Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1752 E. 2021/626 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1752 Esas
KARAR NO: 2021/626
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2018
NUMARASI : 2017/398 E. – 2018/44 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin akaryakıt sektöründe 1999 yılından itibaren faaliyet gösterdiğini, üretmiş olduğu ürünleri çoğunlukla ihraç ettiğini, akaryakıt pompası, LPG pompası, asblue pompası, mobil akaryakıt istasyonları imalatı, akaryakıt istasyonları altyapı tesisatları ve kurulum işlemleri, akaryakıt istasyonlarına servis hizmetleri, yakıt dolum tesisleri gibi alanlarda faaliyet gösterdiğini, davalı şirkete ait 2011 03687 sayılı çoklu tasarımın (3) no’lu tasarımın harcı alem olduğunu, teknik fonksiyonun gerçekleştirilmesi bakımından seçenek özgürlüğü bırakmayan bir tasarım olduğunu, davalı şirket ile müvekkilinin ilgili tasarım hakkında ihtilaf halinde olduğunu, davalının Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde 2016/61 D. İş nolu dosyasını ikame ettiğini, TPE nezdinde tescilli 2011 03687 – 3 no’lu tasarımın müvekkili tarafından müşterilere sunulduğu gerekçesi ile delil tespiti yaptırıldığını, söz konusu tespitin kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetlerine zarar verme çabası taşıdığını, akaryakıt pompası sektöründe yerli üretim yapan firma sayısının sınırlı olduğunu, uzun yıllardır dava konusu modeli üretmekte olan müvekkilinin bu faaliyetinin davalı şirket tarafından bilinmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde 2016/61 D. İş no’lu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun tasarım hukukunun temel ilkeleri ile bağdaşmadığını, söz konusu tasarım ile müvekkilinin ürünü arasında birebir benzerlik olmadığını, söz konusu tasarım bakımından akaryakıt sektöründe seçenek özgürlüğü bulunmadığını, davaya konu tasarımın teknik fonksiyonun gerçekleştirilmesinde tasarımcıya tasarıma ilişkin özellik ve unsurlarda seçenek özgürlüğü bırakmayan nitelikte olduğunu, akaryakıt dağıtıcılarının üzerinde ekran taşıyan, dolum alanı barındıran, dolum işlemi gerçekleştirmeye müsait olabilmesi bakımından şekil itibari ile belli sınırlar dahilinde olabilecek makineler olduğunu, dünyada üretilen tüm akaryakıt dağıtıcıların ortak unsurlar itibariyle birbirlerine benzediklerini, davalı şirkete ait dava dışı tasarımların da teknik fonksiyonun gerçekleştirilmesi sebebiyle benzerlikler taşıdığını, TPE nezdinde davaya konu tasarım dışında koruma altında bulunan hiçbir akaryakıt dağıtıcı olmadığının görüleceğini, tasarımın yapımcısına ve kendinden sonrakilere hareket serbestisi tanıması gerektiğini, davaya konu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşımadığını, piyasada bulunan sair akaryakıt dağıtıcılar ile ayniyet derecesinde benzer olduğunu, davalının davaya konu tasarımın tescilinde kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin davaya konu ürünlerini uzun yıllardan bu yana ürettiğini, piyasada talep gören ürünler haline getirdiğini, maddi yatırımlarda bulunduğunu, davalı şirketin TPE nezdinde koruma altında bulunan akaryakıt dağıtıcı tasarımı bulunmazken tasarımı tescil ettirmesinin kötü niyetli olduğunu, davalı yanın söz konusu tasarımı devraldıktan iki gün sonra ihtilafa konu Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde 2016/61 D. İş no’lu dosya ile tespit talebinde bulunduğunu, 2011 yılından bu yana tasarıma ilişkin ticari girişimde bulunmadığını belirttiğini, bu sebeplerle davalının 2011 03687 sayılı çoklu tasarımının 3. tasarım açısından hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin akaryakıt pompaları üreten alanında güçlü ve köklü bir firma olduğunu, … Tic. Ltd. Şti ile akaryakıt pompası tasarlamak ve tescil ettirmek için Tasarım Hizmet Sözleşmesi imzaladığını, tasarımcının davaya konu tasarımı tasarladığını, müvekkili şirkete devretmek