davacıya nakit ve gayri nakit krediler kullandırıldığını,davacının iade etmediği 22 adet çek yaprağı için banka sorumluluk tutarı olan 11.990.- TL nin davacı tarafından bloke edildiğini, Davacının müvekkili bankaya iade etmediği 22 adet çekten dolayı gayri nakit borcunun devam ettiğini, bloke tutulan 11.990.- TL nin , çek sorumluluk tutarı her yıl arttığından , bu borcu karşılamaya yetmediğini, 5941 sayılı yasanın Geçici 3. Md. (4) fıkrasına göre , banka sorumluluğunun 30.06.2018 tarihinde sona ereceğini, banka yükümlülüğünün devam ettiğini, sözleşmelerin 13/1 maddesi gereğince, bloke nakit için faiz yürütülemeyeceğini ve bankanın parayı dilediği alacağına mahsup edebileceğini, çeklerin arkasının yazılmış olmasının da dikkate alınarak, hatta kararda belirtildiği üzere hiçbir sebep göstermeksizin bankanın, sözleşmenin kendisine verdiği hakka dayanarak ödeme riski altında bulunduğu çek bedellerinin depo edilmesinin borçlu ve kefillerden isteyebileceğini, davacının iade etmediği çekleri iade ettiğini iddia ettiğini, delil ibraz etmediğini, belirterek davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 20.02.2018 tarihli 2013/232 E. – 2018/131 K. sayılı kararıyla; …. numaralı çeklerin kullanılmayan çek( kullanıldıktan sonra ibraz edilen) konumuna getirildiği, 1573798-1573799-1573800 numaralı çeklerinde kullanılmadan (boş çek) olarak davalı bankaya iade edildiği…Yargılamanın devamı sırasında davacı tarafın … numaralı üç adet çeki davalı bankaya 03.12.2015 tarihinde iade ettiğini gösterir ( davalı bankanın kaşesini taşıyan) yazıyı ibraz etttiği, böylece davalı bankanın bildirdiği şekilde iade edilmeyen çek kalmadığı” gerekçesiyle; “İstanbul … İcranın … esas sayılı dosyasında 22 adet çek bedeli teminatı olarak davacıdan alınarak vadesiz hesapta depo edilen 11.990,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline ,takibin devamına, Vadesiz hesabın blokajının 30/06/2018 tarihinde kaldırılmasına, İstenen çek teminat bedeli ve gayrinakdi alacak olduğundan davacının icra inkar tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davaya konu çeklerin bankaya iade edilip edilmediği, konusunda mahkemece yaptırılan 20/09/2017 tarihli bilirkişi incelemesi sonucunda, müvekkilinin kayıtlarının incelenerek çeklerin Banka’ya iade edildiğine dair bir kaydın tespit edilemediğini, 22 adet çekle ilgili olarak davacının müvekkili bankaya sorumluluğunun devam ettiğini, 5941 Sayılı Yasanın Geçici 3. Maddesinin 4. Fıkrasında yer alan “Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, muhatap bankanın 3. Maddenin 3. Fıkrasına göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğunun 30/06/2018 tarihinde sona ereceği” hükmü uyarınca iadesi yapılmamış çeklerden dolayı bankanın sorumluluğunun devam ettiğini, çek sorumluluk bedelleri her yıl arttığından bloke tutarının bu borcu karşılamaya yetmediğini, mahemenin 22 adet çekin müvekkili bankaya iade edildiğine dair hiçbir delil sunamamasına rağmen iade edildiğini nasıl tespit ve taktir ettiğinin anlaşılamadığını, bu hususun bilirkişi raporunda da tespit edildiğini, davacının vadesiz hesabındaki blokenin kaldırılması yönünde herhangi bir talebi bulunmamasına rağmen mahkemece vadesiz hesabın blokajının 30/06/2018 tarihinde kaldırılmasına karar verilmesinin talep dışına çıkılması olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı cevabında; mahkemece davalı bankadan çeklerin keşide edildiği 6190351 numaralı hesabın ekstresinin istendiğini fakat kayıtlar üzerinden 10 seneden fazla zaman geçtiğinden kayıtların bulunmadığının davalı tarafça savunulduğunu, bankanın saklama yükümlülüğünü yerine getirmediğini, aksi ispatlanamadığından davanın sabit olduğunu, müvekkiline ait 22 çekin kaydına rastlanmamasının sebepsiz zenginleşme yaratacağını, mahkemenin talepleri üzerine blokajın kaldırılmasına karar verdiğini, 03/12/2015 tarihli davalı bankanın Bakırköy Şubesi Müdürlüğü’ne sunulan alındı kaydından üç adet çekin iade edildiğinin görüldüğünü, 15/07/2015 tarihli davalı banka yazısından 22 adet çekin kullanılamayacağının anlaşıldığını beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası takip dosyası kapsamında davacı tarafın davalı hakkında 24/08/2011 tarihinde 22 adet çek blokajı olarak yatırdıkları 11.990,00 TL asıl alacağın ödetilmesi istemiyle ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, görülmüştür. Davalı banka