Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1783 E. 2021/630 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1783 Esas
KARAR NO: 2021/630
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/12/2017
NUMARASI: 2015/752 E. – 2017/1043 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı, takip alacaklısı … tarafından, müvekkil şirket aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … no’lu icra dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus takibe geçilerek, ödeme emri gönderildiğini, takibin dayanağı olarak 30.ıl.2014 vade tarihli 9.800.-TL ve 30.12.2014 tarih, 10.000,-TL tutarlı iki adet çek gösterildiğini, her iki çekin, keşideci …. Ltd. Şti. tarafından … A.Ş. lehine düzenlendiği, bu şirket tarafından tamamiyle aynı ciro silsilesi takip edilerek takip alacaklısının eline geçtiğini, müvekkili şirketin bu çek dolayısıyla sorumlu olmadığını, çek üzerindeki, arkasındaki kaşe ve imza müvekkilime ait olmadığını, takip konusu çek dolayısıyla borçlu olmadıklarının tespitine, davalının takip miktarının yüzde yirmisi oranında kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, alacaklının alacağın %10’u tutarında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; açılan Menfi Tespit davasına konu edilen İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde alacaklı … tarafından borçlular … Ltd.Şti, … A.Ş., … Ltd.Şti, S… Tic. Ve … aleyhine 30/11/2014 vade tarihli 9.800-TL bedelli ve 30/12/2014 vade tarihli 10.000-TL bedelli çeklere dayanılarak takip yapıldığının anlaşıldığı, İstanbul CBS 2015/29125 sor.sayılı dosyası ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davacı şirket kayıtları celp edilerek gelen şirket kayıtlarına göre davacı şirketi temsile yetkili kişilerin imza incelemesine esas imza örnekleri alındığı, davalı vekilince dosyaya ibraz edilen çek asıllarının mahkeme kasasına alınarak, imza incelemesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin dosyaya sunduğu 12/06/2017 tarihli raporda ” inceleme konusu çeklerin arka yüzünde … A.Ş. ‘ye atfen atılmış olan imzaları ile şirket yetkililerine ait mukayese imzaları arasında gerek şeklen gerekse grafolojik tanı unsurları saptanmadığından sözkonusu imzaların … Yetkilileri olan … el ürünü olmadıkları ” görüşünün bildirilmdiği, takibe konu çeklerin arka yüzünde … A.Ş. Adına atfen atılan imzaların davacı şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerce atılmamış olduğu, bu nedenle sözkonusu çeklerden dolayı davacı şirketin sorumluluğunun bulunmadığı, davalı şirketin factoring şirketi olması alacağın devralınırken basiretli bir tacir gibi gerekli inceleme ve araştırmaların yapılarak fatura ile tevsik edilmiş alacağın devralınması gerektiği buna rağmen çeklerdeki imzaların davacı şirkete ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 30/11/2014 vade tarihli, 9.800-TL bedelli ve ayrıca 30/12/2014 vade tarihli, 10.000-TL bedelli 2 adet çek yönünden davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine, çek miktarı olan asıl alacak üzerinden % 20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu çekleri dava dışı … ile akdedilen faktoring sözleşmesi kapsamında fatura ile tevsik edilmiş mal ve hizmetten kaynaklanan alacağın temliği sonucunda dava dışı müşterisinden ciro yolu ile alan müvekkil-hamilin takibinde kötüniyetli kabul edilmeyeceğini, takipte hamilin kendi cirantası dışındaki önceki cirantaların yani davacı şirketin imzalarının bu şahıslara ait olup olmadığını bilemeyeceğinden ve kontrol etme yükümlüğü de bulunmadığını, müvekkilinin Faktoring Sözleşmesine istinaden dava dışı şirket ile faktoring işlemi yaptığını, faktoring işleminin ise Faktoring Kanununa uygun şekilde gerçekleştiğini, zira müvekkili şirketin dava konusu çeki temlik alırken fatura dayanak alındığını, faktoring sözleşmesi ve işlem evrakları cevap dilekçesinin ekinde yerel mahkemeye sunulmuş olmasına rağmen yeterli inceleme yapmadan bu şekilde karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu İş bu davanın açılmasından sonra çekin çalıntı olduğunun öğrenildiğini ve icra müdürlüğüne davacı borçlunun borçlu kaydının silinmesi istemiyle talepte bulunulduğunu, muş olup müdürlükçe talep doğrultusunda karar verildiğini belirterek “davalı yönünden alacağın % 20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine” ilişkin kararının haksız ve hukuka aykırı olduğundan kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı yanın, takibe konu çeklerdeki imza ve kaşenin kendisine ait olmadığını iddia ederek menfi tespit talebinde bulunduğu, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde de imzaların davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davalı yanın icra dosyasına sunduğu 08.10.2015 Tarihli dilekçesinde imzanın davacıya ait olmadığını kabul ettiği anlaşılmaktadır.Davalının istinaf istemi kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğuna ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta; davacının imza inkarına dayalı dava açıldığı ve mahkemece imzanın davacıya ait olmaması nedeni ile davanın kabulüne karar verildiği, faktoring sözleşemesinin tarafı olan dava dışı ….Tic. … ile davacı arasında ciro ilişkisinin bulunmadığı, davalının imzanın davacıya ait olup olmadığını bilmesinin beklenemeyeceği dikkate alınarak kötüniyet tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının bu yönü ile kaldırılarak HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,2- 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 29.12.2017 gün ve 2015/752 Esas, 2017/1043 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına,3- Davanın KABULÜNE, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 30.11.2014 vade tarihli 9.800TL bedelli ve 30.12.2014 tarihli 10.000TL bedelli 2 adet çek yönünden davacı şirketin borçlu olmadığının TESPİTİNE, Davacının kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE, Alınması gereken 1352,54TL harçtan peşin alınan 338,14Tl harcın mahsubu ile bakiye 1.1014,40TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 2.376,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davacı tarafından yapılan 1.164,24TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan 35,90 ve 302,25TL istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 91,10TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 189,20TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 25/03/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.