üzere koruma altına almak için öncelikle kendi adına tescil ettirdiğini, müvekkili şirketin 2011 yılı katalogunda tasarımın yer aldığını, üretim İçin müşterilerinin hizmetine sunulduğunu, 22 Nisan 2016 tarihinde tasarımcı … Ltd. Şti ‘nin tasarımı müvekkili şirkete devrettiğini, davalının müvekkili şirkete ait olduğunun bildiği tasarımı kötü niyetli, hukuka aykırı olarak…adı altında ürettiğini, ürettirdiğini, sattığını ve satmaya devam ettiğini, davacının müvekkilinin eski ortağı ile akrabası olduğunu, Türkiye’de akaryakıt pompası üreten firma sayısının az olduğunu, tasarımın müvekkil şirkete ait olduğunu bilmeme ihtimali olmadığını, davacının müvekkili şirket adına tescilli tasarımı ürettiği, kazanç sağladığını, ihraç kayıtlı olarak sattığının tespit edildiğini, bu ihracatların 2012 – 2016 yılları arasında yapıldığını, yapılmaya devam edildiğini. taraflarınca Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde 2016/61 D. İş sayılı dosya üzerinden delil tespiti talebinde bulunulduğunu, bilirkişinin raporunda tasarımların benzer olduğunu, ayırt edici özelliklerin olmadığını, seçenek özgürlüğü olduğu halde iltibas yaratacak benzer tasarımlar olduğunu tespit ettiğini, basiretli bir tacir olarak davacının müvekkili şirketin ürün ve hizmetlerinden haberdar olması gerektiğini, davacı şirket ortağının …. firmasının eski ortağı ile çok yakın akraba olduğunu, davaya konu tescilden haberdar olduğunu, bünyesinde Ar-Ge bölümü mevcutsa basiretli bir tacir olarak ürettiği ve geliştirdiği ürünler hakkında tescil başvurusunda bulunması gerektiğini, davacı şirketin tescili müvekkili şirkete ait tasarımı üretip satarak tescil haklarına tecavüz etmekte olduğunu, ticari faaliyetlerine zarar verdiğini, akaryakıt pompalarının tescil edilebilir ve tasarımlarda seçenek özgürlüğünün fazla olduğunu, Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde 2016/61 D. iş sayılı dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, davaya konu tasarımın piyasadakilerden özel ve farklı tasarımlar olduğunu, davacı şirketin tasarım tesciline tecavüz eylemini daha önce de gerçekleştirdiğini, 2006 02847 no’lu endüstriyel tasarım tescili ile koruma altına alınan akaryakıt pompasının birebir aynısının davacı firma tarafından üretilmekte ve satılmakta olduğunu, davacının hükümsüzlük iddiasına istinaden sunduğu fotoğrafların kime ait olduğunun, kullanılıp kullanılmadığının, başvuru tarihinden önce olup olmadığının, tescili olup olmadığının belli olmadığını, somut deliller ile ispatlanmadığını, tescil başvurusuna 6 aylık süre içersinde itirazda bulunmayan davacının müvekkili şirkete karşı hükümsüzlük davası ikame etme hakkı bulunmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davacı vekilleri tarafından 19/06/2017 tarihli dilekçe ile rapora itiraz edildiği ve “davaya konu tasarım bakımından seçenek özgürlüğünün bulunmadığı, akaryakıt pompasının bilirkişi raporunda da tespit edilen onlarca özellik bakımından teknik zorunluluk tespit edildikten sonra “ürünün amacı ve fonksiyonu dikkate alındığında işbu öge ve özelliklerin formlarının birbirlerine göre yerleşim yerlerinin ve boyutlarının farklılık gösterebileceğine” ilişkin değerlendirmenin, zorlama bir değerlendirme olduğunun, ayırtedicilik tespit edilirken tasarımın bilgilenmiş kullanıcıda bıraktığı genel intibaya dikkat edilmesi gerektiğinin, davalı tasarımının yeni olmadığının, Yargıtay’ın emsal kararında ufak detaylardaki farklılıkların ayniyeti ortadan kaldırmadığına karar verildiğinin, davaya konu tasarım ile dava dışı olup bildirdikleri daha önce tescil edilmiş ve kamuya sunulmuş tasarımların benzer olduğunu yeni bir heyetten rapor alınmasını talep ettiklerini beyan edildiği, davacı vekillerinin, tahkikatın bitirilmesine ilişkin ara karardan rücu talepli dilekçe ekinde; uzman görüşü sunulduğu, uzman görüşünde 02.04.2013 tarihli … markalı akaryakıt dağıtıcısı