Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1762 E. 2021/910 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1762 Esas
KARAR NO : 2021/910
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLARHUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2017
NUMARASI : 2015/232 E. – 2017/232 K.
DAVANIN KONUS : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)|Marka (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİH : 26/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin tescilli ticaret ünvanının … T.A.Ş olduğunu, tescilli işletme adı ve tescilli markasının … olduğunu, davacı şirketin 1954 yılında Sümerbank öncülüğünde kuruluşuna başlandığını ve 1965 yılında üretime başlandığını Avrupa Birliğinin 3.büyük demir çelik üreticisi konumunda olduğunu , işletme adı olarak tescil edilmiş “…” markasının bugün demir çelik sektörünün en değerli markalarından biri olduğunu, TPE nezdinde 21/04/1992 tarihinden beri korunmakta olan 20/08/1991 tescil ve 21/04/2012 yenileme tarihli … tescil numaralı ” …” markasının ve dilekçede belirtilen “… ” markalarının sahibi olduklarını, Wipo aracılığı ile uluslararası marka tescil başvurusunda (1008751 sayısı ile) başvuruda bulunmuş olduklarını , müvekkilinin karşı tarafla itilaflı olan www…..com alan adının ilk kez 08/082001 tarihinde tescil edilmiş olduğunu, davacının ” … ” markası üzerindeki haklarının davalının hukuka aykırı kullanımından çok daha önceye dayandığını her ne kadar bu alan adının davalı tarafından 25.Mayıs 2004 tarihinde bir önceki alan adı sahibinden sözleşme ilesatın almış olduğu bilinmekte isede bu durumun davacının … markası üzerindeki hak sahipliğinin değiştirmeyeceğini, müvekkilinin kendisine ait www….om.tr alan adı altındaki siteyi kullandığını ,www….comtr alan adının davacı tarafından 05/01/1197 tarihinde Türkiye nin tescil kuruluğu nic.tr bünyesinde tescil edilmiş olduğunu, bu alan adının 18 yılı aşkın süredir kullanılmakta olduğunu, dava konusu alan adının, davacının “…”markası ile birebir aynı olduğunu, davacının online satış işlemlerini gerçekleştirdiği bildirilen www….com.tr adlı web sitesi ile karışıklığa yol açtığını ,davacının yaptığı yurt dışı yatırımlar neticesinde kazandığı itibar pek çok potansiyel müşteriyi davalı tarafından işgal edilen alan adına yönlendirdiğini, itilaf konusu alan adının davalı tarafından devralınmadan öcne …isimli kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirildiğini şantaj usulü ile davacıya satılmaya çalışıldığını ,alan adının davacının uluslararası rakibinin sayfasına yönlendirildiğini bu kişiler hakkında açılan hukuk mücadelesinin kazanılmış olduğunu, tazminat kazanıldığı ve kesinleştiğini, davalı şirketin Ereğli Ticaret ve Sanayi Odasının internet sitesinde yer aldığı 6.Mart 1996 tarihinden beri ” …r …Sigorta ve Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti ” ticaret ünvanı ile ticaret odasına kayıtlı olduğunu, beyanla öncelikle dava sonuçlanıncaya kadar www…..com alan adına erişimin engellenmesi iç in ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının haksız rekabet ve “…mir” markasına tecavüz eylemlerinin durdurulmasına, ” … markasının davalı tarafından internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde, alan adı, yönlendirici kod anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanılmasının yasaklanmasına, www…. .com alan adı üzerindeki hakkın davalı tarafından davacıya devredilmesine, davalının ” …reğli sigorta ve Aracılık Hiz. Ltd.Şti” şeklindeki ticaret ünvanının ticaret sicilinden terkinine , mahkemece davalının ticaret ünvanının terkinine karar verilmeyecek ise ” …r ” ibaresinin davalının ticaret ünvanından silinmesine, Davalının tüm yazılı ,basılı görsel veya işitsel belgelerinde veya yayınlarında ve reklamlarında ” … ibaresinin kullanılmasının yasaklanmasına, ayrıca müvekkil şirketin ticari itibarının zarar görmesi nedeniyle 50.000 TL manevi tazminat, ile marka itibarının zarar görmesi nedeniyle 50.000 TL itibar tazminatına hükmedilmesine kesinleşmiş kararın tamamının günlük gazetede ilanına, harç masraf ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava dilekçesini ve bilirkişi raporuna beyan dilekçesini kabul etmediğini “… markasını davacı ile davalı firmanın aynı faaliyet alanlarında kullanıp kullanmadığı