Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1793 E. 2021/642 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1793 Esas
KARAR NO: 2021/642
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2017
NUMARASI : 2016/279 E. – 2017/970 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 30/12/1996 yılında … A.Ş.’nin kar ve zarara katılma hesabı adı altındaki ortaklığa katılarak para yatırdığını, bu hesaptan toplam 3.661,87 EURO alacağı olduğunu, davalı ile 17.01.2011 tarihinde alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığını, davalının hiçbir ödeme yapmaması nedeniyle hakkında alacağın tahsili için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanın icra takibine itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, icra takibinin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında imzalanan Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi ile davacının Tasfiye Halinde … A.Ş. nezdindeki Kar ve Zarar Katılım hesap bakiyesinin temliki hususunda anlaşmaya varıldığını, işbu anlaşma neticesinde sözleşmede belirtilen vadelerde ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin günü geçmiş borcu olmadığını, davacının henüz muaccel olmayan bikaye tüm alacağına ilişkin icra takibi başlattığını, sözleşmenin 45.maddesinin “ödemelerin birbirinden bağımsız olduğunu ve ödemelerin birinin gününde yapılmaması bakiye ödemeleri muaccel kılmaz” şeklinde olduğunu, dava konusu borcun henüz doğmadığını, işbu sebeple davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın İİK’nun 67 ve devamı maddelerine göre açılan itirazın iptali davası olup, taraflar arasında 17.01.2011 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığı, temlik sözleşmesinin 4.1.maddesinde, muhatabın tasfiye halindeki … A.Ş.’nin 80531 numaralı kar ve zarar katılım, cari hesaplar ve hesapların eklerinde bulunan 3.661,87 EURO’yu bütün hakları ile birlikte temlik alana temlik ettiği ve bu ödemelerin ne şekilde ve hangi zamanlarda yapılacağının sözleşmenin diğer maddelerinde belirlendiği, davalı her ne kadar borcun muaccel olmadığı ve vadesi gelmeyen borç için takip yapıldığı iddiasında bulunmuş ise de, sözleşmede ardışık altı taksidin gününde ödenmemesi halinde takip eden altı aylık ödemenin de muaccel olacağının kararlaştırıldığı, davalının davacıya ödeme yaptığına dair herhangi bir belge de sunmadığı, dosyadaki bilirkişi raporunun da desteklediği üzere davalının davacıya takip tarihi itibariyle 3.661,87 Euro borçlu olduğu ve takibin asıl alacak 3.661,87 Euro nun takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı iptalinin davacı tarafça istendiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının İstanbul …. İcra Daire’sinin … E sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 3.661,87 EURO asıl alacak karşılığı 10.110,42 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına, asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 2.022,08 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili davalı şirket arasında akdedilen sözleşmenin ismi her ne kadar alacağın temliki olarak yazmış olsa da, bu hukuki ilişkide borçlu taraf değiştiği için aralarındaki ilişkinin esasen borcun nakli olduğunu, Tasfiye Halindeki … A.Ş.’nin tasfiye sürecinin devam etmesi nedeniyle, davacı kar zarar hesabı katılımı sahibinin tasfiye sonucunu beklemeden talepte bulunamayacağını, davanın zamansız dava olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede her bir ödemenin birbirinden bağımsız olduğunu ve ödemelerden birinin gününde yapılmamasının bakiye ödemeleri muaccel kılmaz denildiğini, bu sebeple davacının henüz muaccel olmamış bakiye tüm alacağına ilişkin takip başlatmasının ve itirazlarının ardından işbu itirazın iptali davasını ikame etmesinin sözleşme hükümlerine ve hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay 11.HD 2014/5732 E. 2014/11490 K sayılı kararının da açıklamaları ile aynı doğrultuda olduğunu, tasfiye halinde …A.Ş.’nin davaya dahil edilmeksizin taraf teşkili sağlanamayacak olup davaya dahil edilmesinini, tasfiye halinde şirketlere ilişkin takiplerde öncelikle tasfiyenin beklenilmesi gerektiğinden istinaf incelemesi neticesinde davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca, aleyhlerinde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de kabul edilemeyeceğini, icra İnkar tazminatının şartlarının oluşmadığını, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Her ne kadar Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasında; bu davada görevli mahkemenin Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar; 2017/1069 Esas, 2018/5194 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar; 2015/39733 Esas, 2018/4765 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği gibi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu görüşünde ise de ; eldeki uyuşmazlıkta görev uyuşmazlığı yönünden Yargıtay 20.Hukuk Dairesi tarafından ilk derece mahkemesi olan İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiş olmakla bu husus incelenmemiştir.Taraflar arasında imzası inkar edilmeyen alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesine göre; davacının dava dışı Tasfiye Halinde … nezdindeki alacağı 3.661,87 EURO olarak hesaplanmış, bu meblağın davalı yanca ödeme planı dahilinde ve taksitler halinde davacı yana ödenmesi kararlaştırılmıştır.Sözleşmede kararlaştırılan bedelin ” tasfiye bedeli” olmadığı bu nedenle de dava dışı finans kurumunun tasfiye sürecinin beklenmesine gerek olmadığı, takip alacağın temliki sözleşmesine dayalı olduğundan davalıya takip yöneltilmesi yerinde olduğu gibi takipte taraf olmayan … AŞ’nin davaya dahil edilmesinin gerekmediği, bilirkişi raporuna göre ödenmesi gereken (ödenmemiş ve muaccel hale gelen) tutarın 3.661,87 Euro olarak hesaplandığı, takip tarihinde 2900 Euro’luk alacağın vadesinde ödenmemiş olması nedeni ile muaccel olduğu, 30-…-36. Taksitlerin ise sözleşmenin “ardışık altı taksidin gününde ödenmemesi halinde takip eden altı aylık ödemenin muacceliyet kesp edeceği” şeklindeki düzenlenmesi gereğince muaccel hale geldiği, rapordaki hesaplamanın doğru ve denetlenebilir olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin davanın kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 690,64 TL harçtan, peşin yatırılan 35,90 TL’ ve 172,66 Tl’nin mahsubu ile bakiye 482,08 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 25/03/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.