ile karşılaştırıldığında 28.11.2008 tarihli … alınan tescil kaydın karşılaştırıldığında hiç bir teknik zorunluluk yokken bileşenlerin aynı konumlandırma ve hacim oranlarında bir araya gelip aynı kompozisyon kurgusunda dizayn edildiğini (köşeli bir C harfi biçiminde), tasarımın ön yüzeyi üzerinde yapılan farklılıkların tasarıma yenilik ve ayırt edicilik katmadığını beyan ettiklerinin görüldüğü, davacı vekilinin akaryakıt sektöründe seçenek özgürlüğü bulunmadığını ve aldıkları uzman görüşü ile rapor arasında çelişki doğduğundan yeniden rapor alınmasını talep ettiği anlaşılmışsa da; 31.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda akaryakıt pompa tasarımında teknik fonksiyonun gerçekleştirilmesi bakımından seçenek özgürlüğünün bulunup bulunmadığını değerlendirdikleri, “benzin pompası ürününün baza üstüne oturan tabanca alanı, ara yüz alanı ve servis alanı olmak üzere üç ana ögeden oluştuğunu, bu ögelerin kapsamında tabancalar, tabanca yuvası, hortum, hortum yuvası, ICD paneli, tuş takımı, kilit, motor, güvenlik aparatları ve benzeri ögelerden oluştuğunu, bu ögelerin akaryakıt tasarımında bulunması harcı alem olsa da ögeler ve alt ögelerin formlarının ebatlarının ürün üzerindeki yerlerinin birbirlerine göre ebat ve yerleşimlerinin durumu ile tasarımlarda farklılaşma sağlanarak farklı akaryakıt pompa tasarımları yapıldığını” beyan ettiklerinin anlaşıldığı, raporda internet üzerinden alınan çeşitli akaryakıt pompası görsellerinin incelenmesi neticesinde de, benzin pompası ürününde bulunması zorunlu ögelerin yerleşim yerleri, birbirlerine göre konumlandırılması, ebatları, şekillerinin farklılaştırılarak ayırt edicilik kazandırıldığı, tasarımcının benzin pompası ürünü yönünden seçenek özgürlüğünün bulunduğu kanaatine varıldığı, tasarım tescil belgesi ile davacı tarafça sunulan belgeler incelendiğinde; davalının tasarımında tabanca alanının sağa doğru eğim yapması, yukarı doğru daralan bir form verilmesi, tabanca alanının arkasındaki birden fazla nişten oluşan kolonun varlığı, ürünün tuş takımı ara yüz alanının da tabanca gibi eğimli olarak konumlandırılması, servis depo alanının iki alt ögeden oluşması gibi özelliklerin davacı tasarımına ayırt edicilik kattığı, davacının yenilik giderici olarak sunduğu belgelerdeki tasarımlarından farklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine…” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu tasarımın, teknik fonksiyonunun gerçekleştirilmesinde, tasarımcıya, tasarıma ilişkin özellik ve unsurlarda hiç bir seçenek özgürlüğü bırakmayan nitelikte olduğunu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 554 sayılı KHK’nin 10. maddesinin “Teknik fonksiyonunun gerçekleştirilmesinde, tasarımcıya, tasarıma ilişkin özellik ve unsurlarda hiç bir seçenek özgürlüğü bırakmayan tasarımlar koruma kapsamı dışındadır.” hükmünü içerdiğini, genel anlamda akaryakıt dağıtıcılarında teknik fonksiyonunu gerçekleştirebilmek amacıyla üzerinde bir ve daha fazla ekran taşıyan, yine üzerinde bir veya daha fazla dolum alanı bulunduran ve dolum işlemi gerçekleştirmeye müsait olabilmesi bakımından şekil itibari ile belli sınırlar dâhilinde olabilecek makineler olduğunu, dava dilekçesinde sunulmuş olan (davalı tarafça veya bilirkişilerce daha önceki tarihte piyasaya sunulduğu kabul edilmiş) bir çok ürün görselinde de görülebileceği üzere söz konusu tasarımın on yıllardır piyasada olan ve teknik fonksiyonun gerçekleşmesinin sağlanabilmesi amacı ile farklı ülkelerden farklı şirketler tarafından benzer nitelikte üretilen bir tasarım olduğunu, Davalı yanın aynı tasarım tescil numarası altında tescil ettirdiği diğer iki tasarımın da daha önceki kullanımlarının dava dilekçelerinde gösterildiğini, piyasada bulunan ve kullanımı mümkün üç adet tasarımın üçünün de davalı tarafça tescil ettirilip piyasada tekel olma çabasına girişildiği söz konusu görseller incelendiğinde