önem arz ettiğini, dosya kapsamında aldırılan bilirkişi rapor ile davalı firmanın faaliyet alanı ile davacının faaliyet alanının farklı olduğunun tespit edildiğini müvekkili firmanın sigortacılık faaliyetinde bulunduğunu, ve sigortacılık alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, www….com alan adını hukuka uygun surette temin ettiğini, ticaret ünvanı içerisinde yer alan “…” ibaresini ve alan adını kullanmakta tamamen iyi niyetli hareket ettiğini, davacının, davalı şirketin iyi niyetli olmadığı yönünde ileri sürdüğü iddiaların mesnetsiz olduğunu, davacı tarafça talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkilinin dava konusu alan adının kullanımından kaynaklanan meşru hakkı bulunduğunu, müvekkili şirketin www…..com alan adının üzerinde hak sahibi olduğunu, davacının “…r” markaları ve müvekkilinin www…..com.tr alan adının farklı olduğunu, davacı şirketin ,davalı şirketin ihtilaflı alan adını elinde bulundurmaya yönelik olarak hiç bir hakkı yada haklı menfaati bulunmadığını, ihtilaflı alan adının kötü niyetli tescil edildiğini ve kullanıldığını ileri sürerek ihtilaflı alan adının kendilerine transferi talebi ile söz konusu uyuşmazlığın çözümü için 6.Ağustos 2014 tarihinde WİPO ya şikayette bulunmuş olduklarını, yapılan değerlendirme sonunda davalının kötü niyetli bir kullanımının olduğuna dair herhangi bir delile rastlanmadığını ,davacının haksız şikayetinin reddedildiğini davacının WIPO nezdinde yapmış olduğu haksız şikayeti red edildikten sonra bu davayı ikame etmesinin davacı şirketin kötü niyetli hareket ettiğini ortaya koyar nitelikte olduğunu beyanla haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda özetle; “… marka tescil kayıtları, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, www…..com internet sitesi alan adının 05.01.1992 tarihinde davacı tarafça alındığı ve internet sitesinde 1999 – 2000 yıllarında E..191 sayılı E…markalarının tescilli olduğu, davalının ticaret ünvan değişikliğinin 04/07/2001 tarihinde …eğerli Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti olarak değiştirildiği, 29.12.2011 tarihinde de …Ereğli Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti olarak ünvan değişikliği yapıldığı sicil kayıtlarında görülmüşse de … ibaresinin markasal olarak davacının marka tescillerinden önce kullandığını ispatlayamadığı, Ankara 2 FSHH Mahkemesi’nin 09/12/2010 tarih 2009/114 Esas 2010/261 K. Sayılı kesinleşen kararında, davacı şirketin … ibareli demir çelik sektörüyle ilgili ticari faaliyetleriyle birlikte tüm mal ve hizmetleri içeiren markaların sahibi olduğunun, tescil tarihleri ile öteden bu yana gerçekleştirdiği ticari faaliyet ve … ibaresi üzerinde davalılara göre öncelikli ve üstün hak sahibi konumunda olduğunun tespit edilmiş olduğu gözönüne alınarak …ibaresi üzerinde davacının öncelik hakkına sahip olduğu kanaatine varıldığı, tüm dosya kapsamından davalının şirketin ünvanını daha önce davacı tarafa ait internet sitesi alan adının satın alınmasından sonra 04.07.2001 tarihinde …Değerli Sigorta olarak ve 29.12.2011 tarihinde de …Ereğli Sigorta olarak değiştirmesinin ve dava dilekçesi ekinde sunulan e-mail yazışmaları incelendiğinde alan adını devralan davalı şirketin alan adını 100.000-USD karşılığında davacı şirkete devretmeyi teklif etmiş olması göz önüne alınarak davalının www….r.com alan adını devralıp kullanmasının kötü niyetli olduğu, davalının internet sitesindeki … ibaresini markasal kullanımının davacının tanınmış markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varılarak tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulmasına, alan adının davacının tescilli tanınmış markası ile iltibas yarattığından, 556 sayılı KHK 9/2-e bendi gereğince; markanın kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı bulunmamasına rağmen markanın aynısını internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı olarak ve site içeriğinde kullandığından, alan adını kullanmasının yasaklanmasına ve umumun erişimine sunulmasının engellenmesine karar verilmiş ancak alan adının davacı tarafa devri talebi konusunda Mahkememiz görevli olmadığından, Uluslararası Tahkim Kurulu’nun internet alan adının devri konusunda görevli olması nedeniyle talebin reddine karar vermek gerektiği, davacı şirketin