Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/178 E. 2018/617 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/178 Esas
KARAR NO : 2018/617
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2014/145 E.
DAVANIN KONUSU : Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ : 14/03/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Daire önüne gelen istinaf istemi, davalı-birleşen davada davacı vekilinin, Zoloporoz 5 mg/100 ml IV İnfüzyon İçin Çözelti İçeren … isimli ürünü üretmesi ve ticaret mevkiine arz etmesine engel olunamaması hususundaki tedbir talebinin, İstanbul 2. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından 29.06.2017 tarihinde, “hükümsüzlük kararlarının henüz kesinleşmemesi nedeniyle” reddine dair karara ilişkin olup, aynı duruşmada, davacı-karşı davalının ihtiyati tedbir talebinin “yargılamayı gerektirdiği” gerekçesiyle reddi yönündeki karara karşı ise bir istinaf dilekçesine dosyada rastlanmamıştır.
Asıl dava, davalının Zoloporoz 5 mg/100 ml IV İnfüzyon İçin Çözelti İçeren … adlı ürününe ruhsat alınması için davacının Aclosta adlı ürününe referans yapıldığı, davalının ürününün, davacının TR 2005 04747 ve TR 2011 06480 numaralı patentlerine tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu iddiasına dayalı olup, davacı taraf, esasa ilişkin talepleri yanında, bu ürünün üretiminin, ithal ve ihracının, satış ve dağıtımının, ticarete konulmasının ilacın SGK geri ödeme sistemine dahil edilmesinin, SGK’na başvurmasının ve ruhsatın devrinin önlenmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı cevap ve karşı dava olarak, davacının dayandığı 2005 04747 sayılı patentin EPC 2000 değişikliği öncesine ait ve mutlak butlan ile batıl olduğunu, 2011 06480 sayılı patentin eş değeri olan EP 1591122 sayılı Avrupa Patentinin itiraz süresinin ise EPO’da devam ettiğini, bu patentlerin İngilterede de hükümsüz kılındığını, … adlı ürünün davacı taraf patentlerini ihlal etmediğini, çünkü bu ilacın osteoporoz tedavisinde kullanılan bir ilacın hazırlanmasında kullanıldığını iddia ile asıl davanın ve tedbir taleplerinin reddini, davacı tarafa ait patentlerin hükümsüzlüğünü talep etmiştir.
Davalı-Karşı davacı istinaf dilekçesinde, “asıl davanın, müvekkiline ait …5 mg/100 ml IV İnfüzyon İçin Çözelti İçeren … ürününün davacılardan ….adına kayıtlı TR 2005/047847 TR2011/06480 sayılı patentlere tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i talepli olduğunu, karşı davalıların ise bu iki patentin hükümsüzlüğüne ilişkin olduğunu, 15.07.2016 tarihli celpde, İstanbul 1. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/209 sayılı dosyanın sonucunun bekletici mesele yapılması nedeniyle dosyanın duruşmadan çekildiğini, TR 2005/04747 sayılı patentin EPC 2000 değişikliklerinin yürürlüğe girdiği 13 Aralık 2007’den önce verilen bir ikinci tıbbi kullanımın patentli olduğunu, bu patente EPC 2000’in 54 (5) maddesinin uygulanamayacağını, İstanbul 1. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2011/192 Esas, 2014/12 Karar sayılı dosyasında da Aralık 2007’den önceki ikinci tıbbi kullanımının patentlerinin mutlak butlan ile batıl olduğunu ve korunamayacağına karar verildiğini, bu kararın Yargıtay’ca bozulduğunu ancak 2015/209 Esas sayılı direnme kararı verildiğini ve bu dosyanın halen Yargıtay HGK önünde olduğunu diğer patent olan 2011/06480’in ise EP 1591122 numaralı Avrupa Patentinin validasyonu olduğunu ve EPO itiraz sürecinde tek isteme düştüğünü, istemde sınırlama yapıldığını, temyiz sürecinde bu istemin de iptal edileceğini beklediklerini, her 2 patent hakkında İstanbul 2. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2013/423 Esas sayılı dosyasında her iki patentin de yenilik buluş basamağı ve istemlerinin yeterli açıklıkta olmaması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verildiğini, bu hükümsüzlük kararının henüz kesinleşmediğini, teminat karşılığı dava konusu ürünün üretilmesi ve ticaret mevkiine konulmasına engel olunamaması için ihtiyati tedbir talep ettiklerini ancak bu talebin hükümsüzlük kararları henüz kesinleşmediği gerekçesiyle reddedildiğini, oysa HMK’nun kesin ispat değil, yaklaşık ispat koşulu aradığını, hükümsüzlük kararları kesinleştiğinde zaten kesin ispatın söz konusu olacağını,” iddia ile ihtiyati tedbir verilmek üzere red kararının kaldırılmasını istemiştir.
Dosya içerisinde davacı-karşı davalının istinafına ya da istinafa cevabına rastlanılmamıştır.
Her ne kadar ilk derece mahkemesi, hükümsüzlük kararlarının henüz kesinleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir istemini reddetmiş ise de, davacının dayandığı patentlerden 2005/04747 sayılı patentin, İstanbul 1.FSHHM’nin 2015/209 Esas ve 2015/236 Karar sayılı direnme kararıyla ve İstanbul 2.FSHHM’nin 2013/42 Esas, sayılı dosyasında hükümsüzlüğüne karar verildiği, 2011/6480 sayılı diğer patentin ise Avrupa Patent ofisi itiraz sürecinde yapılan istem daraltma ve düzeltmeleri sonucu 17 istemden tek isteme düştüğü ve koruma kapsamının, kemik döngüsünün anormal derecede arttığı tüm durumları değil, sadece osteoporoz’u kapsadığı ve EPO sürecinde tedavi frekanslarının da 6 aydan 1 yıla çıkarıldığı, dayanılan patentler mahkeme kararları ile hükümsüz kılındığından, hükümsüzlük kararları henüz kesinleşmemiş olsa da, mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat koşulları sağlandığı, İstanbul 2. FSHHM’nin istinaf istemine de konu olan kararı verdiği 2014/145 Esas sayılı dosyasında Ankara FSHHM aracılığıyla alınan bilirkişi raporundaki değerlendirme ve dayanılan 06480 patentinin yegane isteminin de geçersizliğine dair değerlendirme ve tespitler karşısında, davacının dayandığı her iki patentinde 3. kişilere karşı uygulanmasının bir takım haksız sonuçlar doğurabileceği, dikkate alınarak ve her iki tarafın da hukuki menfaatleri de gözetilerek aşağıdaki şekilde tedbir kararı verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İstanbul 2. FSHHM’nin 29.06.2017 tarihli red kararının, HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2- HMK’nın 389-390 maddeleri gereğince ihtiyati tedbir talebinin, teminat karşılığında kabulü ile takdiren 2.000.000 TL nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunun bugünden itibaren 1 hafta içinde yatırılması durumunda, davacının, davalı-karşı davacıya karşı 2005/04747 ve 2011/06480 sayılı patentlerinden doğan hakları kullanmasının ve davalının …5mg/100 ml IV infizyon için çözelti içeren … adlı ürününü üretmesine ve ticaret mevkiine koymasının engel olunmasının önlenmesine,
3-6100 sayılı HMK’nın 393.maddesi gereğince iş bu tedbirin süresi içinde teminat yatırıldığı takdirde, İstanbul İcra Dairesince yerine getirilmesine,
4-İstinaf istemi kabul edildiğinden istinaf peşin harcının talebi halinde davalı-karşı davacı tarafa iadesine,
5-İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı 60,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 145,70 TL’nin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 14/03/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.