açıkça görülebileceğini, davalı yana ait tasarımın da özellikleri dikkate alındığında işbu tasarım, üzerinde bir ekran ve benzin pompaları bulunan ve hafif eğimli bir yapı verilmiş tüm akaryakıt dağıtıcılar üzerinde davalı yana tekel hakkı tanıyamayacağını, bir tasarımın yapımcısına ve kendinden sonrakilere hareket serbestisi tanıması gerektiğini, tasarımcının alternatif tasarım yaparak rekabet edebilmesi için seçeneği yoksa, bu tür tasarımların hukuki korumadan faydalanamaması gerektiğini, Davaya konu (3) no’lu tasarımın tasarımların tescili için şart olan “yenilik” ve “ayırt edicilik” vasıflarını taşımadığını, dava konusu tasarım ile dilekçede sunulan dava dışı akaryakıt dağıtıcıları karşılaştırıldığında; geçmiş tarihli tasarımlara benzerliği nedeni ile davaya konu tasarımın gerek Yargıtay gerekse doktrin görüşleri uyarınca yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşımadığının açık olduğunu, yerel mahkemece verilen kararın hukuka ve doktrine aykırılık teşkil ettiğini, Karara esas alınan 31.05.2017 tarihli bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırı ve çelişkiler ile dolu olduğunu, 31.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu tasarım incelenirken, akaryakıt pompalarında “benzin pompası ürünü baza üstüne oturan; tabanca alanı, arayüz alanı ve servis alanı olmak üzere üç ana ögeden ve bu ögelerin kapsamında tabancalar, tabanca yuvası, hortum, hortum yuvası, lcd paneli, tuş takımı, kilit, motor, güvenlik aparatları … ve benzeri alt ögelerden oluşmaktadır” ifadesine yer verildiğini ve tasarıma ait bu ögelerin harcı alem olduğunun beyan edildiği, devamında ise “Akaryakıt pompası tasarımları; tabancanın erişilebilir olması, lcd panelinin okunabilir olması, hortumların araca yetişebilecek noktada ve uzunlukta olması vb gibi ergonomik zorunluluklar, sistem içerisinde bulunan motorların çalışma prensibi, güvenlik ekipmanlarının kullanımı, arayüz arka planının görünmeyen iç detayları, yangına karşı güvenlik detayları, yanmaz malzeme vb. kullanımı gibi teknik zorunluluklar içerse de..” diyerek tasarıma ait teknik zorunlulukların bulunduğunu ve bu zorunluluklar çerçevesinde seçenek özgürlüğünün bulunmadığının kabul edildiğini, bu açıklamalardan sonra sayılan ögelerin formları, yerleşimleri, ebatları ve birbirlerine göre konumlarının ürünün teknik fonksiyonlarının gerçekleşmesinde zorunluluk göstermediği kanaatine ulaşıldığını, bir akaryakıt pompasının bilirkişi raporunda sayılan onlarca ögesinin ve yine bilirkişi raporunda şeması çizilen esas şeklinin harcı alem olması ve yine onlarca ögesi için teknik zorunluluk bulunduğun kabulü sonrasında piyasada teknik şartnameler yüzünden kullanılmayan veya hiç kullanılmamış ürün tasarımları örnek gösterilerek davalı tarafa ait endüstriyel tasarımın ayırt edici niteliklere sahip olduğu kanaatine varılmasının hukuka aykırı ve kendi içinde çelişkili olduğunu, Yerel mahkemenin yeni rapor talebini reddetmesinin yerinde olmadığını,Dosyaya sunulan uzman görüşünün doktrin ve yargı kararlarına aykırı bir şekilde mahkemece değerlendirilmediğini, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hale GEZER, Marmara Üniversitesi Ticaret Hukuku / Fikri Mülkiyet Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. … ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ölçüler ve Standartlar Genel Müdürlüğü Emekli Memuru / Bilirkişi …’ı içeren heyetten dosya kapsamında uzman görüşü alındığını tekrar bir bilirkişi raporu alınması yönünde talep sunulduğunu, yerel mahkemenin, 31.05.2017 tarihli bilirkişi raporu ile hiçbir benzerlik ihtiva etmeyen ve uzman görüşüne rağmen yeni rapor talebini reddettiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı, davalıya ait 2011/03687 numaralı çoklu tasarım belgesi 3 numaralı benzin pompası tasarımının harcıalem bir tasarım olduğunu, yenilik ve ayırt edicilik unsurlarına haiz olmadığını