ticaret sicil ve marka tescil kayıtları ile davalı şirketin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde; tescil tarihleri itibari ile davalının ticaret ünvanındaki… ibaresinin, davacının ticaret unvanı ile tescilli markaları, Ereğli ibaresinin de ticaret ünvanındaki Ereğli ibaresi ile iltibas yarattığı kanaatine varılarak, ticarete ünvanından… Ereğli ibaresinin terkinine, davacı tarafın markaya tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle manevi tazminat talep edebileceği kanaatine varılarak manevi tazminatın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebi ile davalının …ibaresini kötü ve uygun olmayan bir şekilde kullandığı (KHK 68.madde gereğince) ispatlanamadığından, itibar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabülüne kısmen reddine, davalı şirketin davacının tescilli … markalarına tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına, davalının www…..com alan adını kullanmasının yasaklanmasına ve umumun erişimine sunulmasının engellenmesine, alan adının devri talebinin reddine, davalının …ibaresine öne çıkararak internet sitelerinde yada başka mecralarda markasal olarak kullanımının önlenmesine, davalı şirketin ticaret ünvanından “E… EREĞLİ” ibaresinin terkinine, manevi tazminat talebinin kısmen kabülü ile 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebi ile itibar tazminat talebinin reddine, hükmün karar kesinleştiğinde mnasrafı davalıdan alınarak günlük gazetelerden biri ile ilanına…” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosyaya sunulan WIPO’nun idari hakem kararlarının değerlendirmeye dahi alınmadığını, mahkemece rapora itiraz ile yeni bir rapor alınması talebi değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile karar verildiğini,Sadece sigortacılık alanında faaliyet gösteren müvekkilinin 04.07.2001’den itibaren …ibaresini ticaret unvanında kullandığı, www.e…r.com alan adı altındaki sitede sigortacılık faaaliyeti alanında kullanıldığı, davacının ise 36 nolu sigortacılık hizmetleri sınıfında ilk kez 23.06.2006 tarihinde TPMK’ya başvurduğu, müvekkilinin ticaret unvanında davacıdan çok daha önce … ibaresi kullanılmakta olduğundan öncelik hakkının müvekkiline ait olduğunu, mahkemenin aksi yöndeki gerekçesinin hatalı olduğunu,Müvekkili firmanın sadece sigortacılık alanında faaliyet gösterdiğinin dikkate alınması gerektiğini, ticaret unvanında da 04.07.2001’den itibaren kullanmakta olduğundan mahkemenin müvekkilinin kötüniyetli olduğuna ilişkin kabulünün yerinde olmadığını, Gerekçeli kararda e-mail yazışmalarında 100.000USD karşılığında alan adının davacıya devrinin teklifinin kötüniyetli olduğu yer almış ise de; davacı şirket avukatının müvekkil ile iletişim kurarak uzlaşmak istediklerini ve tekli f almak istediklerini, müvekkili alan adını faal olarak kullandığından teklif verilmeyeceğini şifahi olarak ilettiğini, davacının bu hususu WIPO başvurusuna da konu ettiğini, davacı yanca sunulan 22 Ekim 2014 Tarihli … isimli kişinin firmayı temsil yetkisi olmadığı , WIPO tarafından davacının ikinci kez haksız bulunmasının ardından yapılan yazışmanın davacı ile üçüncü kişi arasındaki bir yazışma olduğunu, mail içeriğindeki beyanların müvekkili şirkete ait olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davacıya teklifte bulunulduğu düşünülse dahi beli bir bedel karşılığı satın aldığı alan adı yönünden davacı taraf devir almak iradesini bildirdiğinden bedel bildirilmesinin kötüniyet göstergesi olamayacağını, WIPO nezdinde her iki başvurusu reddedilen davacının dava açmakta kötüniyetli olduğunu,
Davacı firmanın ticaret unvanında ve sicilde yer almayan… kelimesinin faaliyet alanı dışındaki tüm sınıflarda tescil ettirerek ticaret unvanında … kelimesi olan birçok firmanın ticaret unvanından terkinin istemesinin Türkiye’de yaygın bir isimi olan … kelimesinin sadece kendileri ile özdeştiği ve başka üçüncü kişiler tarafından kullanılamayacağı şeklindeki iddiasının kabul edilemeyeceğini, Müvekkilinin iyiniyetli olup kullanımının meşru hakka dayandığını, sigortacılık alanında faaliyet gösterdiğini belirterek mahkemenin davacının taleplerinin kısmen kabulüne ilişkin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacının … markalarına tecavüzün meni, tespiti, … markasının internet alan adında, yönlendirici, anahtar sözcük vb biçimde kullanılmasının yasaklanmasına, www…..com alan adının devri, ticaret unvanının terkini olmadığı takdirde … ibaresinin unvandan silinmesi, davalının … ibaresini görsel ve işitsel belgelerde yayınlarda reklamlarda … ibaresinini kullanmasının yasaklanması, itibar tazminatı, manevi tazminat ve ilan istemlerine ilişkindir.İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzeni dikkate alınarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Davacının 21.04.1992 başvuru tarihli … markasının 4 ve 6 nolu emtia sınıflarında 20.08.1992’de tescil edildiği, davacının …+şekil markasının ise sigortacılık hizmetlerine ilişkin 36 nolu emtia sınıfı da dahil olmak üzere 23.06.2006’dan beri koruma kapsamında olduğu, davacının tanınmış marka tespiti için TPE’ye 15.12.2015’te başvuru yaptığı, 06.03.2017 Tarihli karar ile … +şekil markasının tanınmış marka olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır.Davacının … ibaresinin 1970’li yıllardan beri işletme adı olarak kullanıldığı ve sicile tescil edildiği Ankara 2.FSHHM’nin 2009/114E, 2010/261 Karar sayılı ilamı ve içerisindeki belgelerden anlaşılmaktadır.Davalının tescilli markası mevcut değildir.Davalının Işık Sigorta Aracılık Hizmetleri LTD Şti şeklindeki ticaret unvanının 06.03.1996’da tescil edildiği, 04.07.2001’de … EREĞLİ SİGORTA ARACILIK HİZMETLERİ TİC LTD ŞTİ olarak ve 23.12.2011’de … EREĞLİ SİGORTA ARACILIK HİZMETLERİ LTD ŞTİ olarak unvan değişikliğine gidildiği anlaşılmaktadır. Davalı şirketin ikinci unvan değişikliğine ilişkin 06.01.2012 Tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki başlıkta eski unvanın … DEĞERLİ SİGORTA ARACILIK HİZMETLERİ TİC LTD ŞTİ şeklinde olduğu yer almış ise de; devamında yer alan ortaklar kararında … EREĞLİ SİGORTA ARACILIK HİZMETLERİ TİC LTD ŞTİ yazılı olduğu, 10.08.2001 Tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde de davalının ticaret unvanının … EREĞLİ SİGORTA ARACILIK HİZMETLERİ TİC LTD Şti şeklinde tescil ve ilan edildiği anlaşılmaktadır.Ticaret unvanının terkinine ilişkin talep yönünden yapılan değerlendirmede; davalının unvanının … EREĞLİ SİGORTA ARACILIK HİZMETLERİ TİC LTD ŞTİ şeklinde 04.07.2001’de değiştirdiği ve 10.08.2001’de ilan edildiği, son değişiklik ile Ticaret ibaresinin kaldırılarak unvanın … EREĞLİ SİGORTA ARACILIK HİZMETLERİ LTD ŞTİ şeklinde değiştirildiği dikkate alındığında; sessiz kalma yolu ile hak kaybının oluşup oluşmadığının ve Mahkemece davalının alan adını devralıp kullanması kötüniyetli kabul edildiğinden bu hususun da sessiz kalma yoluyla hak kaybının değerlendirilmesine engel olup olmadığının incelenmesi gerekmiştir.Uzun süreli sessiz kalma suretiyle hak kaybı, TTK’da düzenlenmemiş olup bu durum Yargıtay uygulaması ile hukukumuza yerleşmiş ve yasal dayanağı da TMK’nin 2. maddesidir. Sessiz kalma yolu ile hak kaybının oluşması için sessiz kalmanın kaç yıl sonra hak kaybına yol açacağı ile ilgili kesin bir süre belirlenmemiş ise de; önemli olan öncelik hakkı sahibinin sonraki kullanıma bir süre katlanmış olmasıdır. Bu itibarla bu sürenin belirlenmesinde somut olayın özelliklerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu sürenin belirlenmesinde de esas alınacak olan dürüstlük kuralıdır. Bu durumda somut delil durumuna göre dava tarihine kadarki sürenin TMK’nin 2. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir.Mahkemece e-mail yazışmasına göre davalının kötüniyetli olduğu kabul edilmiş ise de; bilirkişi raporunda. dava konusu www…..com şeklindeki alan adının davalı şirket tarafından davalının faaliyet alanı olan sigortacılık alanında kullanılmakta olduğunun tespit edildiği, dosyada mevcut delil durumuna göre davalının e-mail yazışmalarında alan adını 100.000USD karşılığı devrinin talep etmesinin tek başına kötüniyet olarak kabulünün yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu durumda ilan tarihi olan 10.08.2001’den dava tarihi olan 31.12.2015’e kadar geçen süre dikkate alındığında sessiz kalma nedeni ile hak kaybının oluştuğunun kabulü ve davacının ticaret unvanının terkinine ilişkin isteminin reddi gerektiği anlaşılmıştır.Davacının markaya tecavüz ve haksız rekabete ilişkin istemine gelince; davalının web sitesi içeriğine ilişkin görsellerde davacının … markasının … EREĞLİ SİGORTA