tarafından 24.06.2014 tarihli yazı ile … … numaralı çeklerin bahsi geçen hesaptan ödenmediği, çeklerin “kullanılmayan çek” konumuna getirildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça sunulan 03/12/2015 tarihli yazıda davalı bankanın Bakırköy Şubesi’nin kaşe ve imzasının bulunduğu, yazı ekinde … numaralı çeklerin fotokopilerinin bulunduğu, 3 adet çekin teslim alındığına dair kaşe ve imza bulunduğu görülmüştür. Mahkemece alınan 20/09/2017 tarihli raporda; … numaralı hesaptan davacı tarafa 25 adet çek yaprağı verildiği, çeklerden üçünün iade edildiği, kalan 22 adedinin iade edilmediği, 22 adet çek yaprağının akıbetinin banka kayıtlarında yapılan incelemede tespit edilemediği, çeklerin meriyette kalma süresi 30/06/2018 tarihinde sona erdiğinden, bu tarihe kadar 11.990 TL tutarındaki blokajın devam ettirilerek bu tarihten sonra iadesinin yapılabileceği, blokajın faizsiz hesapta tutulması gerektiğinden faiz talep edilemeyeceği beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E : İtirazın iptali talepli davada, ilamsız takibe konu alacak, davacı tarafça davalı bankaya 22 adet çek yaprağı için depo edilen 11.990 TL’nın iadesi talebinden kaynaklanmıştır. Davalı banka, davacı tarafça 22 adet çek yaprağının iade edilmediğini, bankanın çeklerle ilgili sorumluluğunun devam ettiğini, iade talebinin yerinde olmadığını savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.Taraflar arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı banka tarafından davacıya 25 yapraklı çek koçanı verildiği ve çek koçanından … numaralı çeklerin takipten ve davadan sonra 07/12/2015 tarihinde iade edildiği, ancak davaya konu alacak talebinin bu üç çek dışında kalan 22 adet çek için, bankaya depo edilen bedelden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davacı vekili 22 adet çekin kullanılmayacağı konusunda, davalı bankaya beyanda bulunulduğunu, bu çeklerin kullanılmayan çek konumunda olması nedeniyle, yatırdıkları 11.990 TL üzerindeki blokajın kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece davalı banka kayıtları ve dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde; çeklerin ödendiğine dair kayda rastlanmadığının tespit edildiği, ispat yükü kendisinde olan davacı tarafça çeklerin ödendiği ya da çeklerin davalı bankaya iade edildiğinin ispatlanamadığı anlaşılmıştır. 5941 Sayılı Yasanın Geçici 3. Maddesinin 4. Fıkrasında yer alan “Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, muhatap bankanın 3. Maddenin 3. Fıkrasına göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğunun 30/06/2018 tarihinde sona ereceği” hükmü uyarınca, davaya ve takibe konu iadesi yapılmayan, 22 adet çek nedeniyle davalı bankanın sorumluluğu devam ettiğinden, davacının takip tarihi itibarıyla bloke edilen 11.990 TL’nın iadesini isteyemeyeceği, takibin erken açıldığı kanaatiyle (bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 05/02/2019 tarihli 2019/194 Esas-2019/830 Karar sayılı kararı) mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi ve talep dışına çıkılarak “Vadesiz hesabın blokajının 30/06/2018 tarihinde kaldırılmasına” karar verilmesi yerinde görülmemiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın reddine, davacının takipte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 20.02.2018 tarihli 2013/232 E. – 2018/131 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-DAVANIN REDDİNE,-Davacı borçlunun takipte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,4-İlk derece yargılaması yönünden;-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin yatırılan 144,90 TL harcın mahsubu ile, fazla alınan 85,60 TL harcın talebi halinde davacı tarafa ödenmesine,-Davacı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,-Davalı tarafça yapılan 26,00 TL posta giderinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine.-Karar tarihinde yürürlükte olan ….. Gereğince kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine 4.080 TL vekalet ücreti taktirine , davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine 5-İstinaf yargılaması yönünden; -Davalı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, -İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 45,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 143,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/03/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.