iddia ederek tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.TPMK cevabi yazısına göre 2011/03687 numaralı çoklu tasarım belgesine göre benzin pompası isimli tasarımların 26.05.2011 başvuru ve tescil tarihli olup davalı adına kayıtlı olduğu görülmüştür.Dava tarihinde yürürlükte olan 554 sayılı KHK’ nin 5. maddesi uyarınca “Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur.” Anılan KHK’ nin 6. maddesi gereğince “Bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir.” ve 7. maddesi uyarınca da “Bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olması, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile ikinci fıkrada belirtilen herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması anlamındadır. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.Somut uyuşmazlıkta; mahkemece alınan bilirkişi raporunda, “benzin pompası ürününün baza üstüne oturan, tabanca alanı, arayüz alanı, servis alanı olmak üzere üç ana öğeden ve bu öğelerin kapsamında tabancalar, tabanca yuvası, hortum, hortum yuvası, lcd paneli, tuş takımı, kilit, motor, güvenlik aparatları vb alt öğelerden oluştuğu, bu öğelerin tasarımın bünyesinde olması akaryakıt pompası tasarımında harcı alem olsa da; öğelerin ve alt öğelerin formlarının ebatlarının ürün üzerindeki yerlerinin birbirlerine göre olan ebat ve yerleşimlerinin durumu ile tasarımlarda farklılaşma sağlandığı, farklı akaryakıt pompa tasarımlarının yapıldığının, akaryakıt pompalarının teknik zorunluluklar içerse de ürünün dışardan gözlemlenen öğelerin formları, yerleşimleri, ebatları ve birbirlerine göre konumlarının ürünün teknik fonsiyonunun gerçekleştirmesinde zorunluluk gerektirmeyen nitelikler olduğu” belirtilmiştir. Davacı vekil raporun kendi içinde çelişkili olduğunu ileri sürmüş ise de; raporda belirtilen öğelerin akaryakıt pompası tasarımda harcı alem olsa da; tasarımda farklılaşma sağlandığı açıklanmış olmakla raporda çelişki görülmemiştir.Davacı vekili tarafından sunulan tasarım örnekleri ile davalıya ait tasarımın karşılaştırması yapıldığı incelemede ise;
– Davalıya ait tasarımın tabanca alanının tabandan sağa doğru bir eğim yaptığı, yukarı doğru daralan bir form halinde olduğu,- Hortumların çıkışının kolunun altında bulunduğu ve kenarları yuvarlatılmış, yukarı doğru daralan bir yuvadan verildiği, – Tabanca alanının arkasında üzeri birden fazla dikdörtgen nişten oluşan kolon bulunduğu, – Ürün arayüz alanı tabancalık ile aynı açıya sahip kademeli olduğu,- LCD göstergenin bu alanın ortasında offseti olacak şekilde konumlandığı,- Tuş takımı arayüz alanının sağ alt kademesinde yine eğimli olacak şekilde konumlandığı,- Arayüz alanının sol alt okuma noktasında kart okuma alanı bulunduğu,- Servis depo alanının iki alt öğeden oluştuğu ve kademeli olarak birbirini tamamladığı, – Arayüz ve servis depo alanlarının kenarlarının yuvarlatıldığı,- Davacı yanca sunulan tasarımlar ve görsellerde; tabanca alanı, LCD paneli, tuş takımı vb diğer öğeler ortak bulunsa da tüm bu öğelerin formlarının ebatlarının birbirlerine göre konumlarının farklı olduğu, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde belirgin farklılıklar olduğu, farklı olarak algılandıkları ayrıntılı ve denetime elverişli olarak açıklanmış olup Dairemizce yapılan değerlendirmede de mahkemece alınan bilirkişi raporunun hükme elverişli ve dosyada mevcut delillere uygun olduğu görülmüştür. İlk derece mahkemesinin davacı yanın rapora itirazlarının reddi ile davacı yanca sunulan uzman görüşü yerinde bulunmayarak 31.05.2017 Tarihli raporun hükme esas alınması yerindedir.Açıklanan nedenlerle; dava konusu benzim pompası tasarımını geliştirmek için tasarımcının seçenek özgürlüğü olduğu, davacı yanca sunulan emsallere göre davalının benzin pompası tasarımının başvuru tarihi olan 26.05.2011 itibarı ile yeni ve ayırt edici olduğu dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.