şeklinde ticari etki yaratacak şekilde markasal olarak kullanıldığı dikkate alındığında markaya tecavüzün ve haksız rekabetin oluştuğu anlaşılmakla markaya tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına ilişkin istemin kabulüne, davalının internet sitesinde ve başka mecralarda … ibaresinin öne çıkarılarak markasal kullanımın menine ve manevi tazminatın kısmen kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi kararı yerindedir.Davalının www…..com alan adını 24.05.2014’te devralarak sigortacılık alanında kullandığı, alan adını devraldığı tarih itibarı ile davacının 36.sınıfta 2006’dan beri tescilli …+şekil markasının ve www…..com.tr şeklindeki alan adının olduğu, www…..com alan adının davalının tescilli unvanı ile aynı şekilde olmadığı gibi davalının adına tescilli marka da bulunmadığı dikkate alındığında mahkemenin alan adının kullanımının ve erişimin engellenmesi talebinin kabulüne ilişkin kararı yerindedir.
Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına dair karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE,
– İstanbul Anadolu 1.FSHHM 2015/232 Esas, 2017/232 Karar sayılı 21.12.2017 Tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına,
2-DAVANIN KISMEN KABÜLÜNE KISMEN REDDİNE,
-Davalı şirketin davacının tescilli … markalarına tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına.
-Davalının www…..com alan adını kullanmasının yasaklanmasına ve umumun erişimine sunulmasının engellenmesine,
– Alan adının devri talebinin reddine,
-Davalının … ibaresine öne çıkararak internet sitelerinde ya a başka mecralarda markasal olarak kullanımının önlenmesine
-Davalı şirketin ticaret unvanının terkini talebinin REDDİNE,
-Manevi tazminat talebinin kısmen kabülü ile 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
-Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebi ile itibar tazminat talebinin reddine
-Hükmün karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak günlük gazetelerden biri ile ilanına,
3- İlk derece mahkemesindeki yargılama giderleri ve harç masrafları yönünden;
-“Tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması yönünden “59,30 TL “kabul edilen manevi tazminat yönünden 683,10 TL peşin harç olmak üzere 742,40 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 714,70 TL harcın davalıdan alınarak, hazineye gelir kaydına
-“Markaya Tecavüz ” yönünden Avukatlık ücret tarifesi gereğince 2,860 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine
“Haksız rekabet yönünden” Avukatlık ücret tarifesi gereğince 2,860 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine
-Kabul edilen Manevi Tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi gereğince 2.860,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine
-Red edilen manevi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi gereğince 2.860,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalı tarafa verilmesine
-Red edilen itibar tazminatı yönünden Avukatlık ücret tarifesi gereğince 5.850,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalı tarafa verilmesine
-Red edilen ticaret unvanının terkini talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi gereğince 2.860,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine
-Davacı tarafça yapılan masraflar 27,70 TL başvurma harcı,27,70 TL peşin harç, 310,85 TL teb. Müz. Masrafı 2.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 3.116,25 TL yargılama giderinden red ve kabul oranlarına göre 1.869,75 TL sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına
Davalı tarafça yapılan 750,00 TL bilirkişi ücretinin Red ve kabul oranlarına göre 300,00 TL sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına
4- İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri ve harç masrafları yönünden;
-Davalının istemi kısmen kabul edildiğinden davalı yanca yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine,
– Davalı tarafça yapılan 98,10TL istinaf harcı ile 247,00TL posta gideri ki toplam 345,10TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
– İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde artan gider avansının ilk derece mahkemesince aidiyetine göre taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 26/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.